Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/631 E. 2022/117 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/631 Esas – 2022/117
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/631 Esas
KARAR NO : 2022/117

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/07/2019 tarihli trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kusurlu yanın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davacının uğradığı bedensel zararlar nedeniyle şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik, 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun başvuru yapılmadığını, müvekkilinin geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri zararlarından sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı sürücüsünün kusuru ve poliçe teminatı limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayda müterafik kusur durumunun olduğunu, davacının koruyucu tertibat takmadığını, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısı aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, davalının başvuru dava şartına ilişkin savunmasının usule uygun olmadığı iddia edilen evrak yargılama aşamasında tamamlanabileceğinden (Yargıtay 4. HD 2021/3042 esas 2021/1562 karar) yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, bordroları, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 27/09/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporda, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca davacının kaza nedeni ile %19,2 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, 3 ay başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 10/07/2020 tarihli raporunda, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca davacının kaza nedeni ile %17 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 270 güne kadar uzayabileceği, 30 gün başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir. Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından düzenlenen raporun kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca düzenlendiği de gözetilerek (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 07/10/2021 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalının sigortalısının %30 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Raporun ceza dosyasında alınan rapor ile uyumlu olduğu, oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiş, sigortalı araç sürücüsünün %30 kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüer bilirkişisi 11/01/2022 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak 395.936,06 TL sürekli, 767,52 TL bakıcı gideri tazminatı talep edebileceğini, davacının kamu görevlisi olması nedeni ile geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceğini bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Her ne kadar davalı müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiş ise de, davacının koruyucu tertibat kullanmadığına ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, yaralanmasının niteliği de gözetildiğinde bu yöndeki savunmaya itibar etmenin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından da tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının bilirkişi raporuna göre 15/01/2022 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı anlaşılmıştır.
Davacının kamu görevlisi olması nedeni ile geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceği anlaşıldığından bu talebi yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş, kalıcı işgöremezlik tazminatı yönünden ise davalının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının bu hali ile sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
390.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 19/09/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geçici işgöremezlik tazminatı yönünden talebin reddine,
Alınması gereken 26.640,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL ile sonradan yatırılan 1.331,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 25.254,63 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.319,83 TL’sinin davalıdan bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 35.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 871,00 TL ve 723,00 TL ATK ücretinin toplamı 1.594,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.593,80 TL’si ile davacı tarafça yatırılan 1.386,27 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022