Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/625 E. 2022/913 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/625 Esas – 2022/913
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/625 Esas
KARAR NO : 2022/913

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkilinin edimini fazlası ile ifa ettiğini, davalının borcunu ödenmemesi üzerine Ankara …İcra Dairesi’nin … esas ayılı dosyasi ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkilinin eksikleri kendi imkanları ile giderdiğini, ek imalat yapıldığına ilişkin iddianın yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, sözleşme, BA-BS formları dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK’nun 220. maddesi uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiş, ibraz edilen ait defterler sunularak incelenmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Talimat Mahkemesi aracılığı ile davacı defterleri üzerinde inceleme yapan mali müşavir bilirkişi 03/12/2021 tarihli raporunda özetle, davacı defterlerinin usulüne uygun düzenlendiğini, davacı tarafça takip konusu edilen faturanın defterde kayıtlı olduğunu, davalı tarafından düzenlenen “henüz kesilmemiş olan asıl faturaya istinaden iade” açıklamalı iade faturasının da defterde kayıtlı olduğunu, davacının takip tarihi itibari ile 36.000,00 TL alacaklı göründüğünü, ancak dava tarihi itibari ile alınan iş avansları hesabına devredip cari hesabın kapatıldığını, alacağın konusuz kaldığını bildirmiştir. Rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Mahkememiz aracılığı ile davalı defterleri ile dosya kapsamında inceleme yapan mali müşavir, inşaat bilirkişisi, nitelikli hesap bilirkişisinden oluşan heyet 25/05/2022 tarihli raporda, davalı defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, BA-BS formlarının birbirini doğruladığı, takip konusu faturanın ve iade faturasının davalı defterine kaydedildiği, davacının cari hesap alacağı bulunmadığını, sözleşme tarihinin ve yer teslimi tutunağının bulunmadığını, sözleşmede açıkça “İş tamamlandığı zaman iş sahibi ve yüklenici teslim tutanağı düzenler,” hükmü gereği teslim tutanağının da bulunmadığını, sözleşme gereği edimlerin ifa edildiği yönünde kanaat getirilmesi halinde davacı alacağının 58.400,00 TL olacağı bildirilmiştir. Rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Talimat mahkemesi aracılığı ile dinlenen tanık …, “Ben 2 yıl önce … Denizcilik firmasında dalgıç olarak çalıştım. Firma bizi … … Otelin 2 projesi için gönderdi, otelin teknik müdürünün ricası ile proje 4’e çıktı. Biz de ilk olarak özel olarak plaja getirtilen kumun doğal sebeplerle denize dökülmüş kısmını, tekrardan denizden plaja çıkarttık. Bu işlem 3 gün sürdü. İş bittiğinde otelin teknik müdürü işi onaylayıp teslim aldı. 2. Proje olarak Kadınlar Saklı Denizindeki kum temizliği yapıldı, iş yine otelin teknik müdürüne onaylatılıp teslim edildi. 3. Proje olarak Kadınlar Kapalı İskelesi yan duvarlara blokaj oluşumu yapıldı. 50 çuval denilen yere, 300 çuvala yakın çuval döşendi. Yine teknik müdüre teslim edilip onaylatıldı, aynı iskelede 4 proje olarak, iskele içerisi derinleştirme yapıldı ve bu işlemler komple otelin teknik müdürüne onaylatıldı, teslim edildi. Tüm projenin bittiğini onaylatıldı, yaklaşık biz 2 hafta orada çalıştık ve ücretlerimizi ödemediler. Biz … denizcilik firması adına 2 hafta orada çalıştık, … Denizcilik bizim ücretimizi ödedi, … otelinin şirkete ödenmesi gereken miktarın ödenmediği biliyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat Mahkemesi aracılığı ile dinlenen tanık …, “Taraflarla bir akrabalığım yoktur. Ben … … Otel de teknik servis şefi olarak 2019-2020 yılları arasında orada çalışırdım. Davacı, Denizden kum pompalanması, deniz kumu yıkama işlemi, deniz suyundaki çamurun taşınmaması için birtakım işler yapıyordu. ben orada çalıştığım sıralarda firma orada çalışıyordu. ben çalıştığım sürece firmanın yemeklerini de ben götürürdüm. davalının ücret alacağını ödemediğine dair bizzat şahit olduğum bir olay olmadı, para konuları ile muhasebe depertmanı ilgilenirdi. Ben işin verilmesi ve nasıl anlaştıklarını bilmiyorum. günlük ne kadar iş yapıldığına neler yapıldığı ile ilgilenirdim. Başkaca söylemek istediğim bir şey yok. Olaya dair bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DEĞERLENDİRME:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Sözleşme gereği davacı tarafından düzenlenen faturanın taraflarca karşılıklı olarak vergi dairesine bildirilmesi ve defterlerde kayıtlı olması karşısında her ne kadar bir teslim tutanağı bulunmamakta ise de teslimin karine olarak sübut bulduğu, davalı yanca aksini ispata elverişli delil sunulmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı her ne kadar dava dilekçesinde ek iş yapıldığını iddia etmiş ise de, sözleşme gereği belirlenen iş bedeli dışında takip dosyasında alacak talebinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı yan eksik ve ayıplı ifa savunmasında bulunmuştur. Bu hususun ispat yükü her ne kadar davalı üzerinde ise de, davalı tarafından düzenlenen iade faturası davacı defterlerine kaydedilmiştir. İade faturası niteliği gereği ispata elverişli bir delil olmasa da ispat yükünü değiştirdiği dikkate alınarak iade faturasının aksini ispat yükü davacı üzerine geçmiştir (Yargıtay 15. HD 2010/2676 esas 2010/4972 karar, Yargıtay 23. HD 2014/3309 esas 2015/127 karar sayılı ilamları emsal olmak üzere).
Her ne kadar davacı eksiksiz ve ayıpsız teslim iddiasında bulunmuş ise de, bu hususta yalnız tanık anlatımları bulunduğu, sözleşmede teslimin açıkça yazılı olma koşuluna bağlandığı, dosya kapsamında bu yönde veya işlerin ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim edildiğine ya da eksik ve ayıplı ifa varsa eksiksiz ve ayıpsız işlerin bedeline dair ispata elverişli bir delil bulunmadığı, davalı tarafça eksik işlerin tespitine dair tutanak düzenlendiği de gözetildiğinde işin sözleşmede belirtilen şekilde teslim edildiği iddiasının ispat edilemediği kanaatine varılmıştır. Davacıya bu hususta yemin hakkı hatırlatılmış, davacı yan yemin deliline dayanmayacağını bildirmiştir.
Davacı yan her ne kadar keşif yapılmasını talep etmiş ise de, yapılan iş, deniz kumu yıkama, plaj kısmı kum yıkama, serme ve jute bag yerleştirme işi olup sözleşmenin 2020 tarihli olduğu ve işin mahiyeti gereği sabit bir yapı bulunmadığından bu aşamada tamamlanan ve eksik işlerin tespitinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, davacı eksiksiz ifaya ilişkin iddiasını ispat edemediğinden ve eksiksiz yapılan kısmın bedelini ispat edemediğinden davalının icra takibine vaki itirazının haklı olduğu ve davacının davasının reddinin gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 619,80 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 9.280,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2022