Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/622 E. 2021/841 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/622 Esas – 2021/841
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/622
KARAR NO : 2021/841

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 06/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Borçlu …’ın imzalamış olduğu 18.05.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesine istinaden, müvekkili Bankadan kredili mevduat hesabı, kredi, çek karnesi ve benzeri ticari ürünler kullanıldığını, Diğer davalı … … …’ın söz konusu Genel Kredi Sözleşmesi kapsamındaki tüm borçlar için 18.05.2018 tarihinde 300.000,00 TL’lik kefalet sözleşmesi imzalamak suretiyle borçlu şirketin tüm risklerine kefil olduğunu, Müvekkilinin Banka ile borçlu arasında Genel Kredi Sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi imzalanması aşamasında, borçlunun müvekkili Banka tarafından kullandırılacak tüm ürünlerin detaylarının, uygulanacak faiz, vergi, masraf konularının detaylı olarak bilgilendirildiğini, Borçlunun imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesine istinaden müvekkilinin Bankaya ait çek karneleri kullandığını, borçlu tarafından kullanılan ve bankaya ibrazı sonucu karşılıksız çıkan 2530937 numaralı çekin karşılıksız çıkması sebebi ile çekin tazmin bedeli olan 2.030 TL’nin müvekkilinin banka tarafından ödendiğini, Çek tazmin bedelini ödemeyen borçlular aleyhine Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borçluların kötü niyetli olarak sadece zaman kazanmak amacıyla icra dosya borcunun tamamına itiraz ettiklerini, Müvekkilinin Bankanın alacağının, tarafların karşılıklı serbest iradeleri ile imzalanmak sureti ile yürüklük kazanan sözleşmede belirtilen şekilde hesaplandığını, davalı …’ın bankacılık sözleşmesini imzalamak sureti ile anapara, faiz ve sair alacaklardan sorumlu olduğunu açıkça kabul ve taahhüt ettiğini, bu nedenlerle davalarının kabulü ile davalıların Ankara … Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, söz konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraflara usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, genel kredi sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi ve Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinden bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık, davacının takip tarihi itibari ile alacağı bulunup bulunmadığı ve miktarı hususundadır. Bu hususun tespiti için dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi raporunda özetle takip tarihi itibari ile davacının kredi nedeni ile 2.030,00- TL asıl alacak, 73,31-TL işlemiş faiz, 3,67-TL BSMV, olmak üzere toplam 2.106,98-TL alacağı olduğu bildirmiş, rapor dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davacının asıl borçlu … yönünden alacağının olduğu, bu davalı yönünden itirazının iptali gerekeceği kanaati ile alacak kredi sözleşmesinden kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı asıl borçlu … yönünden aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Diğer davalı kefil … … … yönünden ise; 18.05.2018 tarihinde imzalanan kefalet sözleşmesinde kefalet limitinin 300.000,00-TL olarak belirlendiği kefalet sözleşmesinin kefalet tarihi, kefalet limiti ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kefilin el yazısı ile yazılmak suretiyle tesis ediliği ancak davalı kefilin kefalet sözleşmesinin akdi sırasında evli olduğu (evlilik tarihi 19/10/2008) eş muvafakatinin alınmasının gerektiği 6098 sayılı TBK’nun 584.mad gereğince davalı kefilden Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak kefalet alınmadığı değerlendirildiğinden bu davalı yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davalı kefil … … … yönünden açılan DAVANIN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden açılan davada; davanın KABULÜNE, davalı …’ın, Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 2.030,00-TL asıl alacak, 73,31-TL işlemiş faiz, 3,67-TL BSMV, olmak üzere toplam 2.106,98-TL alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, (takip tarihinden itibaren asıl alacağa %50,00 oranında temerrüt faizi uygulanmasına)
3-İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında 421,39-TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 143,92 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 89,52 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 108,80 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 893,00 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.106,98 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 341. Maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06.12.2021