Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/597
KARAR NO : 2022/61
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 29/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15.02.2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket çalışanlarının, ailece hediye tatil kazandıklarını beyanla davet ettikleri toplantıda değişik hilelerle ve olağanüstü avantajları olduğu yönündeki tanıtımın psikolojik baskı sonucunda müvekkiline sözleşme imzalattıklarını, 03/09/2012 tarihinde sözleşme ile birlikte aynı tarihli tanzim edilen ilk taksitin 07/09/2012 tarihinde 1.000,00 TL bedelli ve 10/10/2012 tarihinden itibaren 155,00 TL bedelli sıralı her ayın onuncu günü vadesi olacak şekilde toplam 49 adet senet imzalatıldığını, vadesi 10/01/2016 tarihli senet dahil olmak üzere ödeme yapıldığını, tesisin halen inşaat halinde hatta arsa durumunda olduğunu, müvekkilinin tesisten yararlanamadığını, cayma hakkını kullanmak istediğini belirterek, öncelikle ödemesi yapılmayan 10/02/2016 ile 10/09/2016 tarihi de dahil sıralı senetlerin ödemesinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi, sözleşme ve senetlerin iptaline, borçlu olmadığının tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sözleşme bedeli olarak ödenen 7.200,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, devre mülk satım vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen paranın iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliler toplanmış; davacı ile müflis şirket arasında imzalanan … Termal Tesisleri 2.Etap Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi, … Bankası AŞ yazı cevapları, eksik peşin harç makbuzu, Ankara .İflas Dairesine yazılan müzekkere cevapları, Ankara ….ATM’nin iflası kararı, dosyamız içerisine alınmıştır.
Eldeki davada, … Grubu Sağlık İnşaat Turz. ..A.Ş.’nin Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, iflas kararının 13/05/2019 tarihinde kesinleştiği, davacının ile müflis şirket arasında …numaralı devremülk satım vaadi sözleşmesi imzalandığı, tamamı 03/09/2012 tanzim tarihli olmak üzere ilki 07/09/2012 vade tarihli 1.000,00-TL bedelli, müteakip senetlerin 10.10.2012 vadeden başlamak üzere her ayın 10.günü vadeli 155,00’er-TL bedelli 49 adet aylık sıralı senetler verildiği, böylece 8.440,00-TL borçlandığı, davacının senetlerin büyük bir kısmını tevdi edilen bankalara ödediği, davalı müflis şirketin edimini yerine getirmediği, sözleşmenin iptalini, ödenemeyen senetler yönünden borçlu olmadığının tespitini, bugüne kadar yapılan 7.200,00-TL ödemenin avans faizi ile iadesi istemli Ankara … Tüketici Mahkemesinde (2018/175 E, 2018/353 K) alacak davası açtığı, tüketici mahkemesince görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsilik kararı verildiği taraflarca istinaf yoluna gidilmeden kararın 01/06/2018 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 30/05/2016 tarihindeki talebiyle dosyanın Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği, ( 2018/435 E, 2019/51 K) Ankara 4.ATM tarafından da HSK kararı uyarınca davalı müflis aleyhine açılan iş bu davanın kayıt kabul davası olması sebebiyle görevsilik kararı verildiği ve dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı,
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı, devre mülk satış vaadi sözleşmelerinin de kanun kapsamına alındığı, bu suretle eldeki davada davacının tüketici sıfatına haiz olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Davacının tüketici sıfatına haiz olması karşısında öncelikle mahkememizin yargılamada görevli olup olmadığını değerlendirilmesi, bu değerlendirmeyi yapar iken İİK. 235. ve 6502 sayılı yasanın 3., 73. ve 83. maddelerinin gözönünde bulundurulması zorunludur.
Kural olarak sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki İİK’nun 235. maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nun 235. Maddesinde yer alan “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesinde dava açmaya mecburdur.” amir düzenleme karşısında 28.05.2014 tarihine kadar açılan tüm sıra cetveli itiraz davalarında tarafların sıfatına (işçi, tüketici vb.) bakılmaksızın görevli mahkemelerin Ticaret Mahkemeleri olduğu açıktır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Anılı yasal düzenlemeler çerçevesinde, İcra İflas Kanununa göre sonraki kanun ve özel kanun statüsüne haiz olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 83/2. maddesinin açık hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları (somut olayda olduğu gibi İcra İflas Kanunu 235. maddesinde yer alan) bu Kanun kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanmayacağı için, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra (28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda) tüketici sıfatına haiz davacı tarafından açılan ve kökeninde bir eda davası (alacak) olan işbu sıra cetveline itiraz davasında görevli mahkeme aynı yasanın 73. maddesi uyarınca Tüketici Mahkemeleri olacaktır. Nitekim, 6502 sayılı yasanın 83/2. maddesi tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklarda diğer kanunlarda yer alan görev ve yetkiye ilişkin düzenlemelerin gözönünde bulundurulmamasını, anılı tüm uyuşmazlıklarda 73/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olacağını emredici şekilde düzenlemiştir.
Davacının davasındaki talepleri yönünden yapılan değerlendirmede; davacı, devre mülk satım vaadi sözleşmesinin feshini ve imzalanan sözleşme sebebiyle verilen senetler yönünden de ödenen kısmının iadesini, ödenmeyen senetler yönünden ise menfi tespit istemini dile getirmiştir. Sıra Cetveline itiraz ve kayıt kabul talepleri dışında, sözleşmenin feshi ve menfi tespit taleplerinin kayıt kabul davasında görülme olanağı da yoktur.
6100 sayılı HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının HMK’nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır. (Emsal Ankara BAM 23.HD 21.10.2021 tarih ve 2020/1437 E, 2021/1439 K sayılı ilamı )
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Ankara …Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-Mahkememiz ile Ankara …Tüketici Mahkemesi arasında OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI oluştuğundan, kararın istinaf edilmemesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığının halli ve mercii tayini için HMK 21/c maddesi gereğince dava dosyasının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri ve harçların görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 07.02.2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]
Hakim …
¸[e-imzalıdır]