Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/595 E. 2022/463 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/595 Esas
KARAR NO : 2022/463

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın 282.740 km’de iken rutin bakım ve kontrol ile motor yağı, yağ filtresi, hava ve yakıt filtreleri ile ön balata değişimi yapıldığını, ancak aracın 925 km sonra servis bakım işlemlerinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeni ile motorunun kilitlenerek hasar gördüğünü iddia ederek şimdilik 13.490,00 TL hasar onarım bedeli, 50,00 TL kazanç kaybı, 50,00 TL değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet, zamanışımı ve dava şartına ilişkin itirazda bulunduklarını, açılan davayı kabul etmediklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, servis hizmetinin ayıplı ifa edildiği iddiası ile hasar onarım bedeli, değer ve kazanç kaybı istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın husumet ve zamanışımına ilişkin ilk itirazlarının süresinde yapılmadığı ve olay tarihi ile faturalar gözetildiğinde yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Ankara Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….d.iş sayılı dosyası, davacıya ait aracın TRAMER kayıtları, taraflarca sunulan deliller dosya arasına alınmıştır.
Trafik kazasından anlar makine mühendisi bilirkişi ve mali müşavir bilirkişi 20/01/2022 tarihli raporunda; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı defterlerinin kapanış onayının yapılmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair servis faturasının taraf defterlerinde kayıtlı olup ödemesinin yapıldığının görüldüğü, davacının aracın hasar onarımı için yapılan işlemlere dair faturayı da kayıtlarına işlediği, davalı serviste yapılan bakımda davacıya ait araca uygun standart ve normlarda olmayan yağ filtresinin takılması nedeni ile yağ filtresinin büzülerek deforme olduğu ve araca zarar verdiği, servis hizmetinin gizli ayıplı olarak ifa edildiği, davalının zarardan sorumlu olduğu ve 13.490,00 TL onarım bedelini talep edebileceği, davacıya ait aracın önceki kazaları gözetildiğinde değer kaybı oluşmayacağı, kazanç kaybına ilişkin belge sunulmadığından hesaplama yapılmadığı bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerine bilirkişi heyetinden alınan 07/03/2022 tarihli ek raporda, bilirkişiler kök rapordaki beyanlarını tekrar etmişler, ancak davacı aracının tamirinin 7 gün sürebileceğini ve 1.400,00 TL kazanç kaybı oluşacağını bildirmişlerdir. Kök ve ek rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacıya ait aracın davalının araç servisinde rutin bakım ve kontrolü ile motor yağı, yağ filtresi, hava ve yakıt filtreleri ile ön balatalarının değişiminin yapıldığı, bakım işlemlerinden 925 km sonra yağ filtresinin büzüldüğü ve motora yağ gitmemesi sonucunda motorunun kilitlenerek aracın hasar gördüğü, tespit bilirkişisi ile dosyamızda rapor düzenleyen bilirkişinin hasarın yanlış filtre takılmasından kaynaklandığının tespit edildiği, alınan ek raporda da kullanıcıdan kaynaklanan sebeplerle dava konusu hasarın meydana gelmesinin mümkün olmadığının belirlendiği, bu hali ile davalının servis hizmetini ayıplı olarak ifa ettiği ve TBK’nun 49. maddesi uyarınca zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu ile, davacının aracında meydana gelen hasarın giderim bedeli 13.490,00 TL, kazanç kaybı 1.400,00 TL olarak belirlenmiş ve mahkememizce de bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın bu alacak kalemleri yönünden sübut bulduğu ve kabulü gerektiği, aracın önceki kazaları gözetildiğinde ise değer kaybı oluşmayacağı dikkate alınarak değer kaybı talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı her ne kadar dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmamış ise de, eldeki davanın belirsiz alacak davası niteliğinde açıldığı ve yargılamanın her aşamasında faiz talep edilebileceği (Diyarbakır BAM 6. HD 2020/1397 esas 2022/1011 karar sayılı ilamı) ve 22/03/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava tarihinden itibaren faiz talep ettiğinden alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile (Yargıtay 11. HD 2016/10752 esas 2018/3413 karar sayılı ilamı) tahsiline karar vermek gerekmiş, bu nedenle davalının bedel artırım dilekçesine karşı zamanaşımı savunması da yerinde görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
13.490,00 TL hasar onarım bedeli ile 1.400,00 TL kazanç kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.017,14 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 232,09 TL ile 23,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 761,55 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre belirlenen 1.315,58 TL’sinin davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 50,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.638,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 1.632,52 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 255,59 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/202

Katip … Hakim …
¸¸ ¸¸