Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/54 E. 2023/104 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/54
KARAR NO : 2023/104

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C:…) – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
K.YAZIM TARİHİ : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı üçüncü kişi şirket “… Temizlik Tekstil Sosyal Hizmetler Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin Ankara 13.Noterliği’nin 17/06/2019 tarih ve 10626 yevmiye numaralı “Alacağın Devri” sözleşmesi ile davalı borçlu şirketten olan 216.858,09 TL alacağını müvekkile devrinden kaynaklanan bir alacak olduğunu, müvekkili tarafından devralınmış bu alacak ile ilgili olarak davalı borçlu aleyhine Ankara 13.İcra Müdürlüğü’nün 2019/8632 Esas sayılı dosyasından borcun sebebi olarak “Ankara 13.Noterliği’nin 17/06/2019 tarih ve 10626 yevmiye numaralı “Alacağın Devri” sözleşmesine ilişkin 216.858,09 TL alacak şeklinde gösterilmek sureti ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekilinin itirazı ile icra takibinin durdurulduğunu, sözleşmenin üçüncü kişi şirket … … Ltd. Şti.’nin muavin defter kaydı ve ticari defter kayıtlarında davaya ve takibe konu edilmiş olan borcun halen mevcudiyetini koruduğunu, arz ve izah edilen sebeplerle, davalının Ankara 13.İcra Müdürlüğü’nün 2019/8632 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının 216.858,09TL için iptaline, takibin devamına ve alacağın tahsiline, bu alacağa takip tarihi olan 25/06/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, alacağın likit olması ve itirazın haksız ve mesnetsiz olması sebebi ile lehlerine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara 13.Noterliği’nin 17.06.2019 gün ve 10626 yevmiyeli Alacağın devri sözleşmesinin müvekkile tebliği sonucunda, alacağın temlikinden haberdar olunduğunu, şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemeden, temlik eden şirkete, müvekkilinin bir borcu olmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine, temlik eden ve temellük edene, Ankara 69.Noterliği’nden 21.06.2019 gün ve 06464 yevmiyeli ihtarname gönderilerek, temlik eden şirkete müvekkilinin bir borcunun olmadığının bildirildiğini, gönderilen ihtarnameye cari hesap özeti de eklendiğini, daha sonra müvekkili şirket hakkında icra takibi yapıldığını, borçlarının olmaması nedeniyle bu takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine arabulucuya başvurulduğunu, olmayan borcun ödenmesi konusunda bir anlaşma sağlanamadığını, temellük edenlere, başından beri; sunulan tekliflerinin gerekçesiz olarak yanıtsız bırakıldığını, alacağın temliki kişisel hakkın devri olduğunu, temlik edene karşı ileri sürülebilecek itiraz ve defiler temellük edene karşı da geçerli olduğunu, esasen, temellük eden alacağın varlığını ispat etmek zorunda olduğunu, müvekkilinin defter ve kayıtları tam ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, kayıt ve defterlerine göre ne dava dışı … Temizlik Ltd.Şti.’ne, ne de olmayan alacağı temellük eden davacı …’a müvekkilin bir borcu olmadığını, yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Ankara 13.İcra Müdürlüğünün 2019/8632 Esas sayılı dosyası
Ankara 13.Noterliğinin 17/06/2019 tarih ve 1026 yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi
… Temizlik Tekstil Sosyal Hizmetler Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtları
Tarafların Ticari Defter ve Kayıtları
Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2019/8632 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu; 217.232,39 TL alacak için 24/06/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 01/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı temsilcisi … isticvapında “Ben davalı şirketin kurulduğundan beri yetkilisiyim, dava dışı davacı tarafın alacağını temlik ettiğini belirttiği … … Ltd. Şti. İle 2008-2010 yıllarından sonra devam eden ticari ilişkimiz çerçevesinde biz hem perakende hem de toptan satış yapan mağzaları olan bir şirketiz, biz …’a üretilecek olan kumaşı veriyorduk, onlarda üretim yapıp yeniden bize satış yapıyorlardı, dolayısıyla hem biz onlara ürün satıyorduk, onlar da bize ürün satıyordu, davaya konu edilen bizim onlara mal teslimimize ilişkin … teslim fişlerinde adı geçen … ve … bizim çalışanımız değildir, … adına bizim kumaş nevinde ürünlerimizi teslim alan kişilerdir, ben bu anlamda yanlış anlaşılmış, bu çalışanlar dava dışı … .. Ltd. Şti. Çalışanlarıdır, onlardan sorulmasını ve dinlenmelerini talep ediyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … “Ben kendi şirketimde çalışırım, ben dava dışı … Toptan Tekstil ve … Temizlik şirketinde çalıştım, tam tarihini hatırlamıyorum, ancak üç dört sene çıkmıştım, 2018-2019 yılı gibi şirketten çıkmıştım, çünkü şirket zaten kapanmıştı, ben dava dışı … Toptan şirketinde üç yıl çalıştım, kesimci ve malzemeden sorumluydum, davacı vekilinin taraflarla bir irtibatı olup olmadığı sorusu üzerine: Ben … ilgi şirketini pisayadan bilirim, …’ı ise tanımam, davacı vekilinin dava dışı … ve … şirketiyle bir irtibatı olup olmadığı sorusu üzerine: Benim … şirketiyle davam vardır, … şirketi ile … şirketini aynı kişiler yönetir, aslında iki ayrı şirkettirler, davalı vekilinin … şirketi ile … şirketini yönetenlerin kim olduğu sorusu üzerine: … direk şirketi yönetirdi, kardeşi … ise şirketlerin muhasebe işlerini yapardı, davalı vekilinin sunduğumuz tesellim belgeleri ve … fişlerindeki altında tanık …’nın imzası vardır bu belgeler sorulsun, dedi. Dosyada mevcut …. Ekspres … Tesellüm Fişinde 135129, 131575, 109624 seri a sıra nolu imzalı belgeler, okundu, gösterildi, soruldu. (109624’ün tam okunaklı olmadığı görüldü.) Okuduğunuz tesellüm fişlerindeki imzalar veya paraflar benimdir, ben imza atıyorum, bazende paraf ediyorum, ayrıca dosyada mevcut 01/10/2018 tarihli 12:36:48 saatli fatura okundu, gösterildi, soruldu: Altındaki imza bana aittir, ben faturayı aldığıma dair altına imza atarım, davalı vekilinin dava dışı … şirketi ve … şirketinden hangisinde çalışığı sorusu üzerine: Ben … şirketinde çalıştım, kıdem tazminatı, fazla mesai gibi işçilik alacakları ile benim farklı yerlerde sigortalı olarak göstermiş, buna ilişkin iki tane davam vardır, davalı olarak da ben … şirketini göstermiştim, … şirketini sadece devlet işlerinde kullanırlardı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … “Ben davacıyı tanımam, ancak davalı … Şirketini bilirim, ben davalı şirkette çalışmadım, ancak dava dışı … şirketinde çalışırdım, ve davalı şirketten bize kumaş gönderirlerdi, sonra bize fatura ederlerdi, sonra biz onu üretim aşamasında keserdik, daha sonrada faturasını keser teslim ederdik, dosyada mevcut 132259, 131370, 132409 tesellüm fişleririn altındaki ad soyad ve imzalar bana aittir, davalı vekilinin bu belgelerdeki imzaları neden attılar sorusu üzerine: Bize ambardan kumaş geldiğine dair imza atardık, dava dışı …’nin gönderdiği kumaşları biz kumaşı kesiyoruz, pantolon dikiyoruz, sonrada … İlgiye faturayla birlikte teslim ederdik, davalı vekilinin … Şirketi ve … şirketi yetkililerin kim olduğu sorusu üzerine: Tahmini 5 sene kadar ben … hem de … şirketinde çalıştım, ben orda fasonları takip ediyordum, bazen uzunyola gidiyordum, tarihini tam hatırlamıyorum, ancak tanık … ile aynı senelerde çıkmıştık, davalı vekilinin şirket yetkilileri sorusu üzerine: … ve … şirketinin yöneticisi …’dür, kardeşi …’de muhasebeciydi, kimin ne hissesi olduğunu bilmiyorum, Serdar Kırmızıgül diye bir patronumuz daha vardı, davacı vekilinin … ve … şirketiyle davası olup olmadığı sorusu üzerine: Benim dava dışı … ve … şirketleriyle bir davam yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 20/04/2021 tarihli raporda; Taraflar arasında cari hesap ilişkisine dayalı bir ticari alışveriş bulunduğu ve kayıtların birbirini teyit etmediğinin görüldüğünü, temlik eden şirket …. Ltd. şti.”nin muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ticari defter temlik eden şirket kayıtlarında bulunan 31.08.2017 tarih ve 6.000,00 TL’lik “nakden tahsilat” açıklamalı davalı şirket ödemesi, davalı şirketin kayıtlarında bulunmadığını, iş bu ödemenin davalı şirket kayıtlarında bulunmamasına rağmen temlik eden şirket tarafından kayıtlara alınması nedeniyle kabul edilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından 06.11.2018 tarihinde kayıtlara alınan 06.11.2018 tarihli M2020180000000217 nolu KDV dahil toplamı 191.349,00TL lik muhteviyatı “Kumaş ve Aksesuar” olan faturanın temlik eden şirket kayıtlarında bulunmadığını, davalı şirket tarafından 04.01.2019 tarihinde kayıtlara alınan 04.01.2019 tarihli M2020190000000002 nolu KDV dahil 31.503,60TL’lik muhteviyatı “Kumaş” olan faturanın temlik eden şirket kayıtlarında bulunmadığını, temlik eden … Temizlik Tekstil… Ltd. Şti. nin muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre davalı … İlgi Konf, İml. … Ltd. Şti. den temlik tarihi olan 17.06.2019 tarihi itibariyle 216.858,09TL alacaklı olduğunu, davalı … İlgi Konf…. Ltd. Şti.’nin muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak e -defter olarak kayıt altına alınmış ticari defter ve kayıtlarına göre temlik tarihi olan 17.06.2019 tarihi itibariyle temlik eden … Temizlik .. Ltd Şti.” e 5,69 TL borçlu olduğunu, tarafların ticari defterleri arasında oluşan farkın yukarıda detaylı olarak açıklandığını, kayıtlar arasından farkın ana sebebinin davalı şirket tarafından düzenlenen ve temlik eden şirket kayıtlarında bulunmayan 06.11.2018 tarihli M2020180000000217 nolu KDV dâhil 191.349,00TL’lik ve 04.01.2019 tarihli M2020190000000002 no.lu KDV dâhil 31.503,60TL’lik faturalardan kaynaklandığını, e-fatura olarak düzenlenen iş bu faturalara ilişkin temlik eden şirket tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, faturaya konu malların temlik eden şirket, yetkilisi ya da çalışanına teslim edildiğine dair de bir belge bulunmadığını, davalı yetkilileri tarafından inceleme sırasında sunulan “… tesellüm fişlerinde” (ek-6) malları teslim alan kısmında ismi yazılı olan “Müjdat Nayr” ve “…” isimli kişilerin temlik eden şirket çalışanı olduğunun belirtildiğini, dava dosyasında temlik eden şirkete ait SGK kayıtları bulunmadığından bu hususta tespit yapılamadığı bildirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 02/09/2022 tarihli raporunda; Dava konusu, … Teîellüm Fişleri fotokopileri ve e-Arşiv Fatura fotokopisi üzerindeki yazılardan; dava konusu,…. sıra nolu … Tesellüm Fişleri fotokopileri üzerindeki “…” / “…” isim yazılarının, … elinden çıktığı yönünde kanaat hâsıl olduğunu, dava konusu,…sıra nolu … Tesellüm Fişleri fotokopileri üzerinde ve 01.10.2018 tarihli e-Arşiv Fatura fotokopisi üzerindeki “…” isim yazılarının … elinden çıktığı yönünde kanaat hâsıl olduğunu, dava konusu, … Tesellüm Fişleri fotokopileri ve e-Arşiv Fatura fotokopisi üzerinde bulunan imzalardan )dava konusu, ……. sıra nolu … Tesellüm Fişleri fotokopileri üzerinde sağ alt bölümlerinde Teslim Alan Adı, Soyadı hanelerinde … adına atılı bulunan imzaların, imzalar etrafındaki isim yazılarının da … elinden çıktığı hususu birlikte değerlendirildiğinde inceleme konusu imzaların, … elinden olması mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmiş ise de, inceleme konusu belgelerin fotokopi olması, gerek inceleme konusu imzaların gerekse mukayese imzaların kişilere atfedilebilecek karakteristik hususiyetleri çok fazla ihtiva etmemesi sebebiyle daha ileri derecede bir kanaat beyanında bulunulabilmenin mümkün olamadığını, dava konusu, … sıra nolu ve S…. sıra nolu … Tesellüm Fişleri fotokopileri üzerinde Teslim Alan Adı, Soyadı hanelerinde ve 01.10.2018 tarihli e-Arşiv Fatura fotokopisi üzerinde … adına atılı bulunan imzaların, imzalar; etrafındaki isim yazılarının da … elinden çıktığı hususu birlikte değerlendirildiğinde, inceleme konusu imzaların … elinden çıktığı yönünde kanaat hâsıl olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazin iptali olup, itirazın süresinde olup olmadığı, takibin durup durmadığı, davacının düzenlediği fatura içeriği ile ilgili taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı, faturadaki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davacının alacağı var ise miktarının uyuşmazlık konusu olduğu tespit edildi.
Tarafların delilleri toplanmış icra dosyası ve davacının ticari defterleri incelenmiştir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 183-194. maddeleri arasında düzenlenen alacağın devri, üçlü ilişkiye dayanan hukuki bir yapıyı ifade eder. Yasa, temlik için yazılı şekil şartını yeterli görmektedir
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.03.2006 tarih, 2006721-5 Esas, 2006/33 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi alacaklı, bir borç ilişkisinden doğan alacağını üçüncü bir kişiye (temlik alan/temellük edene) devretmekte, alacak, temlik edenden üçüncü kişiye geçerken borç ilişkisinin aktif süjesi değişmekte, temlik eden borç ilişkisinden çıkarak onun yerine alacaklı sıfatıyla, alacağı devralan üçüncü kişi geçmektedir. Temlik, mevcut bulunan bir alacağın varlık ve tutarını üçüncü kişiye aktaran bir işlem olup, yeniden borç doğurmaz (Yargıtay 4. HD. 13.4.1972 gün ve 1976 E-3333 K.) . Temlik ile birlikte üçüncü kişi, alacağı tamamen veya kısmen, alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin koşullarıyla iktisap etmektedir. Burada değişen sadece borç ilişkisinin tarafı (süjesi) olup, konusu (objesi) değildir. (A.Kılıçoğlu-Borçlar Hukuku, 4. Bası, Syf.596 vd.) Alacaklı, alacağını üçüncü kişiye olan borcunu ifa amacıyla temlik edebileceği gibi, borçludan olan alacağını tahsil amacıyla da temlik edebilir. Alacağın bir ivaz karşılığında temlik edilmesi halinde temlik edene bir garanti (sağlama, tekeffül) borcu yüklemektedir. Temlik eden, her şeyden önce alacağın temlik zamanındaki varlığından sorumlu bulunmaktadır. Alacağın tahsil amacıyla temlik edilmesi halinde de temlik edene bir garanti borcu öngörülmüştür. Devralan ya da temellük eden (üçüncü kişi), borçluya karşı, alacağın kendisine temlik edildiğini ve alacağın varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Üçüncü kişi bunu ispat edebilmek için, alacaklının elinde bulunan ve alacağın varlığını gösterir bilgi ve belgelere dayanabilecektir. Üçüncü kişi ile borçlu arasındaki ilişki, alacaklı ile borçlu arasında borcun doğumuna yol açan borç ilişkisine dayanmaktadır.
Borçlu, temliki öğrendiği zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri üçüncü kişiye karşı da ileri sürebileceği gibi, alacak hakkının doğumunu önleyen olaylarla, alacak hakkını ortadan kaldıran olayları da itiraz olarak ileri sürebilir. Borçlunun ileri sürdüğü itirazlar sabit olduğu takdirde, yapılan temlik işlemi geçerli olmayacaktır. Bir diğer ifadeyle, temlike rağmen borç ilişkisinin, özellikle sözleşmenin aktif süjesi olarak (temlik eden) alacaklı sıfatını korumakta, bu nedenle de, borçlunun borç ilişkisiyle ilgili irade beyanlarının muhatabı, temlikten önce olduğu gibi temlikten sonra da alacağı temlik eden ilk alacaklı olmaktadır.
Dava, cevap, Ankara 13.Noterliğinin 17/06/2019 tarih ve 1026 yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi, icra dosyası, tanık anlatımları, isticvap, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre somut olayda; Dava dışı üçüncü kişi şirket “… Temizlik Tekstil Sosyal Hizmetler Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin Ankara 13.Noterliği’nin 17/06/2019 tarih ve 10626 yevmiye numaralı “Alacağın Devri” sözleşmesi ile davalı borçlu şirketten olan 216.858,09 TL alacağını davacıya devrettiğinin ileri sürülerek Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2019/8632 E, sayılı icra dosyasında başlatılan icra takibinde alacaklının davacı, borçlunun davalı Şirket olduğu; 217.232,39 TL alacak için 24/06/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 01/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ankara 13.Noterliğinin 17/06/2019 tarih ve 1026 yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesinde … Temizlik… LTt. Şti.’nin … İlgi…Ltd. Şti unvanlı şirkette bulunan 216.858,09 TL’lik alacağının tamamını Türk Borçlar Kanunu’nun igili maddelerine göre … isimli kişiye devrettiğini bu kişinin … İlgi…Ltd. Şti’den talep ve tahsil etmeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Temlik eden şirket …. Ltd. şti.”nin ticari defter temlik eden şirket kayıtlarında bulunan 31.08.2017 tarih ve 6.000,00 TL’lik “nakden tahsilat” açıklamalı davalı şirket ödemesinin, davalı şirketin kayıtlarında bulunmadığı ancak temlik eden şirket tarafından kayıtlara alınması nedeniyle ödeme yapıldığı, davalı şirket tarafından 06.11.2018 tarihinde kayıtlara alınan 06.11.2018 tarihli M2020180000000217 nolu KDV dahil toplamı 191.349,00TL lik muhteviyatı “Kumaş ve Aksesuar” olan faturanın temlik eden şirket kayıtlarında bulunmadığı, davalı şirket tarafından 04.01.2019 tarihinde kayıtlara alınan 04.01.2019 tarihli M2020190000000002 nolu KDV dahil 31.503,60TL’lik muhteviyatı “Kumaş” olan faturanın temlik eden şirket kayıtlarında bulunmadığı, temlik eden … Temizlik Tekstil… Ltd. Şti. nin muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre davalı … İlgi Konf, İml. … Ltd. Şti. den temlik tarihi olan 17.06.2019 tarihi itibariyle 216.858,09TL alacaklı olduğu, davalı … İlgi Konf…. Ltd. Şti.’nin muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak e -defter olarak kayıt altına alınmış ticari defter ve kayıtlarına göre temlik tarihi olan 17.06.2019 tarihi itibariyle temlik eden … Temizlik .. Ltd Şti.” e 5,69 TL borçlu olduğunu, kayıtlar arasından farkın davalı şirket tarafından düzenlenen ve temlik eden şirket kayıtlarında bulunmayan 06.11.2018 tarihli M2020180000000217 nolu KDV dâhil 191.349,00TL’lik ve 04.01.2019 tarihli M2020190000000002 no.lu KDV dâhil 31.503,60TL’lik faturalardan kaynaklandığı, e-fatura olarak düzenlenen bu faturalara ilişkin süresinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, dava dışı … …Şti ile davalı şirket arasında cari hesaba dayalı ticari iş olduğu, faturaya konu malların temlik eden şirket, yetkilisi ya da çalışanına teslim edildiğine dair davalı tarafça sunulan “… tesellüm fişlerinde” malları teslim alan kısmında ismi yazılı olan ve mahkememizce tanık olarak yeminli anlatımları tespit edilen “Müjdat Nayr” ve “…”nın beyanlarına ve Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazılarına göre aynı adreste bulunan dava dışı temlik eden şirketle organik bağı bulunduğu anlaşılan dava dışı …Şti unvanlı ve … …Şti unvanlı işyeri çalışanları oldukları, söz konusu 06.11.2018 ve 04.01.2019 tarihli faturalara dayanak malların bu kişilere ve dava dışı temlik eden ….Şti’ne teslim edildiği temlik alan davacının söz konusu temlikten dolayı alacağı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 2.617,24 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.437,34TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa idaresine,
6102 sayılı TTK 5/A mdsi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 33.360,13 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]