Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/504 E. 2022/98 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/504 Esas – 2022/98
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/504
KARAR NO : 2022/98

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
K.YAZIM TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili 20/10/2020 harç ikmal makbuz tarihli dilekçesinde özetle; … Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.’ nin … A.Ş.’ nin kurumsal müşterisi olduğunu, 0212 373.. 00 ve 0212 373 .. 02 hizmet numaralı telefon hatlarının, taraflar arasındaki hukuki ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, davalı şirket tarafından 0212 373 ..00 hizmet numaralı telefon için vergiler hariç 33.185,09 TL, 0212 373 .. 02 hizmet numaralı telefon hattı için vergiler hariç 45.774,81 TL tahakkuk ettirildiğini, söz konusu faturalarda davalı şirket tarafından anılan hizmet numaraları üzerinden uluslararası bir kısım görüşmeler yapıldığının iddia edilerek ücret tahakkuk ettirildiğini, ancak mevcudiyeti iddia edilen görüşmelerin müvekkili şirket ile hiçbir ilgisi olmayan ve bilinmeyen numaralara yapılan aramalar olup, bahsi geçen aramalar ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ilişki kurulabilmesinin mümkün olmadığını, bu haliyle söz konusu aramalardan müvekkili şirkete yönelik olarak fatura bedeli tahakkuk ettirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu fatura bedellerini 21/06/2019 tarihinde ihtirazı kayıtla ödemek zorunda kaldığını, dava konusu faturalara konu uluslararası kullanımların müvekkili şirkete yönelik bir siber saldırı niteliğinde olduğunu, siber saldırıların engellenmesi ve müşterilerinin bu siber saldırılara karşı korunması yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğunu, bu kapsamda davalı şirket tarafından söz konusu uluslararası görüşmelerin şüpheli olduğu gerekçesiyle müvekkili şirketin iletişiminin uluslararası aramalara kapatılmış olmasının bu yükümlülüklerin tam olarak yerine getirildiği ve yeterli bir güvenlik koruması sağlandığı anlamına gelmediğini, davalı şirketin söz konusu saldırıdan önce saldırıyı engelleyici veya müvekkili şirketi saldırıdan koruyacak herhangi bir tedbir almadığını, davalı şirketin müvekkili şirket ile akdedilen abonelik sözleşmesi uyarınca alınması gereken güvenlik önlemlerini almayarak özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve müvekkili şirketin zarara uğramasına sebep olduğunu beyan ederek; davalı tarafından müvekkili şirkete 31/05/2019 tarihli faturalar uyarınca “Uluslararası Görüşme Ücreti” adı altında tahsil edilen fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplamda vergiler dahil 99.094,67 TL nin ihtirazı kayıt ile ödeme yapan müvekkili şirkete itiraz tarihi olan 22/06/2019 tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faizi ve ferileri ile davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin telefon hatlarının suistimale uğramasının sebebinin, müvekkili şirketin kendisine sunmuş olduğu güvenli hattan müşterinin faydalanmak istemeyip, konumlandığı bina içerisine kendisinin kurmuş olduğu santralden faydalanmak istemesi ve kullandığı santral üzerinde gerekli güvenlik önlemlerini tesis etmemesi olduğunu, dava konusu olayın meydana gelmesinde müvekkili şirketin teknik olarak herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin dava konusu olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı halde ve bu yönde bir sorumluluğu da bulunmadığı halde fraud çağrılarını tespit eder etmez müşteri mağduriyetini engellemek adına hattı milletlerarası çağrılara kapattığını ve bu şekilde çok daha yüksek çıkabilecek faturaların da önüne geçtiğini, davacı ile imzalanan abonelik sözleşmesinin 5.41. maddesinde açıkça görüleceği üzere gerekli güvenlik önlemlerini almanın davacının yükümlülükleri arasında olduğunu beyan ederek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Fatura örnekleri, internet mesajları, Çerçeve Abonelik Sözleşmesi, banka dekont örnekleri dosyada mevcuttur.
Davaya konu yurt dışı aramaları bakımından Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Karar sayılı onama kararına ilişkin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, …. sayılı karar ibraz olunmuştur.
Elektronik ve Haberleşme Mühendisi, Mali Müşavir ve Bilgisayar Mühendisinden oluşan Bilirkişiden kurulunun 08/11/2021 tarihli raporunda; Dava konusu faturalara ilişkin olarak; Davacının kullanımına tahsis edilen hatlara yönelik uluslar arası görüşmeler nedeniyle tahakkuk edilen faturaların fraud olarak bilinen ücret sahtekarlığı kapsamında değerlendirilebileceğini, davalı tarafından sunulan sözleşme dokümanı eksik olduğundan cevap dilekçesinde belirtilen, sözleşmenin 5.41. maddesi kapsamında bir değerlendirme yapılamadığını, davalı tarafından fraud çağrılarını tespit eder etmez müşteri mağduriyetini engellemek adına hatların milletlerarası çağrılara kapatıldığının belirtildiğini, Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliği uyarınca hileli bir faaliyetin varlığı durumunda davalıya hizmetin durdurulması yetkisinin tanınmış olduğunu, buna karşın hizmetin durdurulmasına yönelik bir limite ilişkin bir yükümlülük belirlenmemiş olduğunu, davaya konu özet kullanımlara ilişkin olarak sunulan tabloda görüldüğü üzere; davaya konu fatura döneminde çağrı sayı ve sürelerinin çok yüksek gözüktüğünü, her ne kadar “Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliği” çerçevesinde, hizmetin durdurulması kapsamında bir kullanım limiti belirtilmemiş olsa da; Davalı Türk Telekom tarafından söz konusu hatlara ilişkin erken uyarı sisteminin daha önce devreye sokulabilmesi halinde, davacıya tahakkuk edilen faturaların daha düşük olarak ortaya çıkması mümkün hale geleceğini, ancak bu kapsamda erken uyarı sisteminin, ne zaman devreye girmesi gerektiği konusunda bir değerlendirme yapılabilmesinin de mümkün gözükmediğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, abonelik sözleşmesine göre davalının güvenlik önlemlerini almayarak özen yükümlülüğünü ihlal ettiği ileri sürülerek ödenen ücretin istirdatına ilişkindir.
Dava, savunma, fatura örnekleri, internet mesajları, Çerçeve Abonelik Sözleşmesi, banka dekont örnekler,, bilirkişi kurulu raporu, Yargıtay … Hukuk Dairesinin …. Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdolunan abonelik sözleşmesi davalıya dava konusu aramalar bakımında bir yükümlülük getirmediği ve standart tip sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
Davacı santralinden yapılan yurtdışı aramalarda davalı şirketin bu aramaları engellemesi yönünde bir yükümlülüğü olmadığı ve davacıya yüklenecek bir kusur bulunmadığından davanın reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 1.692,29 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.611,59 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa idaresine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 13.363,99 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6102 sayılı TTK 5/A mdsi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı (davalı vekiline e-duruşma yolu ile yüzüne karşı) kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2022