Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/500
KARAR NO : 2021/734
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu- davalı … ENERJİ İTH. VE İHR. SAN. VE TİC. A.Ş. Tarafından, işletmesi müvekkili şirketçe yürütülen Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’ndan geçiş yapılmış, bu geçişlere ilişkin ücretleri ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 7. Fıkrası gereğince, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, davalı tarafından işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediği tespit edildiğini, Geçiş ücretlerinin süresi içinde ödenmemiş olması üzerine borçlu aleyhine … Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile İGB’leri belirtilen ihlalli geçişlere ilişkin takibe girişildiğini, borçlunun takibe itirazı sonrası iş bu davanın açılması gereği hasıl olduğunu, davalı borçlunun icra takibine, ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferilerine ilişkin itirazları hukuki dayanaktan yoksun olup zaman kazanma amacı ile haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, Davalı borçlu tarafından işletme hakkı müvekkili Şirket’e ait olan Otoyol’dan; Davalı-Borçluya ait …. plakalı araçla 28.11.2016-02.03.2017 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, buna ilişkin dosyaya sunulan görüntüler, borçlu tarafça yapılan itirazın haksızlığını ortaya koyduğunu, Davalı-Borçluya ait aracın Otoyol’u kullandığı anlarda HGS/OGS hesapları müsait olmadığını, otoyoldaki tüm levha ve uyarılarla yolun genel durumuna dikkat ederek araç kullanmak ve geçişlere ilişkin HGS/OGS hesabını müsait tutarak geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmak davalı-borçlunun sorumluluğunda olduğunu, müvekkili Şirket tarafından yapılan ilanlar konu hakkında vatandaşa yeterli bilgilendirmeyi sağladığını, Bu durumda ücretli otoyolları kullanan davalı-borçlu HGS/OGS hesabını müsait tutmayarak müvekkili Şirket’in sağladığı hizmetin karşılığında ücret ödeme yükümlülüğünü kendi kusuruyla ihlal ettiğini, Ayrıca müvekkili şirketçe, davalı-borçluya ait plakaya tanımlı HGS hesabına ilişkin provizyon sorgusu kontrolü yapılmış ve geçişlere ilişkin provizyon sorgusunun “Kişinin HGS hesabında yeterli bakiye yoksa bu hata alınır” sonucu ile döndüğü anlaşıldığını, tüm bu nedenlerle, davalarının kabulüne, davalı borçlu tarafından … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline,
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında alacaklı şirket tarafından borçlu aleyhine 18/11/2017 günü toplam 25.208,66-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri tebliğ edilen borçlunun vekili, müvekkilin adresi Gaziantep olduğundan Gaziantep İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğinden icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır.
Emsal Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin … Karar ve 03/02/2021 tarihli kararında ; Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir…” şeklinde kararı bulunmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Gaziantep İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden mahkemece öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Gaziantep olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu Gaziantep yada ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yerdir. Davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de Gaziantep icra dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. Şu halde, Ankara icra dairesinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davalının … Müdürlüğüne yaptığı yetki itirazının KABULÜ ile yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun icra takibi yapılmadığından, dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 69,04 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 9,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18.10.2021
Katip …
¸[e-imzalıdır]
Hakim …
¸[e-imzalıdır]