Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/491 E. 2021/441 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/491 Esas
KARAR NO : 2021/441

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı davalı şirketin 1 adet hissesini 02/12/2010 tarihinde dava dışı … adlı kişiden devralarak şirkete ortak olduğunu, şirketin aile şirketi olarak … ve eşi … tarafından kurulduğunu, …’nın şirket ortaklığından ayrılarak o dönemde limited şirketlerin tek ortaklı olması mümkün olmadığından şirket çalışan …’e bir hisse, kalanını ise eşine devrettiğini, müvekkilinin 2010 yılında şirkette çalışmaya başladığında …’nın eski çalışan …’e ait 1 adet hisseyi bir kaç aylığına üstüne almasını istediğini, kendisinin de çalıştığı yer olması nedeni ile kabul ettiğini, ancak o tarihten bu yana şirketin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, genel kurul toplantılarının yapılmadığını, müvekkilinin şirketin işleyişinde söz hakkının bulunmadığını, dürüstlük kuralları gereği payın devrinin zorunlu olduğunu, ihtarla ortaklıktan çıkma iradesinin diğer ortağa bildirildiğini, ancak cevap verilmediğini iddia ederek müvekkilinin davalı şirketin ortaklığından haklı nedenle çıkma isteminin kabulüne karar verilmesini talep ve dava ekmiştir.
Davalı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, davalı şirketin sicil dosyası celbedilmiş, şirketin aktif olup olmadığı araştırılmıştır.
Davacı tanığı … mahkememizde alınan ifadesinde, “Davacıdan önce davalı şirket ile ben çalışıyordum, aynı şekilde benim için de şirketin binde birlik hissesini almamı istediler, ben çıktıktan sonra da aynı şekilde davacıdan bu yönde talepleri olmuş, ben işten çıkarılma korkusu ile bunu kabul etmiştim, benim için veya bildiğim kadarıyla davacı içinde şirketin işleyişi yönetimi ve faaliyetleri hakkında bana ya da davacıya bilgi vermediklerini, yönetime dahil etmediklerini biliyorum, ortaklık yalnızca kağıt üzerinde ortaklıktır, şirket faaliyetlerinden herhangi bir kar payı almadım, davacı da bildiğim kadarıyla almamıştır, ben de işten ayrıldıktan ancak iki ay sonra devredebildim, davacının da talep ettiğini ancak şirketin faaliyetinin de olmaması nedeniyle kabul etmediklerini davacı anlattığı için biliyorum, bildiğim kadarıyla şirket faal değildi, ben on yıl önce işten ayrılmıştım, davacı da işten ayrıldı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DEĞERLENDİRME:
Dava, haklı sebeplerle limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkindir.
TTK’nun 638 maddesi uyarınca, “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.”
“Haklı sebep” ile kast edilen, örneğin; şirket ortaklığını çekilmez kılacak nitelikteki husumet, şirketin işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi vermemenin süreklilik kazanması, ortakların şirketten dışlanması, şirket yöneticilerinin kişisel menfaatleri yönünde hareket edip şirketi borca batık hale sürüklemesi, şirkete ihanet etmesi olarak sayılabilmektedir.
Davalı şirketin halen faal olduğu tespit edilmiş, davalıya defter ve kayıtların ibrazı için ihtaratlı tebliğe rağmen süresinde beyanda bulunulmamış ya da yeri bildirilmemiştir.
Dosyadaki delillerin değerlendirilmesinde, ortaklık devrinin 02/12/2010 tarihinde yapıldığı, davacının SGK hizmet dökümünden anlaşıldığı üzere işe giriş tarihinin de 09/11/2020 olduğu, davacı tanığının hizmet dökümünden anlaşıldığı üzere de 02/12/2010 tarihinde davalı şirketten ayrılışının yapıldığı, bu durumda davacının hisse sayısı da gözetildiğinde tanık beyanında belirtildiği üzere, davacının asgari ortak sayısını tamamlamak için şirkete ortak olarak alındığı kanaatine varıldığı ve davacıya şirketin işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi verilmemesi halinin süreklilik kazandığı, şirket yönetiminde söz sahibi olmadığı, davalı yanın davaya cevap vermediği gibi talep edilen defter ve evrakı da ibraz etmediği gözetildiğinde haklı nedenin oluştuğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
Davacının Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı davalı … ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
Karar kesinleştikten sonra bir suretinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilmesine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 83 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]