Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/48 E. 2021/824 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/48
KARAR NO : 2021/824
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
K.YAZIM TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin araç servis hizmetlerinden yararlandığını, ancak davalının müvekkilinin kendisine sağladığı servis bakım onarım hizmeti karşılığı müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu nedenle de Ankara … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ilgili icra dosyasındaki alacağın dayanağı olarak gösterilen cari hesap tablosu ile de borcun sabit olduğunu, bu nedenle davalının icra takibine itirazının yerinde olmadığını belirterek; Davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının takip konusu borcun işlenmiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın 420’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu icra takibinin fatura alacağına dayandığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu hususun müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile de sabit olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte fatura alacağına takip öncesi faiz isletilmesinin de hukuka ve kanuna avkırı oldu#unu belirterek: Davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu; 6.655,24 TL alacak için 22/10/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 24/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi raporunda; dava dosyası ve taraflara ait defterlerinin incelenmesiyle yapılan değerlendirme ile; davacının muhasebe usul ve ilkelerine uygun e – defter olarak kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 5.408,64 TL alacaklı olduğu, davalının muhasebe usul ve ilkelerine uygun e – defter olarak kayıt altına alınan ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacıya 4.853,64 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defter kayıtları arasında oluşan (5.408,64 -4.853,64) 555,00 TL’lik farkın; davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen 03.04.2018 tarih ve AZ82018000258 no.lu KDV dahil 555,00 TL’lik “ 1 adet Motor Havalandırma Filtresi, 4 adet Motor Yağı ve 1 Adet servis Onarım İşçiliği” açıklamalı faturanın davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında bulunmamasından kaynaklandığını, davacı yan icra takibinde her bir faturaya ayrı ayrı faiz işleterek toplam 1.246,60 TL işlenmiş faiz talebinde bulunduğu, davacının faiz talep edip edemeyeceği davacının talebi doğrultusunda fatura tarihlerinden 30 gün sonra başlamak üzere icra takip tarihi olan 22.10.2019 tarihine kadar TC Merkez Bankası avans faizi oranları üzerinden hesaplanan faiz tutarı 1.241,82 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Somut olayda; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari iş gereği davalının müvekkilinin kendisine sağladığı servis bakım onarım hizmeti karşılığı müvekkiline olan borcunu ödemediği ileri sürülerek Ankara … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … Turizm Otomotiv Nakliye Taahhüt Ticaret Lmited Şirketi olduğu; 6.655,24 TL alacak için 22/10/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 24/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu, davanın yasal sürede açıldığı, tarafların ticari defter kayıtları arasında oluşan (5.408,64 -4.853,64) 555,00 TL’lik farkın; davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen 03.04.2018 tarihli, KDV dahil 555,00 TL’lik “ 1 adet Motor Havalandırma Filtresi, 4 adet Motor Yağı ve 1 Adet servis Onarım İşçiliği” açıklamalı faturanın davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında bulunmamasından oluştuğu, bu miktarın mahsubu ile bakiye miktarın, taraf defter kayıtları ile uyumlu olduğu, davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 4.853,64 TL asıl alacak ve 1.091,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.945,35 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında olan 970,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, takip de kısmen de olsa haklı davacı yönünden kötüniyet tazminatı yasal koşulları oluşmadığından bu hususta karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle;
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 4.853,64 TL asıl alacak ve 1.091,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.945,35 TL üzerinden iptali ile takibin devamına
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si oranında olan 970,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Alınması gereken 406,13 TL harçtan peşin alınan 80,38 TL’nin düşümü ile kalan 325,75 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 80,38 TL peşin ve 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davanın kısmen kabul oranına göre hesaplanan 1.174,80 TL’nin davalıdan, reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 145,20 TL’nin ise davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 5.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca red edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 709,89 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti:550,00 TL, Tebligat ve Müzekkere gideri: 149,00 TL ve Vekalet Harcı:7,80 TL toplam 706,80 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 629,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/12/2021
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]