Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/472 E. 2021/748 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/472
KARAR NO : 2021/748

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara … Müdürlüğü’nde … E. sayılı dosya (EK 1) ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu davalının, 19/08/2020 tarihinde yapmış olduğu haksız itirazı neticesinde takip durduğunu, davalı taraf, müvekkili İHA ile haber, fotoğraf tedarikine dair 13.09.2018 / 13.09.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Yazılı, Fotoğraflı ve Videolu İnternet Haberleri Yayını Abonelik Sözleşmesi yapıldığını, karşılıklı iki tarafa borç yükleyen işbu sözleşmeye göre davalı borçlu para borcunun, müvekkili ise davalı abone ile haber paylaşma ve yayınlama borcunun ifasını üstlendiğini, müvekkili, üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmesine rağmen, davalı taraf borcunu ifa etmemiş ve neticesinde işbu davaya konu icra takibini ikame etme mecburiyeti hasıl olduğunu, davalı tarafın sunmuş olduğu itiraz dilekçesinden de net bir şekilde anlaşılacağı üzere, davalının sözleşmeye konu hizmeti almadığına dair bir beyanı olmadığını, tam aksine hizmeti aldığını ancak bu hizmetin sözleşme kapsamı dışında tutulduğunu iddia ettiğini, dolayısıyla müvekkili sözleşme kapsamında davalı abone ile haber paylaşma ve yayınlama borcunu gereği gibi ifa ettiğini, davalı taraf ise mezkur abonelik sözleşmesine konu borcunu gereği gibi ifa etmediği gibi tarafımızca başlatılan icra takibine de haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, davalı taraf itiraz dilekçesinde, borcunun 11.800 TL olduğunu ve müvekkili şirketinin kendisine 13/07/2020 tarihinde cari hesap mutabakatı gönderdiğini ancak ödeme/icra emrinde alacağın 14.247,52 TL olduğunu beyan ettiğini, taraflarınca bu beyan üzerine takibe neden itiraz edildiği anlaşılamadığını, çünkü davalının müvekkili şirkete işbu sözleşme gereği ödenmesi gereken borç 11.800 TL olup, takip bu tutar üzerinden başlatıldığını, davalı borcunu zamanında ödemediğinden her ay için ayrı ayrı olmak üzere asıl borç üzerine faiz işletilmiş ve toplam faiz tutarı 2.447,52 TL ile birlikte takibe esas tutar 14.247,52 TL olduğunu, dolayısıyla davalı işbu itiraz ile bir nevi borç tutarı konusunda da ikrarda bulunduğunu, tüm bu hususlar dikkate alındığında davalının davaya konu itirazı yapma amacının tamamen kötüniyetli olduğu ve müvekkilinin alacağına daha geç uluşmasını sağlamak amacıyla hareket ettiği görüldüğünü, müvekkilinin davalı bünyesinde tahakkuk eden tüm hak ve alacaklarının tahsili amacıyla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A madde hükmü gereğince, davalıya karşı ikame edilen işbu davayı açmadan önce, dava şartı olması hasebiyle Ankara Arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüyle davaya konu icra takibinin devamına, davalı borçlunun takip tutarının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Tarafların bildirdiği deliler toplanmış; taraflarca imzalanan yayın abonelik sözleşmesi, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası, dosya içerisine alınmış, talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, karar vermeye yeterli bulunmakla, hesap bilirkişisinin 05/05/2021 tarihli raporuna mahkememizce itibar edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine asıl alacak, işlemiş faiz toplamı olmak üzere 14.247,52-TL’nin tahsili için Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 06/07/2020 tarihinde ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin borçluya 12/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusunun 17/08/2020 tarihinde borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 13/09/2018 tarihinde imzalanan “Yayın Abonelik Sözleşmesi” incelendiğinde; davacının hizmet veren, davalının hizmet alan olduğu, 1 yıllık abonelik ücretinin 12.000-TL+KDV olarak kararlaştırıldığı, sözleşme süresinin 13/09/2018- 13/09/219 tarihlerini kapsadığı, sözleşme süresi bitiminde tarafların itirazı olmaz ise sözleşmenin Tefe-Üfe/2 ortanı kadar fiyat artışıyla 1 yıl uzayacağının kararlaştırıldığı görüldü,
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile özetle “… taraflar arasında sözleşme imzalandığını, ilk iki ay faturalarını ödediklerini, aboneliğin sonlandırılmadığını 1 yıl sonlandırıldığını, abone oldukları döneme ilişkin yayınladıkları videolara hak talebi gönderildiğini, abonelik sona erdiğinde geçmişte yayınlanan videolarla alakalı açıkça bir işlem yapılacağı yazmış olsaydı alacaklı ile abonelik oluşturulmayacağını, dolayısıyla fatura edilen tutarların mevcut anlayıştaki hizmet için yüksek bir tutar olduğunu, başka abonelerle daha düşük tutarlarda Abonelik oluşturulduğunu, kendi hizmet anlayışlarına göre verilen hizmet bedelinin fatura değerinin ancak yarısının hak ettiğini, alacak miktarını 14.247,52-TL olarak belirtildiğini, ilgili şirketin 13/07/2020 tarihlinde şirketlerine gönderdiği cari hesap mutabakat formundaki borcun 11.800,00-TL olduğunu, durumu aktardıklarını, ödeme şansları olsa indirim isteyip taksitler halinde ödeme yapacaklarını, alacaklının 3 taksitle borcun ödenmesini talep ettiğini, lakin pandemi sürecinde zaten zor durumda olan şirketlerinin daha da zor duruma sürüklendiğini, alacaklı şirketle her ne kadar 1 yıllık bir sözleşme imzalanmışsa da hizmet ve ücret konusunda anlaşmazlık olduğunu açıklanan nedenlerle borca ve faize itiraz ettiklerini .” bildirmiştir.
Davacı taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde talimat mahkemesinden alınan 05/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafında 2018-2019-2020 yılları defterleri incelendiğinde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı tarafın davalı tarafa düzenlendiği takibe konu ettiği 10 adet faturanın olduğu, 2018 yılından 1 adet 2019 yılında 9 adet olmak üzere toplam 10 adet faturanın KDV dahil 11.800,00-TL tutarında olduğu, faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, faturaların açıklama kısmına abonelik il ay ve yıl bilgisinin yazıldığı, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, davacı şirket cari hesap ekstresinde 2018 yılında 2.360,00-TL, 2019 yılında 11.800,00-TL, 2020 yılında 11.800,00-TL, alacak kaydı gözüktüğü, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğüne dair dosyada herhangi, bir belge olmadığı, asıl alacağa yıllık %13,5 ticari faiz talep edilebileceği, bildirilmiştir.

Toplanan delillere göre; Taraflar arasında 13/09/2018 tarihinde “Yayın Abonelik Sözleşmesi” imzalandığı ve hizmetin verildiği, bedelin bir kısmının ödenmediği konusu tarafların kabulündedir. Davalı taraf icra dosyasına yapmış olduğu itirazında, sözleşmenin taraflar arasında imzalandığını kabul etmekte ve hizmetin alınmadığını iddia etmemektedir. Davacı, davalıdan aralarında imzalanan yayın aboneliği sözleşmesinde belirtilen bedeli ve işlemiş faizi istemektedir. Davalı davaya cevap vermemekle birlikte icra dosyasına yaptığı itirazında, borcunu ödemeyemediğini belirtmekte ve mali durumunun kötü olduğunundan bahsetmektedir, bu durumda davacının alacağı ve davalı tarafça ödenmediği, davacının dava açmakta haklı olduğu yukarda belirtilen asıl alacak tutarı (11.800,00-TL) kadar, davacının davalıdan alacaklı olduğu bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı, alacaklı olduğu kısım için icra takibinden önce davalıyı BK. 101 maddesi anlamında usulüne uygun temerrüde düşürmediğine göre davacı tarafın icra takibinde istediği işlemiş faiz nazara alınmamıştır.
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkinin TTK’ dan kaynaklanması nedeniyle avans oranında temerrüt faizi uygulanması gerekmiştir.
Alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1- Davanın KISMEN KABULÜNE,
Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 11.800,00-TL asıl alacak yönelik davalı-borçlunun yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİ İLE, takibin bu miktar üzerinden devamına, Fazlaya İlişkin İstemin Reddine,
İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında (2.360,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar kanununa göre alınması gereken 806,05 TL harçtan peşin alınan 172,08 TL harcın mahsubu ile eksik 633,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul ve redde göre yapılan oranlamada 1.082,40 TL sinin davalıdan kalan bakiyenin davacı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabl edilen miktar üzerinden hesapve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 226,48 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.646,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01.11.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]