Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/46 E. 2021/68 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/46
KARAR NO : 2021/68

Av. … – …

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/01/2016
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
K. YAZIM TARİHİ : 08/03/2021

DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı bankanın … Şubesinden 26/05/2006 tarihinde yapmış olduğu kredi işlemi nedeniyle haksız olarak 13.125,00 TL tahsil edildiğini, ilgili yasa hükümleri ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olarak tahsil edilen paranın iadesine karar verilmesi gerektiğini, davalı banka ile müvekkili arasında imzalanan kredi sözleşmesinin önceden hazırlanmış standart sözleşme olduğunu, sözleşmenin bir örneğinin müvekkiline verilmediğini ve önceden hazırlanmış makdu sözleşme olduğunu, müvekkilinin onay ve rızası alınmadan aleyhine haksız şart doğuracak şekilde müvekkilinden masraf ve benzeri isimler altında para tahsilatı yapıldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından işlem nedeniyle yapılandırma masrafı adı altında alınan 13.125,00 TL masrafın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, Davacı vekilinin 12/03/2018 tarihli dilekçesinde; dava değerini 19.378,15 TL olarak arttırdıklarını talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle: kredi kullandırılmadan önce alınması zorunlu masraflar hakkında davacıya bilgi verildiğini ve karşılıklı mutabakat ile sözleşmenin imzalandığını, alınan masrafların usul ve yasaya aykırı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Banka genel kredi sözleşmesi kapsamında sebepsiz tahsil edilen bedellerin istirdadı talebidir.
Dava Tüketici Mahkemesinden görevsizlikle gelmiştir.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … HD’sinin 27/11/2019 tarihli kararı özetle; “Davacı vekilinin 12/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi 02.04.2018 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, ıslaha karşı cevap süresinin tamamlanması beklenmeden 04.04.2018 tarihinde karar verilmiş olması davalı tarafın HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen savunma hakkının kısıtlanmasına yol açmıştır. Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ıslaha konu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. O halde, mahkemece yapılması gereken iş davalı tarafın ıslah dilekçesine karşı beyan ve itirazlarını almak, zamanaşımı def’inde bulunulması halinde ise tüm itiraz ve def’ileri değerlendirmek suretiyle karar vermek olacaktır.” gerekçesi ile kararın kaldırıldığı, yeniden yapılan yargılamada;
BAM kaldırma kararı doğrultusunda, davacı vekilinden kalem kalem talepleri ile ilgili açıklama istenmiş 11/11/2020 tarihli dilekçesi ile taleplerini açıklamıştır.
Taraf delilleri toplanmış; sözleşme örneği, kredi için belgeler dosyaya kazandırılmış, bankacı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek inceleme yaptırılmış, rapor alınmış, itiraz üzerine ek rapor da alınmıştır. Bilirkişi…’ın 10/01/2018 tarihli ek raporu karar esas alınmıştır.
Bilirkişice davacı ile davalı banka Keçiören şubesi arasında 26/05/2006 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında 500.000,00 TL kredi kullandırıldığı, kredinin türü ile ilgili tam bir açıklama yapılmadığı ancak 7.taksitten sonra davacının imzasının bulunduğu talimat ve taahhüt adlı belgede “Kredi konusu malın mesleki ve/veya ticari amaçlarım için kullanacağım.” ibaresine yer verilmesi nedeniyle dava konusu kredinin ticari nitelikte olduğunun 5411 sayılı bankacılık kanununun “Faiz oranları ve diğer menfaatler” başlıklı 144 mdsi ve uygulama dikkate alındığında, serbest faiz ve diğer menfaatlerin serbestçe belirlenmesinin mümkün olduğu ayrıca faiz dışında tahsil edilecek diğer menfaat ve masrafların alınabilmesi için sözleşmede açıkça miktar ve mahiyetinin belirtilmiş olması ve ayrıca masrafın yapılarak belgelendirilmiş olması gerektiği, bu kapsamda davalı bankaca tahsil edilen 14.182,50 TLnin dosya masrafı ve komisyon olarak alındığı belirtilmiş, kredinin kendi kaynaklarından kullandırıldığı, başkaca fonlardan kullandırılması halinde komisyon isteyebileceği, bu masrafların yapılarak belgelendirilmediğinden iadesi gerektiği, ayrıca tüketici kredilerinden KKDF kesintisi yapılabileceği, ticari kredilerden yapılmayacağı, nitekim davalı banka tarafından söz konusu kredinin 7 taksiti için kesinti yapıldığı, kalan taksitleri için kesilmediği, kesinti yapılan 5.195,65 TL’nin de davacıya iadesi gerektiği tespiti yapılmıştır.
Toplanan delillerden taraflar arasında yapılmış olan ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesi kapsamında davacının krediyi kullandığı, bankacılık kanunu 144 mdsi gereği faiz ve faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin, sözleşmede belirlenip mahiyetinin belirtilmiş olması ve ayrıca masrafın yapılarak belgelendirilmiş olması halinde davalı bankanın tahsil edebileceği, somut olayda davacıdan tahsil edilen ipotek tesis komisyonu, ipotek fek masrafları, fon kullandırım komisyonu adı altında tahsilat yaptığı, bankanın krediyi kendi kaynaklarından kullandırdığı, komisyon alımı için başka kaynaklardan (hazine, Avrupa Yatırım Bankası, Sanayileşme Fonu… vs) kullanım halinde komisyonun alınabileceği, kanaatine varılmakla dava dilekçesi ve daha sonraki açıklama dilekçesi ile kalem kalem talep edilen toplam 14.182,50 TL bilirkişide tespit edilen masrafların istirdadına karar vermek gerekmiş ayrıca bankacılık mevzuatına göre ticari krediden kesilmemesi gereken KKDF kesintisi (tüketici kredisinden kesilebilir.) 5.195,65 TL’nin davacı vekilince verilen 12/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talep edildiği, 02/04/2018 tarihinde davalı yana tebliğ olduğu, iki haftalık itiraz süresi beklenmeden 04/04/2018 tarihinde karar verildiği, davalı yan istinaf dilekçesinde ıslah edilen kısım ile ilgili zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü, dosya karara çıktığından süresinde olduğunun kabulü gerektiği, taraflar arasındaki kredi kullanımına ilişkin sözleşme 26/05/2006 tarihli olduğu sözleşmede BK 146.mdde düzenlenen 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin ıslahla talep edilen kısmın 12/03/2018 tarihinde talep edilmesine dolduğu anlaşılmakla bu kısmın zamanaşımı def’i kapsamında reddine karar vermek gerekmiş, dava dilekçesinde istenen kısımla ilgili kesinti yapılan tarihlerden itibaren işletilecek avans faizi ile davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile 13.125,00 TL alacağın 12.500,00 TL’si ödeme tarihi olan 26/05/2006 tarihinden 625,00 TL alacağın 26/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline,
Islah edilen kısımla ilgili zamanaşımı def’i kapsamında REDDİNE,
-Alınması gereken 896,57 TL harçtan peşin alınan 224,14 TL ve 35,90 TL tamamlanan peşin harcın mahsubu ile 636,53 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 260,04 TL peşin ve 29,20 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca red edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan toplam 969,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 658,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,

Dair, miktar itibariyle HMK 341 maddesi gereği davacı yönünden kesin olarak, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi.03/02/2021

Katip …

Hakim …