Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2022/32 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA … TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
… TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : 2022/32

DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 26/09/2020
DAVA : Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
K. YAZIM TARİHİ : 26/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan koop. genel kurul kararının iptali-koop.yönetim kurulu kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı tarafın müvekkiline Ankara …Noterliği kanalıyla gönderdiği 25.08.2020 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamede; 06.09.2019 tarihinde 2 bir Genel Kurul Toplantısı yapıldığı; bu toplantıda alınan karar uyarınca kesinleşmiş yargı kararı sonucu doğabilecek kazai üyeliklerde hisse başına kooperatife ödenmesi gerekli 2.600.000,00 TL’lik bir borç olduğu iddia edilerek, bu paranın yarısı olan 1.300.000,00 TL’nin belirtilen sürede ödenmesi, diğer yarısının ise 1 ay sonra ödenmesi müvekkilden talep edilerek aksi halde Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. maddeleri gereği ihraç işlemlerinin uygulanacağının belirtildiğini, bu ihtarnamenin, müvekkili … tarafından 26.08.2020 tarihinde tebellüğ edildiğini ve içeriğinde bahsi geçen Genel Kurul Toplantısına ve ekindeki tutanağa bu tarihte muttali olunduğunu, davalı tarafın bu ihtarnamesine cevaben taraflarınca Ankara …Noterliği kanalıyla 01.09.2020 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalı kooperatif ile dava dışı … İnş. Tic. San. A.Ş. arasında imzalanan düzenleme şeklinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici firmanın önereceği 6 üyenin kooperatif şartlarını ve vecibelerini yerine getirmek kaydıyla ve kooperatif kurulunun onayıyla ortak olabileceği kararlaştırılmış olup; kooperatif üyeliğine kayıt için yapılan başvuru 05.06.2008 tarihinde kabul edilerek müvekkilinin üyeliğinin bu şekilde gerçekleştiğini, ekte sunulan 05.06.2008 tarihli Yönetim Kurulu kararında aynen “…adı geçen şirket ile 30 Mayıs 2008 gün ve … yevmiye numarası ile Ankara …Noterliği’nde yapılan Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin 3,2 Yapılacak Konut Adedi maddesinin son fıkrası gereği …, … ve …’in, … A.Ş. tarafından Kooperatifimize bildirildiğinden, üyelik kayıtlarının yapılmasına ve adı geçen şahıslardan söz konusu sözleşmenin 3,3,a maddesinde belirtilen katılım paylarının alınmamasına” karar verildiğini, müvekkili üye olduktan sonra 2011 olağan genel kurul toplantısına çağırıldığını, toplantıya katıldığını, 27.06.2013 tarihli olağan genel kurul toplantısında ise üyeliklerinin yok sayılması ve genel kurula çağrı yapılmaması nedeniyle kooperatif üyesi olduklarının tespiti ile 27.06.2013 tarihli genel kurul toplantısının iptaline karar verilmesi talebini içeren bir dava açtığını, Ankara … Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada önce davanın reddine karar verilmiş ve fakat bilahare Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından 01.06.2017 tarih, 2015/8916 E. 2017/1663 K. Sayılı karar bozulduğunu, mahkemece bozmaya uyularak bu defa davanın kabulüne ve 27.06.2013 tarihli olağan genel kurul toplantısının 7 nolu kararının iptaline karar verilmiş; bu kararın davalı kooperatifçe temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından karar onanmış ve davalı tarafın karar düzeltme başvurusu da reddedilmek suretiyle iptale ilişkin hükmün kesinleştiğini, Yargıtay kararına göre müvekkilinin normal üyelik ” statüsünde olduğunu, 06.09.2019 tarihinde davalı Kooperatifin müvekkiline çağrı yapmadan, usulsüz bir toplantı yaptığını ve toplantıya katılanların yok hükmünde olan mutlak butlanla malul kararlar aldığını, 06.09.2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağı’nın incelenmesinde, 31 ortağa çağrı mektubu gönderildiğinin yazılı olduğunu, oysa müvekkilinin bu sayıya dahil edilmediğini, yapılan toplantının yok hükmünde olduğunu, müvekkiline hiçbir çağrı yapılmaksızın gerçekleştirilen usul ve yasaya aykırı 06.09.2019 tarihli Genel Kurul kararında; 28.04.2008 tarihli 62 sayılı ; 05.06.2008 tarihli 64 sayılı Yönetim Kararı, 20.11.2009 tarihli ve 71 sayılı, 14.01.2011 tarihli 74 sayılı, 03.03.2012 tarihli 77 sayılı Yönetim Kurulu Kararlarının iptaline karar verildiğini, kesinleşmiş yargı kararı gereğince doğabilecek kazai üyelikler hakkında Kooperatif Ana Sözleşmesinin 11. Maddesi dayanak gösterilerek 2.600.000,00 TL tutarında borç tahakkuk ettirildiğini, üyelik alımı ile de ilgili olan Ankara …Noterliğince düzenlenen 30.05.2008 tarih, … yevmiyeli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi İle Teminat Sözleşmesi’nin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, müvekkilin üyeliğinin, kesinleşmiş yargı kararı gereği doğan bir kazai üyelik olmadığını, Yargıtay’ın da açıkça kararlarında belirttiği üzere “normal üye” olduğunu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin, müvekkilinin üyeliğinin sonradan alınacak bir karar ile hükümsüz kılınamayacağını açıkça vurgulamış olup; karardaki iptale ilişkin hükümlerin Kooperatifler Kanunu’na ve ayrıca Yargıtay’ın müvekkilinin taraf olduğu davada vermiş olduğu kararlarına açıkça aykırı olduğunu, hukuk ve mantık dışı olmakla beraber bazı üyeler için hisse başına fahiş tutarda borç tahakkuk ettirilmesinin yasal olmadığını, dava konusu 06.09.2019 tarihli genel kurul kararının, kamu düzenine, ahlaka ve adaba aykırı olması ve ortakların kazanılmış haklarını ortadan kaldırmaya /sınırlamaya yönelik hükümler ihtiva etmesi sebebiyle baştan itibaren geçersiz olduğunu belirterek ve fazlaya dair saklını saklı tutarak davalı kooperatifçe 06.09.2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Alınan Kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyamız ile birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı tarafın kooperatifin üyesi olan müvekkiline Ankara …Noterliği kanalıyla gönderdiği 25.08.2020 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamede, 06.09.2019 tarihinde bir Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, bu toplantıda alınan karar uyarınca kesinleşmiş yargı kararı sonucu doğabilecek kazai üyeliklerde hisse başına kooperatife ödenmesi gerekli 2.600.000,00 TL’lik bir borç olduğunu iddia ederek, bu paranı yarısı olan 1.300.000,00 TL’nin belirtilen sürede ödenmesi, diğer yarısının ise 1 ay sonra ödenmesi talep edildiğini, aksi halde Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. maddeleri gereği ihraç işlemlerinin uygulanacağının belirtildiğini, bu ihtarnamede müvekkili … tarafından 26.08.2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, içeriğinde bahsi geçen genel kurul toplantısında ve ekindeki tutanağa bu tarihte muttali olunduğunu, müvekkili tarafından cevabi ihtarname gönderildiğini ve müvekkilinin davet edilmemiş olduğu, mutlak butlanla malul kararların alındığı Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan kararların iptali talebiyle Ankara … Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı dava açıldığını belirterek, davanın Ankara … Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı davası ile birleştirilmesine, davalı Kooperatifin davacı müvekkili …’ın Kooperatif 5 Ortaklığından Çıkarılmasına ilişkin verdiği 19.10.2020 gün ve 2020/3 sayılı usul ve yasaya aykırı Yönetim Kurulu Kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı hakkında 30.05.2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gerekçe gösterilerek 05.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklık kararı alındığını, 27.06.2013 tarihli genel kurul toplantısına kadar davacının hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kooperatif nam ve hesabına arsa payı, aidat, ek ödeme, gecikme zammı gibi parasal yükümlülüklerine karşılık gelecek hiçbir ödeme yapmadığını, 27.06.2013 tarihine kadar geçen 5 yıllık süre içerisinde davacı hakkında üyelik kararı alan ve halen Ankara … ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında kooperatife karşı işledikleri, “zimmet, görevi kötüye kullanma, genel kurulun devredilmez yetkilerini kullanma, kanuna ve usule aykırı üye kaydetme, kanuna ve usule aykırı inşaat sözleşmesi yapma, kooperatif arsasına usulsüz ipotek koydurma, kooperatifin defter ve belgelerini yasal süresinde teslim etmeme” suçlarından sanık yargılanmakta olan yönetim kurulu üyeleri tarafından görevin kötüye kullanılması suretiyle kooperatif ortaklığına kabulü düzenleyen 1163 sayılı kanunun 8. ve ana sözleşmenin 11. Maddesinde yer alan emredici hükümlere göre davacının zorunlu ortaklık koşullarına uymasının sağlanmadığını, ayrıca hiçbir ödentisi olmayan davacıya haksız menfaat sağlamak için ihtar ve ihraç işlemi uygulanmadığını, bu hususta Ankara … Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının dayanağı iddianamede davacı hakkında geçersiz inşaat sözleşmesine dayanarak 05.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklık kararı alındığı ve yönetim kurulu tarafından görevi kötüye kullanma suçu işlendiğinin açıkça yer aldığını, kooperatifin 27.06.2013 tarihli genel kurul toplantısında eski yönetim kurulu ibra edilmeyerek görevine son verilmiş, ayrıca davacının da dahil olduğu 6 kişi hakkında alınan üyelik kararlarının geçersizliğine karar verildiğini, bu karar üzerine davacı tarafından açılan kooperatif üyeliğinin tespiti ve genel kurul kararının iptali davasının Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin 02.06.2015 gün ve 2014/831 E. – 2015/322 K. sayılı kararı ile reddedildiğini, davacının temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 01.06.2017 tarih ve 2015/8916 E. – 2017/1663 K. sayılı kararı ile Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin kararı bozulmuş, Ankara … Ticaret mahkemesinin … K. Sayılı kararı ile Yargıtay’ın bozma kararına uyulduğunu, bu uyma kararının Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 08.07.2020 tarih ve 2020/771 E. – 2020/2532 K. sayılı kararıyla kesinleştiğini, 1163 sayılı kanunun 8 ve ana sözleşmenin 11 ve 21 maddeleri dikkate alınarak 06.09.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların 3. Maddesinde “kesinleşmiş yargı kararları gereğince doğabilecek kazai üyeliklerde kooperatif ana sözleşmesinin 11. Maddesi hükmü uyarınca kooperatife ortak kaydedileceklerden hisse başına kooperatife ödemesi gereken meblağın 2.600.000 TL olarak belirlenmişini, bu meblağın günümüz ekonomik koşulları dikkate alınarak yarısı peşin ve yarısı da bir ay sonra ödenmek üzere 30.06.2020 tarihine kadar alınmasına” karar verildiğini, bu karar doğrultusunda davacıya Ankara …Noterliği’nden keşide edilen 25.08.2020 tarih ve … yevmiye numaralı 10 gün ödeme süreli birinci ihtarname ile Ankara …Noterliği’nden keşide edilen 11.09.2020 tarih ve 13030 yevmiye numaralı 1 ay ödeme süreli ikinci ihtarnamede Kooperatifin Akbank Ankara Siteler şubesinde bulunan hesaba, 06.09.2019 tarihli genel kurul kararıyla belirlenen 2.600.000 TL borcun ödenmesi, aksi halde ortaklıktan çıkarılacağı ihtar edilmesine rağmen borcun ödenmediğinin tespit edildiğini, davacının ikinci ihtarname ile yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine Ankara …Noterliği’nden keşide edilen 20.10.2020 tarih ve 14711 yevmiye numaralı ihtarname ile Kooperatif yönetim kurulunun 19.10.2020 tarih ve 2020/3 sayılı ihraç kararı gönderilerek kararın tebliğinden itibaren 3 ay içinde bu karara karşı iptal davası açılabileceği veya ilk kooperatif genel kurulunda görüşülmek üzere itiraz edilebileceğinin bildirildiğini, ihraç kararının 22.10.2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, ikinci ihtarnamenin 15.09.2020 tarihinde davacıya tebliğinden sonra ve ihraç kararı tebliğ edilmeden önce 25.09.2020 tarihinde davacı tarafından 06.09.2019 tarihli genel kurul kararının iptali talepli işbu davanın açıldığını, bu davanın hiçbir maddi 4 dayanağı olmadığını, haksız kazanç sağlamak için açıldığını, davacının 06.09.2019 tarihli genel kurul kararını isteme hak ve yetkisinin ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, kooperatifin 27.06.2013 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararla davacının üyeliğinin geçersizliğine karar verildiğini, kooperatifin genel kurul kararının iptal edilinceye kadar hüküm ve sonuç doğurmaya devam edeceğini, dava konusu 06.09.2019 tarihinde ortaklık sıfatı bulunmayan davacının genel kurul kararının iptalini isteme hak ve yetkisinin ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı hakkında ortaklık kararı alınan 05.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararında katılım paylarının alınmamasına karar verilerek hem zorunlu olan genel kurul kararı olmadan inşaat sözleşmesinin 3.3.a maddesinde belirlenen 108.000$ katılım payından muaf tutulmasına karar verildiğini, ortaklar arasında eşitlik ve kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı hareket edildiğini, genel kurul kararı olmadan ayrıcalıklı karar alınamayacağının Yargıtay bozma kararında da açıkça yer verildiğini, imar geçmemiş, paylı mülkiyete konu bir arazi üzerinde inşaat sözleşmesi yapmanın hukuken mümkün olmadığını, genel kurul kararı da bulunmadığı için 27.06.2013 tarihli genel kurulda mutlak butlanla sakat sözleşmenin geçersizliğine karar verildiğini, noterden gönderilen ihtarname ile batıl olduğunun bildirildiğini, kooperatif tarafından geçersizliğine karar verilen yok hükmünde bir sözleşmeye dayanarak davacının ayrıcalıklı bir ortak olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmesinin hiçbir hukuk kuralı bağdaştırılamadığını, Kooperatifin 1995 yılında kurulmuş olup, davacı hakkında üyelik kararı alınan 2008 yılına kadar geçen 13 yıl içerisinde hiçbir yeni üye kaydedilmediğini, davacının parasal yükümlülüklerinin 1995 yılından itibaren başlamış olup, ortaklıktan ihraç edildiği 2020 yılına kadar geçen 25 yıllık süre için, birikmiş arsa payı, aidat, ek ödeme, gecikme zammı yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının ortak olarak kaydedildiği 05.06.2008 yılından, üyeliğinin geçersizliğine karar verildiği 27.06.2013 yılına kadar geçen 5 yıllık süre içerisinde de eski yönetim kurulu tarafından hiçbir yasal takibe uğramadığı gibi bu uzun süre içerisinde kooperatife uğramamış, aidat borcunu ve parasal yükümlülüklerini takip etmediğini, davacının, 06.09.2019 tarihli genel kurul kararıyla belirlenen 2.600.000 TL meblağı fahiş ve afaki olarak nitelendirmesinin 32 ortaklı kooperatifin bir ortağının 25 yıl içinde sahip olduğu ekonomik değeri, hukuk dışı amacına yönelik olarak küçümsediğini gösterdiğini, ….Parselde bulunan 26.717,00 m2 yüzölçümlü taşınmazda kooperatifin 9/16 hissesi olup kalan hazine hissesinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca Açık Teklif Usulü ile 29.06.2020 tarihinde m2 si 1.500 TL olmak üzere 6.950.000,00 TL bedelle satıldığını belirterek ; • Hukuki dayanağı olmayan kötü niyetle açılmış davanın reddini istemiştir.
Dosyamız ile birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Ankara … Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında kooperatife karşı işledikleri pek çok suçtan sanık olarak yargılanmakta olan yönetim kurulu üyeleri tarafından imar geçmemiş, paylı mülkiyete konu kooperatif arazisi için imzalanan yok hükmündeki 30.05.2008 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gerekçe gösterilerek 05.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacı hakkında ortaklık kararı alındığını, ortaklığın geçersizliğine karar verilen 27.06.2013 tarihli genel kurul toplantısına kadar geçen 5 yıllık süre içerisinde davacının kooperatife olan hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kooperatif nam ve hesabına arsa payı, aidat, ek ödeme, gecikme zammı gibi parasal yükümlülüklerine karşılık gelecek hiçbir ödeme yapmadığını, hiçbir ödentisi olmayan davacıya haksız menfaat sağlamak için 5 yıllık süre içerisinde eski yöneticiler tarafından davacının zorunlu ortaklık koşullarına uyması sağlanmamış, ayrıca Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin 14. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. maddelerinde yer alan emredici hükümlere uyulmayarak, ihtar ve ihraç işlemi uygulanmadığını, kooperatifin 27.06.2013 tarihli genel kurul toplantısında eski yönetim kurulu ibra edilmeyerek görevine son verilmiş, ayrıca davacının da dahil olduğu 6 kişi hakkında alınan üyelik kararlarının geçersizliğine karar verildiğini, bu karar üzerine davacı tarafından açılan kooperatif üyeliğinin tespiti ve genel kurul kararının iptali davasının Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin 02.06.2015 gün ve 2014/831 E. – 2015/322 K. sayılı kararı ile reddedildiğini, davacının temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 01.06.2017 tarih ve 2015/8916 E. – 2017/1663 K. sayılı kararı ile Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin kararı bozulmuş, mahkemenin uyma kararı Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 08.07.2020 tarih ve 2020/771 E. – 2020/2532 K. sayılı kararıyla kesinleştiğini, Ankara … Ticaret Mahkemesi’nce uyulan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 01.06.2017 tarih ve 2015/8916 E. – 2017/1663 K. sayılı bozma kararında, “Her ne kadar yönetim kurulu kararında katılım payı alınmaması hususu da belirtilerek üyeliklerin peşin ödemeli ortaklık olduğu düşünülmüşse de yönetim kurulunun genel kurul kararı olmaksızın peşin ödemeli ortak alma ve kaydetme yetkisi bulunmamaktadır. Ancak bu husus davacıların üyelik kayıtlarının geçersizliği sonucunu doğurmaz.…davacının üyelik şartlarını taşıması ya da başkaca ihracı gerektiren bir durum bulunması halinde ortaklıktan çıkarmaya ilişkin yasa ve anasözleşmede belirtilen prosedür uygulanmak suretiyle bir karar verilebileceği” gerekçesinin yer aldığını, davacının üyeliğine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra Ankara …Noterliği’nden keşide edilen 25.08.2020 tarih ve … yevmiye numaralı birinci ihtarname ile Ankara …Noterliği’nden keşide edilen 11.09.2020 tarih ve 13030 yevmiye numaralı ikinci ihtarname Kooperatifin Akbank Ankara Siteler şubesinde bulunan hesaba, 06.09.2019 tarihli genel kurul kararıyla belirlenen 2.600.000 TL borcun ödenmesi, aksi halde Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin 14. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. maddeleri gereğince ortaklıktan çıkarılacağı ihtar edilmiş olmasına rağmen, ihtarnamelerin tebliğ edilmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığını, davacının ikinci ihtarname ile yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine Ankara …Noterliği’nden keşide edilen 20.10.2020 tarih ve 14711 yevmiye numaralı ihtarname ile Kooperatif yönetim kurulunun 19.10.2020 tarih ve 2020/3 sayılı ihraç kararı gönderilerek kararın tebliğinden itibaren 3 ay içinde bu karara karşı iptal davası açılabileceği veya ilk kooperatif genel kurulunda görüşülmek üzere itiraz edilebileceği bildirilmiş, ihraç kararı 22.10.2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, ihraç kararının 22.10.2020 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra 19.01.2021 tarihli dilekçe ihraç kararının iptali için işbu dava açıldığını, Kooperatifin 1995 yılında kurulmuş olup, davacı hakkında üyelik kararı alınan 2008 yılına kadar geçen 13 yıl içerisinde hiçbir yeni üye kaydedilmediğini, davacının parasal yükümlülüklerinin 1995 yılından itibaren başlamış olup, ortaklıktan ihraç edildiği 2020 yılına kadar geçen 25 yıllık süre için, birikmiş arsa payı, aidat, ek ödeme, gecikme zammı yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının ortak olarak kaydedildiği 05.06.2008 yılından, üyeliğinin geçersizliğine karar verildiği 27.06.2013 yılına kadar geçen 5 yıllık süre içerisinde de eski yönetim kurulu tarafından hiçbir 6 yasal takibe uğramadığı gibi bu uzun süre içerisinde kooperatife uğramamış, aidat borcunu ve parasal yükümlülüklerini takip etmediğini, davacının, 06.09.2019 tarihli genel kurul kararıyla belirlenen 2.600.000 TL meblağı fahiş ve afaki olarak nitelendirmesinin 32 ortaklı kooperatifin bir ortağının 25 yıl içinde sahip olduğu ekonomik değeri, hukuk dışı amacına yönelik olarak küçümsediğini gösterdiğini, 04.03.2021 tarihli asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; …Parselde bulunan 26.717,00 m2 yüzölçümlü taşınmazda kooperatifin 22.086 m2 arsasının olduğu, kalan 4.631 m2 Hazine hissesinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca Açık Teklif Usulü ile 29.06.2020 tarihinde m2 si 1.500 TL olmak üzere 6.950.000,00 TL bedelle satıldığının belirtildiğini, Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Emlak Müdürlüğü’nün 08.06.2020 tarih ve 34993551 sayılı ihaleye davet yazısını asıl davaya cevap dilekçesinde dosyaya sunduklarını, Kooperatife ait bu arsadan başka tapularını ekte sundukları, …parselde 1.540 m2 arsası daha bulunduğunu, Kooperatife ait toplam 26.172 m2 arsanın, 28983 parselde bulunan hazine hissesinin satıldığı 29.06.2020 tarihi itibariyle asgari somut değeri 39.258.000 TL olduğunu, serbest piyasadaki olağan rayiç değer dikkate alındığında her ortak için sadece arsa payının bile ne kadar değerli ve önemli olduğu 29.06.2020 tarihi itibariyle kooperatifteki pay sahiplerinin her birine 1.000.000 TL nin çok üzerinde sadece arsa payı düştüğünün görüleceğini, kooperatif arsasına yapılacak inşaat açısından bakıldığında ise civardaki emsaller dikkate alındığında her ortağa yaklaşık 3 daire isabet ettiğini, davacının, ortaklığın gerektirdiği yasal koşulları ve parasal yükümlülükleri yerine getirmediği için Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin 14. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. maddeleri gereğince hukuka uygun olarak Kooperatif Yönetim kurulunun 19.10.2020 tarih ve 2020/3 sayılı ihraç kararı ile ortaklıktan çıkarıldığını belirterek kötü niyetle açılmış davanın reddini istemiştir.
DELİLLER: Mahkememizce davalı kooperatif genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetveli, ana sözleşme, yönetim kurulu kararı getirtilmiş, bilirkişiden rapor alınmış, tarafları delilleri toplanmıştır.
Davalı kooperatif tarafından dava dışı … İnş. Tic. ve San. A.Ş.’ye Ankara … Noterliği’nden gönderilen 09.12.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname (30.05.2008 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ve teminat sözleşmesinin yok hükmünde olması nedeniyle geçersizliğinin kabulü, ipoteğin kaldırılması, teminat senedinin iadesi ihtar edilmiştir.); Davalı kooperatif ile dava dışı … İnş. Tic. Ve san. A.Ş. arasında yapılan Ankara …Noterliği’nin 30.05.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış vaadi ve Kat karşılığı inşaat sözleşmesi; Davalı kooperatif tarafından davacıya Ankara …Noterliği’nden gönderilen 25.08.2020 tarih ve … yevmiye numaralı (birinci) ihtarname (2.600.000.TL. borcun yarısı olan 1.300.000.TL.nın 10 gün içinde ödenmesi aksi takdirde 1163 SayılI kanunun 16. Ve 27. Maddeleri gereğince ikinci ihtarname keşide edileceği ihtar edilmiştir. İhtarname 26.8.2020 tarihinde bizzat davacı imzasına tebliğ edilmiştir); Davacı tarafından davalı kooperatife Ankara …Noterliği’nden gönderilen 01.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname (2.600.000.TL. aidatın fahiş olduğu, bu aidatın kararlaştırıldığı 06.09.2019 tarihli genel kurul toplantısının yasaya aykırı olduğuna ilişkin); Davalı kooperatif tarafından davacıya Ankara …Noterliği’nden gönderilen 11.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı (ikinci) ihtarname (2.600.000.TL. borcun 1 ay içinde ödenmesi, aksi takdirde ortaklıktan çıkarılacağı hususun ihtar edilmiştir. İhtarname 15.09.2020 tarihinde bizzat davacı imzasına tebliğ edilmiştir); Davalı kooperatif tarafından davacıya Ankara …Noterliği’nden gönderilen 20.10.2020 tarih ve 14711 yevmiye numaralı ihraç ihtarnamesi (Parasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gönderilen birinci ve ikinci ihtarnamenin sonuçsuz kalması nedeniyle 19.10.2010 tarih ve 2020/3 sayılı kararla ortaklıktan çıkarıldığı ihtar edilmiştir. İhtarname 22.10.2020 tarihinde bizzat davacı imzasına tebliğ edilmiştir.) ibraz edilmiştir.
Ankara 4. ATM’nin 06.03.2019 tarih ve 2019/10 E. 2019/205 K. Sayılı dosya sureti (davalı kooperatifin 27.06.2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan 7 nolu kararın iptaline karar verilmiştir.) getirtilmiştir.
Kooperatif uzmanı bilirkişi düzenlediği raporunda sonuç olarak; Asıl dava yönünden; Davacı tarafça davalı kooperatifin 06.09.2019 tarihli genel kurul kararının iptalinin talep edildiği, genel kurul tarihi itibarıyla davacının ortaklık sıfatının bulunduğu, iptale konu 06.09.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların, genel kurul toplantı nisabını taşımaması nedeniyle geçersiz olduğunun belirlendiği, birleşen dava yönünden; davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun Mahkemenin takdirinde bulunduğu, ihraç kararına dayanak 1. ihtarnamede istenilen 1.300.000.TL. ve 2.nci ihtarnamede istenilen 2.600.000.TL. borcun dayanağı olan 06.09.2019 tarihli genel kurul kararının geçersiz olduğu, dolayısıyla geçersiz genel kurul kararında kararlaştırılan borcun istendiği ihtarnamelerin de geçersiz olması nedeniyle bu ihtarnamelere istinaden alınan davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulunun 19.10.2020 gün ve 2020/3 sayılı kararının an asözleşmenin 14. maddesi hükmüne aykırı olduğunun belirlendiği belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, davalı kooperatif genel kurul kararının iptali; birleşen dava, davalı kooperatifin davacının ortaklıktan ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacının Genel Kurul Tarihinde Ortaklık Sıfatı Yönünden yapılan değerlendirmede; Davalı kooperatifçe, 06.09.2019 tarihinde ortaklık sıfatı bulunmayan davacının genel kurul kararının iptalini isteme hak ve yetkisinin ve aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı savunulmuş olmakla öncelikle davacının iptale konu 06.09.2019 tarihli genel kurul tarihi itibarıyla ortaklık sıfatının bulunup bulunmadığı yönünden değerlendirme yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre; Davalı kooperatif yönetimi ile dava dışı … İnş. Tic. Ve san. A.Ş. arasında yapılan Ankara …Noterliği’nin 30.05. 2008 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapılmış, sözleşmenin eldeki davayla ilişkili olarak 3.2 maddesinde; “….yüklenici firmanın önereceği altı üyenin kooperatif şartlarını ve vecibelerini yerine getirmek kaydı ile yönetim kurulunun muvafakati ile ortak olabileceği, 3.3.a maddesinde ise konutların paylaşımı ve bedeli düzenlenmiş olup, buna göre arsa 9 sahiplerinin %57 hissesi karşılığı 40 adet konut arsa sahiplerine, yüklenicinin %43 hissesi karşılığı 30 adet konut yükleniciye .. ileri kaba inşaat olarak teslimi olarak alınacağı, arsa sahibinin kendilerine ait konutların ikmali için katılım payı olarak yükleniciye aşağıda belirtilen ödeme şartlarında konut başına katılım payı olarak 108.000 USD den toplam 4.320.000 USD ödeyeceği, ödemelerin YTL ile yapılması durumunda, ödeme günündeki döviz kuru esas alınarak hesaplama yapılacağı, önce yüklenicinin kendisine ait konutların 10 adedini resen kendi isteği doğrultusunda seçecek geri kalan konutlar taraflar arasında müsavi olarak paylaşacaklardır. Bu paylaşım proje safhasında bir protokolle belirlenerek daha sonra kooperatif adına kurulacak kat irtifakı üzerinden ve bu sözleşme şartlarında yükleniciye ya da yüklenicinin istediği üçüncü şahsılara tapu ferağının verileceği” kararlaştırılmıştır.
Davacının, davalı kooperatif yönetim kurulunun 05.06.2008 tarihli kararı ile ortaklığa kabul edilmiş,, ortaklığa kabul kararında aynen “Kooperatifimiz yönetim kurulu 05.06.2008 tarihinde toplanarak … İnşaat ticaret Sanayi A.Ş.nin yönetim kurulu başkanlığımıza yapmış olduğu talebi değerlendirilmiştir. Buna göre adı geçen şirket ile 30 Mayıs 20018 gün ve … yevmiye numarası ile Ankara …Noterliği’nde yapılan düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 3,2 yapılacak konut adedi maddesinin son fıkrası gereği …, … ve …’in … A.Ş. tarafından kooperatifimize bildirildiğinden üyelik kayıtlarının yapılmasına ve adı geçen şahıslardan söz konusu sözleşmenin 3.3.a maddesinde belirtilen katılım paylarının alınmamasına karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Davalı kooperatifin 27.06.2013 tarihli genel kurulu gündeminin 7. maddesinde aynen “…yönetim kurulunca imza edildiği şifahi olarak bildirilen sözleşme ve bu sözleşme uyarınca 2008 yılı ve sonrasında 6 yeni üyenin kayıt olunduğu ifade olunmuş ise de genel kurulca oybirliği ile sözleşmenin iptaline, yönetim kurulunca genel kurula sunulmaksızın üye kabul edilen kişilerin üyeliklerinin kabul edilmeyeceği oybirliği ile kabul edildi. Her iki husustaki bilinen ve bilinmeyen yönetim kurulu kararları oybirliği ile iptal edildi. Yönetim kurulunun bu hususlar nedeniyle ibrasının geriye bırakıldığı oybirliği ile kabul edildi….”şeklinde karar alınarak davacı ve davacı ile birlikte ortaklığa kabul edilen kişilerin üyeliklerinin kabul edilmeyerek sonlandırıldığı, hazirun cetvellerinde ismine yer verilmediği belirlenmiştir.
Davacı ve dava dışı …’ın birlikte ‘kooperatif ortağı olduklarının tespiti ve 26.07.2013 tarihinde anılan genel kurul kararının 7. maddesinin iptali’ istemiyle dava açtıkları, yapılan yargılama neticesinde Ankara 4. ATM’nin 02.06.2015 tarih ve … K. sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, Mahkeme kararının davacı ve diğer dosya davacısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. H.D.’nin 01.06.2017 tarih ve 2015/8916 E. 2017/1663 K. Sayılı ilamıyla, genel kurul kararının iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Ankara 4. ATM 02.06.2015 tarih ve … K. Sayılı davanın reddine dair kararının bozulmasına karar verildiği, Yargıtay 23. H.D.’nin 11.12.2018 tarih ve 2017/2818 E. 2018/57472 K. Sayılı ilamıyla davalı kooperatifin karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği, Ankara 4. ATM’nin 06.03.2019 tarih ve … K. Sayılı Kararıyla Yargıtay bozma ilamına uyularak davalı kooperatifin 27.06.2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan 7 nolu kararın iptaline karar verildiği, Mahkeme kararının davalı kooperatif tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. H.D.’nin 12.12.2019 tarih ve 2019/2362 E. 2019/5297 K. Sayılı kararıyla Ankara 4. ATM’nin 06.03.2019 tarih ve …K. Sayılı Kararının onanmasına karar verildiği, oYargıtay 23. H.D.’nin 08.07.2020 tarih ve 2020/771 E. 2020/2532 K. Sayılı ilamıyla da davalı kooperatifin karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği ve dolayısıyla davacının üyeliğin kabul edilmemesine ilişkin genel kurul kararının iptal edilerek mahkeme kararının 08.07.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Kooperatif ana sözleşmesinin 11/II maddesinde “Ortaklığa kabul yönetim kurulunun kararı ile gerçekleşir.” hükmü düzenlenmiştir. Yine ortağın hangi hallerde ortaklıktan ihraç edileceği ve usulü ana sözleşmenin 14. Maddesinde düzenlenmiştir.
Davalı kooperatifin, iptal edilen 27.06.2013 tarihli genel kurulu gündeminin 7. Maddesinde alınan “…bu sözleşme uyarınca 2008 yılı ve sonrasında 6 yeni üyenin kayıt olunduğu ifade olunmuş ise de genel kurulca oybirliği ile sözleşmenin iptaline, yönetim kurulunca genel kurula sunulmaksızın üye kabul edilen kişilerin üyeliklerinin kabul edilmeyeceği oybirliği ile kabul edildi. Her iki husustaki bilinen ve bilinmeyen yönetim kurulu kararları oybirliği ile iptal edildi.” şeklindeki kararı ihraç kararı niteliğindedir.
Nitekim Yargıtay 23. H.D.’nin 01.06.2017 tarih ve 2015/8916 E. 2017/1663 K. Sayılı bozma ilamı gerekçesinde ; “Mahkemece davacıların üye olmadıklarından bahisle bu davayı açamayacakları gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmişse de, davacıların yönetim kurulu kararı ile kooperatife üye oldukları sabittir. Her ne kadar katılım payı alınmaması hususu da belirtilerek üyeliklerin peşin ödemeli ortaklık olduğu düşünülmüşse de yönetim kurulunun genel kurul kararı olmaksızın peşin ödemeli ortak alma ve kaydetme yetkisi bulunmamaktadır. Ancak bu husus davacıların üyelik kayıtlarının geçersizliği sonucunu doğurmayıp üyeliklerinin normal üyelik olduğunun kabulünü gerektirir. …genel kurulun daha sonra alacağı bir kararla söz konusu yönetim kurulu kararını ve oluşturulan üyelikleri geçersiz sayma yönünde bir karar olması mümkün olmayıp üyelik şartlarını taşıması ya da başkaca ihracı gerektiren bir durum bulunması halinde ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin yasa ve ana sözleşmede belirtilen prosedür uygulanmak suretiyle bir karar verilebileceği gözetilerek davaya konu genel kurul kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde….” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde davacının ortaklık sıfatı yönetim kurulunun ortaklığa kabul kararı ile oluşmuştur. Ancak yine Yargıtay ilamında belirtildiği şekilde yönetim kurulunun genel kurul kararı olmaksızın peşin ödemeli ortak kaydetme yetkisi bulunmadığından peşin ödemeli ortaklık statüsü oluşmamış olmakla birlikte davacı normal statüde ortaklık sıfatını kazanmıştır.
1163 Sayılı kooperatifler kanununu ‘Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz’ başlıklı 16. Maddesinde ; “… 11 Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay ilamına göre, davacının üyeliğinin geçersizliği ve dayanak yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin genel kurul kararının iptaline dair mahkeme kararının kesinleşmesiyle davacı ortaklık sıfatını kazanmamış, bilakis anılan genel kurul kararı kesinleşmemiş ve iptal edilmiş olduğundan 1163 Sayılı Yasanın 16/son maddesine göre davacının yönetim kurulu kararıyla oluşan ortaklık hak ve borçları aynen devam etmektedir. Buna göre davacının, iptale konu 06.09.2019 tarihli genel kurul tarihi itibarıyla ortaklık sıfatının devam ettiği anlaşılmıştır.
Asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı kooperatifin 06.09.2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili ise, davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık; davaya konu 06.09.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarının, iptallerinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan kooperatif uzmanı bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde ; “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler. 1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri; 2. Yönetim Kurulu; 3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri; Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur. Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür. Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir. Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.” hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay uygulamasına göre, genel kurul kararı iptali davalarında sırayla; Öncelikle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı; Eğer dava süresinde açılmış ise bu sefer de dava açma hakkı bulunup bulunmadığı (genel kurula katılması halinde alınan karara ret oyu kullanıp muhalefet şerhi yazdırıp yazdırmadığı, genel kurula katılamaması halinde ise çağrıdaki usulsüzlük, gündemin gereği 12 gibi ilan ve tebliğ edilip edilmediği iddiası gibi 1163 Sayılı Yasanın 53/I/1-2-3 maddesi hükümlerinde sayılan diğer hallerin bulunup bulunmadığı) ; Dava açma hakkı bulunması halinde de alınan kararın esas yönünden bir başka deyişle yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı hususları incelenerek sonuca gidilmesi gerekmektedir.
Süre yönünden; Yukarıda belirtilen 1163 Sayılı Yasanın 53. maddesi hükmü, genel kurul kararının iptal kabiliyetine ilişkin olup, iptali kabil kararlar; daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali kabil kararlara karşı yukarıya çıkarılan 1163 Sayılı Yasanın 53. Maddesi uyarınca genel kurulu kovalayan günden itibaren 1 aylık süre içerisinde davası açılması zorunludur. İşbu davada 06.09.2019 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istenilmiş olup dava ise 26.09.2020 tarihinde genel kuruldan 1 yıl sonra açılmıştır.
Butlanı yönünden; Uyuşmazlık konusu kararın “mutlak butlanla batıl olup olmadığı” yönünden değerlendirme yapılmıştır. Yargıtay uygulamasına göre batıl kararlar yönünden, hak düşürücü süre ve muhalefet şerhi şartı gerekmeksizin her zaman dava açılabilecektir. Nitekim TBK.’nun 27/I maddesinde “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” hükmü düzenlenmiştir.
Yargıtay içtihatlarına göre, mutlak butlanla batıl kararlar, baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlilik kazanma imkanı olmayan, emredici kurallara, kamu düzenine veya ahlaka ve adaba aykırı veyahut konusu imkansız olan kararlardır. Bu tür kararlar, baştan beri hüküm ifade etmediklerinden ancak ilgilisi tarafından açılacak tespit davasına konu olabilir. Batıl kararlara karşı her zaman dava açılabilir. Örneğin toplantı ve karar nisapları oluşmadan alınan kararlar, yahut diğer emredici nitelikteki hükümlere aykırı genel kurul kararları. Bu hallerde süre ve muhalefet şerhi gerekmeksizin her zaman dava açılabilecektir.
Bakanlık temsilcisinin katılımı ile yapılan iptale konu 06.09.2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinde; gündem maddelerini içeren genel kurula çağrının, 31 ortağa 25.07.2019 tarihinde Tunalı Hilmi PTT şubesinden taahhütlü mektupla yapıldığı anlaşılmaktadır. Genel çağrı posta listesi incelendiğinde; ihraç kararları mahkemece iptal edilen ve 1163 sayılı Yasanın 16/son maddesi hükmü gereği ortaklık hak ve vecibeleri devam eden davacı ve dava dışı …’a dolayısıyla şimdilik 2 ortağa çağrının yapılmamış olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ve dava dışı …’a çağrının yapılmamış olması, çağrının usulsüzlüğü sonucunu doğursa da, çağrıda usulsüzlük alınan genel kurul kararının doğrudan iptali sonucunu doğurmayıp yalnızca genel kurula çağrılmayan ortağa 1163 Sayılı Yasanın 53. Maddesi hükmü uyarınca dava açma hakkı vermektedir. Dolayısıyla davacının dava açma hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Ancak çağrıdaki usulsüzlük alınacak kararın nisabını etkileyecek nitelikte olması halinde iptal söz konusu olabilecektir. İptale konu genel kurul kararları incelendiğinde, tüm kararların toplantıya katılan 8 ortak tarafından oybirliğiyle alındığı tespit edilmektedir. Bu durumda davacı ve dava dışı …’ı hatta üyelikleri geçersiz kılınan davacı dahil 6 üyenin genel kurula çağrılıp genel kurula katılması ve ret oyu vermesi halinde 8 kabul oyuna karşılık 6 ret oyuyla oyçokluğuyla karar alınması mümkün olduğundan davacıya çağrı yapılmamış olması nedeniyle karar nisabı etkilenmemektedir.
Genel kurul toplantı nisabı yönünden inceleme de; Ana sözleşmenin 33/I Maddesinde “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuların görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’nün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır.” hükmü düzenlenmiştir. İptale konu 06.09.2019 tarihli genel kurula ise 4 ortağın asaleten 4 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 8 ortağın katıldığı tespit edilmiştir.
Genel kurul toplantı tutanağına her ne kadar ortaklar listesine kayıtlı 31 ortak olduğu geçmiş ise de davacı … ve dava dışı … olmak üzere 2 ortağı eklediğimizde ortak sayısı 31+2=33 ortak yapmaktadır. Genel kurul toplantı nisabı ¼ olduğundan ; 33 / 4 = 8,25 üste tamamlanması gerektiğinden 9 ortak Buna göre genel kurul toplantı nisabı : 9 ortaktır. Ancak genel kurula 8 ortak katılmıştır. Ana sözleşmenin toplantı nisabına ilişkin 33. Maddesi emredici nitelikte olduğundan ve iptale konu 06.09.2019 tarihli genel kurulda toplantı nisabı oluşmadığından alınan kararlar geçersizdir. Toplantı nisabını taşımaması nedeniyle alınan kararlar geçersiz olduğundan diğer geçersizlik nedenlerinin incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
Sonuç olarak ; İptale konu 06.09.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların, genel kurul toplantı nisabını taşımaması nedeniyle geçersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede; Davacı vekili özetle; davalı kooperatifin davacı müvekkili …’ın kooperatif ortaklığından çıkarılmasına ilişkin verdiği 19.10.2020 gün ve 2020/3 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili ise, davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık; davaya konu davacının üyelikten ihracına ilişkin, 19.10.2020 tarih ve 2020/3 sayılı yönetim kurulu kararının, iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan kooperatif uzmanı bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporu tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay içtihatları uyarınca ihraç kararının iptali davalarında sırasıyla; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı; Eğer dava süresinde açılmış ise, yasa ve ana sözleşmede öngörülen şekil şartlarına uyulup uyulmadığı; Eğer şekli şartlara da uyulmuşsa, ihtarlarda istenilen miktarda borcu bulunup bulunmadığı hususları sırasıyla incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Süre yönünden; 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 16. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında; “Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı kooperatife ait ana sözleşmenin 14. maddesinde de benzer bir düzenleme bulunmaktadır.
Davacı hakkında alınan 20.10.2020 tarih ve 2020/3 sayılı ihraç kararı, davacıya Ankara …Noterliği’nden gönderilen 20.10.2020 tarih ve 14711 yevmiye numaralı ihtarname ile bildirilmiştir. Söz konusu ihtarname davacıya 22.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Eldeki dava ise, 19.01.2021 tarihinde açılmış olduğundan süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Şekil ve usul yönünden; İhtarnamelerin yasal şartları taşıyıp taşımadığı incelenmiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler Yasanın emredici nitelikteki 27. maddesinde “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını ana sözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” hükmü düzenlenmiştir.
Ana sözleşmenin 14/I maddesi 2. bendinde ise; “parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden otuz gün içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler”’in yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiştir.
Bu noktada, ortak borçlu olduğunu bilse dahi; yasa ve ana sözleşmenin öngördüğü ihtarların (10 gün süreli ilk ihtar ve 1 ay süreli 2.nci ihtarın) eksiksiz olarak 17 yapılması gerekir. Ana sözleşmede 2.nci ihtarname için 30 gün süreden bahsedilmiş ise de ana sözleşmenin yasaya aykırı olacağı düşünülemeyeceğinden 2. İhtarnamede 1 ay ödeme süresi verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca ortaklara gönderilecek ihtarnamelerde; ortakların geciktirmiş olduğu anapara (taksit) miktarı, gecikilen süre, geciken ödemelere uygulanacak yaptırım (gecikme faiz oranı) ve istenecek gecikme faizi miktarı; açık, anlaşılır ve kontrol edilebilir bir şekilde belirlenmesi gereği bulunmaktadır. Yine ana sözleşmenin 14/I-2. Maddesi uyarınca ihraç prosedürü çerçevesinde istenen borcun üzerinden en az 30 gün geçmiş olması gerekmektedir.
Yargıtay içtihatları uyarınca, ihtarlarda istenen borcun aynı döneme ait olması ve dolayısıyla aynı rakamı içermesi gerekmektedir. Eğer rakam farklı ise örneğin bu arada işleyen gecikme faizi eklenmişse bunun da ihtarnamede açıklanması gerekmektedir. Yine ihtarnamelerde, verilen sürede ödeme yapılmaması halinde ihraç yaptırımı uygulanacağı uyarısının bulunması ve ilk ihtardan sonra ortak kısmi bir ödeme yapmış ise bunun ikinci ihtarda belirtilmesi ile istenecek miktardan tenzil edilmesi gerekmektedir.
Yargıtay uygulamasına göre ihraç prosedürüne ilişkin yasa ve ana sözleşmedeki düzenlemeler emredici nitelikte bulunduğundan, tarafların bu hususta bir itirazı olmasa dahi re’sen incelenmesi gerekmektedir.
Somut olayda; 1.nci ihtarname yönünden, davalı kooperatif tarafından davacıya Ankara …Noterliği’nden gönderilen 25.08.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ilk ihtarnamede (İşbu ihtarname 26.08.2020 tarihinde bizzat davacı imzasına tebliğ edilmiştir) aynen; “1- Sayın Muhatap, 05.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklık kararı alınmış olmasına rağmen dava konusu olan 27.06.2013 tarihli genel kurula kadar Nilde Ay KYK’ne karşı parasal yükümlülüklerinizi yerine getirmediğiniz, kooperatif nam ve hesabına arsa payı, aidat, ek ödenti, gecikme zammı gibi parasal yükümlülüklere karşılık gelecek hiçbir ödeme yapmadığınız tespit edilmiştir. Ankara 4. ATM’nin 06.03.2019 tarih ve …. K. Sayılı kararı, Yargıtay 23. H.D.’nin 08.07.2020 tarih ve 2020/771 E. 2020/2532 K. Sayılı kararı ile kesinleşmiş olup, bu karardan sonra ortaklığın gerektirdiği ödev ve sorumluluklar gündeme gelmiştir. 2- 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesinde ortakların hak ve vecibelerde eşit olması hüküm altına alınmış olup, Ankara 4. ATM’ce uyulan Yargıtay 23. H.D.’nin 01.06.2017 tarih ve 2015/8916 E. 2017/1663 K. Sayılı bozma kararında da 05.06.2008 tarihli üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararına atıfta bulunularak “Yönetim kurulunun genel kurul kararı olmaksızın peşin ödemeli ortak olma ve kaydetme yetkisi bulunmamaktadır” ilke ve açıklaması yer almıştır. 3- 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 8. Ve kooperatif anasözleşmesinin 11 ve 21 maddeleri dikkate alınarak; 06.09.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların 3. 18 Maddesinde, ‘kesinleşmiş yargı kararı gereğince doğabilecek kazai üyeliklerde kooperatif ana sözleşmesinin 11. Maddesi hükmü uyarınca kooperatife ortak kaydedileceklerden hisse başına kooperatife ödenmesi gereken meblağın 2.600.000.TL. olarak belirlenmesini, bu meblağın günümüz ekonomik koşulları dikkate alınarak yarısı peşin ve yarısı da bir ay sonra ödenmek üzere 30.06.2020 tarihine kadar alınmasına’ karar verilmiştir. Sonuç; yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda 06.09.2019 tarihli genel kurul kararıyla belirlenmiş olan 2.600.000.TL. borcunuzun yarısı olan 1.300.000.TL.yı bu birinci ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 gün içinde kooperatifin Akbank Ankara siteler şubesinde bulunan TR……IBAN numaralı hesabına ödemenizi, aksi halde Kooperatif ana sözleşmesinin 14. Maddesi ile 1163 sayılı kanunun 16 ve 27 maddeleri gereğince ikinci ihtarname keşide edileceğini ..ihtaren bildiririm.” denilmiştir.
Öncelikle ihtarnamede, genel kurul kararı belirtilerek 1.300.000.TL. borcun ödenmesi için 10 gün süre verilmesi, 06.09.2019 tarihli genel kurul kararına nazaran borcun üzerinden 30 gün geçmiş olması ve ayrıca hesap kesim tarihinin (borcun döneminin) genel kurul kararı içeriğinden anlaşılması nedeniyle bu yönlerden yasa ve ana sözleşmeye bir aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak, istenilen borcun ödenmemesi halinde ihraç kararı alınacağı hususunda açık bir uyarı bulunmamaktadır. Halbuki ilk ihtarnamede de ödemenin yapılmaması halinde 14. Maddesi uyarınca işlem yapılacağı bildirilmiş olsaydı bu maddelerde ihraç prosedürü düzenlendiğinden aynı sonucu doğuracaktı. Ancak ihtarnamede söz konusu maddeler uyarınca ikinci ihtarname gönderileceği uyarısı yapılarak tereddüt oluşturulmuştur.
Böylece, açık ihraç uyarısı bulunmadığından 1.nci ihtarnamenin geçersiz olduğu, borç yönünden geçersiz ihtarnameye dayalı olarak alınan ihraç kararının ana sözleşmenin 14. Maddesi hükmüne aykırı olacağı ve ihraç kararı şekil yönünden geçersiz olup iptali gerektiği, bu durumda esas yönünden incelemeye gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; asıl dava yönünden; İptali istenen davalı kooperatifin 06.09.2019 tarihli genel kurul tarihi itibarıyla davacının ortaklık sıfatının bulunduğu, itale konu 06.09.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların, genel kurul toplantı nisabını taşımaması nedeniyle geçersiz olduğu ve iptali gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile; Davalı kooperatifin 06/09/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden; İhraç kararına dayanak ihtarnamelerde istenen borcun dayanağı olan 06.09.2019 tarihli genel kurul kararının geçersiz olduğu, dolayısıyla geçersiz genel kurul kararında kararlaştırılan borcun istendiği, ihtarnamenin de geçersiz olması nedeniyle ihtarnameye istinaden alınan davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulunun 19.10.2020 gün ve 2020/3 sayılı kararının ana sözleşmenin 14. maddesi hükmüne aykırı olduğu anlaşılmakla, birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı asıl dosyasında, davanın kabulü ile; Davalı kooperatif yönetim kurulunun, davalının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin, 19/10/2020 tarih ve 2020/3 sayılı kararının iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davalı kooperatifin 06/09/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 116,60 TL harç ve davacı tarafından yapılan ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 3.366,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; Davanın KABULÜ İLE,
Davalı kooperatif yönetim kurulunun, davalının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin, 19/10/2020 tarih ve 2020/3 sayılı kararının iptaline,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 127,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]