Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/448 E. 2023/425 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/448 Esas – 2023/425
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/448
KARAR NO : 2023/425

HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
K.YAZIM TARİHİ : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ltd. Şti. ve … İnşaat ….. Ltd. Şti. iş ortaklığı ile müvekkili idare arasında imzalanan “ … … … sınırları içerisinde yer alan Mahalle ve Köylerde İçme suyu Tesislerinin Yapım İşi “ kapsamında çalıştırılan personellerden … in işten çıkarılması sonucunda … tarafından hem müvekkili idare hem de yüklenici şirketler / karşı taraf aleyhine 4857 s. yasadan kaynaklı alacaklar için dava açıldığını, … sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sırasında davacı tarafça dava konusu edilen alacaklardan kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı , … alacağı, … alacağı, yıllık ücretli izin alacağı miktarları müvekkili idareye karşı ıslah edilmediğini, buna istinaden yapılan yargılama neticesinde 19.08.2015 tarih … K ile karar verildiğini, hükme bağlanan alacak kalemleri için … . sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini ve toplam 6.991,77 TL ödeme yapıldığını, bu aşamadan sonra, … vekili Av. … tarafından 18.09.2018 tarihli dilekçeyle, idarelerine başvurularak, … : … K. sayılı kararına yapmış olduğu temyiz başvurusunda ..: kararı ile onanmış olduğunu, ilk derece mahkemesine bağlı kalınarak 50.00 TL kıdem tazminatı na hükmedildiğini iş bu alacağın … . sayılı dosyası ile ödendiğini, ancak bilirkişi raporunda kıdem tazminatına ilişkin toplam alacağın 3.422,10 TL olduğunun belirtildiğini, icra dosyasına yapılan 50,00TL ödemenin mahsubu ile 3.372,10 TL’nin ödenmesi gerektiğini, bu tutarın ödemesini talep ettiğini, 04.01.2013 tarihi itibariyle 5.000TL alacaklarının bulunduğunun bildirildiğini bu tutarın ödenmesini talep ettiğini, müvekkili idareye yapılan bu başvurunun, fazlaya ilişkin alacakların saklı tutulduğunun bildirilmesi, talebe bağlı alacağın kıdem tazminatı olup buna ilişkin zamanaşımı geçmediğinden, aynı kişi tarafından ek dava açma ihtimali bulunduğundan, 5.000,00 TL’nin ödendiğini beyanla, 6.991,77 TL’nin ödeme tarihi olan 12.11.2015 tarihinden, 5.000,00 TL’nin de ödeme tarihini olan 27.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesi talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 28/03/2023 tarihli dilekçesiyle; Dava dilekçesinin talep kısmında davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olmalarını talep etmediklerini, bu nedenle; Davalarının talep kısmını ıslah ederek davalıların borçtan müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmaları yönünde ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP:
Davalı … Ltd. Şti.’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … Limited Şirketi’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
Ödeme belgeleri
Davacı idare kayıtları
Davalılar adi ortaklığı yapılan sözleşme ve ekleri
…Bankası … …Şubesi TR…. İban nolu işçi … vekili Av. … hesabına 27/09/2018 tarihinde yapılan ödemeye ilişkin kayıtlar
… … Karar sayılı kararında Dava tarihinin 07/05/2013, karar tarihinin 19/08/2015 olduğu, davacının …, davalıların …, … Ltd. Şti. Ve … Limited Şirketi olduğu, kararda “Davacının davasının kabulüne, Davalılar arasındaki ilişkinin İK 2/6 maddesi kapsamında alt üst iş veren olduklarının kabulü ile Belirlenen net 3422.10 TL kıdem tazminatının fesih tarihi 04.01.2013 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi uygulanarak davalı … sorumluluğu taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde istenen 50 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen, Belirlenen net 9.152.00 TL fazla mesai ücreti alacağının 500 TL sine dava tarihi kalan 8652.00 TL sine ıslah tarihi 20.03.2015 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi uygulanarak … sorumluluğu taleple bağlı kalınarak da va dilekçesinde istenen 500 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen, Belirlenen net 933.33 TL yıllık izin ücreti alacağının davalı … Ltd. bakımından temerrüt tarihi 17.01.2013 tarihinden diğer davalılar yönünden ise 50 TL si için dava tarihi kalan 883.33 TL si için ıslah tarihi 20.03.2015 tarihinden itibaren ve … sorumluluğu taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde istenen 50 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen, Belirlenen net 2783.33 TL ücret alacağının davalı … ltd yönünden temerrüt tarihi 17.01.2013 tarihinden diğer davalılar yönünden ise 300 TL si için dava tarihi kalan kısım için ıslah tarihi 20.03.2015 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi uygulanarak davalılardan müştereken müteselsilen, Belirlenen net 350.00 TL … ücreti yönünden alacağın 50 TL si için dava tarihi kalan 300 TL si için ıslah tarihi 20.03.2015 tarihinden itibaren ve … sorumluluğu taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde istenen 50 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen, Belirlenen net 897.28 TL … ücreti alacağının 50 TL sine dava tarihi kalan 847.28 TL sine ıslah tarihi 20.03.2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak ve … sorumluluğu taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde istenen 50 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği, hükmün temyiz edilmesi üzerine …. Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmekle, hükmün, 05/06/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… sayılı dosyasının incelenmesinde; … tarafından, … … Kararına dayanarak, …, … Ltd. Şti. ve … …. Ltd. Şti. aleyhine 21.10.2015 tarihinde mahkeme kararında belirtilen işçilik alacakları için faizleriyle birlikte toplam 23.361,69 TL üzerinden ilamlı icra takibine geçildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 02/12/2022 tarihli raporda; Dava dışı …’in, alt yüklenicilerden … İnş. Ltd. Şti iş ortaklığı aleyhine, işçilik alacağından dolayı iş mahkemesinde dava açtığını, dava sonucunda hükmedilen altı ayrı işçilik alacağı için, faiz ve yargılama giderleriyle birlikte 21.10.2015 tarihinde toplam 23.361,69 TL üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı … tarafından, İş Mahkemesinde açılan (… ) davaya ait dava dilekçesinde gösterilen harca esas asıl alacak kalemlerine itibar edilerek faiz ve yargılama giderleriyle bulunan toplam 6.991,77 TL’nin 13.11.2015 tarihinde …’e ödendiğini, yine alacaklı vekilinin 18.09.2018 tarihli talebi üzerine, 27.09.2018 tarihinde 5.000 TL ki toplam 11.991,77 TL nin dava dışı işçi … ‘ e ödendiğini, ilgili mevzuat çerçevesinde davacı … nin alt yüklenici konumundaki davalı iş ortaklığına rücu edebileceğini, ancak, dosyaya sunulan belgeler kapsamında, işçilik alacaklarının tamamından, alt yüklenicilerin sorumlu olacağına ilişkin açık bir hükme rastlanamadığı gibi, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesinin 34/2 maddesinde yapılan Yapım İşleri Genel Şartnamesi dosyaya sunulmadığından, bu konuda bir değerlendirme yapılamadığını, davacı …’nin %100 sorumluluk seçeneğine göre, davalı iş ortaklığında, dava tarihi 25.09.2020 itibariyle; 11.991,77 TL asıl alacak, 6.361,73 TL faiz ki toplam 18.353,50 TL, davacı …’nin %50 sorumluluk seçeneğine göre, davalı iş ortaklığında, dava tarihi 25.09.2020 itibariyle; 9.459,60 TL asıl alacak, 4.614,71 TL faiz ki toplam 14.074,31 TL talep edilebilir alacağının bulunduğunu, davacı …’nin ayrıca, birinci seçenekte asıl alacağı olan 11.991,77 TL’ye ve ikinci seçenekte asıl alacağı olan 9.459,60 TL’ye, dava tarihinden fiili tahsil tarihine kadar değişen oranlarda avans faizini talep edebileceği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki uyuşmazlık; Dava dışı işçiye işçilik alacaklarına karar verilen … sayılı dosyasına istinaden … sayılı dosyasında dava dışı işçi tarafından başlatılan icra takibine davacı tarafça davacı işçi vekili hesabına ödendiğinden ve ödemeden davalıların sorumlu olduğundan bahisle rücuen tahsiline ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler.
Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibarıyla (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (….) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin … sayılı kararında da “…Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, dava dışı işçi değişik alt işverenler nezdinde ve son olarak davalı alt işveren nezdinde çalıştığından kıdem tazminatı yönünden davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olduğu, yıllık izin ve ihbar tazminatından davalı son işverenin sorumlu olduğu…” belirtilmiştir. İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin … sayılı kararı da aynı yöndedir.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin … sayılı kararında “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
Kıdem tazminatı, … ve fazla çalışma ücretinden davalıların yalnız işçileri çalıştırdıkları dönem itibari ile sorumlu oldukları, yıllık izin ve ihbar tazminatından son işverenlerin sorumludur. (… sayılı karar)

Mübrez deliller ve tüm dosya kapsamına göre somut olayda dava dışı …’in, alt yüklenicilerden … İnş. Ltd. Şti iş ortaklığı hakkında işçilik alacağından dolayı iş mahkemesinde açtığı dava sonucu hükmedilen altı ayrı işçilik alacağı için, faiz ve yargılama giderleriyle birlikte 21.10.2015 tarihinde toplam 23.361,69 TL üzerinden … Esas sayılı dosyasında ilamlı icra takibi başlatıldığı, davacı … tarafından, 6.991,77 TL’nin 13.11.2015 tarihinde 27.09.2018 tarihinde 5.000 TL ki toplam 11.991,77 TL nin dava dışı işçi …‘ e ödendiği, davacı … nin alt yüklenici konumundaki davalı iş ortaklığına rücu edebileceği, …içtihatlarında belirtildiği üzere işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği, davacı …’nin bilirkişi hesaplama rapournda %100 sorumluluk seçeneğine göre hesaplanan davalı iş ortaklığında, dava tarihi 25.09.2020 itibariyle; 11.991,77 TL asıl alacağın 6.991,77 TL kısmının ödeme tarihi olan 13/11/2015 tarihinden itibaren, bakiye 5.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurma gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalılardan 11.991,77 TL’nin, 6.991,77 TL kısmının ödeme tarihi olan 13/11/2015 tarihinden itibaren, bakiye 5.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 819,15TL harçtan peşin alınan 204,90TL’nin düşümü ile eksik 614,25TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan … …bütçesinden ödenen 1.360,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 267,10TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 1.000,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri 370,00TL olmak üzere toplam 1.370,00TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]