Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/430 E. 2021/709 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/430
KARAR NO : 2021/709

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 08.10.2018 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalanmış ve 01.01.2019 tarihinde sözleşme aynı şartlarda devam edecek şekilde 31.12.2019 tarihine kadar uzatıldığını, davalı tarafın, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle, ödenmeyen alacaklarla ilgili, müvekkili tarafından Ankara … Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyasından faturaya dayalı icra takibi başlatıldığını, davalı taraf, başlatılan icra takibine, aşağıda izah edilmiş olduğu üzere, kötü niyetli ve haksız olarak itirazda bulunduğunu, davalı taraf ile müvekkili arasında tanzim edilen sözleşmelere göre müvekkili, kendisine ait araç ile personel taşıma işini üstlendiğini, davalı taraf, müvekkili tarafça üstlenilen edim bihakkın yerine getirildiği halde, ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı, 31.10.2018 tarihli ve 212002 sıra numaralı fatura karşılığında ödemesi gereken miktarın 341,00-TL’sini ödemediğini, 31.01.2019 tarihli 212011 sıra numaralı fatura ile 31.05.2019 tarihli 212022 sıra numaralı faturanın bedeli ise ödenmediğini, bu bahsi geçen faturalar, icra takibine konu edilen faturalar olduğunu, mezkur sözleşmede, müvekkilce, sözleşmenin tek taraflı fesih hakkını düzenleyen iki hüküm olup, sözleşmenin 6. maddesinde ödeme yeri ve şartları, 13. maddesinde ise araç sahibinin sözleşmeyi feshetmesi düzenlendiğini, davalı, sözleşmenin 6. maddesine muhalefet etmeyi, müvekkil tarafından sözleşme feshedildiği tarihe kadar, alışkanlık haline getirdiğini, faturanın kesildiği tarihten itibaren, devam eden ay içinde (30 gün) ödeme yapması gereken davalı, hiç bir zaman bu yükümlülüğe uygun davranmadığını, alacaklarını süresi içinde alamayan müvekkili, Altındağ … Noterliği aracılığıyla 14.03.2020 tarihli ve 04013 yevmiye numaralı ihtarname ile, alacakların süresi içinde ödenmemesi durumunda, aracı çalışmaktan çekeceğini (sözleşmeyi sonlandıracağını) davalı tarafa ihtar ettiğini, davalının, kendisine keşide edilen ihtarnameye rağmen, yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle müvekkili, 2019 yılının haziran ayı itibariyle sözleşmeyi feshettiğini, davalı borçlunun, başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebiyle arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, tüm bu nedenlerle, davalı/borçlunun itirazlarının iptaline, takibin devamına, İtiraz haksız ve kötüniyetli olduğundan % 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 7.055,40-TL asıl alacağın tahsili için Ankara 14.İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı, aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “ şirketinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aralarında hukuki bir ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, takibe konu borca, Faize, Faiz oranlarına açıkça itiraz ettiklerini.” bildirmiştir.
Mahkemece taraflara HMK’nın 220 ve TTK’nın 83.maddesi gereğince ticari defterlerini ibraz etmeleri, etmemeleri halinde defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği ihtar edilmiş, davalı tarafa bu ihtar 29/03/2021 tarihinde ulaşmış ancak davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunmamıştır.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari kayıt ve defterler üzerinde inceleme yapılarak 27/04/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı ticari defter ve bağlı kâğıtları ve tarafların mal ve hizmet alımlarını ilişkin bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirdikleri BA/BS formaları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda; “…taraflar arasında personel taşıma hizmetine ilişkin 08/10/2018 tarihli hizmet sözleşmesi imzalanmış olup, 31/12/2019 tarihinde kadar mevcut sözleşmenin süresinin uzatıldığı iş bu sözleşmeye göre davacı yüklenici davalı işveren olduğu,
Sözleşmeye göre ödeme yeri ve şartları başlıklı 6.mad. göre “… Tamamlanmış hizmet ayına ilişkin fatura aynı ay sonu tarihli açık kesilip bedelin tamamı takip eden ayın 30.günü araç sahibinin kendisine ait banka hesap numarasına yatırılacağı, aksi durumun sözleşme süresinde 2 sefer geçmemek koşuluyla verilecek 10 günlük ek süre sonunda araç sahibi tarafından tek taraflı olarak fesih nedeni sayılacağı, ara sahibinin tüm giderler ve yasal faizlerle ayrıca alacağının %10 fazlası hakkına sahip olup sözleşme feshini isteyebileceği…”
Sözleşmeye göre araç sahibinin sözleşmeyi fesih başlıklı 13.mad. göre “… Firmanın taahhüdünü sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirememesi ücretini ödememesi (..) 30.iş günü önce yazılı olarak dilekçe ile bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmenin feshedileceği…” hükümlerinin düzenlendiği,
Davacı tarafından Altındağ…Noterliği aracılığıyla keşide edilen 14/03/2019 tarih ve 04013 yevmiye numaralı ihtarnamede “… Taraflar arası sözleşmede geçerli alacaklarının zamanında ödenmemesinden dolayı aracın çalışmaktan çekileceği, hak edilen alacaklarının hesaplanarak 7 gün içinde ödenmesini…” talep ettiği, ancak ihtarnamede tebliğ tarihinin bulunmadığı,
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin takip konusu 3 adet fatura ile sınırlı olmadığı, davacının işletme defterleri incelendiğinde,31/10/2018- 31/05/219 aralığında davacı tarafça düzenlenen takip konusu olan faturalarla birlikte toplam 26.514,60-TL bedelli 8 adet fatura kaydının bulunduğu, işletme defterinin işleyişi gereği tahsilat kaydı yapılamayacağından davalının ödeme belgelerinin kaydı ile varsa cari hesap bakiyesinin izlenemeyeceği, davaya cevap vermeyen davalı tarafa TK 21. Mad. Göre 25/02/2021 tarihinde tebliğ dilen davetiyede 2018-2019 ticari defter ve kayıt ve belgelerini ibraz etmesi istenilmiş olup davalı tarafça yanıt verilmediği, dosyada mevcut Ba formalarında takip konusu fatura kayıtlarına rastlanılmadığı ancak VUK 396.mad gereğince matrahı 5.000,00-TL’nin altında olan takip konusu faturaların Ba formlarında beyan etmenin zorunluluğu bulunmadığı,
Taraflar arasındaki 08/10/2018 tarihli sözleşmeden sonra 14/03/2019 tarihli ihtarnameye kadar geçen süre ile sözleşmenin 13. maddesinde ki hükmü gözetildiğinde; davacı tarafça 31/10/2018-31/05/2019 aralığında takip konusu faturalarla birlikte toplam 26.514.60-TL bedelli fatura düzenlendiğinin anlaşıldığı, işletme defterinin işleyişi gereği tahsilat kaydı yapılamayacağından cari hesap takibi ile davacının bakiye alacak kaydının tespit edilemeyeeği, davacının takipte talep ettiği 7.055,40-TL alacaklı olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu …” bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında personel taşıma hizmetine ilişkin 08/10/2018 tarihinde imzalanan sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap kapsamında bakiye bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.
Davacı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalıya kesilen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı davaya cevap vermemiş ancak icra takibine itiraz dilekçesinde, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar etmiş ve ödeme emrinde belirtilen faturalara ilişkin olarak böyle bir borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davacı taraf defterlerini sunmuş, davalı taraf ise sunmamıştır. Davacı defterler ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. HMK’nın 222/3.fıkrasında “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” hükmü uyarınca, tacir olan davalının ticari defterlerini sunmaması, davacının ise usulüne uygun tutulmuş ve kendisi yönünden delil vasfını taşıyan ticari defterleri kapsamında alacağını ispat ettiği anlaşıldığından ve alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 7.055,40-TL ile ilgili BORÇLU İTİRAZININ İPTALİ İLE asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
İİK’nun 67/2.maddesi gereğince alacağın %20’si oranında 1.411,08-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 481,95 TL harçtan peşin alınan 120,49 TL harçtan mahsubu ile eksik 361,46 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 174,89 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 918,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11.10.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]