Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/423 E. 2022/930 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/423 Esas – 2022/930
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/423 Esas
KARAR NO : 2022/930

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 05/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/03/2018 tarihinde, davalı yanın sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olduğu araç ile davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin aracının 9.000,00 TL hasar gördüğünü, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, araçtaki hasarın 4.500,00 TL’sinin giderildiğini, bakiye zararın giderilmediğini, müvekkilinin aracı zararına satmak zorunda kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.500,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/01/2022 tarihli dilekçesi ile, 4.000,00 TL’nin hasar bedeli, 450,00 TL’si değer kaybı, 50,00 TL mahrum kalma bedeli olarak talep sonucunu açıklamıştır.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin aracın maliki olup sürücünün … AŞ bünyesinde çalıştığını, bu nedenle husumetlerinin bulunmadığını, sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, zamanaşının dolduğunu, görev, kesin hüküm, husumet, derdestlik ve hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte hasara ilişkin olarak davacıya 12/04/2018 tarihinde 4.500,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, aracın önceki kazalarının dikkate alınmasının ve gerçek zararın belirlenmesinin gerekeceğini, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, kusurun davacı yanda olduğunu, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçisi sunmamış, aşamalardaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle kusurlu yandan zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın görev itirazının davanın niteliği ve sigortanın taraf olması nedeni ile yerinde olmadığı, yetki itirazının kaza yeri ve zarar görenin yerleşim yeri gözetilerek HMK’nun 16. maddesi kapsamında yerinde olmadığı, zamanaşımı savunmasının kaza tarihi ile dava tarihi gözetilerek KTK’nun 109. maddesi uyarınca yerinde olmadığı, kesin hüküm, derdestlik, hak düşürücü süre itirazlarının somutlaştırılmadığından yerinde olmadığından reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, aracın Tramer kayıtları, şartname ve sözleşmeler dosya arasına alınmıştır.
Kusur oranının ve zararın tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, trafik kazasından anlar makine mühendisi bilirkişi ve sigortacı bilirkişi 20/10/2021 tarihli raporunda; kazanın oluşumunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu ve araçtaki bakiye hasar bedelinin 3.548,25 TL, değer kaybının 1.200,00 TL, yoksun kalma bedelinin 600,00 TL olduğuna ilişkin kanaatini bildirmiştir. Taraf itirazlarının giderilmesi hususunda alınan 06/06/2022 tarihli ek raporda özetle, araçtaki bakiye hasar bedelinin 4.997,23 TL, değer kaybının 1.200,00 TL, yoksun kalma bedelinin 600,00 TL olduğuna ilişkin kanaatini bildirmiştir. Ek rapor oluşa ve dosya kapsamına uygun olması, KDV değerlendirmesi de yapılması nedeni ile hükme esas alınmıştır. Davacı yan her ne kadar kaza tarihi itibari ile değerlendirme yapılmasına itiraz etmiş ise de, zararın kaza tarihi itibari ile oluştuğu ve davacının munzam zarar talebi bulunmadığından iddiasına itibar edilememiştir.
Bir kısım davalıların husumet itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir. Kazaya karışan aracın işleteninin davalı … olduğu, davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğu, kazanın oluşumunda belediyenin sorumlu tutulmasını gerektirir bir hizmet kusuru bulunduğuna ilişkin iddia ve delil de bulunmadığı anlaşılmakla davalı belediyenin husumet itirazının yerinde olduğu ve bu davalı yönünden davanın reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı …, ihbar olunan … ile imzalanan hizmet sözleşmesi gereği kendilerine husumet atfedilemeyeceğini savunmuş ise de, işletenin ve sigortalının davalı … olduğu, incelenen şartname ve sözleşmelerde üçüncü kişilere karşı verilen zararlardan sorumluluk bakımından açık bir hüküm bulunmadığı, şartnamede zararın …’dan tahsil edilmesi halinde …’nın hakedişinden kesileceğine ilişkin hüküm de gözetildiğinde …’nun üçüncü kişilere verilen zararlardan sorumluluğunu kaldıran hüküm bulunmamakla husumet itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Toplanan delillere göre davalı yanın işleteni, sürücüsü ve sigortacısı olduğu otobüs ile davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğü, bilirkişi tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun ve davalı yan araç sürücüsünün tam kusurlu kabul edildiği, davacının aracında meydana gelen hasarın hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda belirlendiği, TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca kusurlu yanca zararın tazmininin gerektiği, davacının bilirkişi raporuna göre 26/10/2022 tarihli dilekçesi ile talebini artırdığı, davalı yan her ne kadar talep artırım dilekçesine konu alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuş ise de KTK’nun 109. maddesi uyarınca yaralamalı trafik kazası nedeni ile ceza zamanaşımının dikkate alınması gerekeceği ve ıslah tarihi itibari ile bu savunmanın yerinde olmadığı kanaatine varılarak bu hali ile belediye dışındaki davalıların değer kaybı ve hasar bedeli zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları ve davacının davasının kısmen sübut bulduğu, davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede davacının ikame araç temin etmek suretiyle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmini gerektiği ancak bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olması ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olması, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmaması nedeniyle davalı sigorta yönünden bu alacak kalemine ilişkin talebin reddi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine,
2-Diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile,
a)600,00 TL mahrum kalma bedelinin davalılar … ve …’dan 26/03/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta yönünden davanın bu alacak yönünden reddine,
b)4.997,23 TL hasar bedeli ile 1.200,00 TL değer kaybının, davalılar … ve … yönünden 26/03/2018 kaza tarihinden, davalı sigorta yönünden poliçe limitlerinde sorumlu olmak kaydı ile 12/04/2018 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken 464,32 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 76,85 TL ile sonradan yatırılan 39,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 348,23 TL harcın davalı belediye dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı belediye dışındaki davalılardan (davalı sigorta 1.203,48 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.797,23 TL vekalet ücretinin davalı belediye dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı Belediye kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.797,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davalı sigorta kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.117,00 TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 116,09 TL harcın davalı belediye dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; hazır bulunan tarafların yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
29/11/2022