Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2022/945 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/416
KARAR NO : 2022/945

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
K.YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı idare ile müvekkili şirket arasında 09/06/2014 tarihli “… … 3. Jandarma Komando Alay Komutanlığı’na ait Lojman, Sosyal Tesis, vd” işinin 99.00,00 TL toplam götürü bedeli karşılığı üstlenildiğini, işin yapıldığını, davalının onayladığını, kesin kabulün 05/01/2015 tarihinde yapıldığını, iş yapılırken projelerde ek değişiklikler yapıldığını, ihaleye esas sözleşme konusu toplam inşaat alanının çok üzerinde proje hazırlattırılıp ilave işler yapıldığını, bu işlerdeki projelere bağlı kalınarak kesin kabulün yapıldığını, iş artışları ile ilgili süre uzatımı için idareye yaptıkları başvurularda “konunun işin süresi bittikten sonra değerlendiriliceği gerekçesi ile sürüncemede bırakıldığı” sonuçta 16 takvim günü karşılığı 3.008,00 TL tutarında gecikme cezası kesildiğini, oysa yüksek orandaki iş artışı, “ilave iş bağbında taraflarına en az aynı oranda bir süre uzatımı verilmesi gerektiği halde verilmediğini, bu kapsamda yapılan işin yaklaşık %30’ları üzerinde ilave iş bedelinin fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, 7.500,00 TL tutarındaki alacağın yasal faizi ile davalı idareden alınmasının, davalı tarafından gecikme cezası olarak taraflarından tahsil edilen 3.008,00 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 03/04/2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 20.146,00 TL üzerinden davalarının kabulünü istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın ticari sözleşmeden kaynaklanan alacak davası olduğunu, davanın taraflarının tacir olduğunu, dolayısıyla davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle görev itirazında bulunduklarını, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı, ihaleye esas sözleşme konusu toplam inşaat alanının çok üzerinde proje hazırlattırıldığını yani ilave iş yaptırıldığını ileri sürdüğünü, bankalarınca sözleşme hükümleri, yönetmelikler ve iş programına uygun olarak devam ettirildiğini, tüm hakedişlerin firmaya zamanında ödendiğini, iş bitiminde gerekli yazışmalar yapılarak işe ait kesin teminatın bankalarınca firmaya iade edildiğini, davaya cevaplarının kabulü ile davanın öncelikle görevsizlik nedeniyle, bu talepleri kabul görmediği takdirde esastan reddine, mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme dışı iş bedeli ve kesilen gecikme cezasının iadesi talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 01/12/2016 tarihli raporda;Taraflar arasında akdedilen götürü bedel sözleşmede belirlenen iş ile davacı yüklenici tarafından gerçekleşen iş arasındaki farkın, ek iş olduğunu, davacı tarafından yapılan ek işin; 434.121,00 – 357.500,00 / 357.500,00 = %21,43 nispetinde bulunduğunu, akdedilen sözleşmeye göre fazladan yapılan %21,43 nispetindeki ek işin bedelinin 20.146,00 TL olduğunu, iş artışına isabet eden sürenin; 150 gün x %21.43 – 32 gün olduğu, anlaşılmakla davacının işbu dava kapsamında davalıdan ftalepte haklı ilave ek- işe isabet eden alacağının 20.146,00 TL olduğunu, ancak davacı talebinin çoğa ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.500,00TL.’ndan ibaret olduğunu, Ek ‘işin 32 günlük bir ek süreyi gerektirmesi sebebiyle davacıdan işin 16 gün geciktiği gerekçesiyle kesilen 3.008 TL gecikme cezasında isabet bulunmadığı ve bu miktarın davacıya iadesinin gerektiğini, davacı alacaklarına dava tarihinden itibaren istem gereği yasal faiz uygulanabileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 23/03/2017 tarihli raporda; Taraflar arasında akdedilen götürü bedel sözleşmede belirlenen iş ile davacı yüklenici tarafından gerçekleşen iş arasındaki farkın, ek iş olduğu ve %21,43 nispetinde bulunduğunu, işteki artışın mimari projelendirmeden değil, iş sahibinin talepleri doğrultusunda gerçekleşen ilave işten kaynaklandığını, iş artışına isabet eden ilave sürenin; 150 gün x %21.43 – 32 gün olduğu ve bu sürenin asıl iş süresine ilavesi suretiyle ötelenmesi gereken işin bitim tarihinden önce teslimin gerçekleştiğini, bu nedenle iş artışı sebebiyle ilave edilmesi gereken süreye göre teslimde gecikmenin söz konusu olmayacağını, dolayısıyla davacının hak edişinden kesilen 16 gün karşılığı 3.008 TL gecikme cezasının davacıya iadesinin gerekeceğini, davacının işbu dava kapsamında davalıdan talepte haklı ilave (ek) işe isabet eden alacağının 20.146,00 TL olduğunu, bu alacağın tamamı için sözleşmede kararlaştırılan götürü bedel üzerinden hesaplanacağı, zira dava konusu işin sözleşme ile oluşan değerinin de anılan işin rayiç değer olduğu, ancak davacı talebinin çoğa ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.500,00TL.’ndan ibaret olduğunu, davacı alacaklarına dava tarihinden itibaren istem gereği yasal faiz uygulanabileceği bildirilmiştir.

Bilirkişi heyetinden alınan 21/10/2021 tarihli ek raporda; Hükmüne uyulan Bozma kararı uyarınca davacıdan 1 ve 2 nolu hakkedişle kesilen gecikme cezaları ile ilgili olarak davacının hakedişe süresi içinde ve sülüne uygun itirazının bulunmaması nedeniyle 3.008 TL gecikme cezasının iadesine ilişkin davacı talebinin yerinde olamayacağını, davacı tarafından davalı istemi üzerine gerçekleştirilen fazladan yapılan proje alanları sebebiyle, fazla imalatın yapıldığı tarih ve yerdeki serbest piyasa fiyatlarına göre davalıdan talep edebileceği alacak tutarının 27.124,00 TL olacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 22/08/2022 tarihli 2. Ek raporda; Hükmüne uyulan Bozma kararı uyarınca davacıdan 1 ve 2 nolu hakkedişle kesilen gecikme cezaları ile ilgili olarak davacının hakedişe süresi içinde ve usülüne uygun itirazının bulunmaması nedeniyle 3.008 TL gecikme cezasının iadesine ilişkin davacı talebinin yerinde olamayacağını, sözleşme dışı davalı yararına yapılan iş bedeli; Davacının teklifindeki götürü bedele göre fazladan yapılan iş tutarının 20.146,00TL olacağını, davacı tarafından davalı istemi üzerine gerçekleştirilen fazladan yapılan proje alanları sebebiyle, fazla imalatın yapıldığı tarih ve yerdeki serbest piyasa fiyatlarına göre davalıdan talep edebileceği al acak tutarının 27.124,00 TL olacağı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraf delilleri toplanmış; taraflar arasında yapılan sözleşme örneği, taraf ticari defterleri incelenmiş, bilirkişi kurulundan rapor alınmış, itiraz üzerine ek raporda alınmıştır.
Davacı yüklenici/davalı iş sahibidir.
Taraflar arasında; davalı idare tarafından açılan ihale sonucu, 09.06.2014 tarihli ve “… … 3. Jandarma Komando Alay Komutanlığı’na ait Lojman, Sosyal Tesis, vd” konulu sözleşmenin imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlık; ilave iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığı ve gecikme cezası kesintisinin iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Dava Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/182 Esas sayılı dosyasında görülmekte iken görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleşmesiyle mahkememizin 2016/32 Esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı, mahkememizce de yapılan yargılama neticesinde 26/04/2017 tarih 2016/32 Esas 2017/306 Karar sayılı kararında davanın kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.HD’nin 11/04/2019 tarih 2017/1044 Esas 2019/392 Karar sayılı kararı ile “5236 sayılı kanunla yapılan değişiklik öncesi 1086 sayılı HUMK da düzenlenen temyize ilişkin hükümlere göre işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine” karar verildiği, bu sefer kararın Temyiz edildiği, Yargıtay 15.HD’nin 15/01/2020 tarih 2019/1983 Esas 2020/96 Karar sayılı kararı ile “hükmün davalı yararına bozulmasına” karar verildiği ve mahkememizin 2020/416 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında görülmekte iken görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleşmesiyle mahkememizin 2016/32 Esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı, mahkememizce de yapılan yargılama neticesinde 26/04/2017 tarih 2016/32 Esas 2017/306 Karar sayılı kararında; “taraflar arasında yapılan her iki tarafın kabulünde olan uygulama projesi işinin, götürü bedelle yapıldığı, sözleşme kapsamında işin yapılıp teslim edildiği, sözleşmeye göre ödenmesi gereken miktarda ödendiği, sözleşme yapılıp iş takvimi açıklanıp, işe başlandıktan sonra iş sahibi davalı idarenin talebi ile genişletildiği, ilave iş yapıldığı, bilirkişi kurulunca işin itibari ve keşif bedeli hesaplanıp iş artış oranı hesaplanmış, buna göre iş artış oranının %21,43 olup sözleşme bedeli 94.000,00 TL çarpımı ile fazla yapılan iş bedelinin 21.146,00 TL olarak tespit edildiği, davacının bu miktar fazla yaptığı iş bedelini istemekte haklı olduğu, ayrıca sözleşme dışı fazladan yapılan işin, iş artışına karşılık gelen süresinde 32 gün olarak hesaplandığı, iş sahibi idarenin sözleşme kapsamındaki işin 16 gün gecikme ile yapıldığını kabul edip, 3.008,00 TL ceza kesilmesinin haksız olduğu anlaşılmakla, davacı talebinde haklı olduğundan, dava dilekçesi ile istenilen 7.500,00 TL ilave iş bedeli alacağının dava tarihi olan 01.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte; ıslah edilen 12.646,00 TL ilave iş bedelinin ıslah tarihi olan 03.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 3.008,00 TL gecikme cezası kesintisinin davalıdan tahsiline”, şeklinde Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay 15.HD’nin …. Karar sayılı kararı ile “Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur. Taraflar arasında düzenlendiği çekişmesiz olan 09.06.2014 tarihli sözleşmenin 8.2. maddesinin 1. bendine göre Hizmet İşleri Genel Şartnamesi hükümleri sözleşmenin eki olduğundan delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemece re’sen gözetilmelidir. Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinde hakedişe itirazın usulü hüküm altına alınmış bulunmaktadır. O halde hesaplamaların bahsi geçen hüküm ve ilkelere göre hesaplanması gerekli ve zorunludur. Öte yandan; sözleşmenin eki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinde yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirâzi kayıtla.” cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorunda olduğu, bu şekilde itiraz edilmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddelerindeki bu düzenleme 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemece re’sen gözetilmelidir. Bu düzenlemeye göre somut olayımızda ceza kesintisinin yapıldığı 1 ve 2 no’lu hakedişlerin itirazsız imzalandığı ve böylece yüklenici açısından kesinleştiği nazara alınmadan düzenlenen, gerekçe içermeyen bilirkişi görüşü ile bağlı kalınarak talebin kabulü doğru olmamıştır. Öte yandan, taraflar arasında düzenlenen sözleşme götürü bedelli sözleşme olarak imzalanmış olup, sözleşme ve eki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nde götürü bedelli işlerde ilave işlerin hesaplama yöntemi gösterilmemiştir. Ancak, davacının ilave işler de yaptığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Sözleşme ve eki şartnamede herhangi bir hesaplama yöntemi gösterilmemiş olduğuna göre, yapılan ilave işlerin Türk Borçlar Kanunu’nun 526. ve devamı maddeleri gereğince vekâletsiz iş görme hükümleri nazara alınarak işin davalı iş sahibi yararına olduğu kısımlar belirlenerek bu işlerin yapıldığı yıl serbest piyasa fiyatları ile bedelinin hesaplanması, bu hesaplama yapılır iken serbest piyasa fiyatlarına KDV’nin dahil olduğu hususu gözden uzak tutulmamalı, bu ilkeler doğrultusunda iş bedeli hesaplatılmalıdır.Mahkemece yapılması gereken iş; davacının cezai şarta ilişkin talebinin hakedişlerin davacı yüklenici yönünden kesinleştiği nazara alınarak bu yöndeki talebin reddedilmesi, ilave işe ilişkin olarak da bilirkişi heyetinden yukarıda belirtilen ilke ve esaslara göre mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli ek rapor alınarak Türk Borçlar Kanunu’nun 526. ve devamı maddeleri dikkate gözetilmek suretiyle ilave iş bedeli belirlenmeli davacı yüklenici alacağı hesaplanmalı, alınacak raporun önceki raporlarla çelişkili ve yeterli olmaması durumunda gerektiğinde yeni bir heyetten rapor alınarak gerçeğin ortaya çıkarılması suretiyle hüküm kurulmasından ibarettir.”gerekçesi ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 20/01/2021 tarihli duruşmasında Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15/01/2020 tarihli bozma ilamına uyulmasına ve önceki bilirkişi kurulundan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda sözleşme dışı işlerle ilgili yapıldığı yıl serbest piyasa fiyatları ile KDV de dahil edilerek bedelinin hesaplanmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Sözleşme örneği, taraf ticari defterleri incelenmiş, bilirkişi kurulundan rapor alınmış, ek raporlar ve Yargıtay 15.HD’nin … Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamına göre;
Türk Borçlar Kanunu’nun 526. ve devamı maddeleri gözetilmek suretiyle ilave iş bedeli belirlenerek davacı yüklenici alacağı hesaplandığı, davacının hakediş süresi içinde ve usülüne uygun itirazının bulunmaması nedeniyle 3.008,00 TL gecikme cezasının iadesine ilişkin davacı talebinin yerinde olamayacağı, davacının cezai şarta ilişkin talebinin hakedişlerin davacı yüklenici yönünden kesinleştiği anlaşılmakla bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalı istemi üzerine gerçekleştirilen fazladan yapılan proje alanları nedeni ile, TBK 526 vd. maddeleri gereğince vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapılan fazla imalatın yapıldığı tarih ve yerdeki serbest piyasa fiyatlarına göre davalıdan talep edebileceği alacak tutarının 27.124,00 TL olacağı anlaşılmakla dava dilekçesi ve ıslahla talep edilen ilave iş bedeline ilişkin davanın kabulü ile, 7.500,00 TL ilave iş bedeli alacağının dava tarihi olan 01/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte; ıslah edilen 12.646,00 TL ilave iş bedelinin ıslah tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:n açıklanan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının gecikme cezasına ilişkin talebinin reddine,
2-Dava dilekçesi ve ıslahla talep edilen ilave iş bedeline ilişkin davanın kabulü ile, 7.500,00 TL ilave iş bedeli alacağının dava tarihi olan 01/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte; ıslah edilen 12.646,00 TL ilave iş bedelinin ıslah tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 1.376,17 TL harçtan peşin alınan 128,09TL ile ıslah harcı olan 275,00TL’nin düşümü ile eksik 973,08 TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 403,09TL peşin ve 27,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 3.008,00TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından bozmadan önce yapılmış 1.630,20TL yargılama gideri(bilirkişi ücreti:1.500,00TL, davetiye tebligat ve müzekkere gideri: 130,20TL) ile bozmadan sonra yapılan 926,00TL(bilirkişi ücreti:750,00TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri:176,00TL) olmak üzere toplam. 2.556,20TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 2.223,89TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 43,00TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 5,59 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]