Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/375 E. 2021/769 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/375 Esas – 2021/769
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/375 Esas
KARAR NO : 2021/769

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında 19/06/2020 tarihinde konkordatonun tasdikine karar verildiğini, davalı ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında geçici mühlet tarihi itibari ile faiz işlemesinin durması gerektiği halde davalı tarafından faiz işletilmeye devam edildiğini, fazladan işletilen ve tahsil edilen faizin iadesi için davalıya başvurunun sonuçsuz kaldığını, bu bedelin tahsili için Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek takibe vaki itirazın iptalini ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve davacının borca karşılık … Elektrik Dağıtım A.Ş.’den doğmuş alacağını 18/05/2018 tarihinde 3.300.000,00 TL olarak müvekkiline temlik ettiğini, temlikin geçici mühletten önce doğduğunu fakat mühletten sonra muaccel olduğunu, bu nedenle alacağını konkordato sürecinden etkilenmeden tam olarak alabileceğini, haktan feragat edilmiş ve bankaya devredilmiş olması karşısında takibe ve davaya konu edilemeyeceğini, İİK’nun 294/3 maddesi uyarınca faiz hesabında alınması gerekenin geçici değil kesin mühlet olduğunu, müvekkilinin alacağı temlikle doğduğu için rehinli alacak kabul edilmesi gerektiğini ve faizlerin rehinli alacaklar yönünden durmayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi ve ekleri, temliknameler, temlikname uyarınca yapılan ödeme evrakı, … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Bankacı bilirkişiden ön raporlar sonucu düzenlenen 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, 23/10/2018 tarihinde … Elekt. Dağ AŞ. tarafından…. alacak temlik bedeli açıklamasıyla yapılan 4.950.000,00 TL ödeme tutarından bankanın alacağı toplam 4.782.507,07 TL mahsup edildiğinde, geçici mühletten sonra faiz olarak 167.492,93 TL davacıdan tahsil edilmiş olduğu, geçici mühletten itibaren faiz işleyip işlemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğuna ilişkin görüş bildirilmiştir. Rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli olmakla hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, konkordato geçici mühlet tarihinden itibaren işletilen faiz alacağının temlik edilen alacaktan tahsil edilmesi nedeni ile iadesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı hakkında … Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, 19/09/2018 tarihinde geçici mühlet kararı verildiği, 18/12/2018 tarihinde geçici mühlet kararının 2 ay uzatıldığı, 19/02/2019 tarihi itibari ile 1 yıllık kesin mühlet kararı ve 19/06/2020 tarihinde konkordatonun tasdikine karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu, davacının borcuna karşılık olarak dava dışı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’den doğmuş alacaklarını davalıya (02/01/2017, 15/08/2017, 18/05/2018, 08/06/2018 tarihli temliknameler ile) temlik ettiği, davalının geçici mühlet tarihi itibari ile alacağa faiz işleterek tahsil ettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalının alacağının rehinle temin edilmiş alacak olarak kabul edilip edilmeyeceği, alacağa geçici mühlet tarihi itibari ile faiz işletilmesinin mümkün olup olmadığı ve davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Dava konusu genel kredi alacağından doğmaktadır. Davalı her ne kadar temliknameler gereği, alacağın rehinli sayılması gerektiğini savunmuş ise de, kredi sözleşmesi gereği borç rehinle temin edilmemiştir. Konkordato aşamasında temlik edilen alacağın rehinli alacak olarak değerlendirildiği savunmasına ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı gibi sunduğu mahkeme kararları incelendiğinde de bu yönde bir değerlendirme bulunmadığı anlaşılmakla davalının bu savunmasına itibar etmek mümkün olmamıştır.
Davalı her ne kadar, faizin geçici mühlet değil, kesin mühlet tarihi itibari ile durması gerektiği savunmuş ise de, İİK’nun 288/1 maddesi uyarınca geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı ve yasanın 294/3 maddesi uyarınca kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş alacağa faiz işlemesinin duracağı belirlendiğinden geçici mühlet tarihinden itibaren adi alacaklara faiz işlemesinin duracağı (Yargıtay 15. HD 2021/1389 esas 2021/275 karar sayılı ilamı) kanaati ile davalının savunmasına itibar edilmemiştir.
Yine davalı her ne kadar temlikle davacının haklarından feragat ettiğini savunmuş ise de, temliknamelerin borca mahsuben verildiği gözetildiğinde bu savunmalarına da itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller dikkate alınarak, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu, davacının dava dışı kişiden alacağını temliken davacıya devrettiği, ancak davalının geçici mühlet tarihi itibari ile faiz işletmeye devam ettiği ve temlikname kapsamında tahsil ettiği, faiz alacağının iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gereği asıl alacağa yönelik itirazın kısmen yerinde olmadığı, işlemiş faize ilişkin olarak ise davalı takipten önce temerrüte düşürülmediğinden talep edilemeyeceği, bu yöndeki davalı itirazının yerinde olduğu, yapılan faiz kesintisi belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmekle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 167.492,93 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 33.498,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 11.441,44 TL harçtan peşin alınan 640,14 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.801,30 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 1.301,95 TL’sinin davalıdan bakiye kısmının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 19.861,83 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 2.322,51 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 833,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 821,61 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 640,14 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının ve kasada bulunan temlikname asıllarının iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021