Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2023/749 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/374 Esas – 2023/749
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/374
KARAR NO : 2023/749

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- ….
7- …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
K.YAZIM TARİHİ : 27/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili … ilgili kuruluşu olduğunu, asıl işinin elektrik üretimi olduğunu, herhangi bir mal ya da hizmet alımına ihtiyacı olması halinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu Kapsamında, ihale yolu ile değişik firmalardan temin ettiğini, Yüklenici firmalarda işçi olarak çalıştırılan …’ın çalıştığı dönemde kullanmadığı yıllık izin alacağı için Arabuluculuk bürosuna yaptığı başvuru sonrasında, 7.000,00 TL ödeme yapıldığını, arabuluculuk bürosuna da 340,00 TL ödediklerini, …’ın davalıların işçisi olduğunu, davalılar ile yaptıkları sözleşmelerde bu şirketlerin çalıştırdığı bütün işçilerin ücret ve her türlü haklarından kendilerinin sorumlu olacağının yazılı hüküm olduğunu, müvekkili idarenin ödemiş olduğu 7.340,00 TL’nin rücuen davalılardan tahsili gerektiği belirtilerek her bir davacıdan ayrı ayrı 100,00’er olmak üzere toplam 700,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 03/05/2023 tarihli dilekçesinde: Davalı … Şirketi bakımından talep ettikleri alacağı 7.240,00 TL arttırarak toplamda 7.340,00 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
CEVAP:
Davalı … İnş. Tic. Ve San. Ltd. Şti,’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … Ltd. Şti.’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … Tic. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … Turizm Tic.ve San. Ltd. Şti’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … Tic. Taah. ve Paz. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davalı … Taahhüt.’e usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiştir.
DELİLLER:
Taraflar arasında akdedilen Hizmet Alım Sözleşmeleri ve eki teknik şartnameler
Ödeme belgesi
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 19/04/2022 tarihli raporda; Dava konusu olayda, davacı asıl işveren tarafından, davalı alt işverenler bünyesinde çalışan davadışı işçi …’a ödenen 7.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağının ve arabuluculuk için ödenen 340,00 TL’nin rücuen, davalı alt işverenlerden talep edildiğini, yapılan ödemenin rücu edilebilmesi için, davadışı işçi …’ın yıllık izin alacağının bulunduğunun tespiti, yıllık izin alacağının bulunması halinde, alacağın doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığının belirlenmesinin gerektiği bildirilmiştir.

Bilirkişiden alınan 07/08/2022 tarihli ek raporda: Dava konusu olayda, davacı asıl işveren tarafından, davalı alt işverenler bünyesinde çalışan davadışı işçi …’a ödenen 7.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağının ve arabuluculuk için ödenen 340,00 TL’nin rücuen, davalı alt işverenlerden talep edildiğini, yapılan ödemenin rücu edilebilmesi için, davadışı işçi …’ın yıllık izin alacağının bulunduğunun tespiti, yıllık izin alacağının bulunması halinde, alacağın doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığının belirlenmesinin gerektiğini, dosya muhteviyatında davadışı işçi …’ın yıllık izin alacağının nasıl hesaplandığına dair belge bulunmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 26/12/2022 tarihli 2. ek raporda: Dava konusu olayda, davacı asıl işveren tarafından, davalı alt işverenler bünyesinde çalışan davadışı işçi …’a ödenen 7.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağının ve arabuluculuk için ödenen 340,00 TL’nin rücuen, davalı alt işverenlerden talep edildiğini, davadışı …’ın kullandırılmayan yıllık izin süresi nedeniyle net 4.756,28 TL yıllık izin ücret alacağının bulunduğunun hesaplandığını, davacı idarenin, davadışı işçinin çalıştığı son alt işveren olan “…” sicil numaralı … Bil. Tem. Med. Yemek Sos. Hiz. İn. Tic. San. Ltd. Şti.’den 4.756,28 TL yıllık izin ücret alacağı ve 500,39 TL arabuluculuk ücreti olmak üzere, toplam (4.756,28 + 500,39) = 5.256,67.-TL rucuen talep edebileceğinin hesaplandığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlık: Davacı şirket davalı şirketlerle 1999-2001 yılları arasında ihale usulü ve sözleşmelerle davalı şirketlerden alt yüklenici olarak temizlik hizmetleri aldıklarını, dava dışı işçi …’ın şirketler bünyesinde çalıştığı, davacı şirketin bu dönemle ilgili işçi …’a yıllık izin alacağı ve dava dışı işçi ile arabuluculuk kapsamında anlaşma sağlandığından bahisle arabuluculuk ücreti ödendiğini, alt yüklenicilerin sorumluluğunda olduğundan bahisle rücuen alacak talebinde bulunduğu, davalıların cevap vermediği, davacı yanın alacağa varsa miktarının uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler.
Taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibarıyla (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin …. 25/06/2020 tarih ve ….. sayılı kararında ”… İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekirHizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. ….Davalı işçisinin sosyal hakları davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle iş mevzuatı uyarınca sorumlu olan davacı aleyhine dava açılmış olması ve ödemenin davacı tarafından yapılması halinde işveren davalı sözleşme hükümleri çerçevesinde malvarlığında meydana gelen azalmanın tamamını davalılardan talep edebilecektir bu gerekçeyle icra masraflarının da davalılardan sorumlu oldukları dönemle sınırlı olarak tamamının hüküm altına alınması gerekir…”. şeklinde belirtilmiştir.
…. 26/04/2021 tarih, …. sayılı kararında da “…Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, dava dışı işçi değişik alt işverenler nezdinde ve son olarak davalı alt işveren nezdinde çalıştığından kıdem tazminatı yönünden davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olduğu, yıllık izin ve ihbar tazminatından davalı son işverenin sorumlu olduğu…” belirtilmiştir.
Dava dışı işçi …’un davacı idareye ait alt taşeron işyerlerinde 10.01.2004- 17.04.2015 devresinde çalıştığı, Dava dışı işçi …’ın davalı/dava dışı şirketlerde geçen hizmet süresinin 11 yıl 3 ay 7 gün olduğu, davadışı işçinin çalıştığı son alt işverenin “…” sicil numaralı … Bil, Tem. Med. Yemek Sos. Hiz. İn. Tic. San, Ltd. Şti. Olduğu ücret bordroli incelenmeside, en son 17.04.2015 tarihinde işten ayrıldığı, 2015 Nisan döneminde günlük 48,21 TL, aylık (48.21×30-1.446,30 TL) 1.446,30 TL brüt kazanç bildirimi yapıldığı,Dosya muhteviyatına ibraz edilen belgelerin incelenmesi neticesinde davadışı …”ın yıllık izin kullanım formları incelenerek dosyada mevcut bilirkişi raporunda düzenlenen tabloda gösterildiği gibi 2011 ila 2015 yıllarında toplam 52 gün yıllık izin kullandığı, şirketlerde geçen hizmet süresinin 11 yıl 3 ay 7 gün olduğu dikkate alındığında, hizmetinin ilk 5 yılı için (5×14=70) 70 gün ve sonraki 6 yılı için (6×20=120) 120 gün olmak üzere toplam izin süresinin (70+120=190) 190 gün olduğu, 52 gün izin kullandığından, (190-52-138) 138 gün kullandırılmayan izin süresinin bulunduğu, yıllık izin süresi nedeniyle net 4.756,28 TL yıllık izin ücret alacağının bulunduğu, yasal kesintiler ilave edildiğinde bilirkişinin tabloda gösterdiği üzere 6.652,98 TL brüt yıllık izin ücreti alacağına hak kazandığı, davacı şirket tarafından dava dışı …’a Davacı banka kanalı ile 7.000,00 TL yıllık izin ücret alacağı ödemesi ve 340,00 TL arabuluculuk ücreti ödemesi olmak üzere toplam 7.340,00 TL ödeme yapıldığı, daha önce davalılara açılan bir dava olduğuna ilişkin ya da temerrüte yönelik ihtarat yapıldığı ile ilgili bir belge ibraz edilmediğinden temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, mahkememizde yapılan yargılamada bilirkişinin hesaplamasına göre, son alt işverenin davalı … ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti. Olduğundan yıllık izin ücretinin tamamından söz konusu davalı … Tic. San. Ltd. Şti’nin sorumlu olduğu yıllık izin alacağına ilişkin davaya ilişkin arabuluculuk ücretinden aynı davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla bu davalı şirket davanın kısmen kabulü ile; 6.652,00 TL brüt yıllık izin ücretinin dava tarihi olan 20/08/2020’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 340,00 TL arabuluculuk ücretinin dava tarihi olan 20/08/2020’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davalı … ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti.‘ne yönelik davanın KISMEN KABULÜ İLE; 6.652,00 TL brüt yıllık izin ücretinin dava tarihi olan 20/08/2020’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-340,00 TL arabuluculuk ücretinin dava tarihi olan 20/08/2020’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
c- Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Diğer davalılar … İnş. Tic. Ve San. Ltd. Şti’ne, … Ltd. Şti’ne, … Tic. Ltd.Şti’ne, ….İhracat Turizm.Tic.ve San.Ltd.Şti’ne, … Tic. Taah. ve Paz. Ltd. Şti.’ne,sehven davalı olarak gösterilen … San. Tic. Ltd. Şti’ne ilişkin söz konusu davalı yerine HMK 124 gereği asıl davalı olan … Taahhüt’e, yönelik yıllık izin ücreti ve arabulucuk ücretine ilişkin davaların ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gereken 454,39TL harçtan peşin alınan 54,40TL ile ıslah harcı olan 124,00TL’nin toplamı olan 178,00TL’nin mahsubu ile eksik alınan 276,39TL harcın davalı … ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan …. bütçesinden ödenen 1.400,00 TL’nin arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalılar (… ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti.. … İnş. Tic. Ve San. Ltd. Şti, … Ltd. Şti., … Tic. Ltd. Şti., … Turizm Tic.ve San. Ltd. Şti., … Tic. Taah. ve Paz. Ltd. Şti., … Taahhüt.)’dan 1/7 oranında 200,00’şar TL alınarak Hazineye gelir kaydına”
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 240,60TL harcın davalı … ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 6.652,00TL nisbi vekalet ücretinin davalı … ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri 1.620,30TL olmak üzere toplam 2.620,30TL yargılama giderinin, kabul oranına göre hesaplanan 2.358,27TL’nin davalı … ve İnşaat Tic. San. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/10/2023
Katip ….
¸[e-imzalıdır]

Hakim ….
¸[e-imzalıdır]