Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/359 E. 2021/61 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/359
KARAR NO : 2021/61

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08.02.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 07.06.2018 tarihinde, … plakalı aracın … plakalı araca çarpması suretiyle meydana gelen kaza neticesinde müvekkili malul ve sakat kaldığını, kazaya ilişkin ceza soruşturması Söke Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgili dosyası üzerinden yürütüldüğünü, kazaya kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası davalı şirket tarafından yapıldığını, müvekkilinin tazminat istemli başvurusuna mukabil davalı şirket geçerli bir hukuki neden olmaksızın taleplerini reddettiğini, şirket ile başvuru aşamasında uzlaşı sağlanamadığını, ve bu nedenle başvuru sonuçsuz kaldığını, tüm bu nedenlerle HMK 107/1-2 maddesine göre belirsiz alacak davası dava açarken net tazminat miktarını belirlemediklerinden ileride eksik harca tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile 6.000,00 TL yaşam boyu bakıcı gideri tazminatının maddi tazminatın ve 1.260,00 TL adli tıp rapor ücretinin davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile taraflarına verilmesini, davalıya başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonrası temerrüt tarihi olduğundan bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizine, avans faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usule ilişkin yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin şirket merkezinin Ümraniye’de olduğundan dava yetkisiz mahkmeede açıldığını, davada bölge müdürlüğünün bir işlemi söz konusu olmadığından yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, davacı yanın delilleri taraflarına tebliğ edilmediğini, bu sebeple davacıya delillerin tebliği için süre verilmesini, süresi içerisinde tebliğ edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak da müvekkili şirket ile dava dışı … arasında 10045194 Poliçe Nolu zorunlu mali sorumluluk sigortası akdedilerek … plakalı araç sigorta edildiğini, müvekkili şirket sigortalısı araç 07.06.2018 tarihinde dava konusu kazaya karıştığını, davacı kaza sebebiyle maddi tazminat talepli işbu davayı ikame ettiğini, müvekkili şirket sigortalısı kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili şirket belirlenecek olan gerçek zarardan sigortalısının dava konusu olan trafik kazasındaki kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacağını, davacının talep ettiği bakıcı giderinden ve rapor ücretinden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları uyarınca sorumluluk SGK ya ait olduğunu, müvekkili şirketin faizden sorumluluğu sınırlı olduğunu, müvekkili şirket aleyhine ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle, olaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısına yönelik açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6/1.maddesine göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
HMK’nun 16. maddesinde de“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmüyle dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilerek özel yetki kuralları düzenlenmiştir.
Somut olayda; HMK’nun 6. maddesi uyarınca dava, davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi, HMK’nun 16. maddesi davacıya tanınan seçimlik hak kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde ve davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. Aynı zamanda 2918 sayılı KTK’nun 110.maddesine göre, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Davacı-zarar görenin yerleşim yerinin SAKARYA ili olduğu,
Haksız fiilin meydana geldiği yerin Aydın ili Söke ilçesi olduğu,
Davalı … şirketinin yerleşim yerinin ve merkezinin İstanbul(Anadolu) olduğu,
Sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerin ise Muğla ili olduğu,
Davalı … şirketinin Ankara’da şubesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı … şirketinin Ankara’da bölge müdürlüğü var ise de; bölge müdürlüğü yasada yer almadığı gibi, davalı şirketi temsile yetkisi de bulunmamaktadır.
Bu durumda; Ankara mahkemelerinin yetkisiz olduğu, davalının ise süresinde yetki itirazında bulunarak davalının yerleşim yerinin yetkili olduğunu belirttiği anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01.02.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır] ]