Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/355 E. 2022/25 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/355 Esas – 2022/25
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/355 Esas
KARAR NO : 2022/25

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 26/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/09/2019 tarihinde, davalının sigortalısı olan araç ile davacının eşine ait aracın karıştığı trafik kazasında davacıya ait aracın kullanılamaz hale geldiğini, kazaya kusuru ile sebebiyet veren davalı …’ya ait aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, davalı şirketin zararın yarısını ödediğini, ancak bakiye kısmın ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak iddia ederek 11.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden, yetkisiz mahkemede dava açıldığını, esas yönünden ise davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bakiye poliçe limitinin 27.900,00 TL olduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuru sonrasında alınan eksper raporunda davacıya ait aracın rayiç değeri 38.500,00 TL, sovtaj değer 16.300,00 TL ve zarar tutarı 22.200,00 TL olarak hesaplandığını, %50 kusura göre 11.100,00 TL ödeme konusunda anlaşma sağlanarak davacı hesabına bu tutar 14.01.2020 tarihinde gönderildiğini, ödeme konusunda uyuşmazlığın bulunmadığını, başkaca bir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle kusurlu yan ve sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu değerlendirilmiş, davalı tarafın yetkiye ilişkin itirazının HMK’nun 16. maddesi uyarınca yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, aracın Tramer kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Ankara …. Asliye Hukuk mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Kusur oranının ve zararın tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, trafik kazasından anlar makine mühendisi bilirkişi 26/02/2021 tarihli raporunda; kazanın oluşumunda davalının %75, davacının %25 kusurlu olduğu ve araçtaki değer kaybının 22.200,00 TL olduğuna, davalının kusuruna isabet eden 5.550,00 TL alacağı olduğuna ilişkin kanaatini bildirmiştir.
Davacını kusura ilişkin itirazları doğrultusunda Ankara Adli Tıp Kurulu’ndan alınan 25/11/2021 tarihli raporda özetle, kazanın oluşumunda davacının kusursuz olduğu, davalı sürücünün ise tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirmişlerdir. Raporun heyet halinde düzenlenmiş olması, kaza tespit tutanağında kırmızı ışıkta geçenin tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiş olması ve son raporla aynı doğrultuda olması nedeni ile raporlar arasında çelişki olmadığı değerlendirilmiş ve kusura ilişkin son rapora itibar edilmiş, zarar miktarına ilişkin olarak ise ilk rapora itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre davalıların sürücüsü ve sigortacısı olduğu araç ile davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında davacıya ait aracın hasar gördüğü, Adli Tıp kurumu tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının aracında meydana gelen hasar, aracın rayiç değeri de gözetilerek hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişinin raporunda davacının aracında meydana gelen zararın belirlendiği, davacıya yapılan ödemenin düşülmesi neticesinde davacının zararının giderilmediğinin anlaşıldığı ve zarardan ile davalı sigortacının ZMMS poliçesi kapsamında işletenle birlikte poliçe limitlerinde zarardan sorumlu olduğu ve davacının davasının sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
11.000,00 TL’nin 14/01/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 751,41 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL mahsubu ile bakiye 697,01 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 909,00 TL ve 730,30 TL ATK ücretinin toplamı 1.639,30 TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Ankara … Asliye Hukuk mahkemesinin …. değişik iş sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde mahkemesine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2022