Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/339 E. 2022/721 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/339
KARAR NO : 2022/721

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
K. YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalılar ile geçmişten gelen dostluklarının olduğunu için maddi destek amaçlı olarak yardımcı olduğunu kendi adına krediler çekip davalıya havale ettiğini, davalının çektiği kredilerde kefil olduğunu, davalıların bunların hiç birini ödememesi nedeniyle davalılarla bu alınan kredi bedellerinin iadesi için defalarca görüştüğünü, ancak davalıların ödeme yapmadıklarını, 3 adet … Bank Çankırı şubesinden ve 1 adet … Bankası Çankırı şubesinden toplam 4 adet genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi çekildiğini ve bu kredilerin 3 tanesinin doğrudan müvekkilleri tarafından, 1 adet Gks … Çankırı şubesinden alınan kredinin de davalılar tarafından çekildiğini, müvekkilinin babası Kamil … /grup firmasının kefil olduğunu, yine davalı …. Farma A.Ş. tarafından ödeme yapılmayınca bu ödemeyi de müvekkillerinin yaptığını, taraflar arasında akdedilen 16.4.2019 tarihli distribütörlük sözleşmesinin 17.maddesinde de görüleceği üzere müvekkili tarafından çekilen kredilerin davalı …Ş. tarafından ödeneceğinin de tarafların kabulü dahilinde olduğunu, bu kredilerin aylık geri ödemelerinin 72.000 TL olup davalının her ay 72.000 TL yi bu 3 adet GKS ödemesine istinaden müvekkiline havale etmesi gerektiğini, davalılar tarafından çekilen kredilerin geri dönüşleri ödenmediğinden müvekkilinin bankalar ile muhatap olmak zorunda kaldığını yani krediyi çeken kişi olduğundan bu kredileri faizleri ile birlikte bankaya ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin davalıların nam ve hesabına çekip ve parasını davalılara göndermiş olduğu 3 Adet GKS bedellerini kendisi ödediği gibi, yine davalı … A. Ş.’nın da … bank Çankırı şubesinden çekmiş olduğu krediye de kefil olduğundan davalı bu krediyi de ödemediğinden müvekkilin ailesi ve grup firmalarının kefaleti dolayısıyla piyasada ticari itibarları zedelenmesin diye bu kredinin aylık taksitlerini de her ay ödediğini, ödemeleri yapmayan davalılar aleyhine Ankara …İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, ancak takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek davalıların haksız itirazlarının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı … … yönünden dava tefrik edilerek başka esasa kaydedilmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı … … bakımından arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, görev ve davalılar yönünden husumet itirazında bulunduklarını, itirazın iptali davasında, takipte dayanılmamış olan borca/ borç sebebine/ belgeye dayanılamayacağını, dava dilekçesinde, takipte dayanılmamış olan sözleşmelere, faturalara ve dekontlara dayanıldığını, takip dayanağı 21 adet dekonttan başka hiçbir belgeye dayanılamayacağını, davacılar ile davalılar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadığını, uyuşmazlığın miktarı nedeniyle davacıların sözleşme ilişkisini HMK’nun 200. maddesi gereğince yazılı delile ispat etmek zorunda olduklarını, davacıların tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini, davacıların iddia ettiği sözleşme ilişkisinin bir an için mevcut olduğu varsayılsa söz konusu sözleşmenin TBK’nun 386. maddesi anlamında ‘tüketim ödüncü sözleşmesi’ olacağını, tüketim ödüncü sözleşmesinde, TBK’nun 392. maddesi gereğince ödünce konu paranın geri istenilmesinden itibaren 6 hafta geçmeden takip başlatılamayacağını, zira borcun muaccel olmayacağını, huzurdaki davada sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılamayacağını, sebepsiz zenginleşme hükümleri bakımından davacının geri isteme hakkı olmadığını, bir an için sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılabileceği varsayılsa dahi, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, borcu kabul etmemekle beraber zamanaşımı def’i ileri sürdüklerini, takip dayanağı 21 dekontun konusunun 21 adet havale (TBK m. 555) olduğunu, havale bir ödeme aracı olup havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcut olduğunu, tersini ispat yükünün davacılara ait olduğunu belirterek daanın reddini istemiştir.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını belirtmişlerdir.
DELİLLER: Taraf delilleri toplanmış, icra dosyası getirtilmiş, icra takibine konu dekontlar ilgili bankalardan getirtilmiş, bilirkişiden rapor alınmıştır.
Getirtilen davaya konu Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının … … … A.Ş, … …, borçluların … Farma İlaç … A.Ş ve Şüheda …(…) olduğu, ödeme emrine konu (4+8+5+4) = 21 adet dekont olduğu, alacaklının 2.265.285,97 TL alacağın ticari faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, borçluların borçlarının bulunmadığını belirterek borca ve ferilerine itiraz ettiği, böylece takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter, kayıt ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, SMMM ve bankacı-hesap uzmanı bilirkişi heyeti düzenlediği raporunda sonuç olarak; Davacı şirketin ticari defterlerinin yapılması gereken açılış, kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığı ve defterlerini usulüne uygun düzenlediği, davacının iddiaları arasında bulunan banka kredilerinin çekildiği tarihlerde kredi tutarı kadar olmasa bu kredi tutarlarından daha düşük tutarlar davacı tarafından davalıya ödemeler yaptığı, davacı ticari defterlerine göre icra takip tarihi olan 28.02.2020 tarihinde davalı şirketten alacağı görünmediği, 01.06.2019 tarihinde davalı şirket davacı şirketten 158.700,65 TL alacaklı iken, 01.06.2019 tarihinde görünen muhasebe kaydında 158.700,65 TL nın davacı şirket ortağı … …’in hesabına makbuz veya dekont olmaksızın aktarılarak kapatıldığı, davalı şirket ticari defterlerinin yapılması gereken açılış, kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığı ve defterlerini usulüne uygun düzenlediği, davalı şirketin ticari defterlerine göre icra takip tarihi olan 28.02.2020 tarihinde davacı şirkete borcu görünmediğini, 30.09.2019 tarihinde davalı şirket davacı şirketten 158.655,75 TL alacaklı iken, 30.09.2019 tarihinde görünen muhasebe kaydında 158.655,75 TL nın davalı şirket ortağı … …’un hesabına makbuz veya dekont olmaksızın aktarılarak kapatıldığı, davacı ile davalı muavin kayıtların 44,90 TL tutarında bir fark dışında karşılıklı tuttuğunu, bu farkın 06.12.2018 tarihinde davacı kayıtlarında görünen 50,00 TL, davalı kayıtlarında 5,10 TL olarak işlenmesinden kaynaklandığı, hisse devri nedeniyle davalı şirkete 04.12.2017 tarihinde ortak olan … … davalı şirkettin ortaklılığından çıkış tarihi olan 03.08.2018 tarihinde davalı şirketten 568.0701,70 TL alacağı görünmekte olduğu, davalı şirket muhasebe kayıtlarında 03.08.2018 tarihinde hisse devri senedi açıklaması ile makbuz ve dekont olmaksızın bu tutarı şirket yeni ortağı olan … …’un hesabına aktardığı, davalı … … …’a … … tarafından 2017 ve 2018 yıllarında toplamda 8 adet dekont ile 509.000,00 TL para gönderimi olduğu, dava dışı … tarafından davalı şirkete ödenen toplam 590.000,00 TL davalı kayıtlarında 390.000,00 TL si … … tarafından ödendiği şeklinde kayıtlı olduğu, 06.03.2018 tarihli 200.000,00 TL nin kayıtlarda olmadığı görüldüğü, bu çerçevede tarafların incelenen ticari defterlerinde icra takip tarihi itibari ile davacılar alacağı tespit edilemediği, dosya kapsamında da takip konusu alacağın varlığı ve miktarını ticari defterler haricinde gösteren başka bir kayıt ve belge görülemediğinden, mevcut dosya içeriğinden göre davacıların takip konusu herhangi bir alacağının tespit edilemediği belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, davacı şirketin davalılara ödünç verdiği iddiasına dayalı yaptığı ilamsız icra takibine itiraz üzerine, İ.İ.K.’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır. Davanın yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalılar vekili görev, zamanaşımı ve davalılar yönünden husumet itirazında bulunmuş ise de; Davacı ve davalı şirketin tacir olduğu, diğer davalı … …(…)’ında davalı şirket kurucusu olduğu dikkate alındığında, Mahkememizin görevli olduğu; somut olaya uygulanması gerekli TBK’nun 146.maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı; davacının talep konusu ve her iki davalı aleyhine yapılan icra takibi dikkate alındığında davalıların husumetinin bulunduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı … … yönünden tefrik kararı verilmekle, değerlendirmeler davacı … … Oto … A.Ş yönünden yapılmıştır.
Dava ve cevap dilekçesi, icra dosyası, banka kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı … … Oto … A.Ş’nin davalılar arasındaki sözleşme ilişkisi nedeniyle davalılar adına kredi çektiği ve davalılar tarafından çekilen krediye kefil olarak ödünç verdiği iddiası ile 21 adet banka dekontuna dayalı Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığı, davalı borçluların borcunun bulunmadığını belirterek borca ve fer’ilerine itiraz etmek suretiyle takibin durmasına sebebiyet verdiği, alacaklının ise borçlu şirketin itirazının iptali yönünde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunup bulunmadığı, davacı şirketin davalılara ödünç olarak verdiği bir meblağ olup olmadığı ve buna dayalı davalıların borcunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan davacı ve davalı firma ticari defter, kayıt ve belgeleri, banka kayıtları ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen SMMM ve bankacı-hesap uzmanı bilirkişi heyeti raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi heyeti raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket her ne kadar taraflar arasında sözleşme yapıldığını iddia etmiş ise de; Dosyaya yazılı bir sözleşme sunulmamış, bu iddia davalı tarafından da kabul edilmemiş, böylece iddia ispat edilememiş, açıkça yemin deliline de dayanılmamıştır.
Davacıların iddialarının değerlendirilmesi için taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları ile getirtilen banka kayıtları bilirkişilerce incelenmiştir. Buna göre; Davacı ve davalı firmanın ticari defter, kayıt ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK ’nun 64/3. maddesi gereğince yapılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, bu nedenle HMK’nun 222/2-3. maddesine göre kayıtların taraflar lehine delil teşkil ettiği görülmüştür.
Davacı … … Anonim Şirketinin incelenen 2018 – 2020 dönemi ticari defterlerinden elde edilen muavin kaydına göre; davalılardan …. Farma İlaç Anonim Şirketine 2018 yılında muhtelif tarihlerde yaptığı 302.500,00 TL ödemeye karşılık 2018 ve 2019 yılında muhtelif tarihlerde 461.200,65 TL tahsilat yaptığı; Davalı … Şirketinin 01.06.2019 tarihinde görünen alacak tutarı olan (461.200,65 TL – 302.500,00 TL) = 158.700,65 TL davacı Firma … … Anonim Şirketinin şirket ortağı … …’in hesabına her hangi bir banka veya başka bir tahsilat belgesi olmadan aktarılarak kapatıldığı belirlenmiştir.
Davalı … Şirketinin incelenen 2018 – 2020 dönemi ticari defterlerinden elde edilen muavin kaydına göre; … …’in 2017 yılından 2018 yılına 26.176,02 TL alacaklı olarak devir ettiği, 2018 yılında … …’in davalıya muhtelif tarihlerde yaptığı 864.441,00 TL ile toplamda 890.590,02 TL ödemeye karşılık 2018 yılında muhtelif tarihlerde … …’in yaptığı tahsilat tutarının 322.519,32 TL olduğu; Hisse devri yapılan 03.08.2018 tarihinde (890.590,02 – 322.519,32) = 568.070,70 TL … …’in davalı … Şirketinden alacaklı olduğu, alacaklı olduğu bu tutarında davalı ticari defterlerinde yeni ortak … …’un hesabına hisse devri açıklaması ile herhangi bir banka veya başka bir tahsilat belgesi olmadan aktarıldığı, (Hisse devir senedi tarihi 03.08.2018) belirlenmiştir.
Yine davalı … Şirketinin incelenen 2018 – 2020 dönemi Ticari defterlerinden elde edilen muavin kaydına göre; Davacı … … Limited Şirketinin 2018 yılında davalıya muhtelif tarihlerde yaptığı 302.500,00 TL ödemeye karşılık, 2018 ve 2019 Yılında muhtelif tarihlerde yaptığı 461.155,75 TL tahsilat olduğu; Davacı … … Limited Şirketinin 30.09.2019 tarihinde görünen alacak tutarı olan (461.155,75 TL – 302.500,00 TL) = 158.655,75 TL nin şirket ortağı … …’un hesabına her hangi bir banka veya başka bir tahsilat belgesi olmadan aktarılarak kapatıldığı görülmüştür.
… …’in davalı … Şirketinin 04.12.2017 ile 03.08.2018 tarihleri arasında ortağı olduğu ve davalı … … …’a 2017 ve 2018 yıllarında toplamda 509.000,00 TL para gönderimi olduğu dava dosyasındaki dekontlardan görülmüştür. Dava dışı … tarafından davalıya yapılan 4 adet dekont ile 590.000,00 TL ödemelerden 06.03.2018 tarihindeki 200.000,00 TL hariç diğer ödemeler davalı defterlerinde davacı … … tarafından yapılan ödemeler olarak kayıtlı olduğu, … tarafından yapılan ödemelerin davalı tarafından 06.03.2018 tarihli 200.000,00 TL hariç kabul edildiği, kabul edilen tutarın (590.000,00 TL – 200.000,00 TL) = 390.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Banka kredileri incelendiğinde; Davacının iddia ettiği kendi adına çektiği 3 adet kredinin davalı için çekildiği ile ilgili davalı şirket muhasebe kayıtlarına göre; Davacı şirketin 05.03.2018 tarihinde … Bankasından 500.000,00 TL kredi kullandığı tarih olan 05.03.2018 tarihinde davalı şirkete 100.000,00 TL havale yolladığı, davacı tarafından kullanılan kredilerin aylık ödeme planı incelendiğinde 17.986,44 TL tutarı görülmekle birlikte incelen dönem içerisinde bankaya ödenecek taksit tutarlarının bazıları davalı tarafından davacıya havale yapıldığı; Davacı şirket 01.06.2018 tarihinde … … Bankasından 300.000,00 TL ve 05.06.2018 tarihinde 700.000,00 TL olmak üzere Haziran 2018 ayında toplamda (300.000,00 TL + 700.000,00 TL) 1.000.000,00 TL kredi kullandığı, 08.06.2018 tarihinde davacı şirketten 250.000,00 TL davalı gerçek kişiden 250.000,00 TL olmak üzere toplamda 500.000,00 TL davalı şirkete havale yolladığı, davacı tarafından kullanılan kredilerin aylık ödeme planı incelendiğinde 11.914,49 TL ve 27.785,07 TL tutarları görülmekle birlikte incelen dönem içerisinde katılım bankasına ödenecek taksit tutarlarının bazıları davalı tarafından davacıya havale yapıldığı; Davalı … Şirketinin 11.05.2018 tarihinde … … Bankasından kullandığı 470.000,00 TL kredi ile ilgili incelenen ödeme tablosunda 36 ay vade için ödenecek kar payı BSMV ve masraf toplamı 140.628,32 TL ile toplamda ödenecek 610.628,32 TL olduğu ve aylık taksit tutarının 16.958,65 TL olduğu, katılım bankasına ödenecek taksit tutarlarının bazıları davalı tarafından davacıya havale yapıldığı görülmüştür.
Sonuç olarak; Davacının iddia ettiği banka kredilerinin çekildiği tarihlerde kredi tutarı kadar olmasa bu kredi tutarlarından daha düşük tutarlarda davacı tarafından davalıya ödemeler yapıldığı; Davacı ticari defterlerine göre icra takip tarihi olan 28.02.2020 tarihinde davalı şirketten alacaklı olmadığı, (01.06.2019 tarihinde davalı şirket davacı şirketten 158.700,65 TL alacaklı iken, 01.06.2019 tarihinde görünen muhasebe kaydında 158.700,65 TL nın davacı şirket ortağı … …’in hesabına makbuz veya dekont olmaksızın aktarılarak kapatıldığı); Davalı şirketin ticari defterlerine göre icra takip tarihi olan 28.02.2020 tarihinde davacı şirkete borcu olmadığı,( 30.09.2019 tarihinde davalı şirket davacı şirketten 158.655,75 TL alacaklı iken, 30.09.2019 tarihinde görünen muhasebe kaydında 158.655,75 TL’nin davalı şirket ortağı … …’un hesabına makbuz veya dekont olmaksızın aktarılarak kapatıldığı); davacı ile davalı muavin kayıtların 44,90 TL tutarında bir fark dışında karşılıklı tuttuğu, bu farkın 06.12.2018 tarihinde davacı kayıtlarında görünen 50,00 TL, davalı kayıtlarında 5,10 TL olarak işlenmesinden kaynaklandığı; Bu bağlamda, tarafların incelenen ticari defterlerinde icra takip tarihi itibari ile davacı şirketin alacağının bulunmadığı, dosya kapsamında da takip konusu alacağın varlığı ve miktarını ticari defterler haricinde gösteren başka bir kayıt ve belge bulunmadığı, bu şekilde davacı şirketin takip ve dava konusu alacağının varlığı tespit edilemediğinden davanın reddine; Davacının kötüniyeti ispat edilemediği ve davacının talebinin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın REDDİNE,
Davacının kötüniyeti ispat edilemediği ve davacının talebinin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 18.157,88 TL harçtan mahsubu ile fazla 18.077,18 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davada haksız çıkan davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 185.325,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]