Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 E. 2021/36 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/322
KARAR NO : 2021/36

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08.02.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacaklı şirket tarafından davalı borçlu vakıf aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine ve arabuluculuk süreci ödeme yapılmaması nedeniyle işbu itirazın iptali davasını açtıklarını, taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili … Restorasyon davalı vakıf ile yapmış olduğu 08.06.2015 tarihi inşaat sözleşmesi kapsamında Ankara İli Altındağ İlçesi … Parselde bina inşa edildiğini, müvekkili şirket sözleşme çerçevesinde üzerine düşen bütün edimleri eksiksiz yerine getirdiğini, davacı müvekkilinin yapılan sözleşme kapsamında davalı şirketten 32.335,20 TL bakiye alacağı kaldığını, taraflar arasında yapılan görüşmelerde müvekkili alacağı ödenmediğini, 14.06.2019 tarih ve 05675 yevmiye nolu ihtarname ile alacağın ödenmesi talep edilmiş ise de yine de ödeme yapılmadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı şirketin itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, usule ilişkin olarak cevap süresinin uzatılması dilekçelerinde belirttikleri zamanaşımı itçirazlarının tekrar ettiklerini, davaya karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkilinin vakfa karşı 32.335,20 TL cari hesap alacağı bulunduğundan bahisle takip başlattıklarını, bu takibe itirazları üzerine işbu davanın açıldığını, açılan bu davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili vakıf tarafından 08.06.2015 tarihli sözleşme ile müvekkili vakfın hizmet bina yapım davacı yükleniciye verildiğini, bu işin ilerleme safahatına göre ödenmesi gereken tüm ödemeler müvekkili vakıf tarafından davacı şirkete ödendiğini, bu durumun her 2 tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, yapılan işin yıllara sari inşaat onarım işi olması sebebiyle meri vergi mevzuatı gereğince %3 oranında stopaj kesintisi yapılarak ilgilie vergi dairesine ödenmesi gerektiğini, bu anlamda müvekkili tarafından 5 ayrı beyanname ile toplam 44.910,00 TL stopaj kesintisi yapılarak yıllara sair inşaat onarım stopaj kesintisi olarak vergi dairesine yatırıldığını, fakat davacı taraf ile vergi dairesi arasında 2015 yılına ilişkin 1.077,840,00 TL tutarındaki hakkediş için kesilen ve ekte sunulan 25.11.2016 tarihli makbuz ile .. açıklamasıyla vergi dairesine yatırılan 32.335,20 TL tutarındaki stopaj kesintisinin davacının kurumlar vergisi ödemesinden mahsubu konusunda vergi dairesi ile davacı arasında hukuki ihtilaf çıktığını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, stopaj kesintisine konu ihtilafın tarafı müvekkili olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini, müvekkili lehine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, sözleşme kapsamında alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK.nun 4. maddesinde ticari davalar belirtilmiş olup, buna göre, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için; Kanuni düzenleme ile görevin Ticaret Mahkemesine verilmesi, veya TTK 4. maddesinde sayılan unsurları taşıması (TTK’da yer alması veya TTK.nun 4/1 b,c,d,e,f fıkralarındaki davalardan olması), yada her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan dava olması gerekmektedir.
TTK.nun 5. maddesinde, ticari davalara ticaret mahkemelerinde bakılacağı, ticaret mahkemeleri ile diğer mahkemeler ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda; 08.06.2015 tarihli “Hizmet Bina Yapım İşi” Sözleşmesi imzalandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasında Eser sözleşmeninden kaynaklı bakiye alacağı konusunda uyuşmazlık bulunduğu, (KDV stopaj alacağı) Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tacir ise de, davalı U… (…) tacir değildir. Davalı tacir olmadığı ve uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından eldeki dava Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde düzenlenen nisbi ticari davalardan olmadığı gibi, mutlak ticari davalardan da değildir. Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Açıklanan nedenlerle davanın HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan görev nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-) HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-) Görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-) HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-) HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
5-) Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.25.01.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]