Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/280 E. 2021/38 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/280
KARAR NO : 2021/38

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08.02.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.12.2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Kadınhanı İlçesi istikametinden D300-11 Karayolunu takiben Akşehir İlçesi istikametine seyir halindeyken yol kesim 22+6000. Km’ye geldiği esnada aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir istikametine göre yolun sağ tarafına, yoldan çıkması ve takla atması neticesi yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, Müvekkili … meydana gelen kazada yolcu konumunda bulunduğunu, olay sonrası tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre … plakalı otomobil sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 52. Maddesinin 1-b bendinde yazan nedenlerle kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, davacı müvekkili … söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nce tedavi aldığına alındığını, davaya konu ilgili kazanın yargı çevresi Konya olarak tespit edildiğini, müvekkili …’ın T.C. Kimlik Nosu ile ilgili olay hakkında sorgusunun yapılarak savcılık dosyası oluşturulduğunu, yaralanmaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı … Anonim Şirketi’nden 79234642 poliçe numaralı zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Anonim Şirketi’den karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı … Anonim Şirketi’ne 02.01.2020 tarihinde yazılı başvuruda bulunduğunu, ödeme yapılabilmesi için tüm evraklar davalı şirkete teslim edildiğini, davalı … şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı hususunun ihtar olunduğunu, 02.01.2020 tarihinde davalı … şirketine yapılan yazılı başvuru yine aynı gün … Sigorta A.Ş tarafından teslim alınmışsa da sigorta şirketi tarafından taleplerini karşılayarak cevap verilmediğini, müvekkilinin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını alabilmesi için iş bu davayı açtıklarını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan ve belirsiz alacak niteliğinde açılan işbu davada 5.400,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihi olan 02.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı davasını Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, halbuki davaya bakmaya müvekkil şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu mahkemeleri yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine maluliyet tazminatı hesaplanabilmesi maluliyet rapor talep edildiğini, ancak davacı taraf işbu belgeleri ibraz etmeden dava açtığını, torba yasa ve Karayolları Trafik Kanunu uyarınca dava şartı yerine getirilmediğinden işbu başvurunun da reddini talep ettiklerini, ayrıca zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması gerektiğini, ancak davacı tarafın huzurdaki davadan önce müvekkili sigorta şirketine yapmış olduğu başvuruda gerekli ve yeterli evraklar temin etmediğini, bu sebeple işbu dava anılan maddeye ve KTK’nun değiştirilen 97. Maddesine aykırılık teşkil ettiğinden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla tazminat hesabında başvuru sahibinin emniyet kemerini takmaması ve malul kalmasında bu durumun etkili olması sebebiyle müterafik kusurlu olması nedeni ile hesap yapılırken asgari %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, başvuru sahibinin emniyet kemeri takmadığı trafik kazası tespit tutanağı ile sabit olduğunu, bu hususa ilişkin yargıtay kararı olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle, olaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısına yönelik açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6/1.maddesine göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
HMK’nun 16. maddesinde de“Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmüyle dava açılacak yer mahkemesi konusunda davacıya seçimlik hak tanımıştır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilerek özel yetki kuralları düzenlenmiştir.
Somut olayda; HMK’nun 6. maddesi uyarınca dava, davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi, HMK’nun 16. maddesi davacıya tanınan seçimlik hak kapsamında haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde ve davacının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. Aynı zamanda 2918 sayılı KTK’nun 110.maddesine göre, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Davacı-zarar görenin yerleşim yerinin Niğde İli olduğu,
Haksız fiilin meydana geldiği yerin Konya ili, Ilgın ilçesi olduğu,
Davalı … şirketinin yerleşim yerinin ve merkezinin İstanbul(Anadolu) olduğu,
Sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerin ise Niğde ili olduğu,
Davalı … şirketinin Ankara’da şubesinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı … şirketinin Ankara’da bölge müdürlüğü var ise de; bölge müdürlüğü yasada yer almadığı gibi, davalı şirketi temsile yetkisi de bulunmamaktadır.
Bu durumda; Ankara mahkemelerinin yetkisiz olduğu, davalının ise süresinde yetki itirazında bulunarak davalının yerleşim yerinin yetkili olduğunu belirttiği anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25.01.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]