Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2021/37 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/260
KARAR NO : 2021/37

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08.02.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, pos kasa sistemleri dokunmatik pos sistemleri, PDKS barkod okuyucular, barkodlu teraziler, barkod yazıcılar, arka ofis programları, el terminalleri, ürün güvenlik sistemleri, endüstriyel paketleme çözümleri ve satış destekleme ürünleri alanlarında hizmet verdiklerini, davalı …, diğer davalı … Eğitim Hizmetleri Ltd.Şti’nin kurucu ortağı olduğunu, Müvekkili şirket ile … Ltd.Şti ve … arasında 01,03,2013 tarihli “Telif Hakkı ve Belirli Süreli Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin süresi beş yıl olduğunu 31.01.2019 tarihinde sona erdiğini, Sözleşmeye göre … Ltd.Şti ve … bu tarihten itibaren fark için çalışacak ve kendi bünyelerinde iş yapmayacaklarını, sözleşme devam ederken davalı …’ın sözleşmeye, dürüstlük kurallarına aykırı davranarak ve güveni kötüye kullanmak suretiyle, müvekkili şirketin müşterileriyle alışveriş yapması üzerine müvekkili şirketçe şikayette bulunduğunu, olayla ilgili kovuşturma … Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, 03.02.2017 tarihinde müvekkili şirkete müvekkili şirketin iş yaptığı … Süper Market’den … Yazılım Dan.Ltd.Şti adına mutabakat metnini içeren bir faks gönderildiğini, gelen faksın incelenmesi sonucu faks olarak gönderilen mutabakat mektubuna konu alış satışların müvekkili şirket ile yapılmadığının tespit edildiğini, faks ile gelen mutabakat mektubu …’ya sorulduğunu ve … Ltd.Şti ile mal alışverişiinde bulundukları hususunda 05.02.2017 tarihinde müvekkil şirkete bilgi verdiğini, müvekkil şirket, davalı …’ın müvekkili şirketten gizli olarak sözleşme gereği pasif durumda olması gereken … Ltd.Şti adına ve kendi yararına müvekkili şirketin müşterisi … ile iş yaptığını 05.02.2017 tarihi itibariyle öğrendiğini, davalılar taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı davranarak rekabet yasağı hükümlerini ihlal ettiğini, davalı şirketin, taraflar arasındaki sözleşmeye göre pasif durumda olunmasının kararlaştırıldığı dönemde kendi ad ve hesabına kestiği faturaların tespit edilerek müvekkili şirketin uğradığı zarar tespit edilmesi ve bu zararlar davalıdan tanzim edilmesi gerektiğini, ayrıca davalı … taraflar arasındaki telif hakkı devir maddelerini ihlal ettiklerinden sözleşmenin L-44 madde hükmü gereği müvekkili şirkete 100.000,00 Dolar ceza şart ödemesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulüne, müvekkili şirketin uğradığı zararlara ilişkin şimdilik 1.000,00 TL, maddi tazminatın 05.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini, taraflar arasındaki sözleşmeye gereği şimdilik 5.000,00 Dolar cezai şartın 05.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’dan tahsili ile müvekkiline verilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava ve davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilleri ile davacı şirket arasında yapılan Telif Hakkı Devir ve Belirli Süreli Hizmet Sözleşmesi tarafların karşılıklı mutabakatı ile 17.02.2017 tarihinde sona erdirildiğini, davacı tarafın iddialarının tamamı, 17.02.2017 tarihinde sona erdirildiğini, davacı tarafın idialarının tamamı 2017 yılından önceki dönemlere ait olduğunu, bu nedenle davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın dayandığı telif hakkı devri ve belirli süreli hizmet sözleşmesi tarafların mutabakatı ile 17.02.2017 tarihinde feshedildiğini, geçersiz hale geldiğini, davacı tarafın dava konusu satış ve faturalardan 05.02.2017 tarihinde bilgi sahibi olduğunu kabul ve beyan etmekte olduğunu, o halde davacı taraf iş bu davada iddia ettiği hususları bilerek 17.02.2017 tarihinde fesih protokolü yaptığını ve müvekkilini ibra ettiğini, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin sözleşmeye ve dürüstlük kuralıra aykırı hiçbir davranışı olmadığını, güveni kötüye kullanmadığını, davacı tarafın iddia ettiği faturaların tamamı davacı şirket ile birleşmeden önce verilen virüs programlarının devamı mahiyetindeki satışlarla ilgili olduğunu, ayrıca bu işlemlerin tamamı davacı şirketin yetkili temsilcisi …’ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, Nitekim davacı şirket çalışanı …, … Ceza Mahkemesinde yaptığı tanıklıkta bu faturaların davacı şirketin bilgisi dahilinde kesildiğini açıkça ifade ettiğini, bu nedenle dava dilekçesinde iddia edilen hususlar gerçek dışı olduğunu, … Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı davanın davacı şirkete ait olan POBACK (KASA) programının müvekkilleri tarafından satıldığı iddiası olduğunu, sözleşmeyi ihlal eden ve müvekkilini zarara uğratanın davacı şirket olduğunu, tüm bu nedenlerle zamanaşımı süresi içerisinde açılmayan, yasal dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve haksız rekabet sebebiyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraf vekilleri delil listelerini ibraz etmişlerdir.
… Ceza Mahkemesinin … E, sayılı dosyasının UYAP kaydının dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davacı taraflar arasında 01.03.2013 tarihli telif hakkı ve belirli süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 31.01.2019 tarihinde son bulacağını, sözleşmeye göre, davalının kendi bünyesinde iş yapmayacağının kararlaştırıldığını, davalının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ve kendi müşterileri ile alışveriş yaptığını, bu hususta şikayette bulunulduğunu … Ceza Mahkemesinin … E, sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiğini, 05.02.2013 tarihinde müşterisi ile davalının iş yaptığının öğrenildiğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranılarak rekabet yasağı hükümlerinin ihlal edildiğini, belirterek uğranılan zarar yönünden belirsiz ve cezai şart yönünden kısmi alacak davası açtığı,
Davalının ise, davacının taleplerinin TTK 56.maddesi dayanak TTK’nun 60.maddesi gereğince davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, davacı ile aralarında imzalanan “01.03.2013 tarihli “telif hakkı ve belirli süreli hizmet sözleşmesi” tarafların karşılıklı mutabakatı ile 17.02.2017 tarihinde sona erdirildiğini, geçersiz hale geldiğini, davacının iddialarının 2017 yılından önceki dönemi kapsadığını taleplerin zamanlaşımına uğradığını, davacının 05.02.2017 tarihinde bilgi sahibi olduğunu kabul ettiğini, o halde davacının iddia ettiği hususları bilerek 17.02.2017 tarihinde fesih protokolü imzaladığını, davanın esastan da reddi gerektiğini savunduğu somut uyuşmazlıkta,
Zaman aşımı itirazının değerlendirilmesinde; davaya konu 01.03.2013 tarihli telif hakkı ve belirli süreli hizmet sözleşmesinin taraflarca imzalandığı daha sonra taraflarca 17.02.2017 tarihinde imzalanan protokolle sona erdirildiği, davacının haksız rekabetin varlığını öğrenme tarihi 05.02.2017 tarihi olduğunun beyan ettiği, Haksız rekabete dayalı davalarda zaman aşımı süresinin TTK 60. Maddesi gereği ” bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her hâlde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” bir yıllık sürenin başlangıcının 05.02.2017 zaman aşımın dolduğu tarih ise 05.02.2018 tarihi olduğu, 3 yıllık sürenin ise 05.02.2020 tarihinde dolduğu dosya kapsamı ile sabittir. 1 yıllık zaman aşımı 05.02.2018 tarihinde, 3 yıllık zamanaşımın ise 05.02.2020 tarihinde dolmasına rağmen davanın 23.06.2020 tarihinde açıldığı, yani zaman aşımı süresi dolduktan sonra açıldığından; davacının davasının zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davacının davasının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 59,40 TL harçtan peşin alınan 601,13 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 541,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davalılar vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.280.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25.01.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]