Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2021/414 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C…. 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/242
KARAR NO : 2021/414

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
G. KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05.06.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasında yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, işbu ticari ilişki kapsamında müvekkilinin dava ve takip konusu faturaları düzenlediğini, fatura içeriği emtianın davalı/borçlu şirkete eksiksiz olarak teslim edildiğini, ancak bakiye fatura bedellerinin ödenmediğini, fatura bedellerinin tahsili amacıyla Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davalı/borçlunun vakii itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, 40.642,61 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği, ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra 07.10.2019 tarihli dilekçe ile “… Ödeme emrinde belirtilen borç miktarını, işlemiş ve işleyecek faiz ile faiz oranını ve tüm ferilerini kabul etmediklerini ve ödeme emrine de yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini, bu sebeple itirazlarının kabulü ile haczin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekilinin 31.05.2021 tarihli celsede beyan dilekçelerini tekrar ettiklerini, müvekkiline dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, tebliğ alan … isimli bir müvekkili çalışanı olmadığını, iddiaları kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 40.642,64-TL asıl alacak, 1.876,91-TL İşlemiş Faiz, 162,57-TL Günlük Vade Farkı olmak üzere toplam 42.682,12-TL’nin tahsili için Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “müvekkil şirketin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu borca, Faize, Faiz oranlarına ve ferilerini kabul etmediklerini.” bildirmiştir.
Mahkemece taraflara HMK’nın 220 ve TTK’nın 83.maddesi gereğince ticari defterlerini ibraz etmeleri, etmemeleri halinde defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği ihtar edilmiş, davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunmamıştır.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından taraflara ait ticari kayıt ve defterler üzerinde 05/04/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Tarafların bağlı bulunduğu Vergi dairelerine müzekkereler yazılmış ve getirtilen BS ve BA formunda faturaların her iki tarafçada beyan edildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır.
Taraf ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda; İbraz edilen e defter beratlarının incelenmesinde ilgili dönem kayıtlarının zamanında oluşturularak sisteme yüklendiği GİB onaylarının yasal süresi içinde alındığı envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresi içinde yaptırıldığı ve kapanış tasdikine tabi olmadığı, taraflar arasında emtia alım satımına ilişkin yazılı anlaşmaya dayalı olmayan ticari ilişkinin bulunduğu, davacının satıcı davalının alıcı olduğu, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğuna göre 40.642,64-TL alacağın bulunduğunun kayıtlı olduğu, davalı Roofsan A.Ş. tarafından ticari defterlerin ibra edilmediği bulunduğu yerinde bildirilmediği, davalı şirketin 2019 yılı Ba formlarında davacı alacaklıdan 2019 döneminde 4 adet belge ile KDV hariç 83.237,00-TL bedelli emtia satın aldığını beyan ettiği, buna göre davalı borçlunun davacı alacaklıdan(83.237,00-TL+%18 KDV 14.982,89-TL=)98.221,14-TL tutarında emtia aldığı, 2019 döneminde form Ba-Bs beyan sınırının 5.000,00-TL olduğu, davalı tarafından dava dosyasına fatura bedellerinin ödendiğine, fatura ve fatura içeriğinin teslim alınmadığına dair belge sunulmadığı, davacının davalıdan takip konusu 26.06.2019 tarih ve A SERİ nolu 051363 sıra nolu fatura bedeli 23.032,37-TL, 02.07.2019 tarih ve A SERİ nolu 427118 sıra nolu fatura bedeli 3.510,21-TL, 16.07.2019 tarih ve A SERİ nolu 427130 sıra nolu fatura bedeli 10.692,22-TL bedelli olmak üzere toplam 37.234,80-TL bakiye alacağının olduğu, dava ve takibe konu edilen 22.08.2019 tarih ve A SERİ nolu 427158 sıra nolu fatura bedeli 3.407,84-TL’lik faturanın form Ba beyan sınırı altında kaldığı fatura içeriği emtianın davalı şirkete teslim edildiğine dair tespitin yapılmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında sözlü satış sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap kapsamında bakiye bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.
Davacı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalıya kesilen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı yan ise, davaya süresinde cevap vermemiş ancak icra takibine itiraz dilekçesinde, ödeme emrinde belirtilen faturalara ilişkin olarak böyle bir borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davacı taraf defterlerini sunmuş, davalı taraf ise sunmamıştır.
Dosyada aldırılan bilirkişi raporu ve Vergi Dairesi Müdürlüklerinin cevabi yazısı ekindeki BA ve BS formları da incelendiğinde, dava konusu satım ilişkisine davalı şirketin davacıdan (83.237,00-TL+%18 KDV 14.982,89-TL=) 98.221,14-TL tutarında mal alım yaptığı, BA formunda beyan ettiği ve tarafların BA- BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davalı tarafın bu konuda bir itirazın da bulunmadığı gibi, icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde borcunun olmadığını savunmuş ise de bunu ispatlayamamıştır.
Davacı defterleri ve vergi dairesi kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır.
HMK’nın 222/3.fıkrasında “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” hükmü uyarınca, tacir olan davalının ticari defterlerini sunmaması, davacının ise usulüne uygun tutulmuş ve kendisi yönünden delil vasfını taşıyan ticari defterleri kapsamında alacağını ispat etmiş olması karşısında davacının davaya konu faturalar kapsamındaki emtiayı davalıya teslim ettiği ve davalıdan alacaklı olduğu açıklığa kavuşmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkinin TTK’ dan kaynaklanması nedeniyle avans oranında temerrüt faizi uygulanması gerekmiştir.
Alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın KABULÜ İle; Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 40.642,64-TL asıl alacakla ilgili borçlu itarızının iptali ile takipten itibaren asıl alacağı işleyecek avans faizi ile takibin devamına,
İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında (8.128,52- TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar kanununa göre alınması gereken 2.776,29 TL harçtan peşin alınan 480,67 TL harcın mahsubu ile eksik 2.295,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 535,07 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 856,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 6.083.54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31.05.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]