Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2021/884 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/239 Esas – 2021/884
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/239
KARAR NO : 2021/884

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı … Üçüncü Boğaz Köprüsü E Kuzey Marmara Otoyolu Yatırım Ve İşletme A.Ş. Vekilinin 10.06.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; “.. müvekkilinin 3996 Sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletme hakkına sahip olduğunu, davalının ise, işletme hakkı müvekkiline ait köprü ve otoyollarını kullanmış gerçek kişi olduğunu, İşletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirildiğini ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulandığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmadığını, Davalı adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın muhtelif saat ve tarihlerde ücret ödemeksizin köprü ve otoyoldan geçiş yapmış olduğunu, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri, bu ücretlere ait gecikme cezaları, bu ücretlerin icra takip tarihine kadar işlemiş faizleri ile işlemiş faizin KDV’si toplamının 10.299,66 TL olduğunu, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine geçiş ücretleri ve yasal ceza bedellerinin ödenmesinin sağlanması amacıyla davalı aleyhine takip başlatılmış olduğunu, davalının takibe borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz etmiş olduğunu, geçiş ücretleri üzerine yürütülen gecikme cezası faiz niteliğinde olmadığından faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin kuralın somut olayda uygulama yerinin bulunmadığını, Davalının icra dairesinin yetkisine itirazının haksız olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin para borcundan doğduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca götürülecek bir borcun ortaya çıkmış olduğunu, borcun ifa yerinin Ankara olduğunu, davalının İcra dairesinin yetkisine itirazının yersiz olduğunu, Yargıtay uygulamasının da aynı yönde olduğunu ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2017 tarih, 2016/23588-7032 Esas ve Karar sayılı ilamı belirtildikten sonra öncelikli olarak ara karar ile davalının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu takipten sonra 7144 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’un 30. maddesinde değişiklik yapılarak uygulanan ceza katsayısının ondan dörde düşürülmüş olduğunu, bu nedenle davanın ceza uygulamalarında kanuni değişiklik sonrasında oluşan hukuki durum dikkate alınarak ceza dört kat olarak belirlenerek harçlandırıldığını, bu yönüyle takibe konu edilen geçiş ücretlerinin dört katını aşan ceza bedellerinin davanın konusu olmadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca, herkes iddiasını ispat etmekle mükellef olduğunu, davalının otoyoldan geçiş yaptığının sabit olduğunu, davalının otoyoldan geçiş yapmadığı yönünde savunmasının da bulunmadığını, geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükü davalıya ait olmakla birlikte, geçiş ücretlerini ödemediğinin de sabit olduğunu, dava konusu takibe yapılan itirazın iptali amacıyla yasal yollara başvurulmadan önce arabulucuya başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, alacağın likit olduğunu, bu nedenle likit alacağa yönelik haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı aleyhine başlatılan takibi sürüncemede bırakmak amacıyla hareket ettiğinin sabit olduğunu, bu nedenle takibe konu alacağın 420’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettikleri beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Davalarının kabulü ile davalı/borçlunun Ankara … Müdürlüğü … . sayılı dosyası ile başlatılmış takibe itirazın iptaline, icra takibinin 1.993,95 TL geçiş ücreti, 7.975,80 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 10.299,66 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş 279,58 TL faiz ve 50,32 TLKDV yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davalı borçlu aleyhine takibe konu alacağın Y20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği ancak 14.12.2020 tarihli celsede duruşmaya katıldığı, beyanında; dava dilekçesinin kendisine tebliğ olduğunu, davaya konu taşıt … plakalı tırın üzerne kayıtlı olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bir kaçak geçiş olmadığını, araçlarına HGS geçisine ilişkin kart aldıklarını, icra dosyasına da bu ödemelere ilişkin dekontları sunduklarını, davacıya iddia ettiği gibi bir borçları olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince davacının geçiş ihlalinden kaynaklı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe karşı davalı itirazının iptali istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı ….Üçüncü Boğaz…Otoyolu Yatırım ve İşletme A.Ş vekili tarafından davalı …. aleyhine 21.933,45-TL geciş ücreti ve ceza tutarı ve 615,08-TL faiz, 110,72-TL KDV tutarı olmak üzere toplam 22.659,25-TL tutarın tahsili istemi ile başlatılmış 12/10/2017 tarihli ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, icra takibinin yasal süresi içinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından alınan 23/08/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle; “…Davacı şirketin, davalı yana ait araçların otoyolu kullanmasına bağlı olarak talep edebileceği ihlalli geçiş ücreti asıl alacak tutarının 1.933,95-TL, 4 katı ceza tutarının 7.975,80-TL, bu tutara provizyon tarihi ile takip tarihi arası tahakkuk edecek olan faiz tutarının 278,23-TL, KDV tutarının 50,08-TL olmak üzere toplam tutarın ise 10.298,06-TL olabileceği…” yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.Rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Taraflar arasında kurulan hizmet sözleşmelerinde hizmetten faydalanan hizmet bedelini ifa ile yükümlüdür. Hizmetten bedel ödemeden faydalanılması halinde hizmet sözleşmesinde öngörülen cezayı ödemek zorundadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının sunduğu ihlalli geçiş listesinden davalının araçları ile ücretli geçiş yapabileceği otoyol ve köprüden geçiş ücreti ödemeden faydalandığı, bu bedel ödenmediği için de Ankara … Müdürlüğü’nün…. E. sayılı dosyasında Alacaklı davacı tarafından davalı borçlu aleyhine takip başlatıldığı, davalı-borçlunun takibe itiraz ettiği, davacı tarafından sunulan belgelerden davalının bu hizmetten yararlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, takibe konu borç kanıtlanmaktadır.

6001 Sayılı Kanun’un 30. maddesi 5. fıkrasında ”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde İsletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” düzenlemesine yer verilmiş. Ancak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi ile “on katı tutarında” ibaresi “dört katı tutarında” olarak “(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı çerçevesinde İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarının geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.) şeklinde değiştirildiği hususu da dikkate alınarak alınan hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporu ve tarafın talep ettiği miktar sınırları ile bağlı kalınarak, davacının KDV alacağı yönünden reddine, diğer talepleri yönünden ise, davanın kısmen kabulü ile Ankara … Müdürlüğü ‘nün … E, sayılı dosyasına yapılan itirazın 1.993,95-TL geçiş ücreti, 7.975,80-TL ihlalli geçiş ücreti ceza tutarı, 278,23-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.247,98 -TL yönünden iptaline, takibin kaldığı yerden bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar, davacı alacaklı tarafından icra takibinde ve dava dilekçesinde KDV talep ettiği, bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usûl Grup Müdürlüğünün İşletme hakkı verilen otoyollarda yapılan geçiş ihlâlleri nedeniyle kesilen cezaların vergisel durumu ve belge düzeni hakkında konulu 09/01/2017 tarihli ve 9341 sayılı yazısının II numaralı Katma Değer Vergisi Kanunu yönünden değerlendirme başlıklı bölümünde, “….belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hâllerde tarife ve bilet bedelinin KDV dâhil edilerek tespit olunacağı ve verginin müşteriyle ayrıca intikal ettirilmeyeceği hükmü amirdir …Diğer taraftan, köprü veya otoyol gişelerinde geçiş ihlâlleri nedeniyle kesilen cezalar ise herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden KDV’ye tabi bulunmamaktadır.” hükmünü içermektedir. Bu nedenle davacı alacaklının KDV talep etmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalının takibe itirazı ile takip durduğundan, alacak likit olduğundan ve davalı taraf itirazında haklı olmadığından İİK’nın 67.maddesi gereği devamına kabul edilen miktarın %20 ‘si olan 2.049,59-TL -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine kara verilmesi doğru görülmüştür.
Yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın Kısmen Kabulü İle, Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 1.993,95-TL geçiş ücreti, 7.975,80-TL ihlalli geçiş ücreti ceza tutarı, 278,23-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.247,98 -TL için borçlu itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
İİY 67/2 maddesi gereği kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra (2.049,59-TL ) inkar tazminatına hükmedilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 700,03 TL harçtan peşin alınan 62,60 TL harcın mahsubu ile eksik 637,43 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 117,00 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 576,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20.12.2021