Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/225 E. 2021/719 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/225 Esas – 2021/719
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/225 Esas
KARAR NO : 2021/719
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Doğalgaz Dağıtım G.Y.O. A.Ş. ile müvekkili arasında sigorta poliçesi düzenlendiğini, davalının çalışanları tarafından yapılan kazı çalışmaları neticesinde sigortalıya ait doğalgaz borularına hasar verildiğini, poliçe kapsamında sigortalıya verilen zararın ödendiğini, zararın oluşumunda kusurlu olan davalının ödeme yapmaması üzerine rücuen tazminatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise zararın doğmaması için dava dışı şirkete teknik personel verilmesi için bilgi verildiğini, ancak görevlendirme yapılmadığını, doğalgaz boru hattının üzerinde herhangi bir ikaz bulunmadığını, kusurun davacıda olduğunu, talep edilen bedellerin de fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil neticesinde dava dışı sigortalıya ödenen doğalgaz borusu hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdikleri delilleri toplanmış, hasar tespit formu, fotoğraflar, hasar dosyası, sigortalı ile davalı arasındaki yazışmalar, … Dairesinin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış, dosya doğalgaz konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 29/04/2021 tarihli raporunda özetle, davalı tarafından yapılan kanalizasyon çalışması sırasında doğalgaz borularına zarar verildiğini, takibe konu zararların davalı ekiplerinin çalışması sırasında meydana geldiğini ve zarardan sorumlu olduğunu, hasarlardan üçünde davalının bilgilendirme için kazı çalışmalarına başlandıktan sonra faks çektiğini, ikisinde bildirimde bulunmadığını, ancak davalının müdahale ettiği arızaların acil nitelikte olması nedeni ile bu hususun mahkemenin takdirinde olduğunu, dava dışı sigortalının davalıya hasarla ilgili 9.067,19 TL+1.632,09 TL KDV fatura düzenlediği ancak ödemeye ilişkin evrak bulunmadığını bildirmiştir. Taraf itirazları üzerine bilirkişiden alınan 16/09/2021 tarihli ek raporda özetle, davalının önceden haber verildiğine ilişkin savunmasına karşın faks teyit belgesi bulunmadığını, dava dışı sigortalıya ödenen 3.205,00 TL ve 409,36 TL işlemiş faizin talep edilebileceği bildirilmiştir. Rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinden, dava dışı sigortalının doğalgaz borularında oluşan zararın davalının çalışmaları sırasında meydana geldiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Zararın davalının çalışmaları neticesinde meydana geldiği gözetildiğinde davalının zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı sigortalıdan teknik eleman talep edildiğini, sigortalının bu nedenle kusurlu olduğunu savunmuş ise de, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere beş hasardan üçünde bildirime ilişkin evrak bulunduğu, bu bildirimlerden birinin faks teyidi olmadığından saatinin tespit edilemediği, davalı yanca bu hususta başkaca delil sunulmadığı, diğer iki bildirimin ise kazı başladıktan sonra yapıldığı gözetildiğinde sigortalının kusurundan bahsetmek mümkün olmayacağından savunmaya itibar edilmemiştir. Arızaların acil olması nedeni ile tazminat miktarından indirim yapılabileceğine dair bilirkişi görüşüne ise, arızanın haber alındığı anda bildirim yapılmasının mümkün olması ve yasal düzenlemenin açık olması karşısında indirim yapılmasına yer olmadığı, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talep edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
… Dairesinin … Esas sayılı takibini davalının itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 218,93 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 164,53 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 3.205,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 895,50 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, değer itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021