Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/196 E. 2023/397 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/196 Esas – 2023/397
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/196
KARAR NO : 2023/397

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 16/03/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin içinde bulunduğu bir kısım Şirketlerin …’nın yaptığı yemek ihalesini kazandığını, yemek ihatesini kazandığını ve taraflar arasında Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi imzalanarak yürürlüğe girdiğini, söz konusu hizmet sözleşmesinin 38. Maddesinde her türlü anlaşmazlığın çözümünde … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, …’in …. hizmet alım sözleşmeleri kapsamında 10.10.2001-16.08.2012 tarih aralığında çalıştığını, iş sözleşmesinin bildirimsiz olarak feshedildiğini, ancak hak ettikleri tazminat ve alacaklarının kendisine ödenmediği iddiasıyla alt işveren-üst işveren ilişkisine dayanarak …. Esas sayıyla dava açtığını, yapılan yargılama sonucunda …. sayılı kararı ile hüküm altına alındığını, bu alacak için müvekkilince toplam 20.982,40 TL’nin müvekkili İdarece ödeme yapıldığını, Şirketlerle imzalanan Hizmet Alım Tip Sözleşmesinin ‘Yüklenicinin Sözleşme Konusu İş İle İlgili Çalıştıracağı Personele İlişkin Sorumlulukları” başlıklı 23. Maddesi gereğince “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici aynen bunları uygulamakla yükümlüdür.” düzenlemesinin olduğunu, Genel Şartnamenin 6. Bölümünde “Diğer Hususlar” başlığı altında düzenlenen 4/c-12 bendinde ise açıkça “Firma ile çalışanları arasında herhangi bir sorun meydana geldiğinde İdare taraf olmayacaktır.” düzenlemesini içerdiğini, bu itibarla Sosyal Sigortalar mevzuatı, her türlü işçi ve işveren hakkındaki kanunlardan dolayı işçi alınması ve ücretleri, haktarının ödenmesi, işçi çıkartılması gibi hadiselerden dolayı tüm sorumluluklar yüklenici firmaya ait olacağından meydana gelen İdare zararının rücuen tazmini için işbu davanın açılması zarureti doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 20.982,40 TL’nin İdare alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumlulukları oranında rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiştir.
DELİLLER:
İdari İşlem dosyası ve sözleşme örnekleri
Ödeme belgeleri
… sayılı kararında: “Davacısının …, davalının …, ihbar olunanların … Hiz. A.Ş., … ve Hiz. A.Ş., … End. Gıda ve Tem. Ür. San. Tic. A.Ş., … Teks. Tem. San. Ltd. Şti., … San. Ve Tic. Ltd. Şti., … Mad. Tic. Ve Yemek Hiz. Ltd. Şti., … Mad. San. Ve Tic. Tic. A.Ş., … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve … Otom. İnş. Elekt. Gıda. Ür. Güv. Tem. Hiz. Ve İlaç San. Tic. Ltd. Şti. Olduğu, davanın kısmen kabulü ile, 9.366,86 TL kıdem tazminatının iş akdinin fesih tarihi olan 16/08/2012 tarihinden itibaren bankalardan mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.465,37TL yıllık izin ücret alacağının 200,00TL’sine dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren bakiye 2.265,37TL’sine ıslah tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.215,55TL fazla mesai ücret alacağından %40 oranında takdir indirimi uygulanarak 3.129,33TL’nin 300,00TL’sine dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren bakiye 2.829,53TL’sine ıslah tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 693,87TL genel tatil ücret alacağından %40 oranında takdir indirimi uygulanarak 416,32TL’nin 200,00TL’sine dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden bakiye 216,32TL’sine ıslah 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
… Esas sayılı dosyasında verilen tefrik kararında:”Davacının …, davalıların … Ür. Ve Hiz A.ş., … San. Ve Tic. Ltd. Şti, … Mad. San. Ve Tic. A.Ş., … Hizm. A.Ş. … San. Ve Tic Ltd Şti, … End. Gıda Ve Tem Ür San Ve Tic A.Ş., … Mad. Tic. Ve Yem Hizm. Ltd. Şti., … Tekstil Temizlik Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi Ve … San. Taah. Tic. Ltd. Şti. olduğu, davacının, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik tazminat davasının tefrik edilerek mahkemenin 2016/571 E. Sırasına kayıt edilmesine ve bu esas üzerinden yürütülmesine, davacının, … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik tazminat davasının tefrik edilerek mahkememizin 2016/573 E. Sırasına kayıt edilmesine ve bu esas üzerinden yürütülmesine, davacının, diğer davalılara yönelik tazminat davasının ise ana dosyaları olan …. Esas Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 29/09/2020 tarihli ara kararı ile; “Davacının …, davalıların … Hizm. A.Ş., … Ür. Ve Hiz. A.Ş., Tasfiye (İflas) Halinde … Tekstil Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … San. Taah. Tic. Ltd. Şti. … Mad. San. Ve Tic. A.Ş., … Mad. Tic. Ve Yem. Hizm. Ltd. Şti. Ve … End. Gıda ve Tem. Ür. San. Ve Tic. A.Ş. olduğu, davanın davalılar; … Hizm. A.ş., … Ür. Ve Hiz A.ş., … Tekstil Temizlik Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi, … San. Taah. Tic. Ltd. Şti., … Mad. San. Ve Tic. A.ş, … Mad. Tic. Ve Yem Hizm. Ltd. Şti, … End. Gıda Ve Tem Ür San Ve Tic Aş,’nin İlgili davaların dava dosyasından tefriki ile yeni bir esasa kaydedilmesine” şeklinde karar verildiği, dosyanın mahkememizin … Esasına kaydedildiği, mahkememizin …. Karar sayılı kararında “Davacının …, davalıların … Hizm. A.Ş., … Ür. Ve Hiz A.Ş., … San. Taah. Tic. Ltd. Şti., … Mad. San. Ve Tic. A.Ş., … Mad. Tic. Ve Yem Hizm. Ltd. Şti. ve … End. Gıda Ve Tem Ür San Ve Tic AŞ. olduğu, davanın mahkememiz görevsiz olmakla HMK 114-115 mdleri gereği, görev dava şartı yokluğundan davanın reddine, Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, Yetkili mahkemenin … Mahkemesi olduğuna, gelen dosyasının ilgili mahkemesine gönderilmesine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep edildiğinde dosyanın görevli ve yetkili …. ’ne gönderilmek üzere Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine, verilen karar istinaf edilmeden kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin tespiti için …. Bölge Adli Mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 28/04/2021 tarihli celsesinde; … Mahkemesinin 27/11/2008 tarihli …. Karar … … …. Ltd. Şti.’nin iflası açılmış olmakla, dava daha sonra açılmış olduğundan öncelikle müflisin iflas masasına alacağın kaydının talep edilmesi dava şartı olmakla iflas masasına başvurmasının ve sonucuna ilişkin belgenin mahkememizce ibraz etmesi için tebliğden itibaren 1 aylık kesin sürede başvurması için süre verilmesine, başvurmadığında dava şartını yerine getirmediğinden dava şartı yokluğundan usulden reddedileceğinin hatırlatılmasına, ara kararın davacı vekiline meşruhatlı davetiye ile tebliğine,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
…. Mahkemesinden tefrik edilen diğer davalarla ilgili yargılamaya ilişkin belgelerin gönderildiği anlaşıldı.
… sayılı … no.lu 23.11.2019 tarihli Kararında, “Alacaklının talep ekindeki belgeler incelenmiştir. Alacaklı alacağını İş Mahkemesi kararı ile ödenen paranın rücuen tahsiline dayandırmıştır. Yapılan inceleme sonucunda… E. sayılı dosyası gereği …’e yapılan ödemenin rücuen masaya kaydının istendiğini, anılan ödeme için … E. sayılı dosyasından alacak davası açıldığından alacak talebinin ihtilaflı alacak olarak masaya kaydına karar vermek gerektiğini, alacak iş akdinden kaynaklı rücu talebine dayandığından 1. Sırada değerlendirildiği” gerekçesiyle “…Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosyada mevcut belge suretleri ile yapılan inceleme neticesinde İİK 206-207-232 maddeleri gereğince talep edilen alacağın 20.982,40 tl’sinin ihtilaflı alacak olarak 1. (birinci) sıraya kaydına” karar verilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 20/03/2023 tarihli raporda, İİK’nun Faiz’ başlıklı 196. maddesi “İflasın açılması ile birlikte, iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam eder.” şeklinde olduğunu, işbu raporda hesaplanan tutarin iflas masasına kaydı halinde ileri tarihte faiz işletilmesi konusu …yerine getirilmesinin gerektiğini, …. sayılı … no.lu 23.11.2019 Tarihli Kararının Durumu; Abu karardan görüldüğü üzere, davacı …’nın dava dışı işçiye ödediği toplam tutardan kaynaklı rücu talebine dayalı meblağın ihtilaflı olarak 1. Sırada değerlendirilmesine karar verildiğini, alacaklılarca iflas masasına bildirilen ve resen dikkate alınan hak ve alacakları maddi yönden incelemenin sonucu alacağın kabul edilmesi veya reddedilmesi, şekli yönden ise, sıra cetveline geçirilmesi olduğunu, iflas idaresinin yaptığı inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sırasına göre sıra cetveline kaydedilir, kabul edilmeyen alacaklar da ret sebepleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterileceğini, iflas idaresi alacakları inceledikten sonra yaptığı değerlendirmeye göre, her alacakla ilgili kararı sıra cetvelinde göstereceğini, masaya bildirilen alacak yerinde görülürse bu alacak kabul edilir ve belli bir sıraya dahil edileceğini, ayrıca bu alacağın o sırada hangi miktar için yer aldığının da açıklanacağını, bu itibarla, yapılan hesaplama neticesinde, …. sayılı … no.lu 23.11.2019 tarihli kararında, mevzuat düzenlemelerine göre alacaklı …’nın iflas masasına yaptığı taleple ve dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak, davacı alacaklı …’nın davalı tasfiye halinde … Ltd. Şti.’ne, 27.11.2008 iflas tarihi itibariyle … Şirketin kendi dönemiyle sınırlı olarak ve tam oranda olmak üzere 5.427,37 TL’yi rücuen talep edebileceği hesaplandığını, dolayısıyla … sayılı iflas dosyasındaki sıra cetveline yazılması gereken davacının rücuen talep edebileceği tutarın 5.427,37 TL olduğu sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki uyuşmazlığın; Davanın niteliği itibari ile rücuen işçilik alacağı talebi olup basit yargılamaya tabii olduğu,
Davadaki uyuşmazlık; Davacı şirket davalı şirketle yaptığı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında davalının alt yüklenici olarak sözleşmeyi ifa ederken çalıştırdığı dava dışı işçi …’in … Mahkemesinde açtığı işçilik alacakları ile ilgili dava sonunda kendilerinin üst işveren olarak kabulü ile karar verilen işçilik alacaklarını tazmin ettiklerini, ödediklerini, bu alacaklardan alt yüklenici olan işçiyi çalıştıran davalının sorumlu olduğundan bahisle ödenen miktarın rücuen talep edildiği, davadan önce davalılardan … …. Ltd. Şti.’nin … Mahkemesinin 27/11/2008 tarihli kararı ile iflası açılmakla kayıt-kabul davasına dönüştüğü, rücuya esas alacaktan davalı tarafın sorumlu olup olmadığı ve alacak miktarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalılar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar.
İç ilişkide (alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide) ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler.
Taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibarıyla (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin … sayılı kararında da “…Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, dava dışı işçi değişik alt işverenler nezdinde ve son olarak davalı alt işveren nezdinde çalıştığından kıdem tazminatı yönünden davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olduğu, yıllık izin ve ihbar tazminatından davalı son işverenin sorumlu olduğu…” belirtilmiştir. İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin … sayılı kararı da aynı yöndedir.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin …. Karar sayılı kararında “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
Kıdem tazminatı, … ve fazla çalışma ücretinden davalıların yalnız işçileri çalıştırdıkları dönem itibari ile sorumlu oldukları, yıllık izin ve ihbar tazminatından son işverenlerin sorumludur. (….)
İİK m. 195 gereğince iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp belirlenmesi gerekmektedir.
İİK m. 206’da imtiyazlı (rehinle karşılanmamış) alacakların ilk üç sırada düzenlendiği, dördüncü sıradaki imtiyazsız alacaklara göre önce ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
İİK m. 232 gereğince Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflâs idaresinin seçilmesinden itibaren en geç iki ay içinde iflâs idaresi tarafından 206 ncı ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel yapılır ve iflâs dairesine bırakılır. Zorunlu hâllerde iki ayın hitamından önce iflâs idaresinin icra mahkemesine başvurması hâlinde icra mahkemesi bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi en çok iki ay daha uzatabilir. Süresi içinde sıra cetvelinin verilmemesi hâlinde iflâs dairesinin durumu icra mahkemesine intikal ettirmesi üzerine iflâs idaresi üyelerinin vazifesine son verilir ve sebketmiş hizmetleri için kendilerine bir ücret tahakkuk ettirilmez. Mahkeme ayrıca bu üyelerin bir yıldan az olmamak ve üç yılı geçmemek kaydıyla herhangi bir iflâs idaresinde görev almalarını yasaklayabilir, bu karar kesindir
Taraf delileri toplanmış; davacı avukatın iş sözleşmesi, vekaletname örneği, takip ettiği dosyalarla ilgili karar örnekleri, …. talebin reddine ilişkin karar örneği ve ilgili belgeler getirtilmiş, bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılıp, raporlar dosya içerisine kazandırılmıştır.
Somut olayda dava dışı işçi … ile ilgili olarak …. sayılı kararı ile davalının … olduğu, davanın kısmen kabulü ile, 9.366,86 TL kıdem tazminatının iş akdinin fesih tarihi olan 16/08/2012 tarihinden itibaren bankalardan mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.465,37TL yıllık izin ücret alacağının 200,00TL’sine dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren bakiye 2.265,37TL’sine ıslah tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.215,55TL fazla mesai ücret alacağından %40 oranında takdir indirimi uygulanarak 3.129,33TL’nin 300,00TL’sine dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren bakiye 2.829,53TL’sine ıslah tarihi olan 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 693,87TL genel tatil ücret alacağından %40 oranında takdir indirimi uygulanarak 416,32TL’nin 200,00TL’sine dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden bakiye 216,32TL’sine ıslah 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği Dava dışı işçi … açısından kesinleşen mahkeme kararına esas teşkil eden … dava dışı işçiye 30.06.2015 tarihli … uygunluk yazısında yapılan vergiler ile ferileri dahil toplam ödeme miktarının 20.982,40 TL’nin asıl alacak tutarını teşkil eden kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ve ulusal bayram ücreti asıl alacak kalemlerinin ve faizlerinin, bu asıl alacaklara tekabül eden harç, vekalet ücreti, yargılama giderleri karşılıklarının, dava dışı işçinin alt işverenlerdeki çalışma dönemlerine göre her bir alt işverenin kendi dönemlerine tekabül eden miktarlar rücu yoluyla talep edilebileceği,dava dışı işçi …’in … Hizmet Dökümünün ve …. sayılı 11.05.2015 tarihli Gerekçeli Kararının incelenmesinde; 10.10.2001-16.08.2012 tarihleri arası dönemde kesintili şekilde (bazı tarihlerde işten çıkışının yapılarak bir süre sonra işe girişinin yapılmak suretiyle) toplam 10 yıl 13 gün olmak üzere toplam 3665 gün çalışması olduğu, dava dışı işçinin bu çalışma süresi içindeki 10.10.2001-14.05.2004 tarihleri arasındaki 948 günü davalı tasfiye halindeki … … Ltd. Şti.’nde çalıştığı, bu itibarla somut uyuşmazlıkta davacı …, davalı tasfiye halindeki … Ltd. Şti.’ne tam oranda ve kendi dönemiyle sınırlı şekilde kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ve ulusal bayram ücreti tutarları ile ferileri karşılığı olarak 5.427,37 TL’yi (-20.982,40 TL / 3665 X 948) rücu edebileceğinin hesaplandığı, rücuya konu edilen alacağın dava dışı işçiye 2015 yılı içinde ödendiği, davalı … … Ltd. Şti.’nin iflas tarihinin ise 2008 yılı içinde olduğu anlaşılarak ödeme tarihinin davalı Şirketin iflas tarihinden sonra olduğu gözetilerek rücuen talep edilebilecek tutara iflas tarihine faiz hesaplanmasığı anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının 5.427,37 TL alacağının ödeme tarihi olan 30/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … İflas sayılı dosyasındaki … davalı şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
2-Davacının 5.427,37 TL alacağının ödeme tarihi olan 30/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … İflas sayılı dosyasındaki … davalı şirketin iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere… merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti: 1.500,00 TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri:1.100,00 TL olmak üzere toplam 2.600,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 5.427,37TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/05/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]