Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/183 E. 2021/364 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/183 Esas
KARAR NO : 2021/364

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …’tan aldığı 300,00 TL karşılığında iki adet senet verdiğini, borcu ödedikten sonra senetleri geri istediğinde bu kişinin müvekkilini korkuttuğunu ve zaten engelli bir kişi olduğunu, başına kötü şeyler geleceğini söyleyerek senedi iade etmediğini, 20/03/2002 tanzim tarihli, 20/04/2002 ödeme tarihli 50.000,00 TL bedelli dava konusu senedi dava dışı müteveffa …’yu alacaklı göstererek onun adına düzenlediğini, …’nun ise senedi davalı …’e ciroladığını, davalının da senedin tahsili için … Dairesi’nin … esas sayılı takibe giriştiğini, davalı … ile …’nun arasındaki senet devir işlemlerinin danışıklı olduğunu, senedin ön yüzünde davalının “Aslı gibidir” ibaresi yazdığını, bunun da davalının senetten başından beri haberdar olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin memur olup bu miktarda borç almadığını, davalıyı şikayeti üzerine … Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davalının ifadesinde senedin sonradan doldurulduğu, senedi aldığı … ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, senedi iade ettiğini beyan ettiğini, senedin düzenlendiği tarih itibari ile davalının ehrahngi bir ticari faaliyetinin de bulunmadığını, senedin bedelsiz olduğunu iddia ederek dava konusu senedin iptaline, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.

DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, … Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, davalının ticari faaliyetlerinin araştırılmasına ilişkin evrak, banka cevabi yazıları dosya arasına alınmıştır.
… Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının katılan olduğu, davalı, …, …’nun sanık olduğu, dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlamaları ile yargılama yapıldığı, dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyet verildiği, ancak kararın temyizi üzerine zamanaşımı nedeni ile düşme kararı verildiği anlaşıldı.
… Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında,10/04/2005 takip talebi uyarınca davalı …’in alacaklı, davacının borçlu olduğu, 50.000,00 TL asıl alacak ve 105.583,333,33 TL işlemiş faiz, 150.000,00 TL komisyon alacağının talep edildiği, alacağın 08/11/2010 tarihinde …’na, 20/03/2014 tarihinde ….’ya temlik edildiğini, icra dairesine yazılan yazıdan anlaşıldığı üzere son alacaklının davalı olduğu ve alacaklının borcuna karşılık … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına paranın gönderildiği anlaşıldı. İlgili icra dosyasından alacaklının hesap numarasının istenildiği, dava konusu dosyasında alacaklının bildirdiği hesap numarası ile aynı olduğu anlaşıldı.
DEĞERLENDİRME:
Dava, senede dayalı menfi tespit, istirdat ve senedin iptali istemine ilişkindir.
Senet nakden düzenlenmiş ve illetten mücerrettir. Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, senedin dayanağının …’tan aldığı borç olduğunu ve gerçeğe aykırı düzenlendiğini, davalının da bu durumdan haberdar olarak senedi ciro ile devraldığını ve takibe koyduğunu iddia etmiştir.
Ceza dosyasında her ne kadar zamanaşımı nedeni ile sanıklar hakkında düşme kararı verilmiş ise de, dava konusu senedin de yargılamaya konu olup tarafların bu senede ilişkin delilleri de toplanmıştır. Davalı … ceza yargılamasında, dava konusu senede ilişkin lehtar olan …’nun kendisine 9.000,00 TL bedelli senet cirolayıp verdiğini ama senedi soruşturduktan sonra iade ettiğini beyan etmiştir. Beyan mahkeme içi ikrar mahiyetindedir. Dava konusu senedin 50.000,00 TL bedelle düzenlenerek davalı tarafından iade edilmediği ve takibe konulduğu da sabittir. Davalının senedin miktarına ilişkin beyanları gözetildiğinde, ciro ve takip tarihi itibari ile dava konusu bononun gerçek durumunu bildiği ve iyiniyetli hamil kabul edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Mahkemenin gerekçesinde açıklandığı üzere, ceza dosyası kapsamı itibari ile sanıkların birlikte hareket ederek borç verdikleri kişilerden boş senet aldıkları ve aralarında anlaşmalı olarak ciro, temlik edilerek veya miktar yazılarak icraya koydukları belirlenmiştir. Ceza dosyası kesinleşmemiş ise de Mahkememizce dosya kapsamı itibari ile hükme esas alınmıştır.
Dava konusu senet 20/03/2002 tanzim tarihli, 20/04/2002 ödeme tarihli 50.000,00 TL bedelli olup takip tarihi 10/04/2005’tir. Takip talebinde asıl alacak ile birlikte 105.583,333,33 TL işlemiş faiz, 150.000,00 TL komisyon alacağı da talep edilmiştir. Davalının ticari faaliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmış, senedin tanzim ve takip tarihi itibari ile bulunmadığı belirlenmiştir. Davacı da engelli kadrosunda memur olarak çalışıp ticari faaliyeti bulunmamaktadır. Davacının borç aldığını bildirdiği … da aynı şekilde memurdur. Lehtar …’nun da ticari bir faaliyeti tespit edilememiştir. 3 yıllık süre zarfında bu miktarda faiz ve komisyon alacağının doğması, taraflar arasında ticari bir faaliyet bulunduğuna ilişkin bir delil bulunmaması, davalının da bu yönde delil ve iddia bildirmemesi karşısında hayatın olağan akışına da aykırıdır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ceza yargılamasında davalının senedin miktarı ile iade ettiğine ilişkin beyanda bulunması, davacının temelde taraflar arasında bir hukuki ilişki bulunmadığını iddia etmesi ve davalı ile lehtarın ticari faaliyetlerinin tespit edilememesi karşısında, alacaklı olduğunu ispat yükünün alacaklı/davalıda olduğu değerlendirilmiş, ancak davalı tarafından herhangi bir iddia ve ispata elverişli delil ibraz edilmemiştir. Bu hali ile menfi tespite ilişkin davanın sübut bulduğu değerlendirilmiştir.
Yargılama sırasında davalıya yapılan ödemelere ilişkin davanın istirdat davasına döndüğü, davacı vekilince buna ilişkin beyan dilekçesi sunulduğu, ödeme bilgisinin icra dairesinden istenildiği, davalıya yapılan ödeme miktarının reddiyatlar gözetilerek 10.680,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu hali ile istirdata ilişkin talebin de bu miktar üzerinden kabulü gerektiği değerlendirilmiştir. Dava dışı temlik alanlara yapılan ödemelerin istirdadı, üçüncü kişiler aleyhine hüküm kurulamayacağından mümkün değildir.
Açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile, dava ve takip konusu senet nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalıya icra yolu ile yapılan ödemelerin istirdadına karar vermek gerekmiş, davalının takipte kötüniyetli olduğu anlaşıldığından davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiş, senedin iptali şartları oluşmadığı ve üçüncü kişiler aleyhine hüküm verilemeyeceğinden senedin iptaline ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
… Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına dayanak olan davacının keşidecisi, …’nun lehtarı, davalı …’in cirantası olduğu 20/04/2002 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senet nedeni ile davacının davalıya İİK 72. maddesi gereğince borçlu olmadığının tespitine, davalıya icra dosyasında yapılan 10.680,00 TL’nin istirdadı ile davacıya verilmesine,
Davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 10.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Senedin iptali şartları oluşmadığından reddine,
Alınması gereken 4.145,05 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.291,17 TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 8.688,40 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 105,25 TL yargılama gideri ile davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine (davalının arabuluculuk toplantısına katılmadığı da gözetilerek),
Karar kesinleştiğinde icra ve ceza dosyasının iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2021

Katip … Hakim …
¸[e-imza] ¸[e-imza]