Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2021/448 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/168
KARAR NO : 2021/448

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/06/2021

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili SS … Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifi aracılığı ile dava dışı borçlu …’ın … Bankası …. Şubesinden 15/03/2017 tarihinde 100.000,00 TL meblağlı “İşletme Kredisi” kullandığı, davalı …’ın bu kredi için müşterek müteselsil kefil olduğu, borçluların 15/10/2019 vadeli toplam 1.994,74 TL tutarındaki kredi taksidini ödemediği için … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yine 15/11/2019 vadeli toplam 2.016,77 TL tutarındaki kredi taksidini ödemedikleri için … Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığı, davalı müteselsil kefilin haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek her bir icra takip dosyası için ayrı ayrı olmak üzere asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın imzalamış olduğu kefalet sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olmadığı, BK 583 mdsinde şekil şartına bağlı olarak kefalet sözleşmesinin düzenlendiği, yazılı şekilde kefilin sorumlu olacağı azamı miktar ile kefalet tarihinin kendi el yazısı ile belirtilmesi şartı olduğunu, davaya dayanak yapılan kefalet sözleşmesinde kefalet tarihi bulunmadığından sözleşme geçerli olmadığından davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının üyesi olduğu kooperatif aracılığıyla dava dışı borçluya kullandırılan krediye müteselsil kefil olduğundan bahisle icra takibi yapılan alacağa vaki itirazın iptali talebidir.
Taraf delilleri toplanmış; kredi sözleşmesi örneği, icra dosyaları, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile … Müdürlüğünün … sayılı dosyalarında davacı/alacaklı SS … Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifi borçlular …, … ve arkadaşları hakkında kooperatifçe bankaya ödenen kredi dayanaklı olarak iki ayrı dosyada 2.005,82 TL asıl alacak ve 2.041,42 TL asıl alacaklar üzerinden kredinin 15/11/2019 tarihli taksidi ve 15/11/2019 taksitleri için icra takibi yaptığı davalı borçlunun ödeme emrine yasal yedi günlük süresi içerisinde itiraz ettiği takibin durduğu, İİY 67/2 mdsi gereği bir yıllık sürede elimizdeki iş bu davanın açıldığı görüldü.
Davalının asıl borçlu … tarafından kooperatif aracılığı ile … Bankası Bahçelievler şubesinden 15/03/2017 tarihli sözleşme kapsamında kullandığı 100.000,00 TL meblağlı kredi için müteselsil kefil olduğundan borç taksitlerinin ödenmediğinden bahisle alacak talep edilmektedir.
BK 583/1 maddesinde “Kefalet Sözleşmesi” yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğinin kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır, hükmüne havidir.
Somut olayda; bilirkişice belirtildiği üzere davalı …’ın borçlu … ile … Bankası arasında yapılan 15/03/2017 tarihli kredi sözleşmesine müteselsil kefil olarak imzaladığı kefaletin türü ve limitin el yazısı ile yazıldığı, ancak kefalet tarihinin belirtilmediği, BK 583/1 md el yazısı ile kefalet tarihinin de sözleşmede bulunmasının geçerli bir kefalet sözleşmesi için zorunlu şekil şartı olduğu, bu nedenle kefalet sözleşmesi geçerli olmadığından (Yargıtay 19 HD 13/11/2019 tarih 2017/5481 esas 2019/5112 sayılı kararı yine Yargıtal 11 HD’nin 2020/2488 Esas 2020/3590 sayılı kararı) bu sözleşmeden kaynaklanan borç sebebi ile davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 59,09 TL harcın düşümü ile 0,21 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-“6102 sayılı TTK 5/A mdsi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca taraflar görüşmelere katılmakla Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına”
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.047,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 mdsi gereği miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.11/06/2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]