Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/142 E. 2021/230 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/142
KARAR NO : 2021/230

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı … Genel Müdürlüğü vekili 03.03.2020 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle, …’nin kamu tüzel kişiliğine sahip bir kamu iktisadi kuruluşu olduğunu, … Genel Müdürlüğünün güvenlik hizmetlerini piyasaya yaptırdığını, davalı yükleniciler bünyesinde çalışan dava dışı işçi …, …tarafından işçilik alacağının tahsili istemi ile açılan ve Ankara …. İş Mahkemesi üzerinden görülen davalarda kesinleşen ilamlar neticesinde 25.07.2018 tarihinde … Müdürlüğü’ne toplamda 33.472,90 TL tutarında ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemelerden davalının sorumlu olduğunu belirterek 33.472,90 TL ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği ancak yargılamanın devamı sırasında bilirkişi raporuna karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesinde; müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin hiç bir yerinde iş bu alacaklar için sadece müvekkili şirketin sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete rücu edebileceği yazmadığını, Bilirkişi her ne kadar yargıtay kararlarında bütün bir sorumluluktan bahsedildiğini belirtmiş ise de sorumluluğun ancak sözleşmede yazdığı oranda olabileceğini, davacı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmede ise sorumluluğun tamamının müvekkilinin olduğunun belirtilmediğini, müteselsil borçlulukta her ne kadar alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olsalar da, borçluların her birinin borcunun birbirinden bağımsız nitelik taşıdığı genel olarak kabul edildiğini, Bu nedenle, her bir borçlunun davranışı yalnızca kendisi hakkında hüküm ve sonuç doğurduğunu, davacının kusurundan kaynaklanan davalarda müvekkilinin rücu imkanı bulunmadığını, bilirkişinin öncelikle kusur değerlendirmesi yapması gerektiğini beyan etmiştir.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, asıl işveren tarafından dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalı alt işverenden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış; davacı ile davalı şirketler arasında, ihale sonrası yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşme örnekleri, …Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyaları, …İş Mahkemesinin … E sayılı kararları, dosya içerisine alınmış, dosya da bilirkişi incelemesi yaptırılmış, karar vermeye yeterli bulunmakla, hesap bilirkişisinin 29/01/2021 tarihli raporuna mahkememizce kısmen itibar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı işçilere ödenen “ücret alacağı ve ücret farkı alacağı” ile buna ilişkin dava nedeniyle yapılan masraflardan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında Özel Güvenlik Hizmet Alım Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdıkları, sözleşmelerin hizmet alımına ilişkin tip sözleşme olduğu ve tüm sözleşmelerde ortak ” Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları” başlıklı maddesinde “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı bölümünde belirlenmiş olup yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür.” hükmünün yer aldığı düzenlenmiştir. Buna göre birlikişi raporunda da belirtildiği üzere, dava dışı işçilerin, davalı şirketin alt işveren olduğu sözleşme çerçevesinde davacıya ait tesislerde çalışmış olup, hizmet alım sözleşmesine göre de sorumluluk alt işverene ait olduğundan davacının ödediği ” ücret alacakları ve diğer fer’ileri yönünden” hesap edilen tüm alacağından davalıdan talep edebilir. Davalının işçilerin kendi bünyelerinde çalıştığı dönemle ve bilirkişi raporunda her ne kadar bilirkişi raporunda faiz ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği yönünde görüş bildirmiş ise de; bu görüşe itibar edilmeyerek ( Yargıtay 13.HD, 23/05/201 tarih ve 2016/7424 E, 2017/6154 K sayılı ilamı) alacağın tümü yönünden yapılan hesaplama ile davalı şirketin sorumlu olduğuna hükmetmek gerekmiştir.
Dava hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkin olup, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğundan davacı tarafından ödenen tüm bedel üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, dava tarihi itibari ile (Ankara Bam 4. HD 2019/132 E, 2021/334 K, sayılı ilamı) davalıdan avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın KABULÜ ile, 33.472,90 -TL’nin dava tarihi olan 04/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

Harçlar kanununa göre alınması gereken 2.286,53 TL harçtan peşin alınan 571,64 TL harcın mahsubu ile eksik 1.714,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 626,04 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 866,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.020.94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, karşı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29.03.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]