Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/107 E. 2021/753 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/107 Esas – 2021/753
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/107
KARAR NO : 2021/753

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı tarafından davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden takibe konu cari hesap alacaklarının tahsili için takibe geçildiğini, davalının borcunun olmadığını belirterek itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının alacağı ödediğine ilişkin herhangi bir belge ve beyan sunmadan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının davacıya uzun süreden buyana olan borcunu ödememekte olduğunu, takip dayanağı alacağın davacı ile davalı arasındaki çeşitli tarihlerde davalı tarafa satılan mallardan kaynaklandığını, davalının ticari ilişkiden doğan edimlerini yerine getirmediğini, davacının davalı tarafa satışını yapıp teslimini gerçekleştirdiği malların ödeme vadesinin geçtiği davalı tarafın edimini yerine getirmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazının iptali ile dava konusu asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini,” belirterek, davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının davaya konu asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden haksız icra takibi başlattığını, davalı şirket tarafından herhangi bir borç bulunmadığı için itiraz edildiğini, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava dosyasına sunulacak olan muavin defter kayıtları, ticari defter kayıtları, banka dekontları ve diğer belgelerle de davacı tarafa herhangi bir borç olmadığının mahkemece de görüleceğini, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılmış olan takip sebebiyle davacı tarafın %20’den az olmamaz üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini, belirterek, bu nedenlerle davanın reddine ve Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının iptaline, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretine davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 29.646,17-TL asıl alacak, 3.531,96-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.178,13-TL’nin tahsili için Ankara ….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 07/10/2019 tarihinde ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, ödeme emrinin borçluya 15/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusunun 16/10/2019 tarihinde borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, eldeki davanın da süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “ Müvekkil şirketin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu borcu ve ferilerini kabul etmediklerini.” bildirmiştir.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından davacıya ait ticari defterler üzerinde talimat yoluyla Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlendirdiği SMMM bilirkişisi tarafından inceleme yapılarak 28/01/2021 tarihli rapor alınmıştır.
Tarafların bağlı bulunduğu Ankara Elmadağ ve Ostim Vergi dairelerine müzekkereler yazılmış ve getirtilen BS ve BA formunda faturanın her iki tarafçada beyan edildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır.
Davacı ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/03/2021 tarihinde alınan bilirkişi raporunda özetle; “…Dolayısıyla davacı şirket ticari defterlerine, 2018 ve 2019 yıllarında toplam 191.224,48.-TL borç tutarına karşılık, toplam 161.578,31.-TL Alacak tutarı kaydedildiği, takip tarihi ( 07.10.2019) itibariyle davacı şirketin davalı şirketten (191.224,48-161.578,31= 29.646,17.-TL ) bakiye alacağı bulunduğu, dava dosyası, davacı ticari defterlerinin incelenmesi, tarafların vergi dairelerinden gelen BA/BS form beyanları ve dava dosyasında bulunan davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi doğrultusunda daha önce alınmış bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava ve takip konusu uyuşmazlığın; Davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu 26.11.2018 tarih A-120662 numaralı 32.335,89.-TL tutarındaki satış faturasının, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynakladığı, bu uyuşmazlıkta bahsi geçen faturanın, davalı şirket tarafından Elmadağ Vergi Dairesine BA formu ile Mal ve Hizmet Alım bildiriminde beyan edildiğinden, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olması gerektiği, davalı şirketin davacı şirkete 05.01.2018 tarihinde yapmış olduğu ödemenin, davacı şirket ticari defter kayıtlarında 24.086,58.-TL olması, davalı şirket ticari defter kayıtlarında 22.435,11.-TL olmasından kaynaklandığı, bu uyuşmazlıkta bahsi geçen ödemenin, davalı şirket tarafından yanlış USD döviz kuru (3,7523.-TL olması gerekirken, 3,4950.-TL olması) kullanılmasından kaynakladığı…”, ” …Dava dosyası, davacı ticari defterlerinin incelenmesi, tarafların vergi dairelerinden gelen BA/BS form beyanları ve dava dosyasında bulunan davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi doğrultusunda daha önce alınmış bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi (07.10.2019) itibariyle; Davacı şirketin, davalı şirketten 29.646,17.-TL alacağının bulunduğu…” tespit edildiği bildirilmiş. Rapor karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Toplanan delillere göre; Dava, taraflar arasında satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davalıya kesilen fatura bedellerinin bir kımının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise davacı şirkete borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Hükme esas alınan 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ile Vergi Dairesi Müdürlüklerinin cevabi yazısı ekindeki BA ve BS formları incelendiğinde dava konusu mallara ilişkin, davalı firmanın 2018 ve 2019 yıllarına ait fatura karşılığı davacıdan mal alım yaptığı, BA formunda beyan ettiği ve tarafların BA- BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, dava ve takip konusu uyuşmazlığın; davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu 26.11.2018 tarih A-120662 numaralı 32.335,89.-TL tutarındaki satış faturasının, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynakladığı, bu uyuşmazlıkta bahsi geçen faturanın, davalı şirket tarafından Elmadağ Vergi Dairesine BA formu ile Mal ve Hizmet Alım bildiriminde beyan edildiği, bu faturanında davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olması gerektiği, davalı şirketin davacı şirkete 05.01.2018 tarihinde yapmış olduğu ödemenin, davacı şirket ticari defter kayıtlarında 24.086,58.-TL olması, davalı şirket ticari defter kayıtlarında 22.435,11.-TL olmasından kaynaklandığı, bu uyuşmazlıkta bahsi geçen ödemenin, davalı şirket tarafından yanlış USD döviz kuru (3,7523.-TL olması gerekirken, 3,4950.-TL olması) kullanılmasından kaynakladığı, dava dosyası, davacı ticari defterlerinin incelenmesi, tarafların vergi dairelerinden gelen BA/BS form beyanları ve dava dosyasında bulunan davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi doğrultusunda daha önce alınmış bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi (07.10.2019) itibariyle; davacı şirketin, davalı şirketten 29.646,17.-TL alacağının bulunduğu, dikkate alındığında davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmakla, yukarda belirtilen tutar kadar, davacının davalıdan alacaklı olduğu açıklığa kavuşmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Takipte talep edilen temerrüt faizi yönünden ise, takipten önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davanın takipte talep edilen asıl alacak yönünden kabulüne, alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren taraflar arasındaki ilişkinin TTK’ dan kaynaklanması nedeniyle avans oranında temerrüt faizi uygulanması gerekmiştir.
Davalı vekiline, yemin delili hatırlatılmış, yemin deliline başvurup başvurmadığına yönelik beyanda bulunması, buna göre yemin metnini sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili 21/06/2021 tarihinde verdiği dilekçe ile verilen süre içinde yemin teklifinde bulunmayacaklarını, ispat yükünün davacıda olduğunu beyan etmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1- Davanın Kısmen KABULÜNE,
Ankara 28.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 29.646,17-TL asıl alacağına yönelik davalı-borçlunun yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİ İLE, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında (5.929,23-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 2.025,12 TL harçtan peşin alınan 400,71 TL harcın mahsubu ile eksik 1.624,41 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan 455,11 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 2.519,75 TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 2.242,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.446.93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.531,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01.11.2021