Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/84 E. 2022/365 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/84
KARAR NO : 2022/365

DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 13/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında alım satım ilişkisinin mevcut olduğunu, davacı müvekkilinin davalı tarafa, icra takibine konu 14.10.2016 tarih ve seri A 92600 sıra no.lu 61.950,00 TL bedelli 1 adet faturayı düzenlemiş olduğunu, davalı bedelin 2.500,00 TL’si için 22.02.2016 tanzim ve 10.06.2016 vade tarihli 2.500,00 TL tutarında bono imzalayıp müvekkiline verdiğini, anılan bononun süresinde ödenmemesi nedeniyle Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ve söz konusu miktarın haricen tahsil edilerek icra dosyasının kapatıldığını, davalının bedelin 7.500,00 TL’si için ise 22.06.2016 tanzim ve 10.03.2016 vade tarihli 2.500,00 TL bedelli, 22.02.2016 tanzim ve 10.04.2016 vade tarihli 2.500,00 TL bedelli, 22.02.2016 tanzim ve 10.05.2016 vade tarihli 2.500,00 TL bedelli 3 adet bono imzalayıp müvekkiline verdiğini, anılan bonoların süresinde ödenmemesi nedeniyle Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve söz konusu miktarın haricen tahsil edilerek icra dosyasının kapatıldığını, kalan miktar için ise iş bu dava konusunu oluşturan icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından bahse konu fatura kapsamında mal tesliminin yapıldığını, hatta davalının kendisine aldığı mallara karşılık fatura kesilmediği gerekçesi ile müvekkili hakkında Vergi Dairesine şikayette bulunduğunu, bu hususunda İskilip Vergi Dairesine müzekkere yazılarak …’nın şikayet dilekçesinin bir örneğinin celbini talep ettiklerini belirterek; Davanın kabulü ile davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin takibe ve davaya konu edilen 14.10.2016 tarihli 61.950,00 TL bedelli faturada yazılı nitelikte ve bedelde bir mal almadığını, bu faturayı müvekkilinin …. yevmiye no.lu ihtarnamesi ile iade ettiğini, müvekkilinin davacıdan üç adet ikinci el makine satın aldığını ve üç makinenin de bedelini ödediğini, müvekkilinin ilk olarak 2013 yılında davacıdan kompozit ayırtma makinesi satın aldığını ve bu faturanın bedelinin ödendiğini, daha sonra 2016 yılında davacıdan toplamda 10.000,00 TL bedelli iki adet daha kompozit ayırma makinesi satın aldığını, ödemesinin de dava dilekçesinde belirtilen senetlerle yaptığını, müvekkilinin makineleri aldıktan sonra davacının makineyi kurma işini yapmadığını, daha sonra makinelerinin arızalı çıktığını ve bu arızayı da gidermediğini, yine müvekkilinin ısrarla makinelere ilişkin fatura düzenleyip göndermesi istenmiş ise de davacının faturayı da göndermediğini, bunun üzerine müvekkilinin davacıyı vergi dairesine şikayet ettiğini ve vergi dairesi tarafından davacıya 34.000,00 TL ceza düzenlendiğini, fakat davacının devlete ceza ödeyince sonradan asılsız ve fahiş bedelle bir fatura düzenleyerek ödediği cezayı müvekkiline yüklemeye çalıştığını, kaldı ki davacıdan alınan makinelerin ikinci el makineler olduğunu, davaya konu kompozit ayırma makinesinin birinci el piyasa fiyatının ise 10.000,00 TL ile 14.000,0 TL arasında olduğunu, ikinci el piyasa fiyatlarının ise 2.000,00 TL ile 5.000,00 TL arasında değiştiğini, piyasada ikinci el 3 adet 61.950,00 TL bedelli bir kompozit ayırma makinesinin satışının olmadığını belirterek; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememizin esasına kaydedilmiştir.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu, 51.950,00 TL asıl alacak ve 25,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.975,62 TL alacak bakımından takip başlatıldığı, takip dayanaığı borcun sebebinin ise 22/10/2016 tarihli seri A: 92600 nolu faturadan doğan bakiye alacak olduğunun belirtildiği 25/10/2016 tarihinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Ticaret sicil kayıtları, fatura örneği, vergi Dairesi kayıtları, ticari defter ve belgeler
Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 27/11/2019 tarihli cevabi yazısında Dairelerinin … vergi numaralı mükellefi … işletme esasına göre defter tutan mükellef olduğunun tespit edildiği, Ba-Bs bildirimi verme zorunluluğu bulunmadığından istenilen Ba formunun gönderilemediğinin belirtildiği görülmüştür.
İskilip Kaymakamlığının 30/07/2019 tarihli cevabi yazısında …’nın … Makine Ltd.Şti.ile ilgili herhangi şikayet dilekçesine rastlanılmadığı belirtildiği ancak …’nın döneme ilişkin Dairemiz gerçek usül mükellefi … ile ilgili vermiş olduğu CİMER ihbar şikaye başvuru dilekçesinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Talimat yoluyla alınan 09/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …’ne defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, VUK hükümlerine göre defter açılış kayıtlarının yapıldığı, 31/07/2017 tarih, 01 nolu yevmiye kaydında … adına açılan hesap numarasında ve 2017 yılı yevmiye defteri açılış fişinde 51.975,62 borçlu olduğu belirtilmiştir.
Talimat yoluyla alınan 27/05/2021 tarihli bilirkişi raporda;Davacı …”(2017 yılında statü değişikliği ile …’nın … Makina Ltd. Şti. olarak faaliyetine devam ettiği ek raporda istenilen 2014-2015-2016 yılları defterlerinin 2.sınıf tacir (İşletme) olduğu ve V.U.K.nu gereği borç-alacak (Cari) hesap bilgilerinin bulunmadığı,dosya kapsamında bulunan davacının tanzim ettiği faturalar ve ödemelerden anlaşılacağı üzere 2017 yılı yevmiye defteri açılış fişinde 51.975,62 borç kaydı yapılarak … Makina Ltd. Şti.’nin 51.975,62 alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişiden alınan 02/03/2020 tarihli raporda; Davalının 2015 – 2016 ve 2017 yılı işletme defterlerinin incelenmesinde hem dava konusu faturaya ilişkin hem de davacı şirket ve yetkilisi … adına herhangi bir kaydın bulunmadığını, mahkemenin istemi üzerine davacı yanın ticari defterleri incelenerek hazırlanan raporda da; davaya konu faturanın 14.10.2016 tarih ve 21 sıra numarası ile 2016 yılı işletme defterine gelir olarak kayıt edildiği, 01.01.2017 tarih ve 1 nolu açılış maddesinde 120.T01 – Alıcılar hesabında davalı yandan 51.975,62 TL alacaklı olduğunun görüldüğünün belirtildiğini, İcra takibine konu edilen 14.10.2016 tarih ve 92600 no.lu KDV dahil 61.950,00 TL’lik faturanın incelenmesinde; faturanın daha önce düzenlenen 22.09.2015 tarih ve 92567no.lu KDV dahil 1.180,00 TL’lik “1 adet kompozit ayırma makinesi” açıklamalı faturaya ek olarak düzenlendiğini, 3 adet kompozit ayırma makinesine ilişkin olduğunun görüldüğünü, dava dosyası içerisinde bilgi ve beyanların incelenmesinde; davalının davacıdan 3 adet kompozit ayırma makinesi alındığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, davalı yanın ticari defter kayıtları ve dava dosyası içerisindeki belgelerin incelenmesinde; 4 adet toplam 10.000,00 TL’lik senet dışında başka bir ödeme yapıldığında dair bir bilgi ya da belge bulunmadığını, davacı yan tarafından davalı adına düzenlenmiş 22.09.2013 tarih ve 92567 no.lu KDV dahil 1.180,00 TL’lik “1 adet kompozit ayırma makinesi” faturası ve icra takibine konu fatura dışında herhangi bir belge bulunmadığını, davalı yanın İskilip Kaymakamlığı Mal Müdürlüğüne … adına vermiş olduğu şikayet dilekçesinin “Belge Düzeni Bilgileri” başlıklı kısmında; mal/hizmet türünün; 3 adet makine, tutarın da 52.500,00 TL olduğunu, makine bedellerinin ödenmesine rağmen faturalandırılmadığını belirtmiştir.
Bilirkişiden alınan 12/10/2021 tarihli ek raporda; Davalının 2015 – 2016 ve 2017 yılı işletme defterlerinin incelenmesinde hem dava konusu faturaya ilişkin hem de davacı şirket ve yetkilisi … adına makinelere ait herhangi bir kaydın bulunmadığını, ek olarak istenen 2013,2014, yıllarına ait defterlerin imha edildiğini ve bu yıllara ait herhangi bir kaydın olmadığını, davaya konu faturanın 14.10.2016 tarih ve 21 sıra numarası ile 2016 yılı işletme defterine gelir olarak kayıt edildiğini, 01.01.2017 tarih ve 1 no-lu açılış maddesinde 120.TO1 Alıcılar hesabında davalı yandan 51.975,62 TL alacaklı olduğunun görüldüğünün belirtildiğini, 2014,2015,2016 yıllarına ait davacı defterinde yapılan ek incelemede 2. Sınıf defter olduğundan kayıtlardan borç alacak ilişkisinin anlaşılamadığını belirtmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
HMK’nun 222. maddesi “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu, 51.950,00 TL asıl alacak ve 25,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.975,62 TL alacak bakımından takip başlatıldığı, takip dayanağı borcun sebebinin ise 22/10/2016 tarihli seri A: 92600 nolu faturadan doğan bakiye alacak olduğunun belirtildiği, 25/10/2016 tarihinde itiraz üzerine takibin durduğu davalı borçlunun icra takibine, borca, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu davanın yasal sürede açıldığı Davacı …”(2017 yılında statü değişikliği ile ….’nın … Makina Ltd. Şti. olarak faaliyetine devam ettiği ek raporda istenilen 2014-2015-2016 yılları defterlerinin 2.sınıf tacir (İşletme) olduğu ve V.U.K.nu gereği borç-alacak (Cari) hesap bilgilerinin bulunmadığı,dosya kapsamında bulunan davacının tanzim ettiği faturalar ve ödemelerden anlaşılacağı üzere 2017 yılı yevmiye defteri açılış fişinde 51.975,62 TL borç kaydı yapılarak … Makina Ltd. Şti.’nin 51.975,62 alacaklı olduğu, davalının 2013, 2014ve 2015 defterlerinin imha beyanı ile incelenemediği, 2015, 2016 ve 2017 yılı işletme deftelerinin incelenmesinde dava konusu faturaya ilişkin bir kaydın bulunmadığı, dava konusunu oluşturan 3 adet kompozit ayırma makinesinin bedelinin ne olduğuna dair davacı yan tarafından icra takibine konu edilen fatura dışında, yine davalı adına düzenlemiş olduğu 22.09.2015 tarih ve 92567 no.lu KDV dahil 1.180,00 TL’lik “1 adet kompozit ayırma makinesi” açıklamalı fatura dışında herhangi bir belge bulunmadığı, davalı tarafına İskilip Kaymakamlığı Mal Müdürlüğüne … adına vermiş olduğu şikayet dilekçesinde; “…belirtilen işyerinden 2013,2014,2015 yıllarında 3 adet makine alınmıştır. 12.500,00 TL’si yapı kredi bankası atm yolu ile 10.000,00 TL’si senet ile icra sonucunda ihbar edilen avukatına, geriye kalan tutar nakit şekilde ödenmiştir. Ödemeye dair makbuzlar vardır. Fatura düzenlenmemiştir…” ifadesinin bulunduğu, “Belge Düzeni Bilgileri” başlıklı kısmında mal/hizmet türünün, 3 adet makine, tutarın da 52.500,00 TL olduğu belirtildiği ibraz olunan ve inkar edilmeyen yazılı belgedeki ikrar kapsamında davalının 3 adet makine aldığı söz konusu tutarın 52.500 TL olarak ve bir kısım ödemelerin yapıldığını belirttiği ancak ödemelere ilişkin de makbuzun ve HMK 222 gereğince defter kayıtlarının sunulmadığı anlaşılmakla davanın 51.950 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına ilişkin kısmen kabulü gerekmiş ve alacak alım satım sözleşmesine ilişkin faturaya dayandığı ve likit olduğu anlaşılmakla hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında olan 10.390,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklanan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen İPTALİ ile takibin 51.950,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağın %20’si oranında olan 10.390,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Alınması gereken 3.548,70 TL harçtan peşin alınan 627,74 TL’nin düşümü ile eksik alınan 2.920,96 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 668,84 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 7.553,50 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca red edilen miktar üzerinden Hesaplanan ve takdir olanan 25,62 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti:1.750,00 TL, Davetiye Müzekkere ve Tebligat gideri: 386,60 TL olmak üzere toplam 2.036,60 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 2.016,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan Davetiye Müzekkere ve Tebligat gideri:20,37 TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 20,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen hükme ilişkin olarak; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]