Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/736 E. 2021/800 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/736
KARAR NO : 2021/800

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
K. YAZIM TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Taraflar arasında 14.06.2019 tarihinde akdedilen sözleşme gereği davalı şirketin 4 adet … marka aracı sözleşmede kararlaştırılan şekliyle makine ve ekipman montajı ve gerekli işlemleri yapılarak müvekkili davacıya teslim etmeyi taahhüt ettiğini, bahsi geçen 4 adet araç için müvekkil tarafından davalı şirketin … Katılım Bankası Ankara Kızılay Şubesi’ndeki hesabına 1.400.000,00 USD ödendiğini, ancak davalı şirketçe 3 adet araç teslim edilmiş olup diğer dördüncü aracın teslimatının yapılmadığını, son aracın teslimi için müvekkilce davalı şirkete Ankara 30.Noterliği’nin 06.11.2019 tarih/10890 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak davalı tarafından … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesiyle son kalan aracın teslim edilmeyeceğinin açıkça bildirildiğini, davalı şirketin sözleşme gereği üzerine düşen edimi yerine getirmediğini ve aracı teslim etmediği için temerrüt halinde olduğunu, davalı şirketin borçlarını ödemekte aciz halinde olup alacaklılarından mal kaçırmak için muvazaalı davranışlarda bulunduğunu, müvekkili davacı tarafından davalı aleyhine icra takipleri başlatıldığını ve davalı tarafça işbu takip dosyalarından biri hariç tümüne itiraz edildiğini, tahsil imkanının güç olacağı ve diğer alacaklılara nazaran davacının daha zayıf konumda olacağının belirgin olduğunu belirterek fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla teslim edilmeyen aracın bedeli olan 350.000,00 USD’nin 11.07.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Taraflar arasında 14.06.2019 tarihli ve 17.07.2019 tarihli olmak üzere iki adet sözleşme bulunduğunu, 14.06.2019 tarihli sözleşme işbu alım-satımın Türkiye sınırları içerisindeki kısmını kapsadığını, ekte sundukları 17.07.2019 tarihli sözleşmenin ise 14.06.2019 tarihli sözleşme konusu 4 adet … marka aracın Gürcistan ve Azerbaycan sınırlarından geçerek Türkmenistan’a teslimatı için yapılmış olup bedelinin 920.000,00 USD olduğunu, zaten müvekkil şirketin işbu ticaretten kâr elde edeceği kısmın da sözleşmeden teslimat masraflarını düşünce ortaya çıkan kısım olduğunu, tarafların her aracın teslimatı sonrasında araçları teslim eden müvekkil şirketin şoförüne 200.000,00 USD olmak üzere toplamda 920.000,00 USD teslim edileceği konusunda anlaştığını, ancak müvekkili şirket tarafından 3 adet araç teslim edilmiş olmasına rağmen davacı tarafça sözleşme gereği anlaşıldığı şekilde müvekkili şirket şoförüne herhangi bir ödeme yapılmadığını, dolayısıyla o zamana kadar yapılması gereken toplam 600.000,00 USD’lik ödemeden müvekkili şirketin mahrum kaldığını, işbu ticari ilişkiden asıl zarara uğrayan tarafın 17.07.2019 tarihli sözleşme ile belirlenmiş 920.000,00 USD’yi alamayan müvekkil şirket olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin hiçbir zaman iddia edildiği gibi dördüncü aracı teslim etmekten kaçınmadığını, araca ait tüm gümrük işlemleri gerçekleştirildiğini, fakat davacı tarafça ödeme yapılmadığından aracın teslim edilmediğini, müvekkil şirkete sözleşmede belirlenen fakat henüz yapılmamış olan 920.000,00 USD’nin ödenmesi halinde müvekkil şirketin dördüncü aracı teslim etmeye hazır olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirketin aciz halinde olduğu ve mal kaçırma çabasına girdiği yönündeki iddialarının gerçeklikten uzak olduğunu, müvekkili şirketin hakkında yapılmış olan icra takiplerinden bazılarına itiraz etmiş olmasının aciz halinde olduğunu değil kendisine verilmiş yasal hakkını kullandığını gösterdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
ÖN İNCELEME: Mahkememizde yapılan ön inceleme duruşmasında yargı hakkı, görev ve yetki hususları, dava ve taraf ehliyetleri, dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, bu yönlerde bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi Mahkememizin de görevli ve yetkili olduğu ve dava şartlarının tamam olduğu anlaşılmış; tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiş; taraflar sulhe teşvik edilmiş, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan taraf vekilleri sulh olmalarının mümkün olmadığını, yeniden arabuluculuğa başvurmak istemediklerini belirtmişlerdir.
DELİLLER: Taraf delilleri toplanmış, davacı vekili tarafından 14/06/2019 tarihli sözleşme, ödeme dekontları, ihtarname, cevabi ihtarname, zorunlu arabuluculuğa ilişkin arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Mahkememizce … … … marka beton pompasının 13/07/2019 ile 01/09/2019 tarihleri arasında sınırlardan geçip geçmediğinin ve geçmişse, kayıtlara alınan tüm bilgi-belgelerin mahkememize gönderilmesi için Gümrük ve Ticaret bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı’na yazı yazılmış, verilen cevapta; Ülkemiz sınır kapılarından giriş çıkış yapan taşıtlarla ilgili olarak Bakanlık U-Net Otomasyon Sisteminde sorgulama yapılabilmesi için bir taşıt plakasının olması gerekmekte olup, söz konusu mobil beton pompasına ilişkin bir kayıt bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan SMMM ve sözleşme-hesap uzmanı bilirkişi raporlarında sonuç olarak; Davalının davacıya sözleşme kapsamında teslim yükümü altında olduğu aracı teslim etmediği, Mahkemece satıcının temerrüdü hükümleri uygulanacak ise, davacının teslim edilmeyen araç için ödediği 350.000,00 USD’yi ödeme tarihlerinin; 19.07.2019 tarihinde 50.000,00 TL, 01.08.2019 tarihinde 270.000,00 TL, 07.10.2019 tarihinde 15.000,00 TL, 05.11.2019 tarihinde 15.000,00 TL olduğu, Mahkemece sözleşmede eylemli zeyl olduğu düşünülür ise, buna göre alternatif hesabın da rapor içeriğinde gösterildiği belirtilmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı şirketin bedelini ödediği, ancak davalı şirket tarafından teslim edilmeyen, araç bedeline ilişkin alacak davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ibraz edilen bilgi ve belgeler, bilirkişi heyet raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Taraflar arasında 14.06.2019 tarihinde akdedilen sözleşme gereği davalı şirketin 4 adet … marka aracı sözleşmede kararlaştırılan şekliyle makine ve ekipman montajı ve gerekli işlemleri yapılarak davacı şirkete teslim etmeyi taahhüt ettiği, 4 adet araç için davacı tarafından davalı şirketin … Katılım Bankası Ankara Kızılay Şubesi’ndeki hesabına 1.400.000,00 USD ödendiği, ancak davalı şirketçe 3 adet aracın teslim edilmiş olup dördüncü aracın teslimatının yapılmadığı iddiası ile davacının son aracın teslimi için davalı şirkete … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiği, ancak davalı tarafından … yevmiye nolu cevabi ihtrnamesiyle son kalan aracın teslim edilmeyeceğinin bildirildiği, sorasında davacı tarafından fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla teslim edilmeyen aracın bedeli olan 350.000,00 USD’nin 11.07.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili yönünde eldeki alacak davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirket vekili ise, cevap dilekçesi ile taraflar arasında 14.06.2019 tarihli ve 17.07.2019 tarihli olmak üzere iki adet sözleşme bulunduğunu, 14.06.2019 tarihli sözleşme işbu alım-satımın Türkiye sınırları içerisindeki kısmını kapsadığını, sundukları 17.07.2019 tarihli sözleşmenin ise 14.06.2019 tarihli sözleşme konusu 4 adet … marka aracın Gürcistan ve Azerbaycan sınırlarından geçerek Türkmenistan’a teslimatı için yapılmış olup bedelinin 920.000,00 USD olduğunu, tarafların her aracın teslimatı sonrasında araçları teslim eden müvekkil şirketin şoförüne 200.000,00 USD olmak üzere toplamda 920.000,00 USD teslim edileceği konusunda anlaştığını, ancak müvekkili şirket tarafından 3 adet araç teslim edilmiş olmasına rağmen davacı tarafça sözleşme gereği anlaşıldığı şekilde müvekkili şirket şoförüne herhangi bir ödeme yapılmadığını, dolayısıyla o zamana kadar yapılması gereken toplam 600.000,00 USD’lik ödemeden müvekkili şirketin mahrum kaldığını, müvekkili şirketin dördüncü aracı teslim etmekten kaçınmadığını, fakat davacı tarafça ödeme yapılmadığından aracın teslim edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Sonraki beyanlarında ise, dava konusu aracın teslim edildiği iddiasında bulunmuştur.
Somut olayda, taraflar arasında; 14.06.2019 tarihli sözleşme bulunduğu, sözleşmeye konu 3 adet aracın teslim edildiği ve 1.400.000,00 USD’nin davacı tarafından davalı tarafa ödendiği konularında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmazlık; sözleşmeye konu 1 adet aracın teslim edilip edilmediği, davacının ödemekle yükümlü olduğu başkaca bir bedel olup olmadığı, belirtilen sözleşme haricinde ve taraflar arasında 17.07.2019 tarihli sözleşme yapılıp yapılmadığı, davacının dava tarihi itibariyle teslim edilmediği iddia edilen araç nedeniyle alacağı olup olmadığı, varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki dava konusu 14.06.2019 tarihli sözleşme Tincelendiğinde; “Dört Adet Beton Pompalı Kamyon Satış Sözleşmesi” nin dava konusu ile ilgili maddelerinde; “Giriş” bölümünde “…iki taraf arasındaki görüşme üzerine … kamyonlara monteli beton pompalarını görmek/kontrol etmek ve satın almak için Türkiye’ye gelen ikinci taraf satıcıyla görüşmek suretiyle satıcı her iki tarafın da kabul ettiği toplam net değer (1.400.000,00 $) üzerinden … kamyonlar üzerine monte beton pompalarını birinci tarafa satmayı kabul etmiştir…”
“Ödeme Şartları” bölümünde “…. kamyonlara monte beton pompaları için toplam bedel karayolu ile Bakü Azerbaycan’a yapılan nakliye bedeli dahil 1.400.000,00 USD’dir. Bu sözleşmenin imzasında banka tarafından satıcıya depozito olarak 100.000,00 USD ödenecektir. Alıcı bu işle ilgili tüm sorumluluklarını 100.000,00 USD depozito aldığı andan itibaren yerine getirmekle sorumludur. Toplam net bedel (1.400.000,00 $) ayrı ayrı üç defada ödenecektir. İlk ödeme 100.000,00 $’lık depozitodur. Her iki taraf da sözleşmeyi imzaladığında ödenecektir. İkinci ödeme toplantıda kararlaştırıldığı gibi tüm … kamyonlar transfer edilerek yapılacaktır. Satıcı … marka kamyon bedellerini almadığı sürece beton pompaları hazırlamaktan sorumlu olmayacaktır. … kamyon bedeli alındıktan sonra son olarak kalan miktar da pompalar için ödenecektir. Alıcının ödemenin herhangi bir kısmını yapmaması durumunda satıcıya ödenen toplam tutar iade edilmeyecek ve satıcı … kamyonları monte edilmiş beton pompalarını alıcıya teslim etmekten sorumlu olmayacaktır. 1.300.000,00 USD tutarındaki son ödeme birinci tarafça ikinci tarafa banka tarafından ödenecektir. İkinci taraf birinci taraftan kalan toplam Miktarı alamadığı takdirde ikinci taraf nakliye tarihi kararlaştırılan her iki tarafın kabul ettiği kamyonlara monte beton pompaları teslim etmeyecektir. Alıcıdan son ödemenin alınması tüm ödemelerin yapıldığı ve tamamlandığı ve teslimatın yapılması gerektiği anlamına gelir” hükümleri düzenlendiği görülmüştür.
Davalı yanca ibraz edilen 17.07.2019 tarihli sözleşme olarak idda edilen belge incelendiğinde; “ticari fatura” başlıklı belgede, İhracatçı firma; … Ltd.Şti.(Ankara), Sipariş veren firma; …. (Birleşik Arap Emirlikleri), Malın sevk edildiği yer; …(Türkmenistan), Fatura Tarih/No; 17.07.2019 / 018365, Nakliye; Ankara’dan Aşkaabat/Türkmenistan’a, 1 adet fiyatı; 920.000,00 USD olduğu görülmüştür.
Davalı faturaları incelendiğinde; Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 1.140.000,00 USD bedelli 3 adet fatura düzenlendiği görülmüştür. Fatura içerikleri; ticari adı, şasi ve motor numaraları belirtilen beton pompası monteli … marka araçların “teslim yeri” Bakü-Azerbaycan olup, yurt dışı teslimi sebebiyle KDV muafiyeti bulunduğu ve ilk fatura bedeli 350.000,00 USD olup diğer iki adet fatura bedellerinin 395.000,00 USD olduğu görülmüştür.
İbraz edilen davacı dekontları incelendiğinde; Davacı tarafça davalıya yapılan toplam 1.400.000,00 USD’lik ödemenin banka aracılığıyla yapıldığı, dava konusu 350.000,00 USD’nin ise ödeme tarihlerinin; 19.07.2019 tarihinde 50.000,00 TL, 01.08.2019 tarihinde 270.000,00 TL, 07.10.2019 tarihinde 15.000,00 TL, 05.11.2019 tarihinde 15.000,00 TL olduğu belirlenmiştir.
İhtarnameler incelendiğinde; Davacı tarafından Ankara 30. Noterliği aracılığıyla davalıya keşide edilen 06.11.2019 tarih/10890 yevmiye nolu ihtarnamede özetle “…taraflar arasında 14.06.2019 tarihinde akdedilen sözleşme hükümleri kapsamında teslim edilmesi gereken araçlardan 1 tanesi teslim edilmediğinden 3 gün içinde teslim edilmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağı…” hususlarının bildirildiği, ihtarnamenin 07.11.2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından ise,… yevmiye nolu cevabi ihtarnamede özetle “… taraflar arasındaki 14.06.2019 tarihli sözleşmede 4 adet aracın sözleşmede belirtilen şekilde teslimi üzerinden anlaştığı ve işbu araçların sevki esnasında bir sözleşme daha imzalandığı, yani taraflar arasında aynı konuya ilişkin iki adet sözleşme bulunduğu, müvekkil şirkete gönderilen ihtarnamede bu araçlardan birinin teslim edilmediği iddia edilmiş olup bu iddiaların kabul edilmediği, taraflar arasında 10.06.2019 tarihinde 4 adet aracın teslimi konusunda anlaşmaya varıldığı ve bu araçların tesliminin Gürcistan, Azerbaycan üzerinden Türkmenistan’a olacak şekilde olduğu, taraflar arasındaki her iki sözleşmenin ıslak imzalı hallerinin müvekkil şirkete ulaşmadığı ve dolayısıyla Müvekkil şirketin hukuki olarak geçerli bir sözleşme nüshasına haiz olmadığı, ancak müvekkil şirketçe akdedilen sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılan avans ödemeleri doğrultusunda işlemlere başladığı ve 13.07.2019 tarihinde … şasi nolu aracı, 22.07.2019 tarihinde … şasi nolu aracı, 01.08.2019 tarihinde …şasi nolu aracı göndermiş olup …şasi nolu aracın sevk evrakları tamamlanmış olmasına rağmen şirketinizce sözleşme hükümlerine göre edimini ifa etmediği için aracın ilerde edimin ifasının gerçekleşmemesi ihtimaline binaen gönderilmediği, … işbu evrakların düzeltilmesi ve Gürcistan, Azerbaycan ve Türkmenistan devletlerinin gümrüklerindeki onaylı evrakların müvekkil şirkete gönderilmesi şartıyla ve taraflar arasındaki 2 adet sözleşme bedelinin ödenmesi halinde son aracın tarafınıza teslim edileceği, aksi takdirde tüm hukuki hakların saklı tutulacağı…” hususlarının bildirildiği, ihtarnamenin davacı tarafa 12.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mali yönden yapılan incelemelerde; Davalı (…Ltd.Şti.) defterleri; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ilgili madde hükümleri gereği, yevmiye defterinde noter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak süresinde yaptırıldığı, davacı tarafça düzenlenen toplam 1.140.000,00 USD – 6.443.512,50 TL bedelli 3 adet faturanın kayıtlara alındığı, davalı tarafça yapılan toplam 1.400.000,00 USD – 8.038.982,80 TL ödeme kaydının yer aldığı, 17.12.2019 dava tarihinde davalının bakiye (6.443.512,50 – 8.038.982,80) – 1.595.470,30 TL borç kaydının varlığı görülmüştür. Ayrıca; Davacı tarafça düzenlenen fatura içerikleri; ticari adı, şasi ve motor numaraları belirtilen beton pompası monteli … marka araçların “teslim yeri” Bakü-Azerbaycan olup, yurt dışı teslimi sebebiyle KDV muafiyeti bulunduğu ve İlk fatura bedeli 350.000,00 USD olup diğer iki adet fatura bedellerinin 395.000,00 USD olduğu görülmüştür. 14.06.2019 tarihli sözleşmede 4 adet aracın beher fiyatı belirtilmemiştir. 17.12.2019 dava tarihinde davalı defterinde kayıtlı 1.595.470,30 TL borç bakiyesinin TCMB efektif satış kuru karşılığının (1 USD – 5,5893 TL)=285.450,00 USD olduğu hesaplanmıştır.
Yukarıda belirtildiği gibi; Davacı taraf, davalı ile arasında kurulan alım-satım ilişkisi gereği teslim edilmesi gereken mal teslim edilmediğinden bedelin iadesini talep etmekte; davalı taraf ise, ikinci bir sözleşme ile ilk sözleşmenin zeyle tabi tutulduğunu, davacı ikinci sözleşmede kararlaştırılan edimlerini yerine getirmediğinden malın teslim edilmediğini savunmaktadır.
Davalı, birinci sözleşmeyi (14.06.2019 tarihli “Dört Adet Beton Pompalı Kamyon Satış Sözleşmesini) değiştiren ikinci bir sözleşmeden söz etmekte ise de, 17.07.2019 tarihli “ticari fatura” başlıklı belgede birinci sözleşmeyi zeyle tabi tutan bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu kapsamda bir satım sözleşmesinde eylemli zeyilden söz edilemeyeceği açıktır. Davalının sözleşme kapsamındaki dördüncü aracı hiç teslim etmediği dosya kapsamı ile sabit olup, satıcı olan davalı sözleşmede belirlenen araç bedelini iade ve varsa davacı zararını da tazmin ile yükümlü olacağından ve davacının davalıya 07.11.2019 tarihinde tebliğ edilen ihtarı incelendiğinde, 14.06.2019 tarihinde akdedilen sözleşme hükümleri kapsamında teslim edilmesi gereken araçlardan 1 tanesi teslim edilmediğinden 3 gün içinde teslim edilmesi talep edildiği görülmüş olup, bu durumda davacının satıcının temerrüdü hükümlerine göre iş bu davayı açtığının kabul edilerek, zarar beyan etmeyen davacının davalıdan talep edebileceği miktarın, teslim edilmeyen malın bedeli olan 350.000,00 USD olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı teslim edilmeyen araç karşılığı olan 350.000,00 USD’yi (19.07.2019 tarihinde 50.000,00 TL, 01.08.2019 tarihinde 270.000,00 TL, 07.10.2019 tarihinde 15.000,00 TL, 05.11.2019 tarihinde 15.000,00 TL) banka aracılığı ile USD olarak ödemiştir.
Davacı şirket 4 adet araç bedelini tamamen ödedikten sonra davalı tarafa ihtarname göndermiş, ihtarname 07/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, verilen 3 günlük sürenin bitimiyle davalı 11/11/2019 tarihinde temerrüde düşmüştür. Bu nedenle davacının 350.000,00 USD’yi, 11/11/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarınca ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini isteyebileceği anlaşılmıştır.
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile aracı teslim etmediklerini kabul ettiği halde sonraki beyanları ile teslim edildiğini iddia etmiş, ancak buna dair herhangi bir delil ibraz etmemiş, ayrıca iki ayrı sözleşme olduğunu iddia etmiş, ancak davacının ibraz ettiği sözleşme dışında sözleşme metni ibraz etmemiş, sözleşme olduğunu iddia ettiği belgenin ise fatura olduğu ve dava konusu araçları kapsamadığına dair bir bilgi-belge bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle Mahkememizce; Davalı vekiline, beyan ettiği 17/07/2019 tarihli sözleşmeye dair(dosyada mevcut olmayan) ve 4.aracın teslimine dair tüm bilgi-belgeleri ibraz etmek(cevap dilekçesinde teslim edilmediğinin beyan edildiği) üzere; ayrıca elinde bilgi-belge olmadığı takdirde(açıkça yemin deliline dayanmakla) davacı tarafa bu iddialarına yönelik yemin teklif edip etmeyecekleri konusunda yazılı beyanda bulunmak, yemin teklif edeceklerse yemin metnini sunmak ve 19,00 TL tebligat masrafını yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde beyanda bulunulmadığı, yemin metni sunulmadığı ve masraf yatırılmadığı takdirde, dosyada mevcut delillere göre karar verileceği ve yemin teklif etme hakkından vazgeçmiş sayılacağı hususunda ihtarat yapılmasına karar verilmiş, duruşmada hazır bulunan davalı vekiline ihtarat yapılmış; davalı vekili tarafından herhangi bir bilgi-belge ibraz edilmemiş, davacı tarafa yemin teklif edilmemiş, böylece davalı taraf iddiasını ispat edememiştir.
Açıklanan gerekçelerle; Davalının davacıya sözleşme kapsamında teslim yükümü altında olduğu aracı teslim etmediği, davacının teslim edilmeyen araç için ödediği 350.000,00 USD’yi davalıdan temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulü ile; 350.000,00 USD’nin, 11/11/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarınca ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ İLE,
350.000,00 USD’nin, 11/11/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca, devlet bankalarınca ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 140.581,98 harçtan peşin alınan 35.145,50 TL harcın mahsubu ile eksik 105.436,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 35.196,30 TL harç ve davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 3.646,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 10.849,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021

Başkan …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Üye …
¸[e-imza]
Katip …
¸[e-imza]