Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/646 E. 2023/751 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/646
KARAR NO : 2023/751

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … … (….- …)- …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
Av. … -…
Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
K.YAZIM TARİHİ : 27/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu, müvekkilinden satın almış olduğu lisans nedeniyle düzenlenmiş … nolu fatura karşılığı olan 42.562,97TL TL’yi ödemediğini, söz konusu fatura …. E. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalı-borçlu şirket, aleyhine yürüttüğümüz icra takibi nedeniyle düzenlenen Ödeme Emrine itiraz ettiğini ve bu nedenle takibin durduğunu, söz konusu uyuşmazlık nedeniyle 03.10.2019 tarihinde arabuluculuk sürecine başlanıldığını ve uzlaşma sağlanamadığını belirtilen nedenlerle, fatura bedelinin tahsili amacıyla icra takibine devam edilebilmesi için işbu itirazın iptali davasını açmak zaruretinin doğduğunu, açıkladıkları nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödetilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, davalı süresinde cevap vermemiştir.
DELİLLER:
…. E. sayılı dosyası
06.10.2017 tarih ve … nolu fatura
Davalının Ekim 2017 tarihine ait vergi dairesine vermiş olduğu onaylı BA/BS formları
Ticari defter ve kayıtlar
…. Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı şirket tarafından, davalı (borçlu) şirket aleyhine; “06.10.2017 tarihli, 42.562,97 TL tutarlı fatura alacağı” dayanak gösterilmek suretiyle 42.562,97.-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle tahsili amacıyla, 14.11.2018 tarihinde başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin davalı(borçlu) şirket adresine tebliği sonrasında davalı(borçlu)şirket vekili tarafından 21.11.2018 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 29/07/2021 tarihli raporda; usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davacı şirkete ait ticari defterlerde yer alan ve kayıt ve işlemlere göre; 14.11.2018 olan icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten fatura bedeline uygulanan kur değerleme işlemleri ile birlikte toplam 70.369,65TL tutarında alacaklı olduğunu, icra takibindeki istemde davacı alacaklı şirket tarafından 42.562,97TL tutarlı fatura bedelinin talep edildiği bildirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 01/09/2023 tarihli ek raporda; Davalı şirkete ait ticari defterlerinin talimat yolu ile incelenememiş olduğunu, dosya kapsamında yer alan tarafların Ba-Bs bildirimlerinin birbirini doğruladığını, takip ve dava konusu faturanın tarafların bildirimlerinde yer aldığını, faturaya veya ayıplı/eksik teslime ilişkin davalı tarafça iade faturası/ihtar/ihbar vs. Belgenin dosya kapsamında yer almaması sebebiyle teslimin gerçekleşmediği veya eksik gerçekleştiği yönünde tarafınca tespit yapılamayacağı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRLİMESİ VE GEREKÇE;
Davadaki uyuşmazlığın; Taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı, satılan malların teslim edilip edilmediği, bedelin ödenip ödenmediği, takip tarihi itibari ile alacağı var ise miktarının uyuşmazlık konusu olduğu tespit edildi.
Tarafların delilleri toplanmış icra dosyası ve davacının ticari defterleri incelenmiştir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (…,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
….’nin 26.09.2018 tarih, … sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” … ‘nin 27.06.2016 tarih, …. sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Davacı alacaklı şirket tarafından, davalı (borçlu) şirket hakkında 06.10.2017 tarihli, 42.562,97 TL tutarlı fatura alacağı” olarak belirtilen ve 42.562,97.-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle tahsili amacıyla, 14.11.2018 tarihinde başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin davalı şirket tebliğ edildiği davalı şirket vekili tarafından 21.11.2018 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresinde açıldığı, yapılan yargılamada davalı şirket defterlerinin ibraz edilmediği, tarafların vergi dairesinden mübrez mal- hizmet satış bildirimlerine ilişkin olarak davalı şirketin 2017 yılına ait mal -hizmet satış bildiriminin incelenmesinden davalı şirkete 1 adet fatura ile KDV hariç 36.070,00 TL tutarında satış bildiriminin kayıtlı olduğu, BA ve BS bildirimlerinin birbirini doğruladığı, usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davacı şirkete ait ticari defterlerde yer alan ve kayıt ve işlemlere göre; 14.11.2018 olan icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten fatura bedeline uygulanan kur değerleme işlemlerine göre talepten daha fazla alacaklı olduğu, keza ticari defter kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edildiği, icra takibindeki istemde davacı şirket tarafından 42.562,97TL tutarlı fatura bedelinin talep edildiği anlaşılmakla HMK m. 26 gereğince davanın kabulü ile …. Esas sayılı dosyasında 42.562,97 TL asıl alacak üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmasına, İİK m. 67/2 gereğince hükmolunan alacağın yüzde yirmisi oranında hesaplanan 8.512,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ İLE
1-…. Esas sayılı dosyasında 42.562,97 TL asıl alacak üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanmasına,
3-İİK m. 67/2 gereğince hükmolunan alacağın yüzde yirmisi oranında hesaplanan 8.512,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 2.907,47TL harçtan peşin alınan 514,06TL’nin düşümü ile eksik 2.393,41TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan …. bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı 44,40 TL, peşin harç 514,06 TL ve vekalet harcı 6,40 TL olmak üzere toplam 564,86 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterildiği üzere bilirkişi ücreti: 500,00TL, davetiye ve müzekkere tebligat gideri 665,80TL olmak üzere toplam 1.165,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, Davacı vekilinin (e duruşma yoluyla) ile davalı vekilinin (e duruşma yoluyla) yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2023
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]