Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/640 E. 2021/386 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/640
KARAR NO : 2021/386

Dosyası Merkez/ İSTANBUL
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18.05.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; dava dışı Burak Ege’nin davalı şirketler bünyesinde çalışmış olduğunu ve iş akdinin haksız nedenle feshedilmesi nedeni ile işçilik alacaklarının tahsili talebi ile Ankara … İş Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden dava neticesinde anılan mahkemece verilen karar neticesinde müvekkili şirketin … Müdürlüğüne … sayılı dosyasına teminat olarak 27.403,35 TL 01.06.2017 tarihinde yatırıldığını, söz konusu kararın Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kesinleşmesi ile icra müdürlüğünden ödeme yapıldığını, davalı şirketlerde çalışmış olan işçilere ödenen miktarın tahsilini teminen yasal mevzua uyarınca arabulucuya ödenen arabuluculuk ücretinin ilgili mevzuat ve sözleşme uyarınca davalı şirketlerden rücuen tahsilini taep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamaması nedeni ile işçilere ödenen 47.623,05 TL işçilik alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönem baz alınarak davalı şirketlerden sorumlulukları oranında tahsili talebiyle bahse konu rücu davasını açtıklarını beyan etmişlerdir.
CEVAP: Dava tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Ancak Müflis … Turizm Tekstil İnşaat ve Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti-İstanbul Anadolu … İflas Müd. … sayılı iflas masası vekili Av. …’ün mahkememize vermiş olduğu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, Davacı vekili tarafından müflis şirket aleyhine açılan söz konusu dava haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, Sayın bilirkişi tarafından tanzim olunan bilirkişi raporu eksik inceleme ve değerlendirmeye dayanmakta olduğunu, hükme esas almaya elverişli olmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği tüm talepler zamanaşımına uğradığını, Zamanaşımına uğrayan tüm taleplerin zamanaşımından reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda zamanaşımına dair inceleme yapılmadığını, asıl işveren davacı şirket olduğunu, İşçilerin çalışma şartları, işe alınıp çıkarılmaları ve denetim gözetimin davacı firma tarafından yapılıyor oluşu, taşeron firmalar değişsede işçilerin çalışmaya devam etmesi nedeniyle işçilik haklarından sorumluluk davacı firmanın olduğunu, dava dışı 3. Kişilerin işten çıkarılmasında müvekkili şirketin yetkisi ve kusuru olmadığını, müvekkili şirketin kusuru ve yetkisi olmadığı için müvekkili şirkete sorumluluk yüklenemeyeceğini, tüm bu nedenlerle bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, Bilirkişi raporu eksik incelemeye dayanmakta olup hükme esas almaya elverişli olmadığını, müvekkili şirketin iş bu davaya konu ödemeler nedeniyle sorumluluğu olmadığını, Bu nedenle müvekkili şirket aleyhine ikame edilen dava hukuki mesnetten yoksun olduğunu, haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, asıl işveren tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalı alt işverenlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış; davacı ile davalı şirketler arasında, ihale sonrası yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşme örnekleri teknik şartnamelerin CD şeklinde dosya kapsamına alındığı, …. sayılı kararlar örnekleri, dosya içerisine alınmış, dosya da bilirkişi incelemesi yaptırılmış, karar vermeye yeterli bulunmakla, hesap bilirkişisinin 19/01/2021 tarihli raporlarına mahkememizce itibar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı işçiye ödenen ” işçilik alacakları” ile buna ilişkin dava nedeniyle yapılan masraflardan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında Posta Gönderilerinin ayırımı ve kayıt düşüm hizmetinin belirli sayıda personel ile yapılması konusunda hizmet yapım işi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp dava dışı işçileri çalıştırdıkları, dava dışı işçilerin iş akitlerinin haksız yere feshedildiğinden bahisle işçi alacaklarının tahsili için davacı şirket aleyhine Ankara İş Mahkemesinde alacak davası açtığı, ilk derece mahkemesinin kararından sonra dosyanın istinaf edilerdiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin reddiyle, ilk derece mahkemesi kararının kesinleştiği ve kararın Ankara ….İcra Müdürlüğünün …-… E sayılı icra dosyaları ile takibe konulması üzerine davacı … A.Ş. tarafından dava dışı işçilere 27.403,35-TL ve19.919,70-TL olmak üzere toplam 47.623,05-TL ödendiği dosyanın böylece infaz edildiği, sonrasında da davacının huzurdaki iş bu rücu davasını açtığı,
Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelendiğinde,”Hizmet sözleşmesi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 4587 sayılı iş kanunu ve diğer kanun, tüzük ve yönetmeliklerden doğacak bütün yükümlülükler yükleniciye aittir, kanun gereği idarece ödenmek zorunda kalınan her türlü meblağın (işçi alacağı, tazminat, idari para cezası v.b.) yükleniciye rücu hakkı saklıdır.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, taraflar arasında imzalanan Hizmet alım sözleşmeleri ile teknik şartnamelerin hükümlerinde iş kanunu kapsamında ortaya çıkan tüm yükümlülüklerin yüklenici-alt işverenlere ait olduğu düzenlendiğinden davacının dava dışı işçiye iş kanunundan kaynaklanan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, AGİ alacağı, UBGT alacağı, fazla mesai alacağı olarak ödediği miktarın, davalılardan dava dışı işçinin kendi dönemlerinde çalıştığı süreyle sınırlı olmak üzere rücuen talep edebileceği, değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; 19/01/2021 tarihli bilirkişi hesaplamalarına göre; dava dışı işçilerin davalı şirketlerin alt işveren olduğu sözleşme çerçevesinde davacıya ait işletmede çalışmış olup, hizmet alım sözleşmesine göre de sorumluluk alt işverenlere ait olduğundan, davacının ödediği “kıdem, İhbar tazminatı fazla mesai, yıllık ücretli izin, UBGT,AGİ alacakları yönünden” hesap edilen tüm alacağından, dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemi kapsayan kısmıyla sınırlı olarak oranlanma yapılmak suretiyle davalılardan talep edebileceği mahkememizce değerlendirildiğinden ( Yargıtay 23.HD, 27.01.2020 tarih ve 2019/564 E, 2020/429 K sayılı ilamı) davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile (Ankara Bam 4. HD 2019/132 E, 2021/334 K, sayılı ilamı) birlikte davalılardan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalılardan Müflis … Tur.Teks.İnş. …Ltd şirketin 30.09.2015 tarihinde iflasına karar verildiği anlaşılmış olup, dava dışı işçi tarafından davacı aleyhine İş Mahkemesinde açılan dava sonucu hüküm altına alınan alacağın yine iflas tarihinden sonra ödeme yapılmak suretiyle (2018 ) dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nın 167. maddesine dayalı rücu hakkı (iflastan sonra) doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak niteliğindedir. Davacı tarafça da, alacak bu şekilde nitelendirilerek alacağın kayıt kabulü değil, tahsili istenmiş olduğundan bu davalı yönünden de dava kabul edilmiş ve tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1- Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
a- 12.989,57-TL işçilik alacakları ödemesinin dava tarihi olan 08/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Terc.Taah.Sos.Ltd.şirketinden,
b- 15.239,97-TL işçilik alacakları ödemesinin dava tarihi olan 08/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Yem Tem.Taş.Ltd.Şirketi’nden,
c-18.861,01-TL işçilik alacakları ödemesinin dava tarihi olan 08/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Müflis … Tur.Teks.İnş.Ltd.şirketinden İstanbul Anadolu ….İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas Dosyasında, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 3.216,75 TL harçtan peşin alınan 813,29 TL harcın mahsubu ile eksik 2.403,46 TL harcın sorumluluk oranlarına göre 648,93 TL sinin … Terc.Taah.Sos.Ltd.şirketinden, 793,15 TL sinin … Yem Tem.Taş.Ltd.Şirketi’nden, 961,38 TL sinin davalı Müflis … Tur.Teks.İnş.Ltd.şirketinden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin yatırılan 857,69 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 996,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 6.921.77 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17.05.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]