Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/617 E. 2021/663 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/617 Esas – 2021/663
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/617 Esas
KARAR NO : 2021/663

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/10/2016 tarihinde, davalının sigortalısı olan araç ile davacıya çarptığını ve müvekkilin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, diğer davalıların sürücü ve işleten olduğunu, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/03/2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin davalarından feragat ettiklerini bildirmiş, davalı … vekili ile davalı sigorta vekili feragate bir diyecekleri olmadığını ve vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kaza sırasında araç içinde sıkıştığını, kaza anında yanındakilere sorduğunda “kendisinden daha ağır bir yaralı olmadığını” söylediklerini, tedavi sürecinde davacının durumunu bilmediğini ancak bahsedilen şekilde ağır yaralanmadığını, davacının gelir durumunu ve zararını ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, dosyanın kasko sigortacısı … Sigorta şirketine ihbarını talep etmiş, davanın zamanaşımına uğradığını, kazanın iş kazası mahiyetinde olup görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, kazanın oluşumu ile illiyet bağının ispata muhtaç olduğunu, kusura ilişkin ceza mahkemesindeki tespitleri kabul etmediklerini, davacının zararını ve gelirini ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesi vermemiş, ancak feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir.
Kazanın niteliği gereği mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, davalı … şirket vekilinin zaman aşımı savunmasının kaza tarihi gözetildiğinde yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır.
…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmış, … hakkında taksirle yaralamaya neden olmak suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş, hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına karar verilmiş ve karar itiraz üzerine 03/03/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, GİB, SGK, TAKBİS sorgulamaları, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 01/03/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporda, kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe tarihi dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığı, 3 ay süre ile işgöremez kaldığı bildirilmiş, karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Ceza dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 05/04/2018 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalının tam kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirildiği, davalı …’ın dosya kapsamındaki ifadeleri ile kazanın oluşumu, ceza dosyasının mahkumiyetle sonuçlanıp kesinleşmiş olması da gözetildiğinde rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Toplanan delillere göre davalının sigortalısı aracın da karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığının hükme esas alınan raporla belirlendiği, davacının maddi tazminat talebinden feragat ettiği, bu nedenle maddi tazminata ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Manevi tazminata ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise, TBK’nun 56. Maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacının manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacının kalıcı maluliyetinin bulunmaması, olay tarihi, oluş biçimi, aracın arkadan çarpma ile gerçekleşmesi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu dikkate alındığında davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile,
1-Maddi tazminata ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 13/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminata ilişkin alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça peşin yatırılan 85,39 TL’den mahsubu ile bakiye 26,09 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Manevi tazminata ilişkin alınması gereken 102,47 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça peşin yatırılan 170,77 TL’den mahsubu ile bakiye 68,30 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 85,33 TL’sinin davalılardan, bakiye kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Maddi tazminata ilişkin davalı sigorta ile … vekili vekalet ücreti talebinde bulunmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Maddi tazminata ilişkin davalı … şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … şirketi ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalı … şirketi ile … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 252,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 6,73 TL’si ile davacı tarafça yatırılan 161,77 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Dair; hazın bulunun taraf vekillerinin yüzüne karşı, hazır bulunmayan davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021