Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/578 E. 2021/14 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/578
KARAR NO : 2021/14

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
K. YAZIM TARİHİ : 05/02/2021

DAVA; Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kuruluş ile davalı şirketler arasında müvekkili bankanın İstanbul Bölge Müdürlüğü hizmet birimlerinden temizlik işlerinin yürütülmesine ilişkin hizmet alımı sözleşme kapsamında işçi …’un 21/06/2013 tarihinde işe başlayıp 18/09/2017 tarihi itibariyle 1475 Sayılı İş Kanununun 14/1-5 bendi gereğince işten ayrıldığı, bu dönemlerde işçi …’un alt yüklenici davalılar bünyesinde çalıştığı, kıdem tazminatının İş Kanunun 14. Madde kapsamında bölge müdürlüğü makamının oluru ile 22/09/2017 tarihinde ödendiğini, ihale sözleşmeleri kapsamında ödenen 3.831,18 TL’nin davalıların sorumlulukları oranında ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/01/2020 tarihli dilekçesinde, davalı şirketlerden… Ltd. Şti.’den 1.323,50 TL, … Ltd. Şti’den 2.507,68 TL’nin sorumluluklarına göre tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan ilgili teknik şartnamesi ve sözleşme içerisinde yer alan hükümlerin BK 20. maddeye aykırı olduğu, tek taraflı hazırlandığı, ayrıca Yargıtay uygulamalarıyla alt işverene kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere %50 oranında rüçu edileceğine dair kararların dikkate alınması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı … Ltd. Şti. Dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işçilik tazminat alacaklarının alt işverenden rücuen tahsili talebidir.
Taraf delilleri toplanmış; davacı ile davalı şirketler arasında, ihale sonrası yapılan hizmet alımına ilişkin sözleşme örnekleri dosya içerisine kazandırılmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
İbraz edilen sözleşme örneklerinden; 16/03/2013-31/07/2013 tarihleri yine 01/08/2013-31/012/2013 tarihleri arasında davalı … Ltd. Şti., 01/01/2014-31/12/2014 tarihleri arasında … Ltd. Şti. hizmet alımına ilişkin sözleşme ve teknik şartnamenin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında çalışan işçi …’un işten ayrılması nedeniyle davacı kurum tarafından 3.831,18 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı görüldü.
Asıl işverenle, alt işveren 4857 sayılı iş kanununun 2/6 mdsi kapsamında işçiye karşı müteselsilen sorumludur. HGK ve Yargıtay içtihatları uyarınca öncelikle; “alt işverenlik süreleri” nispetinde davalı yana rücue edebilecektir. Ayrıca iç ilişkideki sorumlulukların aralarındaki sözleşme hükümlerine göre tespiti gerektiği, Hizmet Alımı Teknik Şartnamenin Yüklenicinin Sözleşme Konusu İş İle İlgili Çalıştıracağı Personele İlişkin Sorumlulukları başlıklı 22.1 mdsinde “…İlgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve genel şartnamenin 6. bölümünde belirlenmiş olup yüklenici bunlara aynen uygulamakla yükümlüdür” hükümlerini içerdiği görüldü.
Dava dışı işçiye davacı kurumca kıdem tazminatı ödendiği, işçilerin işçilik alacaklarında, yüklenicinin sorumlu olduğunun sözleşmede belirtildiği, davacı şirketçe yapılan işçilik alacağı ödemelerinin alt işveren konumundaki yüklenici davalı şirketlerden sözleşme dönemi ile sınırlı olarak isteyebileceği, bilirkişi …’nun 02/10/2020 tarihli ek raporunda davalı alt yüklenicinin sözleşme kapsamında işçileri çalıştırdığı dönemle ilgili işçilik alacaklarını hesapladığı, buna göre %100 sorumluluk esasıyla davalı …’nin 1.333,62 TL … LTd. Şti’nin 7.566,54 TL’den sorumlu olduğu belirtilmekle, işletilecek avans faizi ile davalılardan tahsiline, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, miktar itibariyle HMK 341 maddesi gereği davacı ve davalı tüm taraflar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile davalı … 1.323,50 TL’nin, davalı… Limited Şirketinden 2.507,68 TL’nin ödeme tarihi olan 22/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalılardan tahsiline,
-Alınması gereken 261,71 TL harçtan peşin alınan 65,43 TL ‘nin düşümü ile kalan 196,28 TL harcın davalı …’nın sorumluluğu 67,81 TL’nin davalı …’den, davalı … ‘nin sorumluluğu 128,47 TL’nin …n’den alınıp hazineye gelir kaydına.
-Davacı tarafından yatırılan toplam 109,83 TL harcın davalı … ‘nın sorumluluğu 67,81 TL davalı …’den, davalı …’nin sorumluluğu 128,47 TL’nin …n’den alınarak davacıya verilmesine,
-Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olanan 1.323,50 TL vekalet ücretinin davalı …’den, 2.507,68 TL vekalet ücretinin …n’den alınarak davacıya verilmesine,
“6102 sayılı TTK 5/A mdsi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin zorunlu arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davada haksız çıkan davalılardan 1/2 oranında ayrı ayrı 660,00’şar TL TL alınarak Hazineye gelir kaydına”
-Davacı tarafından yapılan toplam 886,50 TL yargılama giderinin davalı… ‘nın’nın sorumluluğu 306,35 TL’nin davalı …n’den, davalı …’nin sorumluluğu 580,25 TL’nin …n’den alınarak davacıya verilmesine,
-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
HMK 341 maddesi gereği miktar itibarı ile kesin olarak karar verildi.20/01/2021

Katip …

Hakim …