Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/566 E. 2021/339 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/566
KARAR NO : 2021/339

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 27/04/2021

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …, tarımsal işletme sahibi olup davalı … Bankası a.ş.’den (TC. … Bankası koru sitesi ŞUBESİ) HAYVANSAL ÜRETİME İŞLETME KREDİSİ kullandığı, teminatı olarak dava dışı …’e ait …Parselde kain gayrimenkul ipotek verildiği, gayrimenkul, üzerindeki ipotekle birlikte davacı …’a devredildiği, Müvekkili tarafından talep edilen ve kullanılan kredi tarım kredisi statüsünde olduğu, davalı bu krediyi tarım kredisi olarak kabul ettiği, ancak daha sonra kredi vasfını tek taraflı olarak değiştirerek ve ticari kredi şekline dönüştürdüğü, Müvekkili, kredi vasfının değiştirilmesine izin ya da icazet vermediği, bu hususu da gerek sözlü olarak, gerekse de 05.08.2019 tarihli ihtarname ile davalı yana bildirdiği, davalı banka, müvekkillere 01.08.2019 tarihli ihtarnameyi gönderdiği, ve 31.07.2019 tarihi itibariyle borç miktarının 744.246,63-TL olduğunu beyan ettiği, davacı müvekkiller aleyhinde … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 762.500,47-TL asıl alacaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığı, Müvekkiller 05.08.2019 tarihli ihtarname ile borç miktarını,işletilen faizi ve kat işlemlerini kabul etmediklerini beyan ettiklerini, bu kez banka, davacı müvekkiller aleyhinde … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden 762.500,47-TL asıl alacaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, müvekkili tarafından kullanılan kredi tarımsal kredi olup, davalı bankanın tek taraflı olarak kredi vasfını değiştirmesinin mümkün olmadığını, icra takibinde krediye uygulanan faizin ticari kredi faizi olup ve bu faiz oranlarının faiş ve haksız olduğu, tarımsal kredilerde, kredi ödemelerinin bir kısmı devlet tarafından karşılandığını, kredi vasfının ticari krediye dönüştürülmesi sonucu bu ihtimal banka tarafından ortadan kaldırıldığını, tarımsal kredilerde, kredi ödemelerinin bir kısmı devlet tarafından karşılandığını, kredi vasfının ticari krediye dönüştürülmesi sonucu bu ihtimal banka tarafından ortadan kaldırıldığı, böylelikle müvekkile fazladan bir borç çıkartıldığını, itirazlarının bilirkişi marifetiyle değerlendirilmesi halinde takip konusu miktarın en az 150.000 TL azalacağı kanaatini taşıdıklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya borcunun şimdilik 150.000,00-TL kısmı ile borçlu olmadığının tespitine, kredinin tarımsal kredi olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili Banka … Ankara Şubesi’ne davacı …’in ödenmemiş kredi borçlarından dolayı, davacı/ borçlulara Ankara … Noterliği vasıtasıyla 01.08.2019 tarih ve 18309 yevmiye numaralı muacceliyet ihtarnamesi gönderildiği, borçlular tarafından ihtarname de verilen süre içinde ödenmediği, bunun üzerine dava dışı … tarafından Müvekkili Banka lehine ipotek tesis edilmiş olan; … kayıtlı Asma Katlı Depolu Dükkan niteliğindeki taşınmaz için ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile … Müdürlüğü …E sayılı dosyadan 05.09.2019 tarihinde yasal takibe geçilerek, borçluya icra emri tebliğe çıkarılmış olsa da dosyaya borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, icra takibine konu taşınmaz davacılardan …’in kardeşi … adına kayıtlı iken, 18 ay vade ile 12.09.2017 tarihli tebliğle verilen kredinin vade tarihinden hemen önce 08.02.2019 tarihinde taşınmazı davacılardan …’a devrettiği, Borçlunun ve ipotek verenin müvekkil Banka’ya olan borcunu ödeme niyeti olmadığı, davacıların kötü niyetli olduğu, davacılardan …, icra takibine konu taşınmazı üzerinde ipotek kaydı olduğunu bilerek devraldığı, borçtan şahsi sorumluluğu da bulunmazken isbu davayı açmasında hukuki yarar olmadığı, hazinenin faiz desteği sadece tarımsal üretimin varlığı ve sübvansiyon koşullarını sağlanması şartı ile geçerli olduğunu, davacı …’in bu koşullara uymadığından, sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun şekilde, faiz indirimli olarak kullandırılan kredisi sübvansiyonlu üründen çıkarılarak cari faizli ürüne dönüştürüldüğünü, işbu husus 23.02.2018 tarhinde İadeli- taahütlü mektupla borçlu/davacı …’in Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkili bankaya kendi el yazısı ile bildirdiği “…ANKARA” adresine gönderilmişse de muhatabın adresten taşındığı gerekçesi ile iade olduğu, bu durumun da başlıbaşına kötüniyeti gösterdiği iddiaları ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Menfi tespit talebidir.(İİY 72 mdsi)
Taraf delilleri toplanmış, banka kredi sözleşmesi örneği, ihtarnameler, icra dosyası dosya içerisine kazandırılmış, bankacı bilirkişiden sözleşme belgeler ve banka kayıtları incelenerek rapor alınmıştır.
Davacı yan davacılardan …, tarımsal işletme sahibi olup davalı … Bankası a.ş.’den hayvansal üretime işletme kredisi kullandığı, kullanılan kredinin tarım kredisi statüsünde olduğunu, davalı bankanı da bu krediyi tarım kredisi olarak kabul ettiğini, ancak daha sonra tek taraflı olarak ticari krediye dönüştürüp faizini ticari kredi olarak hesaplayıp icra takibi yaptığını, tek taraflı vasıf değiştirmeyi kabul etmediklerini, tarım kredisi olarak kabul edilerek tarım bakanlığı tarafından sübvanse edildiğini, faiz oranlarının da düşük olacağını, ticari kredi kabul edilmesi nedeniyle daha fazla borçlu gördüklerinden bahisle hesaplama yapılıp borçlu olmadıklarının tespitini talep etmektedir.
Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklı … Bankası’nın borçlular … ve … hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile … nolu bağımsız bölümdeki dükkanla ilgili 687.787,66 TL asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 762.547,00 TL nakit alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, takibin halen derdest olduğu görüldü.
Toplanan delillerden; davalı bankanın müşterisi olan … ile 27/09/2017 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin …’in Akyurt adresinde bulunan gayrimenkulünü 1.100.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olduğu, daha sonra ipotekli taşınmazın davacı …’a devredildiği, davalı bankanın borcun ödenmemesi üzerine Ankara ….Noterliğinin 27/05/2019 tarihli ihtarnamesi ile asıl borçlu …’in hem MERNİS hemde sözleşmede belirttiği adreslerine yine ipotek veren …’in adresine tebligatlar çıkarttığı, tebligatların iade edildiği, aynı şekilde bankaca hesap kat edilerek ihtarname çıkarıldığı, yine ihtarnamelerin iade edildiği görüldü.
bilirkişi raporuna göre bankacı bilirkişi …’in 22/03/2021 tarihli raporunda özetle; Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu bakanlıkça 01/01/2017 tarihinden itibaren verilen kredilere ilişkin … Bankası ile Tarım Kredi Kooperatiflerince tarımsal üretime dair düşük faizli yatırım ve işletme kredisi kullandırılmasına ilişkin kararın “Amaç, kapsam ve uygulamaya ilişkin esaslar başlıklı” 1.maddesinde “Üreticilerin Tarımsal Üretime Yönelik Finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarda karşılanması amacıyla… Bankaca uygulanmakta olan tarımsal kredi cari faiz oranlarından kredi konuları itibariyle …. Belirtilen oranlarda indirim yapılmak ve kredi üst limitleri aşılmamak suretiyle tarımsal kredi kullandırılabilir.” hükmüne havi olduğu, davacıların kullandığı kredinin de 2017 yılı sübvansiyonlu büyük baş hayvan besiciliği, 18 ay vadeli 500.000,00 TL limitli ipotek karşılığı verildiği, davalı banka tarafından 23/02/2018 tarihinde iadeli taahhütlü mektupla muhataplar … ve müteselsil kefil …’e gönderdikleri ihtarname ile sübvansiyonlu kredi faizinin sübvansiyonlu kredilere hazinenin desteğinin sadece tarımsal üretimin varlığı ve sübvansiyon koşullarının sağlanması koşuluyla geçerli olduğundan şartlarına uymaması nedeni ile cari faiz üzerinden değerledirileceğinin ihtar edildiği, hazinenin faiz desteğinin sadece tarımsal üretimin varlığı ve sübvansiyon koşullarının sağlanması koşulu ile geçerli olduğunu belirttiği, ihtarnamelerin gönderildiği, …’in işletme sahibi olduğu hayvan işletmesinin İşletme Tescil Belgesine göre 12/06/2018 tarihinde kredi kullandıktan sonra ve tarımsal kredi niteliğinin bildirildiği tarihten sonraki bir tarihe taşıdığı, davacı borçlu ve kefilin sözleşme taahhütlerini yerine getirmediği, vadesinde kredinin ödenmediği, takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre davalı bankanın davacı asıl borçlu ve kefilden 687.784,52 TL asıl alacak, 74.712,81 TL işlemiş faiz ve BSMV olmak üzere toplam 762.497,32 TL alacaklı olduğu, davalı bankanın uyguladığı akdi faizin sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğunu, uygulanan %23,40 faiz oranının uygulayabileceği oranların altında uygulandığı tespiti yapılmıştır.
Sonuç olarak; davalı bankanın müşterisi olan … ile 27/09/2017 tarihinde akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ile büyük baş hayvan besiciliği için 18 ay vadeli 500.000,00 TL limitli ipotek karşılığı kredi verildiği, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu bakanlıkça 01/01/2017 tarihinden itibaren verilen kredilere ilişkin … Bankası ile Tarım Kredi Kooperatiflerince tarımsal üretime dair düşük faizli yatırım ve işletme kredisi kullandırılmasına ilişkin kararın “Amaç, kapsam ve uygulamaya ilişkin esaslar başlıklı” 1.maddesinde “Üreticilerin Tarımsal Üretime Yönelik Finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarda karşılanması amacıyla… Bankaca uygulanmakta olan tarımsal kredi cari faiz oranlarından kredi konuları itibariyle …. Belirtilen oranlarda indirim yapılmak ve kredi üst limitleri aşılmamak suretiyle tarımsal kredi kullandırılabilir.” hükmüne havi olduğu, sübvansiyonlu kredi faizinin sübvansiyonlu kredilere hazinenin desteğinin sadece tarımsal üretimin varlığı ve sübvansiyon koşullarının sağlanması koşuluyla geçerli olduğu, kredi asıl borçlusu …’in işletme sahibi olduğu hayvan işletmesinin İşletme Tescil Belgesine göre 12/06/2018 tarihinde kredi kullandıktan sonra ve tarımsal kredi niteliğinin bildirildiği tarihten sonraki bir tarihe taşıdığı, nitekim davalı banka tarafından 23/02/2018 tarihinde iadeli taahhütlü mektupla muhataplar … ve müteselsil kefil …’e gönderdikleri ihtarname ile sübvansiyonlu kredi faizinin sübvansiyonlu kredilere hazinenin desteğinin sadece tarımsal üretimin varlığı ve sübvansiyon koşullarının sağlanması koşuluyla geçerli olduğundan şartlarına uymaması nedeni ile cari faiz üzerinden değerledirileceğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin sözleşmede ki ve MERNİS adreslerine ayrı ayrı çıkarıldığı, sözleşmeye göre tebligatın yapılmış sayılacağı, sonuç olarak Hazine Müsteşarlığının tarımsal faaliyetler için uygulanacağını belirttiği sübvansiyonun “sadece tarımsal üretimin varlığı ve sübvansiyon koşullarının sağlanması koşuluyla geçerli olduğundan” davacının işletmesi kredinin kullanımından sonraki yılda olması nedeniyle şartlarını taşımadığı cari faiz üzerinden kredinin faizlendirildiği, bilirkişi hesaplamasına göre bankanın uygulayabileceği faiz oranlarının daha da altında bir faiz uyguladığı, ve takip tarihi itibari ile hesaplanan 762.497,32 TL’nin takipte talep edilen miktar da olduğu anlaşılmakla davacı …’in borçlu olmadığının tespiti talebinin reddine karar vermek gerekmiş, diğer davacı …’ın ipotekli taşımazı devralan kişi olduğu, ipotek borcu ile birlikte devraldığı da görülmekle, her iki davacı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 2.561,63 TL’nin düşümü ile 2.502,33 TL fazla alınan harcın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
-Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
-“6102 sayılı TTK 5/A mdsi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına”
-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana iadesine,

Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi.21/04/2021

Katip …

Hakim …