Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/549 E. 2021/236 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/549
KARAR NO : 2021/236

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünce … Tarım İşletmesi Müdürlüğünde düzenlenmiş olan 23.07.2019 tarihli koşu tayı satış ihalesinde … İsimli 2 yaşlı erkek tayı 76.000 TL bedel karşılığında satın aldığını, ihaleye girmeden önce, ihale şartnamesi gereği 5.000 TL ihale teminatı ödediğini, müvekkili ihale ile satın almış olduğu … olan koşu tayı için kendisine verilmiş olan Anadolu T.İ.M 23.07.2019 tarihli koşu tayları satış raporunda , satış konusu bir takım kusurlarının ve rahatsızlıklarının bulunduğu belirtildiğini, ancak sonradan alınan raporla tespit edilen sakatlıkları belirtilmediğini, müvekkili satışın akabinde, ihale edilen tayda gösterilen ve beyan edilenlerden başka kusurlar olduğunu farketmediğini, söz konusu atı Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesine götürerek muayenesini yaptırdığını, muayene sonucunda ihale şartnamesinde ve raporlarında belirtilmeyen yeni kusurlarının olduğunın tespit edildiğini, müvekkili Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesince verilen rapor ile birlikte, ihale şartnamesinde belirtilen süre içerisinde Anadolu Tarım Müdürlüğüne tayın iadesi için başvurduğunu, ancak müvekkilinin tayın iadesi talebi Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 67937784-150.99 sayılı kararı ile komisyon tarafından reddedildiğini, Red sebeplerinde ise tayın satış raporunda belirtilmeyen kusuru olmadığı, satış anında dahi bunların anons edildiği, yine kusurların şartnamede belirtildiği, kataloglarda yer aldığı ve internet sitesinde de açıklandığı şeklinde olduğunu, ancak söz konusu tespit edilen kusurların hiç biri satış şartnamesi, kataloğu yada internet sitesinde yer almadığını, atın satış kataloğunda gösterilen kusurları ile Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinin düzenlendiği raporda yer alan kusurları birbirinden farklı olduğunu, zira atın beyan edilmeyen ve açıkça gizlenen yeni kusurları ortaya çıkmasına rağmen iade taleplerinin reddedildiğini, ayrıca kusurun idarece ihaleden önce biliniyor olmasına rağmen satış raporunda belirtilmememiş olması tamamen kamu ihale kanuna göre usulsüz olduğunu, malın tüm niteliklerinin ihalenin karşı tarafı tigem tarafından ihale şartnamesi ve ihale kuralları gereği ihale öncesinde belirtilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından yapılan tayın iadesi başvurusuna ilgili komisyon tarafından gelen cevapta; tayın son raporda tespit edilen ancak ilk ihale raporunda gösterilmemiş olan kusurlarının varlığı kabul edilmeyip red sebebi olarak gösterildiğini, Yine müvekkili ihale öncesi at satın almak için at başı 5.000 TL olmak üzere toplamda 5.000 TL ihale teminatı olarak yatırdığını, Ancak; ilk ihalede de satın aldığı ancak kendisine hala dahi teslim edilmeyen kusurları gizlenen tay için ödediği 5.000 TL. teminat kendisine iade edilmediğini, Söz konusu bedele kurumca hiç bir gerekçe gösterilmeden yasaya aykırı bir şekilde el konulduğunu, kusurlu olarak satılan tayın teminat bedelinin iadesi kabul edilmemiş, satışı iptal edilmediğini, Oysa ki müvekkilinin haklı gerekçeler ile ihaleden caymış ve bu hususu derhal kuruma bildirdiğini, tüm bu nedenlerle, İhale ile yapılan satışın iptaline, 1 adet ihale teminatı olarak ödenen 5.000 TL bedelin taraflarına iadesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL. maddi, 5.000 manevi tazminatın davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, Karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan müvekkili idareye bağlı … Tarım İşletmesi Müdürlüğünde 23/07/2019 tarihinde gerçekleştirilen tay satış ihalesinde satın aldığı … isimli tayda satış raporunda belirtilmeyen bir ayıp bulunduğunu fark ettiğini, tayın iadesi için müvekkili idareye yaptığı başvurusunun satış raporunda yer almayan bu ayıbın satış şartnamede belirtildiği gibi net bir hüküm belirtilmediği gerekçesiyle reddedildiği, bu durumun Kamu İhale Kanununa aykırı olduğunu ileri sürerek satışın iptali, teminatın iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemli işbu haksız ve hukuka aykırı davayı açtığını, dava konusu tayda bildirilmeyen kusur olduğu kabul edilmemekle birlikte, bir an için ayıplı olduğunu düşünülürse de davacı her ne kadar satış raporunda belirtilmeyen bu kusurun müvekkili idarece satış öncesinde kendisinden gizlendiğini, bu kusuru satış sonrasında kendisinin fark ettiğini iddia etmekte ise de bu iddialar gerçeği yansıtmadığını, müvekkili idare tarafından satıştan önce işletme tarafından dağıtılan röntgen ultrason ve endoskopi görüntüleri alıcılara sunulduğunu, hal böyle iken davacının satış raporunda yer almayan bu kusuru bilmediğini ileri sürmesi dürüstlük kuralına ve iyi niyet ilkelerine alenen aykırı olduğunu, davacı ihale katılımcısı eğer varsa bu kusuru bilerek dava konusu tayı satın aldığını, bilindiği üzere Türk Borçlar Kanununun “Alıcının bildiği yapılar” başlıklı 222. Maddesi “satıcı satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir” hükmünü ihtiva ettiğini, bu nedenle davacının ayıp hükümlerine dayanarak hak talep etmesi kesinlikle mümkün olmadığını, davacı taraf usulüne uygun bildirimde bulunmadığını, davacının dava konusu taya ilişkin talebi Anadolu Tarım İşletmesi Müdürlüğü Alım Satım Komisyonunca değerlendirilmiş ve Komisyonun 18/08/2019 tarihli kararı ile talep reddedildiğini, davacının diğer bir talebi de manevi tazminat talebi olduğunu, bilindiği üzere manevi tazminat hukuka aykırı bir eylem veya işlemle kişilik haklarına tecavüz edilmesi sonucunda duyulan elem ve ızdırabın giderilmesini amaçlayan bir tazminat türü olduğunu, öncelikle somut olayda müvekkili idarenin hukuka aykırı bir eylem veya işleminin olmadığı açık olduğunu, kaldı ki somut olay tay satışı ihalesinden kaynaklı bir uyuşmazlık olduğunu kişilik haklarına saldırı teşkil edebilecek bir durum söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:Dava, davacı tarafından satın alınan koşu tayının ayıplı olduğundan bahisle ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nun 5/3. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
6102 sayılı TTK’nın 5/1.maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise; tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Somut olayda; davacı vekili, davacının davalı Kuruma bağlı … Tarım İşletmesi Müdürlüğünce 23.07.2019 tarihinde yapılan ihalede, “…” isimli koşu tayını 76.000,00TL bedelle satın aldığını, koşu tayı için kendisine verilmiş Anadolu T.İ.M 23/07/2019 tarihli koşu tayları satış raporunda, satış konusu bir takım kusurlarının ve rahatsızlıklarının bulunduğu belirtildiğini, ancak sonradan alınan raporla tespit edilen sakatlıkları belirtilmediğini, satışın akabinde, ihale edilen tayda gösterilen ve beyan edilenlerden başka kusurlar olduğunu, söz konusu atı Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesine götürerek muayenesini yaptırdığını, muayene sonucunda ihale şartnamesinde ve raporlarında belirtilmeyen yeni kusurlarının olduğunın tespit edildiğini, yeni kusurları ortaya çıkmasına rağmen iade taleplerinin reddedildiğini, ayrıca kusurun idarece ihaleden önce biliniyor olmasına rağmen satış raporunda belirtilmememiş olması tamamen kamu ihale kanuna göre usulsüz olduğunu, İhale ile yapılan satışın iptalini, 1 adet ihale teminatı olarak ödenen 5.000 TL bedelin taraflarına iadesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi, 5.000 manevi tazminatın davalıdan tahsili ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ayıplı hayvan satışı nedeni ile ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar tacir değildir. Taraflar tacir olmadığı ve uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından eldeki dava Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde düzenlenen nisbi ticari davalardan olmadığı gibi, mutlak ticari davalardan da değildir. Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir. Bu nedenlerle HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1- HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
5-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair; Davacı asil ve davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvurmak suretiyle istinaf yolu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 29.03.2021

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]