Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2022/1020 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/520
KARAR NO : 2022/1020
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2014
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekilleri dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında 1.2.2010 tarihli bayilik sözleşmesi düzenlenmiş olduğunu, davalıların sözleşmeye aykırı davranarak sisteme yatırılan faturaları zamanında sisteme işlemediklerini, bu nedenle müşterilerin elektrik ve doğalgazlarının kesildiğini, online işlem yapması gerekirken yapılmaması nedeniyle online yapılması gereken işlemlerin müvekkilince manuel olarak yerine getirildiğini, davalıların sözleşmeye aykırı davranışları üzerine müvekkilinin ihtar keşide ederek sözleşmeye uygun hareket edilmesini istediğini buna karşın sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle sözleşmenin müvekkilince haklı olarak feshedildiğini belirterek müvekkilinin akde uygun davranılacağı inancıyla yapmış olduğu harcamaların müvekkiline iade edilmesini, müvekkilince davalıya ödenen 10.750,00 TL’nın akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsilini, 1.000,00 TL yoksun kalınan karın akdin feshi tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :Davalılar davaya süresinde yanıt vermemişlerdir. Sonradan sundukları 3.4.2012 tarihli dilekçede; davacının, sözleşmenin kendisinde kalan metninde tahrifat yapmaya çalıştığını, zira; kendilerinin Kırgız ve Kırıkkale su abone fatura ödemelerine dair bir işlemleri olmadığını, davacının da bunu bilmesi gerektiğini, buna rağmen davacının bununla ilgili 101 işlemde elden ödeme yaptığını belirterek talepte bulunmakta olduğunu, OGS, trafik cezası, havale, EFT, KGS ve kredi kartı borcu ödemelerinin de Bankalar Birliği Denetleme Kurumu tarafından yasaklanması nedeniyle mücbir sebeple yapılamadığını, sözleşmenin 4.9.1 uyarınca kendilerince onaylanan işlemler için yükümlülük sözkonusu olacağının davacı yanca dikkate alınmadığını, bu onayın mevcut olup olmadığını dikkate almadan davacının işlemlerini südürdüğünü, davacının zararı olmadığını, 1.750,00 TL kazanç elde ettiğini, davacının halen 5.900,00 TL borcu bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce 27/06/2016 gün 2014/1303 E, 2016/462 K sayılı ilamı ile; “…Davanın kabulüne; davacı tarafından davalıya ödenen 10.750,00 TL’nın ve 1.000,00 TL menfi zararın 17.06.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,” şeklinde karar verildiği, davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 01/04/2019 gün ve 2017/2584 E 2019/2166K sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle; “..Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, faturaların davalı işleminden dolayı iptal edildiğini iddia ederken, davalı ise bir çoğunun davacı tarafından iptal edildiğini, sözleşmenin feshinin ise haksız olduğunu savunmuş ve bilirkişi raporlarına gerekçelerini göstermek sureti ile itirazda bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile önceki bilirkişi raporu arasında da çelişki olduğu görülmekle mahkemece, raporlar değerlendirilerek ve davalı itirazlarını da karşılayan, konusunda uzman, üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, mahkemece Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” denilerek ilk derece kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, dosya mahkememizin 2019/520 yeni esasına kaydı yapılarak, yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilip yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamında belirtilen eksikliklerin giderilmesi için, dosya yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş ve 27/10/2021 tarihli kök, 05/09/2022 tarihli ek bilirkişi raporları alınmış ve dosyaya kazandırılmıştır. Alınan bu rapor hüküm vermeye yeterli ve yargıtay denetimine elverişli olduğu değerlendirildiğinden mahkememizce de itibar edilmiştir.
Toplanan delil ve belgeler ile bozma kararından sonra alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarından; davacının, davalı ile yaptığı sözleşme gereği aldığı sistemin kusurlu olması nedeniyle bu sistemden yararlanamadığı, bu nedenle bayilik sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu, yaptığı 10.000,00 TL ve aylık 750,00-TL ödemenin iadesini isteyebileceği, 10.05.2010 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, haklı nedenle feshettiği sözleşme dolayısıyla uğradığı menfi zararının tahsilini de isteyebileceği, yoksun kaldığı kazancını isteyemeyeceği, 4.400,00 TL kira bedelini menfi zarar kapsamında isteyebileceği, çalıştığı süre içersinde elde ettiği 1.750,00 TL kazancının bundan tenzili gerektiği, bu durumda ödediklerine ilaveten 2.650,00 TL menfi zarar talep edebileceği, Bağ-kur’a ödenen prim tutarının tazminat kapsamında değerlendirilemeyeceği, sözleşme davacı tarafından feshedildiğinden sözleşmeyi fesheden davacının verdiği dışında müspet zarar kavramı içinde yer alan yoksun kalınan kazancını talep edemeceği, sonuç ve kanaatine varıldığından aşağıda gösterildiği şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Davalının, davacı uhdesindeki malzemeleri için yargılama sırasında bir talebi bulunmadığından bu hususta herzaman istihkak ve/veya bedel davası açmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalıya ödenen 10.750,00-TL’sının ve 2.650,00-TL menfi zararın 17.05.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 915,35 TL harçtan peşin alınan 174,50 TL harç ile tamamlanan 172,00 TL harçların mahsubu ile 568,85 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan ve tamamlanan 363,65 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen ve aşağıda dökümü yapılan 4.217,15 TL yargılama giderinin kabul ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 2.403,77 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 534,20 TL yargılama giderinin kabulü ve redde göre yapılan oranlamada takdiren 229,70 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26.12.2022

Katip … Hakim …
¸[e-imzalıdır] ¸[e-imzalıdır]

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ DAVALI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet harcı 2,75 TL Tebligat ve müzekkere 34,20 TL
Müzekkere ve tebligat 304,40 TL Bilirkişi ücreti 500,00 TL
Tanık ücreti 60,00 TL TOPLAM 534,20 TL
Bilirkişi Ücreti 3.850,00 TL
TOPLAM 4.217,15 TL