Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/512 E. 2021/438 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/512
KARAR NO : 2021/438

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19.07.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun, müvekkiline olan borcundan dolayı: … Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi 7 örnek icra takibi yapıldığını, ancak daha sonra borçlunun 02.08.2019 tarihli itirazı üzerine takip durduğunu, müvekkili şirket; tıbbi aletler üretim ve bakım hizmeti verdiğini, müvekkili ve davalı taraf uzun süre cari hesap şeklinde ticari ilişkilerini devam ettiğini, dava konusu faturalar ile müvekkilinden mal satın aldığını, davalı taraf, fatura bedellerine istinaden müvekkile kısmi ödemeler yaptığını, ancak cari hesap borcu hiçbir zaman sıfırlanmadığını, yukarıda belirtilen faturalardan dolayı, davalı tarafın müvekkili şirkete 9.599,62 TL borcu bulunduğunu, bugüne kadar borç ödenmediğinden icra takibi yapılmış, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine de takip durduğunu, dava şartı olarak Zorunlu Arabuluculuğa yapılan başvuru neticesinde, davalı tarafın taleplerini kabul etmemesi nedeniyle, anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin 9.599,62 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Tarafların göstermiş oldukları delilleri toplanılmış; (… Müdürlüğünün … Esas) Ankara ….İcra Müd. … E sayılı dosyası, faturalar, Ankara ve İzmir Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevapları, dosyamız arasına alınmış, dosyanın hesap bilirkişisine tevdii ile, tarafların ticari defterleri üzerinde dava konusu alacağa ilişkin raporlar tanzim edildiği görülmüştür.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıdan olan alacağı nedeniyle, davalı aleyhine 9.599,62-TL asıl alacak, 1.325,93-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.925,57-TL’nin tahsili için … Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlusunun borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalı vekili, müvekkili aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “ Müvekkil şirketin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, (İzmir İcra müdürlüğünde Yetkiye,) Ankara İcra Müdürlüğünde takibe konu borca, Faize, Faiz oranlarına ve ferilerini kabul etmediklerini” bildirmiştir.
Mahkemece taraflara HMK’nın 220 ve TTK’nın 83.maddesi gereğince ticari defterlerini ibraz etmeleri, etmemeleri halinde defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ve ayrıca karşı tarafın usulüne uygun tutulan kayıtlarına itibar edileceği ihtar edilmiş, davalı taraf ticari defter ve belgelerini sunmamıştır.
Tarafların bağlı bulunduğu Ankara Yenimahalle ve İzmir Hasan Tahsin Vergi dairelerine müzekkereler yazılmış ve getirtilen BS ve BA formunda faturaların her iki tarafçada beyan edildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır.
Mevcut ticari ilişkiden dolayı davacının davalıdan olan alacağının tayin ve tespiti bakımından davacıya ait ticari kayıt ve defterler üzerinde, mahkememizce ve İzmir Ticaret Mahkemesine yazılan talimat ile inceleme yapılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan 04/082020 tarihli bilirkişi raporunda; mahkeme tarafından defterlerin ibrazı konusunda davalı yana tebligat gönderildiği tebligatın 30/01/2020 tarihinde davalı daimi çalışanı Merve Olgun’a tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından ticari defterlerin dosyaya ibraz edilmediği, dosya kapsamında yer alan davalı şirketin cari hesap ekstresinde , davacı tarafından takip ve davaya konu edilen 26.753,20-TL tutarındaki 5 adet fatura dahil olmak üzere 135.576,62-TL faturanın kayıtlı olduğu, yine davalı cari hesap ekstresinde davacı tarafından düzenlenen 1.806,00-TL iade faturası ve davacıya yapılan 124.168,00-TL tutarındaki ödemenin kayıtlı olduğu, bu şekilde davalı şirketin cari hesap ekstresine göre davacı şirketin 31/01/2019 tarik tarihi (1356.576,62-125.977,00=)9.599,62-TL tutarında alacak bakiyesinin kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
İzmir Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereği davacı ticari defter ve bağlı kâğıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan 02/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirkete ait incelemesi yapılan 2018-2019 yılı ticari defterlerinin, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacıya ait incelemesi yapılan defterlerine göre takip ve dava tarihine göre davalı şirketin davacı şirkete 9.599,62 TL tutarında borcunun bulunduğu, 213 sayılı V.U.K 336. Sıra nolu genel tebliğe göre, dosyada bulunan davacının davalıya düzenlediği 5.000,00-TL tutarını geçen faturaların beyan edildiği, Bs formundaki belge sayısı ve tutarı ile davalının davacıdan aldığı ve 5.000,00-TL’yi geçen alışlarını beyan ettiği Ba formundaki tutar ve belge sayısının bire bir aynı olduğu bildirilmiştir.
Toplanan delillere göre; Dava, taraflar arasında satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap kapsamında bakiye bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalıya kesilen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı davaya cevap vermemiş ancak icra takibine itiraz dilekçesinde, ödeme emrinde belirtilen faturalara ilişkin olarak böyle bir borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporları ile Vergi Dairesi Müdürlüklerinin cevabi yazısı ekindeki BA ve BS formları incelendiğinde, dava konusu mallara ilişkin, davalı firmanın 2018 yılına ait faturlar karşılığı davacıdan mal alım yaptığı, BA formunda beyan ettiği ve tarafların BA- BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, 7 adet faturaya ilişkin her iki tarafında bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğü kayıtlarında yer aldığı, takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD’nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.)
6100 sayılı HMK’nın 222/3.fıkrasında “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” hükmü uyarınca, tacir olan davalının ticari defterlerini sunmaması, davacının ise usulüne uygun tutulmuş ve kendisi yönünden delil vasfını taşıyan ticari defterleri kapsamında alacağını ispat etmiş olması, takipte talep edilen temerrüt faizi yönünden ise, takipten önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davanın takipte talep edilen asıl alacak yönünden kabulüne, alacak baştan beri likit olmakla davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
DAVANIN KABULÜ İLE,
Davalı borçlunun … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 9.599,62-TL asıl alacak ile ilgili BORÇLU İTİRAZININ İPTALİ İLE asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
İİK’nun 67/2.maddesi gereğince alacağın %20’si oranında (1.919,92-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 655,75 TL harçtan peşin alınan 109,31 TL harcın mahsubu ile eksik 546,44 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 153,71 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.471,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07.06.2021
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]