Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/503 E. 2022/818 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/503 Esas – 2022/818
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/503 Esas
KARAR NO : 2022/818

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/09/2017 tarihli trafik kazasında müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kazaya kusuru ile sebebiyle veren aracın işleteninin davalı …, kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … sigorta tarafından yapıldığını, müvekkilinin yolcu olduğu aracın sigortasının ise … sigorta tarafından yapıldığını, maluliyet tazminatının ödenmesine ilişkin başvurusunun haksız olarak reddedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı işyerinden, 32.000,00 TL tedavi giderinin davalı SGK’dan, belgesiz sayılması halinde tüm davalılardan, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 100,00 TL çalışma gücünün azalmasından doğan kayıplar için ve 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların SGK dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/06/2022 tarihli kısmi feragat dilekçesi ile geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı gideri zararlarının karşılanması nedeni ile davalı … sigorta lehine feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davacı vekili 17/10/2022 tarihli kısmi feragat dilekçesi ile geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı gideri zararlarının karşılanması nedeni ile davalı … sigorta lehine feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kalıcı sakatlığının bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, davacının sürekli sakatlığının ve kusur durumunun Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, zararın hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, davacının sürekli sakatlığının ve kusur durumunun Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin faizden yalnızca dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceğini ve bu faizin yasal faiz olması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının tespiti ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, tedavinin yapıldığı şirket ile müvekkili arasında sözleşme bulunmadığını, yasal mevzuat gereği davacıya bir ödeme yapılamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı vekili davaya cevap vermemiş, aşamalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle kusurlu yan, sigortacısı ve SGK aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin davaya bakmaya yetkili ve görevli olduğu, davalının başvuru dava şartına ilişkin savunmasının usule uygun olmadığı iddia edilen evrak yargılama aşamasında tamamlanabileceğinden (Yargıtay 4. HD 2021/3042 esas 2021/1562 karar) yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evrak, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Kusur oranının tespiti için rapor tanzimi talep edilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu’nun 24/03/2021 tarihli raporunda, tarafların kusurları ile kusur oranları değerlendirilmiş, davalı … sigortanın sigortalısının %25, davalı … sigortanın sigortalısının %65, davacının %10 kusurlu olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Taraf itirazları üzerine alınan 26/01/2022 tarihli ek raporda, kök rapordaki beyanlarını tekrar etmişlerdir. Raporun oluşa uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmiştir.
Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 24/05/2021 tarihli maluliyete ilişkin raporda, davacının kaza nedeni ile %0 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, 1 hafta başkasının bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir. Davacı itirazları üzerine alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 22/04/2022 tarihli raporunda, davacının kaza nedeni ile %0 oranında kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, tedavi süresinin 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Raporlar aynı doğrultuda olup kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik uyarınca düzenlendiği de gözetilerek (Yargıtay 4. HD 2021/4651 esas 2021/8345 karar) oluşa uygun görülerek karar vermeye yeterli bulunmakla mahkememizce itibar edilmiştir.
Doktor bilirkişi 21/10/2021 tarihli raporunda, davacının SGK tarafından karşılanmayan ve davalıların sorumluluğu bulunan zararının 28.800,00 TL olduğunu bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Aktüer bilirkişisi 15/09/2022 tarihli raporunda, davacının maddi zararını hesaplayarak SGK tarafından yeterli ödeme yapıldığından geçici iş göremezlik tazminatı bulunmadığını, sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığını, davalı … sigortanın geçici bakıcı giderinden 269,59 TL talep edebileceğini bildirmiştir. Dosyadaki verilere uygun olmakla rapora itibar edilmiştir.
Poliçede tedavi gideri teminatının bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı müterafik kusur indirimi yapılmasını talep etmiş ise de, emniyet kemeri takılmadığına ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, kazanın davacı araç dışında iken meydana geldiği de gözetilerek bu yöndeki savunmaya itibar etmenin mümkün olmamıştır.
Toplanan delillere göre davalı yan araçlarının karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak zarar gördüğü, zararın TBK’nun 49. ve 54. maddeleri uyarınca tazmininin gerektiği, davacının maluliyet durumunun usulüne uygun bulunan raporla belirlendiği, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından da tarafların kusurlu hareketlerinin ve kusur oranlarının belirlendiği, mahkememizce de belirlenen kusur oranlarının oluşa uygun olduğunun değerlendirildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hükme esas alınan raporla belirlendiği görülmüştür.
Doktor bilirkişi tarafından belirlendiği üzere talep edilen tedavi giderleri SGK’nun sorumluluğunda olmadığından davalı SGK aleyhine açılan davanın reddi gerektiği, davacının davalılar … ve … sigorta lehine davadan feragat ettiği gözetildiğinde bu davalılar yönünden feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığından ve geçici iş göremezlik zararı SGK tarafından karşılanmakla geçici-kalıcı işgöremezlik tazminatı, ekonomik geleceğin sarsılması ve çalışma gücünün azalmasından doğan tazminat taleplerinin sübut bulmadığı, kaldı ki bu alacaklar yönünden davadan davalı sigortalar yararına feragat ettikleri anlaşılmıştır.
Doktor ve aktüer bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği tedavi ve bakıcı gideri zararının bulunduğunun belirlendiği, davacının dava dilekçesinde bakıcı gideri tazminatı talebinin bulunmadığı, davalı … şirketinin sigortacısı olan … sigorta lehine davadan feragat etmekle davalının da yapılan ödeme miktarınca borçtan kurtulacağı, kusuru oranında yapılan hesaplamada davalının 8.000,00 TL tedavi gideri zararından sorumlu olduğu ve bunun davalı … sigorta tarafından karşılandığı görülmekle bu davalının da borçtan kurtulduğu ve davalı … aleyhine açılan davanın reddi gerektiği, bu hali ile maddi tazminata ilişkin davanın reddedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Manevi tazminata ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise, TBK’nun 56. maddesi gözetildiğinde davaya konu kazanın davacının manevi acı ve ızdırap duymasına neden olduğu, bu hali ile davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirebilecek ve var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktarının her olayın şartlarına göre değerlendirilmesinin gerekeceği; davacının maluliyet oranı, olay tarihi, oluş biçimi, olayın özellikleri, ekonomik ve sosyal olgular ile olaydaki kusur durumu, davacının kaza tarihindeki yaşı ve kaza nedeni ile yüzünün görünümünü etkileyecek kesiler ve ön dişlerinde hasar oluştuğu da dikkate alındığında davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalı SGK aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine,
2-Davalı … ve … sigorta aleyhine açılan davanın feragat nedeni ile reddine,
3-Davalı … şirketi aleyhine açılan maddi tazminat davasının davalının sigortacısı … sigorta olmakla, davalı sigortaya yapılan ödeme ile davalı da bu oranda borçtan kurtulduğundan ve davalının kusur oranı gözetildiğinde davacının bakiye alacağı bulunmadığından reddine,
4-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın 30/09/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminata ilişkin alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 53,54 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı yana iadesine,
Manevi tazminata ilişkin alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 638,70 TL harcın davalı …’tan alınarak Hazineye irat KAYDINA,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı gözetilerek 252,39 TL’sinin davalı …’tan, bakiyesinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Maddi tazminata ilişkin davalı … ve … sigortanın vekalet ücreti talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
Maddi tazminata ilişkin davalı SGK kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Maddi tazminata ilişkin davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminata ilişkin davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafça iş bu yargılama neticesinde yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı 1.325,00 TL, 2.813,30 TL ATK masrafının toplamı 4.138,30 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 791,26 TL’si ile davacı tarafça yatırılan 125,10 TL harcın davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Dair; hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022