Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/441 E. 2022/262 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/441 Esas
KARAR NO : 2022/262

DAVA :Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; babası … aleyhine başlatılan Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına dayanak olan senetteki imzanın müteveffaya ait olmadığını iddia ederek Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına konu senet nedeni ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, murisin vefatı üzerine mirasçılar aleyhine takibe devam edildiğini, mirasçıların imzaya itiraz iddiası ile açılan Ankara … Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı davanın takip edilmeyerek HMK’nun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Ankara … Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına ait evrak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosya evrakı UYAP sisteminden dosya arasına alınmıştır.
Murisin mukayese elverişli imzaları toplanarak İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, 26/10/2021 tarihli raporda, senetteki imzaların muris …’e ait olduğuna ilişkin kanaat bildirilmiştir. Her ne kadar davacı vekilince imza incelemesine konu mukayese evrakının yeterli olmadığı iddia edilmiş ise de, mukayese yapılan evraklarının çoğunun imza aslını içerdiği ve senedin düzenleme tarihine yakın veya önceki dönemi kapsıyor olduğundan yeniden imza incelemesine gerek görülmemiş, rapor hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, senede dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeni ile murisin imzasının sahte olduğu iddiası ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalının, muris aleyhine 01/03/2013 düzenleme, 06/06/2013 vade tarihli, 35.000,00 TL bedelli, lehtarı …, keşidecisi … olan 35.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, murisin ölmesi üzerine bu kez mirasçılar aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, mirasçıların imza inkarında bulunduğu ve Ankara … Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, davanın takip edilmemesi üzerine dosyanın HMK’nun 150 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Keşideci murisin terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmakla birlikte, menfi tespit talebi yönünden mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunmadığı, menfi tespit davasının tereke üzerinde tasarruf işlemi olmayıp terekedeki hakların korunmasına yönelik bir dava olduğu, davacının davaya konu kambiyo senedindeki imzanın murisine ait olmadığına ilişkin talebi açısından mahkemece verilen kararın terekeye yönelik verilmiş bir karar olacağı cihetle mahkemece dava dışı mirasçıların muvafakatinin alınması, davaya katılımının sağlanması ya da terekeye temsilci tayininin zorunlu olmadığı (Yargıtay HGK 2017/19-839 esas 2019/690 karar sayılı ilamı) kanaati ile taraf sıfatının bulunduğu ve davacının senette keşideciye ait imzanın murise ait olmadığı iddiası ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde, davanın dayanağı olarak senetteki imzanın murise ait olmadığı vakıasına dayanmıştır. Her ne kadar davacı vekili yargılama aşamasında ıslah dilekçesi sunacaklarını belirtmiş ise de verilen sürede ıslah yapılmamıştır. Bu hali ile mahkememizce yalnız davacının dayandığı vakıa ile hukuki sebebe dayalı olarak inceleme yapılabilecektir, aksi durum iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kalıp davalı tarafça açıkça muvafakat edilmemiştir. Davacı vekilince vade ve alacak tutarlarının sonradan doldurulduğu, yazı ve imza incelemesi yaptırılmasına ilişkin talepleri bu nedenle yerinde görülmemiştir.
Açıklanan gerekçeler ve toplanan tüm delillere göre, senet illetten mücerret olmakla davacının yalnız keşideci imzasının murise ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu, yapılan imza incelemesinde keşideci imzalarının murise ait olduğunun tespiti karşısında davacının davasının yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 691,64 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 6.679,29 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Karar kesinleştiğinde icra dosyasının ve imza asıllarının bulunduğu evrakların ilgili kurumlara iadesine, senet aslının icra dosyasına gönderilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022
Katip … Hakim … ¸¸ ¸¸