Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 E. 2022/462 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/437 Esas – 2022/462
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/437 Esas
KARAR NO : 2022/462

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 15/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; hizmet alım işini ihale yasalarının ilgili maddeleri gereğince davalı şirketlerin üstlendiğini, davalı şirketler bünyesinde çalışan işçilerden … tarafından açılan Ankara …İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ve akabinde Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava dışı işçiye 20.103,50 TL ödeme yapıldığını, ihale evrakı ve sözleşmeler gereğince davalı şirketlerin çalıştırdıkları dönemlere ilişkin işçi alacaklarından sorumlu oldukları iddiası ile kurum alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, alacağın zamanaşımına uğradığını, sorumluluğun asıl işveren konumunda olan davacıda olduğunu, ihbar tazminatının son işverenden talep edilebileceğini, müştereken ve müteselsilen tahsil taleplerinin yerinde olmadığını, icra dosyasındaki masraflardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … kimya şirket vekili cevap dilekçesi sunmamış, aşamalardaki dilekçelerinde açılan davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı şirketlere dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmadıkları görülmüştür.
DELİLLER:
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameler, dava dışı işçiye ait SGK kayıtları ve işçiye yapılan ödemelere ilişkin evrak dosya arasına konulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından verilen 20/09/2021 tarihli raporda; dava dışı işçinin davalılar nezdide alıştığı dönemlerle sınırlı olmak kaydı ile hesaplama yapılarak 4.247,00 TL rücuen tazminatın davalı … … şirketinden, 1.117,00 TL’nin davalı …… şirketinden, 3.088.00 TL’nin davalı … Kimya şirketinden, 5.353,00 TL’nin davalı Zengin şirketinden, 105,00 TL’nin davalı … şirketinden, 367,00 TL’nin davalı … şirketinden, 629,00 TL’nin davalı … şirketinden, 5.197,00 TL’nin davalı … şirketinden talep edebileceği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler gereği değerlendirme yapmak üzere alınan 15/04/2022 tarihli ek raporda, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri belirtilerek kök rapordaki hesaplama tekrar edilmiştir. Rapor oluşa ve dosya içeriğine uygun olup hükme esas alınmıştır. Her ne kadar hesaplamada iş ortaklıklarının ismi gösterilmemiş ise de, davalılar … ve … şirketinin, davalılar …, … ve … şirketlerinin iş ortaklığı kapsamında çalışmaları nedeni ile bu dönemlere ilişkin sorumluluğun kendi içlerinde müteselsil sorumluluk olduğu değerlendirilmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava; işçilik alacaklarının rucuen tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurum ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşme gereğince davalı şirketlerin belirlenen süre içerisinde işe başlayıp işçi çalıştırdıkları, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, davacı kurumun da davalı şirketlerle yapmış olduğu sözleşme gereğince davalı şirket çalışanına icra dosyası kapsamında ödeme yaptığı, eldeki dava ile ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davacı idare ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde belirtildiği şekilde, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, ancak bu sorumluluğun dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumluk niteliğinde olduğu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukukunun değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukukunun esas alınacağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır,” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları ve ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceğinin açıkça belirtildiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, sözleşmelerin 22. Maddesinde Teknik şartnamenin 6. Bölümüne atıf yapıldığı, yine Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79. maddesi gözetildiğinde işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair açık hüküm bulunduğu, bu düzenlemeler gereği hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hesaplanan rücuen ödemenin tamamından davalıların sorumlu oldukları değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor uyarınca dava dışı işçinin davalılar nezdinde çalıştığı dönem itibari ile taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler uyarınca hesaplanan bedel üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalılar İş Mahkemesi’nde açılan davadan haberdar olmakla ödeme tarihi itibari ile faizden sorumlu oldukları değerlendirilerek (Ankara BAM 4. HD 2019/132 esas 2021/334 karar sayılı ilamı) rücuen alacağın davalılardan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE,
4.247,00 TL rücuen tazminatın davalı … … şirketinden, 1.117,00 TL’nin davalı …… şirketinden, 3.088.00 TL’nin davalı … Kimya şirketinden, 5.353,00 TL’nin davalı Zengin şirketinden, 105,00 TL’nin davalı … şirketinden, 367,00 TL’nin davalı … şirketinden, 629,00 TL’nin davalı … şirketi ve davalı … şirketinden (bu davalıların sorumlu oldukları bu miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına), 5.197,00 TL’nin davalılar … şirketi, davalı … şirketi ve davalı … şirketinden (bu davalıların sorumlu oldukları bu miktar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına) tahsili ile davacıya verilmesine, alacağın 17.985,00 TL’lik kısmına 09/09/2016 tarihinden, 1.057,35 TL’lik kısmına 08/02/2013 tarihinden, 131,65 TL’lik kısmına 04/12/2012 tarihinden, bakiye kısma 06/03/2012 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alınması gerekli olan 1.373,27 TL harçtan peşin alınan 343,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.029,95 TL harcın 217,59 TL’sinin davalı … … şirketinden, 57,20 TL’sinin davalı …… şirketinden, 158,21 TL’sinin davalı … Kimya şirketinden, 374,25 TL’sinin davalı Zengin şirketinden, 5,38 TL’sinin davalı … şirketinden, 18,80 TL’sinin davalı … şirketinden, 32,20 TL’sinin davalı … şirketi ve davalı … şirketinden, 266,26 TL’sinin davalılar … şirketi, … şirketi ve … şirketinden tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 278,87 TL’sinin davalı … … şirketinden, 73,34 TL’sinin davalı …… şirketinden, 202,76 TL’sinin davalı … Kimya şirketinden, 351,49 TL’sinin davalı Zengin şirketinden, 6,89 TL’sinin davalı … şirketinden, 24,10 TL’sinin davalı … şirketinden, 41,30 TL’sinin davalı … şirketi ve davalı … şirketinden, 341,24 TL’sinin davalılar … şirketi, … şirketi ve … şirketinden tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinden 1.077,44 TL’sinin davalı … … şirketinden, 283,38 TL’sinin davalı …… şirketinden, 783,41 TL’sinin davalı … Kimya şirketinden, 1.358,02 TL’sinin davalı Zengin şirketinden, 26,64 TL’sinin davalı … şirketinden, 93,02 TL’sinin davalı … şirketinden, 159,57 TL’sinin davalı … şirketi ve davalı … şirketinden, 1.318,45 TL’sinin davalılar … şirketi, … şirketi ve … şirketinden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 1.876,20 ile 343,32 TL peşin harcın 468,90 TL’sinin davalı … … şirketinden, 123,33 TL’sinin davalı …… şirketinden, 340,94 TL’sinin davalı … Kimya şirketinden, 591,01 TL’sinin davalı Zengin şirketinden, 11,60 TL’sinin davalı … şirketinden, 40,50 TL’sinin davalı … şirketinden, 69,45 TL’sinin davalı … şirketi ve davalı … şirketinden, 573,79 TL’sinin davalılar … şirketi, … şirketi ve … şirketinden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde dosya arasında bulunan Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı ve Ankara …İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyalarının iadesine,
Gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2022