Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/404 E. 2022/804 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/404
KARAR NO : 2022/804
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Gümüşhanenin … ilçesinde hazır beton işleri ile ilgili faaliyette bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketle … ilçesi Harmancık mevkii şantiyesine dökülecek hazır betonla ilgili olarak 26.01.2017 tarihinde sözleşme imzalandığını ve bu sözleşme doğrultusunda beton dökümü ve taşınması, mıcır dökümü vb işlemler yapıldığını, bu işlerle ilgili dava konusu fatura dışında faturalar kesildiğini, kısmi ödemeler yapıldığını, bunların müvekkili şirket muhasebe kayıtlarına işlendiğini, müvekkil şirketin, davalı firmanın müvekkilinden talep ettiği beton iş ve işlemlerinin yapıldığını ve bunun karşılığında 73.750,00 TL’lik faturanın kesildiğini, bu faturanın daha önceki faturalarda olduğu gibi davalı şirkete gönderildiğini, ancak iade edildiğini, bu nedenle 12.01.2018 tarihli 516531 nolu faturanın iptal edildiğini, yerine dava konusu olan 07.05.2018 tarih 516597 nolu faturanın düzenlendiğini, davalıya gönderildiğini, ancak bunun da davalı tarafından iade edildiğini, bunun üzerine anılan faturanın ….yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde davalı firmaya gönderildiğini, ancak davalının fatura bedelini ödemediği gibi, davalı firmanın faturayı kabul etmediklerine dair cevap verdiğini, bu nedenle davalı aleyhine … İcra Dairesi kanalıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere İnkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu fatura içeriğinin müvekkilince kabul edilmediğini, davacının taraflar arasında imzalandığını beyan ettiği 26.01.2019 tarihli sözleşmeyi davacıdan celbini, fatura gönderildiğinde içeriğinin taraflarınca anlaşılamadığını, müvekkili şirkete gönderilen faturalara konu 500 m3 hazır betonun alımının müvekkili şirketin sipariş etmediğini, dolayısıyla davacı tarafından tesliminin hiçbir zaman gerçekleşmediğini, faturaya konu hazır betonun teslimine ilişkin sevk irsaliyelerinin davacı tarafça zikir dahi edilmediğini belirterek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
26/01/2017 tarihli sözleşme,
İnşaat Kayıtları, kargo çıktı örnekleri.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … Müşavirlik Danış. Eğ. Mad. İnş. İt. İh. Gemi İşl. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu; 76.508,05 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 03/12/2018 tarihli dilekçesi ile icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan 15/09/2020 tarihli mali müşavir bilirkişi…. raporunda; davacı şirketin defterlerinin incelenmesinden davacının … Müşavirtik Danışmanlık Eğitim Madencilik İnşaat İthalat İhracat Ltd Şirketine düzenlenen fatura ( … Matbaacılık Ve Ambalaj Sanayi Ticaret Ltd. Şti.” başım yetkisi olan firmanın Trabzon Karadeniz vergi dairesine kayıtlı …vergi numaralı firma ile 04.01.2015 – 74 izin numarası ile matbaada yapılan fatura”) 07.05.2018 tarih ve seri A Sıra 516597 numaralı faturanın KDV dahil 73.750,00TL belgenin düzenlendiğini, 2018 yılına ait yevmiye kayıt defterinin 33 ve 34üncü sayfasında 60 yevmiye numaralı maddesinde düzenlenen 07.05.2018 tarih ve A-516597 seri numaralı faturanın muhasebe kayıtlarında KDV dahil 73.750,00TL işlendiği, ilgili döneme ait 2018 yılının yevmiye defterinin kapanışında ki yapılan 01.01.2018 – 31.12.2018 tarihler araşı mizanda ilgili borçlu firmanın 120-29 Alıcılar hesabında halen borçlu olduğunun görüldüğünü, davacı ve davalının aralarında ki yapmış oldukları 26.01.2017 tarihli “mal teslimi sözleşmesinde” 4. ve 5. maddesinde belirtilen beton teslimi ile ilgili davacı firmanın yapmış olduğu cari hesap doküman çizelgesinde 01.01.2017 – 31.12.2017 tarihlerini içeren dakümanlı çizelgede 8016 metreküp beton verildiği bunların borçlu firmada çalışan ve teslim alan çalışan bilgileri de sevk irsaliyesinde belirtildiği ve matbaa basımlı sevk irsaliyelerle teslim edildiği bu irsaliyelerden fotokopi çekilerek ekte örnek olarak sunulduğunu, alacağı olduğunu iddia ettiği 73.750,00TL’Lik ödemenin kasa veya bankaca yapılmadığını, sonuç alarak davacı firmanın 2017 yılı içerisindeki teslim etmiş olduğu hazır betona ait alacaklı faturanın 12.01.2018 tarih ve A- 516531 seri numaralı faturanın borçlu firmaya düzenlendiği ancak davalı firmanın faturayı almadığını, bu faturanın iptal edilerek tekrar 07.05.2018 tarih ve A – 516597 seri numaralı faturanın düzenlendiğini, düzenlenen evrakların tamamının 2018 yılı muhasebe kayıt defterlerinde kayıtlar olduğunun tespit edildiğini, kayıtlara göre davacı firmanın alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …. ibraz ettiği 08/06/2021 tarihli raporda : davalı şirket defterlerinin incelenmesinden ve davacı ile davalı defterlerindeki kayıtların karşılaştırılmasından icra takibine konu edilen 07.05.2018 tarihli 73.750,00 TL’lik faturanın davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, ancak davalı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı saptandığını, bu durumda davacının bu faturaya ilişkin 500m3 hazır betonu davalıya teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini, dava konusu olup, davacı tarafça ikinci kez kesilmiş olan 07.05.2018 tarihli 73.750,00 TL’lik faturanın ilk halinin 12.01.2018 tarih 516531 nolu 73.750,00 TL’lik fatura olduğunu, bu faturanın davalı tarafça iade edildiğini, bu iade üzerine söz konusu faturanın iptal edildiği ve yerine icra takibine ve iş bu davaya konu edilen 07.05.2018 tarih 516597 nolu 73.750,00 TL’lik faturayı keserek … Noterliğinin 27.06.2018 tarih ve 614 yevmiye nolu ihtarname ekinde davalıya gönderdiğinin anlaşıldığını, gerek ilk kesilen ve davacı tarafın dan iptal edilen ve gerekse dava konusu edilen faturaların her ikisinin de fotokopilerinin incelendiğini, ve iki fatura da da her hangi bir irsaliye tarih ve numarasının yazılı olmadığının görüldüğünü, buna rağmen davacının sunduğu irsaliye fotokopilerinin de incelendiğini, fakat iptal edilen 12.01.2018 tarih 516531 nolu 500 m3 hazır betonun faturaya yakın tarihlerde teslimine ilişkin her hangi bir irsaliye veya irsaliyelere rastlanılmadığını, bu durumda davacının mevcut delillerle icra takibine ve iş bu davaya konu edilen 73.750,00 TL’lik faturaya ilişkin 500 m3’lük hazır betonu davalıya teslim ettiğini kanıtlayamadığını, yapılan tespitler doğrultusunda davacının 07.05.2018 tarih A-516597 nolu 73.750,00 TL’lik fatura içeriği 500m3 hazır betonu mevcut belgelerle davalıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı bildirilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan13/12/2021 tarihli mali müşavir ….’in bilirkişi ek raporunda; Kök raporun 2. sayfa 6. bölümünde bahsi geçen sevk irsaliyelerinin düzenlenen fatura belgesinin üzerinde sevk irsaliye numaralarının yazılmadığını, çelişki konusunda bu yönde olduğunu, bahse konu olan fatura belgesinin 500 m3’lük hazır betonun) sevk irsaliyelerinde ki teslim konusu olan 377 m3 ile uyumsuz olduğunu ancak ticari ilişkinin irsaliyelere göre var olduğunu, düzenlenen fatura belgesinde sevk irsaliyelerinin yazılmadığını, ancak sevk irsaliyelerinin düzenlenmiş olduğunu, 2017 yılı içerisinde düzenlenen mevcut sevk irsaliyelerinin toplamı 377m3 olduğunu, düzenlenen fatura belgesinde yazılan 500m3 ile arasında 123m3’lük fark olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.

Bilirkişi Mehmet Cemal Tarhan tarafından ibraz olunan 05/05/2022 tarihli ek raporda: Davacı …. San. Tic. Ltd. Şti.”nin defterleri üzerinde yerinde inceleme yapan Sayın SMMM Bilirkişi ….in düzenlemiş olduğu 15.09.2020 tarihli ilk raporunun sonuç kısmında aynen; “Davacı defter kayıtlarına göre davacı firmanin alacaklı olduğu tespit edilmiştir. “ şeklinde tespitte bulunduğunu, aynı bilirkişinin bu kez hazırlamış olduğu 13.12.2021 tarihli “Ek Rapor”da ise Hazır Beton teslimatına ait çizelgeyi çıkardığını, bu çizelgeye göre davacının 07.01.2017 – 04.10.2017 farihleri arasında 377 m3 hazır beton teslim ettiğini, buna göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin var olduğu kanaatine vardığını, ancak dava konusu faturada belirtilen 500 m3 hazır beton ile irsaliyelerde tespit edilen 377 m3 hazır beton miktarı arasında 123 m3’lik bir fark olduğunu” belirtmiş bulunduğunu, buna karşın tarafınca düzenlenen 08.06.2021 tarihli raporda davalı şirketin defterleri üzerinde inceleme yapıldığı ve bu incelemeye göre takip ve dava konusu 07.05.2018 tarih 516597 nolu 73.750,00TL’lik faturanın davacı tarafça ilk olarak 12.01.2018 tarihinde kesildiğini, davalının iade etmesi üzerine 07.05.2018 tarihinde ikinci kez kesildiğini, ikinci faturanın da davalı tarafça iade edildiğini, her iki faturada da hazır betona ilişkin her hangi bir irsaliye numarasının yazılı olmadığını, buna rağmen davacının sunduğu irsaliyelerin incelendiği ve sonuçta İcra takibine ve iş bu davaya konu edilen 12.01.2018 tarih ve A-516597 nolu 73.750,00 TL’lik fatura içeriği 500 m3 hazır betonun faturaya yakın tarihlerde teslim edildiğine dair her hangi bir irsaliyeye rastlanılmadığının belirtildiğini, davacı vekili 06.01.2022 tarihli dilekçesi ekinde 2017 yılına ilişkin 38 adet sevk irsaliyesi sureti ibraz ettiğini, buna karşılık yaptığı listede 2017 yılı için 110 adet sevk irsaliyesi olduğunun belirttiğini bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazin iptali olup, itirazın süresinde olup olmadığı, takibin durup durmadığı, davacının düzenlediği fatura içeriği ile ilgili taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı, faturadaki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davacının alacağı var ise miktarının uyuşmazlık konusu olduğu tespit edildi.
Tarafların delilleri toplanmış icra dosyası ve davacının ticari defterleri incelenmiştir.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı HMK’nun 222. maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” olarak ifade edilmiştir.
Cevap dilekçesine ekli 26.01.2017 tarihli Sözleşme örneğinde, Sözleşme tarihinin 26.01.2017 olarak belirlendiği, Sözleşmenin taraflarının 1. maddesinde alıcının davalı … Müşavirtik Danışmanlık Eğitim Madencilik İnşaat İthalat İhracat Ltd Şirketi, satıcının davacı … olduğu 2. Sözleşmenin Konusu’nun düzenlendiği ve alıcı davalının Harmancık Mevkii Şantiyesinde dökeceği Gümüşhane Valiliği Özel İdare İş Geliştirme Merkezi betonları olduğu, Sözleşmenin İdari ve Teknik Şartları başlıklı 3.Maddesi 1. Bendinde beton teslim şeklinin trans mikserlerle ve gerektiğinde beton pompası ile alıcı şirketine ait (davalıya) araziler içinde istenilen yere kadar taşınması ve dökülmesi (basılması) ile ilgili masrafların satıcı tarafından (davacı tarafından) karşılanacağı ve beton uygulaması ile işçiliün alıcı davalıya ait olduğu, Beton Miktarının Tespiti başlıklı 5. Maddesinde, Günlük teslim edilen beton miktarının satıcının (davacının) irsaliyelerinde kaydedileceği, alıcı (davalı) veya yetkili kıldığı 3. Kişilerce imzalanan bu irsaliyelerinin bir kopyasının alıcı (davalı) ya teslim edileceği, teslim edilen beton miktarının tespitinde satıcının diğer bir ifade ile davacının irsaliyelerinin esas alınacağı, fişsiz ve irsaliyesiz betona ödeme yapılmayacağı belirtilmiştir.
Dava, cevap, 2017 tarihli sözleşme, ticari defter ve kayıtlar, ibraz olunan fatura, sevk irsaliye ve ihtarname örnekleri bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu icra takibi ile takip alacaklısı davacı …, takip borçlusu davalı … Müşavirlik Danış. Eğ. Mad. İnş. İt. İh. Gemi İşl. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu; 76.508,05 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 03/12/2018 tarihli dilekçesi ile süresinde icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu, davanın süresinde açıldığı, dava konusu 07.05.2018 tarih 516597 nolu 73.750,00TL’lik faturanın davacı tarafça ilk olarak 12.01.2018 tarihinde düzenlendiği ve davalının iade etmesi üzerine 07.05.2018 tarihinde düzenlenen ikinci faturanın da davalı tarafça iade edildiği Sözleşmenin 5. maddesine göre teslim edilen beton miktarının tespitinde davacının irsaliyelerinin esas alınacağı, fişsiz ve irsaliyesiz betona ödeme yapılmayacağının belirtildiği bu durumda iptal edildiği anlaşılan 12.01.2018 tarih 516531 nolu 500 m3 hazır betonun faturaya yakın tarihlerde teslimine ilişkin bir irsaliye ibraz edilmediği, fatura belgesinde de sevk irsaliyelerinin yazılmamış olduğu, her iki faturada da hazır betona ilişkin her hangi bir irsaliye numarasının yazılı olmadığı, davacının mevcut delillerle icra takibine ve davaya konu olan 07.05.2018 tarih A-516597 nolu 73.750,00 TL’lik fatura içeriği 500m3 hazır betonu mevcut belgelerle davalıya teslim ettiğini ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 924,03 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 843,33 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-6102 sayılı TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14. maddleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 12.241,29TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2022
Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]