Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/400 E. 2021/83 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/400
KARAR NO : 2021/83

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
K.YAZIM TARİHİ : 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı borçlu … … Yapı İnş. Taah. Metal Nak.Tur.İth.İhr.San ve Tic.Ltd.Şti ile müvekkili banka arasında 15.02.2017 tarihli ve 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı …’un da bu sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, imzalanan bu sözleşmeye istinaden 01333T-16620 referans nolu kredi hesabı açılarak, kredi kullandırıldığı, Şirket ve kefiller tarafından kullanılan krediden doğan borcun ödenmemesi üzerine borçlulara …Noterliği’nin 04.02.2019 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcu ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takibe geçildiğini, ancak davalıların itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, Borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, zira müvekkili banka ile sözleşme imzalandığı ve sözleşmeye istinaden kredi kullanımından doğan borçlarını ödemediğini, borçluların sadece süre kazanmaya yönelik, kötü niyetli olarak söz konusu itirazını gerçekleştirdiği hususlarına yer verilerek davalı – borçluların icra takibine karşı yapmış oldukları itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkarılmasına davaya cevap vermemiş ancak davalılar vekilinin mahkememize vermiş olduğu 18.11.2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davalı müvekkili ve aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olarak gözüken … ile ilgili olarak icra takip şartlarının oluşmadığı belirtildiğinden söz konusu müvekkil açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer davalı müvekkili şirket hakkında yapılan hesaplama da hatalı olduğunu, takip tarihi itibariyle bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere ödenmeyen kredi taksitleri 15.10.2018,15.11.2018 ve 15.12.2018 tarihlerine ilişkin kredi taksitleri olduğunu,
Ayrıca kat ihtarnamesi müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, bu nedenle davacı tarafın icra takibinde sadece 3 aylık ödenmeyen kredi taksidini talep etmesi gerekirken muaccel olmayan tüm kredi taksitlerinin talep edilmesi ve bunun üzerinden hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine davalılar vekilinin 20.06.2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davalı müvekkili ve aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olarak gözüken … ile ilgili olarak icra takip şartlarının oluşmadığı belirtildiğinden söz konusu müvekkil açısından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin, davalılardan olan alacağı nedeniyle, davalılar aleyhine 133.735,65-TL asıl alacak, 5.006,85-TL işlemiş akdi faiz, 5.195,49-TL işlemiş temerrüt faizi, 259,72-TL Vergiler ve 196,08-TL masraf olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam 144.392,79-TL alacağınını tahsili için … Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında 07/02/2019 tarihinde ilamsız haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, takip borçlularının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, sonrasında eldeki davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, takip talebine itiraz edilen alacaklının alacağının varlığını genel hükümlere dayanarak ispat suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK m.67)
Davalılar, aleyhine yürütülen icra takibine süresinde verdiği dilekçe ile “Borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini.” bildirmişlerdir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacının takip tarihi itibari ile alacağı bulunup bulunmadığı, miktarı ve kefil aleyhine takip yapılmasının usulüne uygun olup olmadığı hususundadır.
Tarafların delilleri toplanmış, … Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası celpedilmiş, davacı bankaya yazılan müzekkere cevapları gelmiş, bilirkişi …’dan 27/05/2020 tarihli kök, 12/11/2020 tarihli ek bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraf ticari defter ve kredi sözleşmesi üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan mahkememizce hükme esas alınıp kabul edilen Bankacı-Müfettiş bilirkişisi …’ın raporunda; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin mevzuata uygun olarak tesis edildiği, bu nedenlerle davalının hesaplamalar bölümünde belirtilen borçtan sorumlu olduğu, icra takibine başlanıldığı 07.02.2019 günü itibariyle davalı kefil açısından icra takip şartlarının oluşmadığı, asıl alacak 133.958,78-TL ve işlemiş akdi faiz 7.586,40-TL olarak tespit edilmesine karşın, davacı talebinin daha düşük olduğundan talep uyarınca asıl alacağın 133.735,65-TL ve işlemiş akdi faizin 5.006,85-TL dikkate alınmasının gerektiği, buna karşın işemiş temerrüt faizi 2.060,09-TL olarak belirlenmiş olduğunu, BSMV 8.84-TL olarak belirlendiğini, icra takibinde istenilen temerrüt faiz oranının sözleşmeye ve mevzuata uygun bulunduğunu bildirilmiştir. Mahkememizce alınan bankacı bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve hüküm vermeye elverişli olduğu görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı ve davalı … … Yapı…Ltd.Şti arasında 15/02/2017 tarihli 500.000.00-TL limitli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinin, davalı … tarafından müteselsil kefil olarak imzalandığı, kefalet şerhinin el yazısı ile kefaletin tarihi türü ve limitinin belirtilmesi suretiyle yazıldığı, kefalet limitinin 500,000,00-TL olarak belirlendiği, davalı kefil …’un sözleşmenin imzalandığı tarihte davalı asıl borçlu şirketin ortağı olduğu 24.12.2018 tarihinde dava dışı …’a devrettiği, davalı … davalı asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle eş muvafakati alınmadığı görülmüştür.
Davacı Banka tarafından davalılara keşide edilen…Noterliğinin 04/02/2019 tarihli … yevmiye nolu Kat ihtarnamesi ile 144.002,05-TL borcun 1 gün içinde ödenmesi için ihtarda bulunulmuş, ihtarnamenin davalı şirketin sözleşmedeki ve ticaret sicilindeki adresi olan “… Ankara” olmasına karşın ” … Ankara” adresine gönderildiği 09/02/2019 tarihinde bu adrese ulaşan ihtarnamenin, muhatabın adreste tanınmaması ve muhtarlık kaydının da olmaması sebebiyle iade edildiği, ihtarnamenin kefile tebliğ edildiğini ancak tebliğ tarihinin okunamadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından, Davalı kefil … yönünden yapılan incelemede; TBK 586/1 maddesi gereğince müteselsil kefile müracaat için borçlunun ifada gecikmesi ve asıl borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması şartlarının beraber oluşması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Davacı banka tarafından davalılara keşide edilen …Noterliğinin 04.02.2019 tarih ve … numaralı ihtarnamesi usulüne uygun olarak davalı şirkete tebliğ edilememiştir. Ayrıca bir an için tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı düşünülse de ihtarname 09.02.2019 tarihinde ihtarnamede belirtilen adrese ( bu adres sözleşme ve ticaret sicilinde belirtilen adresler değildir) ulaşmış olup ihtarnamede verilen 1 günlük süre bu sürenin tatile rastlamış olması dikkate alındığında davalılara ödeme için verilen süre 11.02.2019 günü dolmakta ve temerrüt ise 12.02.2019 tarihinde oluşmaktadır. Dolayısıyla icra takibinin başlangıç tarihi olan 07.02.2019 tarihi itibariyle davalı kefil açısından icra takip şartlarının oluşmadığı kanaati ile davalı kefil yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı asıl borçlu … … Yapı İnş..Ltd Şti yönünden yapılan incelemede; Davalının itirazının kısmen haksız olduğu anlaşıldığından tüm dosya kapsamı ve bankacı bilirkişi raporu esas alınarak, bu davalı yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 133.735,65-TL asıl alacak, 5.006,85-TL işlemiş faiz, 2.060,09-TL İşlemiş Temerrüt Faizi, 8,84-TL BSMV, 196,08-TL Masraf olmak üzere toplam 141.007,51-TL alacağa yönelik itirazlarının iptali ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %31,68 temerrüt faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine; kredi borcunun son ödeme tarihinde ödenmemesi, ihtarname keşide edilerek buna göre icra takibi yapılmasına rağmen davalının likit olan borca haksız olarak itirazda bulunduğu belirlenmekle İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince asıl alacağın %20’si oranında 28.201,50-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davalı … aleyhine açılan DAVANIN REDDİNE,
2-a-) Davalı … … Yapı İnş. Tah.Metal.Nak.Ltd.Şti aleyhine açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, Davalının …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 133.735,65-TL asıl alacak, 5.006,85-TL işlemiş faiz, 2.060,09-TL İşlemiş Temerrüt Faizi, 8,84-TL BSMV, 196,08-TL Masraf olmak üzere toplam 141.007,51-TL alacağa yönelik ( icra takibinde istenilen %31,68 oranında temerrüt faizi işletilerek ) İTİRAZLARININ İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-) İ.İ.K.’nun 67/2. maddesi gereğince alacağın %20 si oranında (28.201,50-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 9.632,22-TL harçtan peşin alınan 1.743,91 TL harcın mahsubu ile eksik 7.888,31-TL harcın davalı … … Yapı İnş. Tah.Metal.Nak.Ltd.Şti alınarak hazineye gelir kaydına,

Davacı vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesap ve taktir olunan 17.345.71-TL vekalet ücretinin davalı … … Yapı İnş. Tah.Metal.Nak.Ltd.Şti alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … … Yapı İnş. Tah.Metal.Nak.Ltd.Şti ve …’ün geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşılmakla, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11. maddesi gereğince davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen 2.673,41-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ( davalılar geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşılmakla, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11. maddesi gereğince davalı taraf yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulmuştur)
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11,14. maddesi ile Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince hesaplanan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08.02.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]