Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/392 E. 2021/548 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/392
KARAR NO : 2021/548

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29.07.2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında asıl işveren kurumu … olan 05.07.2011 yürürlük tarihli … 2 Su İletim Tüneli Yapım Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre yüklenici müvekkili firma Giresun Güce – Boncukçukur Köyü … 2 su iletim tüneli tesisi taahhüdü kapsamındaki inşaat işlerini işbu sözleşme ekindeki tünel projesi doğrultusunda yapmış olmasına rağmen davalı edimini yerine getirmediğini, müvekkili şirket, alacağı konusunda defaeten yazılı ve sözlü olarak talepçi olmuş en son davalıya … 1. Noterliğinden … nolu ihtarname ile 07.09.2018 tarihinde ihtar gönderildiğini, cevaben ise taleplerin. zamanaşımına uğradığını belirttiklerini, Bu da dolaylı olarak borcun varlığının kabulü anlamı taşıdığını, davalı yanın zamanaşımı itirazı yerinde olmadığını, eser sözleşmelerine dayalı taleplerde zamanaşımı eserin bitişi ve teslim tarihi ile başlamadığını, oysa ne sözleşmeyi sona erdiren bir fesih bildirimi ne de imzalanmış bir kabul tutanağı olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin dava dışı asıl işveren ile davalının arasındaki ana sözleşme usül ve esaslarına tabi olduğu gözetildiğinde “yatırımcı firma” imzalı kısmi geçici kabul tutanağına göre işin bitirildiği tarih olarak 23.09.2014 tarihi dikkate alınması gerektiğini, ayrıca yine ekte sunulu istinaf kararı da zamanaşımı başlangıç tarihi olarak dava dışı idare ile işveren firma arasındaki kesin kabul tarihini esas alarak zamanaşımının dolmadığına hükmedildiğini, dava konusu uyuşmazlığa esas teşkil eden sözleşmede kesin kabul dahi yapılmadığını, ayrıca davalı yapılan işin yarım bırakıldığını, tamamlanmadığını, kalan işin başkasına yaptırıldığını iddia ettiğini, Ancak bu duruma ilişkin müvekkili şirkete sözleşmenin 19. Maddesi ile hüküm altına alınmasına rağmen ne bir ihtar ne bir fesih bildirimi yapılmamış, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, Hal böyle iken sözleşme devam ettiği halde işin başkasına yaptırııldığı iddiaası haksız ve hukuka aykırı olduğunu, her iki tarafın da tacir olması ve basiretli davranma yükümlülüğü altında bulunması gerektiğini, ancak davalı taraf cevabi ihtarlarında sözlü bir anlaşmadan bahsettiğini, bir anlaşmanın içeriğinin feragat ve kabul unsurları taşıdığı göz önüne alındığında yazılı şekilde yapılmaması düşünülemeyeceğini, böyle bir cevabı kabul etmediklerini, müvekkili tarafından işin tamamlanmadığı bir an düşünülse dahi sözleşmenin usulünce feshedilmemiş olması ve kalan işin başkasına yaptırıldığı iddiası karşısında sözleşmenin 19. maddesi uyarınca tazminat talep etme hakkı mevcut olduğunu, Sözleşmeye konu işlemler müvekkili şirket tarafından faturalandırılarak, düzenlenen hakediş raporlarına göre işin ifası gerçekleştirildiğini, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmeye göre müvekkili şirketten alınan teminatların da muhasebe anlamında akibeti belirli olmamakla açılan bu dava ile bu miktarların da belirlenmesini ve tespitini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle davalılardan tüm alacaklarının tespiti ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutulması ile şimdilik 34.863,84 TL nin son hakediş faturası tarihi olan 31.12.2011 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle dava dilekçesi ekinde gösterilen ve taraflarına tebliğ edilmesi gereken, delil niteliğindeki belgeleri tebellüğ edemediklerini, Ankara …. Noterliğinden keşide etmiş oldukları 18.09.2018 tarih, … sayılı cevabi ihtarnamede de belirtmiş oldukları üzere davacının iddia etmiş olduğu alacağa ilişkin zamanaşımı def’ini burada da tekrarladıklarını, davacı tarafın dilekçesinde derç ettiği “Zamanaşımına itirazın, borcun varlığını kabul anlamına geleceği” yönündeki savın hukukun neresinde korunduğunu da davacı vekilinden öğrenmek istediklerini, usule ilişkin itirazın esasa ilişkin zımni kabulü doğurduğu hukuk dışı zorlama bir yorum mahiyetinde olduğunu,
Su İletim Tüneli yapımını içeren davaya konu … 2 Su İletim Tüneli Yapım Sözleşmesinin tarafları müvekkili işveren …ile davacı yüklenici … Yapı İnş .Madencilik Turizm Nak.Yay. Temiz, Yemek Müh. Serv.Özel Eğit. Ve Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti’ olduğunu, Herhangi bir kurum İş bu tür sözleşmede asıl işveren değildir, taraf olmadığını, …, TEAŞ, EPDK, Orman Bakanlığı gibi kurumlarla lisans alımı safhasında yapılan işlemler bu kurumlarla işveren asıl işveren ilişiği kurmadığını, Keza müvekkili firmanın herhangi bir lisans alımıyla da ilişiği olmadığını, sözleşmede bahsi geçen iş münferit olarak müvekkili ve davacı arasındaki bir iş olup, başkaca bir taraf ya da kuruma ait olmadığını, keza davacının süresi içinde işi tamamlayarak müvekkiline sunmuş olduğu geçici kabule ilişkin herhangi bir belge ya da teslimat tutanağı da olmadığını, Bu ahvalde davacının gerek usuli gerek esasi izahat ve iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı ile müvekkili firma arasında; 05.01.2011 tarihli “Giresun Güce – Boncukçukur Köyü … 1 Su İletim Tüneli” işinin içinde bulunan tünel yapımı doğrultusunda yapılacak olan inşaat işlerinin yapılmasının yüklenici olarak üstlenilmesi işine ilişkin ve 05.07.2011 tarihli “Giresun Güce – Boncukçukur Köyü … 2 Su İletim Tüneli” işinin içinde bulunan tünel yapımı doğrultusunda yapılacak olan inşaat işlerinin yapılmasının yüklenici olarak üstlenilmesi işine ilişkin sözleşmeler imza altına alındığını, her iki sözleşme de tip sözleşme olup; aynı içerik, koşullara ve edimlere sahip sözleşmeler olduğunu, Davacı ilk sözleşmeye binaen tüm edimlerini yerine getirmekle müvekkilinin de aynı şekilde karşı ifa yükümlülüğünü gerektiği gibi yerine getirmediğini, fakat davaya konu 05.07.2011 tarihli sözleşme gereğini davacı taraf tam layıkıyla ve vaktinde yerine getirmediğini, eksik kalan kalemlerin tamamlanması için müteaddit kereler yapılan görüşmeler netice vermediğini, neticeten davacı yan sahibi ve yetkilisi … … yaşadığı ekonomik dar boğaz nedeniyle kalan işi tamamlayamayacağını açıkça ifade etmiş bu durumda son hak ediş olan dava konusu miktarın da ödenmemesi ve işin başkasına tamamlatılması hususunda uzlaşıldığını, Bu güne değin davacının herhangi bir talepte bulunmaması bundan olduğunu, İşbu dava ile müvekkilinin iyiniyeti suistimal edildiğini, davacının alacak talebi açısından değerlendirildiğinde ise bakiye hak ediş alacağı olarak belirtilen 34.863,84 TL.-ya ilişkin yeniden belirtmek gerekir ise tarafımıza hiç bir belge, fatura veya hakediş tutanağı ulaştırılmadığını, Zaten sözleşmelerin imzasından sonra davacı yan kendi ekonomik kriz nedeniyle işi tamamlayamayacağını belirttiğinden sahaya başka bir firmanın sokularak işin mecburen tamamlatılması nedeniyle müvekkili davacıya ödeyeceği miktarın neredeyse iki katı kadar masraf yapmak zorunda kalmış, zarara girdiğini, karşı davaları yönünden ise Davacı – Karşı Davalı firma sözleşmeyle üstlendiği ifa yükümlülüğünü yerine getirmeyerek müvekkili firmayı yüzüstü bırakmış, maddi-manevi zarara uğrattığını, Sözleşme ekinde bulunan birim fiyatların çok üzerinde bir maliyetle üçüncü şahsa iş tamamlatıldığını, tüm bu nedenlerle, öncelikle davacı tarafın davasının reddine karar verilmesine, -Karşı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00-TL’nin işin üçüncü şahsa tamamlatılması tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, Her türlü dava gideri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Tarafların delilleri toplanmış, Arabuluculuk son tutanağı, taraflar arasında imzalanan 05/07/2011 tarihli … 2 Su İletim Tüneli Yapım Sözleşmesi, Ek sözleşme geçici kabul tutanakları, faturalar, tarafların ticari defter ve kayıtları, Noter ihtarnameleri dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacı karşı davalı … Yapı İnş…Ltd.Şti defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış; Serbest Muhasebeci Mali Müşavir …. tarafından hazırlanan 03/03/2020 tarihli raporlarda sonuç olarak; davacının incelemeye konu 2011-2012 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, 2011 yılında 01/12/2011 tarihinde ek tasdik yapıldığı, dönemin sonunda kapanış tasdikinin yapılmadığı, 2012 yılı kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı davacının ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre lehine delil olma özelliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı şirketten olası risklere karşı kesilen teminatların incelenmesinde davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında teminat kaydının bulunmadığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 120.02 alıcılar hesabından 34.863,85-TL cari hesap bakiyesi alacağının görüldüğünü belirtmiştir.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Yüksek İnşaat Mühendisi Bilirkişi …. tarafından hazırlanan 01/12/2020 tarihli raporlarda sonuç olarak; taraf ticari defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu teyit ettiği, 02/02/2012 tarihi itibariyle (3.181.038,69-807.675,87 -2.338.498,97=) 34.863,85-TL alacak/borç bakiyesinin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu konuda uyuşmazlık bulunmadığı, asıl dava da ; mahkemece davacının edimlerini yerine getirdiği değerlendirilmesi durumunda 34.863,85-TL asıl alacağının bulunduğu, karşı dava yönünden; davacı … Yapı İnş…Ltd.Şti anlaşmazlığa esas işi feshedeceği, işin davalı tarafından başka firmaya yaptırılacağına rıza gösterdiğine dair herhangi bir belge olmadığı, dava dışı … İnş.Ltd.Şti ile davalı arasında imzalanan sözleşme ve hakedişler kapsamında davalı şirkete düzenlenen 28/11/2014 tarih ve 518.719,74-TL bedelli bir adet faturanın varlığı görülmüş ise de ; bu fatura kapsamında yaptırılan işlerin asıl davanın konusu taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında işlerin yaptırılmayan işlerin ikame kısmı olup olmadığının ve/veya ek ilave işler olup olmadığının teknik inceleme ile anlaşılabileceğini, bu konuda bir kanaate varılamadığını, belirtmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Her ne kadar davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince alacağın istenebilir hâle gelmesinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflar arasında akdedilen sözleşme, getirtilen bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; mahkememizce alınan bilirkişi heyeti raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmüştür.
Somut olayda; taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyeti konusunda bir çekişme bulunmadığı, Taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada, sözleşme gereği edimlerin davacı tarafça yerine getirilip getirilmediği, karşı dava da işin 3.kişilere tamamlattırılıp tamamlattırılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Asıl dava yönünden; Alınan bilirkişi heyet raporu diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; Davacı – Karşı davalı … Yapı İnş…Ltd.Şti ile davalı karşı davacı … İnş.. Ltd.Şti arasında Giresun Güce- Boncukçukur Köyü … 2 su iletim tüneli tesisi taahhüdü kapsamındaki inşaat işlerini 05/07/2011tarihli ” … 2 su iletim tüneli yapımı sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye göre yüklenici Giresun- Güce Boncukçukur Köyü … 2 su iletim tüneli tesisi taahhüdü kapsamındaki inşaat işlerini iş bu sözleşme ekindeki tünel projesini yapmış davacı -karşı davalı … Yapı İnş…Ltd.Şti davalından alacağını yazılı olarak talep etmesine rağmen ödenmediğinden en son … 1.Noterliğinden 07/09/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname keşide edilmiş, davalı -karşı davacı tarafından ise cevaben talebin zamanaşımına uğradığının bildirildiği, taraflara ait ticari kayıtların bir birini teyit ettiği, 02/02/2012 tarihi itibariyle (3.181.038,69-807.675,87-2.338.498,97=) 34.863,85-TL alacak/borç bakiyesinin her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu haliyle davacı yüklenici tarafından ediminin yerine getirildiği mahkememizce değerlendirildiğinden asıl dava yönünden davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede; davalı- karşı davacı (işveren) … İnş.Ltd.Şti tarafından, davacı- karşı davalı (yüklenici) … Yapı İnş…Ltd.Şti tarafından işin yarım bırakıldığı ve işin başkasına sözleşme ekindeki birim maliyetin çok üzerinde bir maliyetle yaptırıldığı bu nedenle doğan zararın tespiti ile alacağının tahsili yönündeki talebi yönünden ise; taraflar arasında imzalanan 05/07/2011 tarihli … 2 Su İletim Tüneli Yapım Sözleşmesi ve eki sözleşme taraflarca feshedilmemiştir. Anlaşmazlığa esas işi, feshedeldiği, işin davalı (yüklenici) tarafından başka firmaya yaptırılacağına rıza gösterdiğine dair herhangi bir belge de dosyaya sunulmamıştır.
TTK. 18/3.mad gereğince, Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Davacı taraf tacirdir basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacını sözleşenin eksik unsurlarını yükleniciye haber vermeden üçüncü bir kişiye yaptırdığını iddia etmesi ihbar yükümlülüğünün ihlalidir.
Davacı-karşı davalı (işveren) defterlerinin incelenmesinden; Dava dışı … İnş.Ltd.Şti ile davalı arasında imzalanan sözleşme ve hakedişler kapsamında davacı (işveren) şirkete düzenlenen 28/11/2014 tarih ve 518.719,74-TL bedelli bir adet faturanın varlığı bilirkişilerce tespit edilmiş ise de; bu fatura kapsamında yaptırılan işlerin asıl davanın konusu taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında işlerin yaptırılmayan işlerin ikame kısmı olup olmadığının ve/veya ek ilave işler olup olmadığı da belirlenememiştir. Karşı dava yönünden yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Asıl Davanın KABULÜNE, 34.863,84-TL alacağın dava tarihinden (17/07/2019) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karşı davanın REDDİNE,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 2.381,54 TL harçtan peşin alınan 595,39 TL harcın mahsubu ile eksik 1.786,15 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Davacı – karşı davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince asıl dava yönünden hesap ve takdir olunan 5.229.58 TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
Davacı- karşı davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince karşı dava yönünden hesap ve takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan 550,99 TL harç ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 4.170,40 TL yargılama giderinin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalıya verilmesine,
Davalı karşı davacının tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı – karşı davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
HMK 333. Maddesi uyarınca Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davalı – karşı davacı vekilinin yüzüne karşı davacı – karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurmak suretiyle istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12.07.2021

Katip …
¸[e-imzalıdır]

Hakim …
¸[e-imzalıdır]