Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2022/412 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/374 Esas – 2022/412
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/374
KARAR NO : 2022/412
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
K.YAZIM TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 24/07/2006 tarihinde taraflar arasındaki işletme devir hakkı sözleşmesinin akdedildiğini, fiili devir tarihinin 30/10/2009 olduğunu, dağıtım faaliyetlerinin …’a ait olduğu dönem içerisinde 04/01/2007 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle … 1. İş Mahkemesinin 2008/617 E. – 2017/106 K. sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan dava sonucu … …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine ödeme yapıldığını, ayrıca mahkeme dosyaları kapsamında yargılama gideri yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği müvekkili şirketçe yapılan tüm ödemelerin …’tan rücuen tahsili gerektiğini beyanla, … 1. İş Mahkemesinin 2008/617 E. – 2017/106 K. sayılı dosyası kararı gereğince … …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına ödenmek zorunda kalınan 1.731.930,36 TL’nin fazlaya dair hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 20.000,-TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile yapılan yargılama giderleri için fazlaya dair hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 100,-TL kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Rücu davalarında 2 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğunu ve bu sürenin dolmuş olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve mevzuat gereği şirketin tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülükleri açısından herhangi bir değişiklik olmadığını, sözleşmenin imza tarihinden itibaren kamuya ait hisselerin özel sektöre devredildiğini, elektrik dağıtım şirketinin özelleştirilmesine dair ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesinde devre esas bilançonun düzenlendiğini ve geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden geçmiş yıllara ilişkin olarak …’tan herhangi bir talep bulunulmayacağının belirtildiğini, hisse devir sözleşmesinin ilgili hükümleri gereği sorumluluğun davacı şirkette olduğunu, kaza sonucu vefat eden işçinin davacı şirket çalışanı olmadığını, davacı şirketin ihale ettiği şirketin çalışanı olduğunu, kök davada birden fazla davalı olduğunu ve davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluğuna hükmedildiğini, diğer davalılara rücu yoluna gidilmeden müvekkili kurumdan talep edildiğini, rücu talebinden bulunulduysa mükerrer ödeme talebinde bulunulduğunu, davacı tarafın bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, taraflar arasında sözleşme hükümlerine uymadığını, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen, icra takibine neden olan davacının davaya ilişkin faiz ve icra dosyasına ilişkin giderleri talep hakkının olmadığını, kazanın 04/01/2007 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesinden sonra olduğunu, dağıtım faaliyetinin davacı tarafça yürütüldüğünü, herhangi bir talep hakkı bulunmadığını beyanla, davanın öncelikle usulden, mümkün olmaması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir sözleşmesi,
30.10.2009 tarihli … Elektrik Dağıtım AŞ’nin % 100 Oranındaki hissesinin Satışına İlişkin Hisse Satış Sözleşmesi,
…”ın 26.10.2010 tarih, 6680 sayılı yazısı,
…’ın 24.01.2011 tarih 445 sayılı yazısı,
Emsal nitelikli Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/15337 Esas, 2017/2792 Karar sayılı 10.05.2017 tarihli kararı,
… Genel Müdürlüğünün 22099719-855.01 sayılı, 62926453-855.01 sayılı, 22099719-855.01 sayılı62926453-855.01 sayılı; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 29.01.2016 tarihli “… alacaklarının tahsilatı” konulu ve 97830837-663.99-E 2671 sayılı yazıları,
… 1. İş Mahkemesinin 2008/617 E. – 2017/106 K. Sayılı Dosyası 30/10/2008 tarihli davada davacıların … murisleri ve davalıların … Elektrik Dağıtım A. Ş. ile … Elektrik İnş. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, Davacıların “muris …’nın 4/01/2007 tarihinde 7 metre yüksekten düşerek vefat ettiğini, murisleri olarak olay tarihinden itibaren maddi ve manevi tazminat talep ettikleri, Mahkemenin verdiği kararda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinde 2017/1225 E. – 2017/1829 K. sayılı dosyasında görüldüğü, dairenin 22/09/2017 tarihli kararında istinaf talebinin kabulüne karar verilerek, Yerel Mahkeme kararının ortadan kaldırılarak; Davacılar, …. manevi tazminatın olay tarihi olan 04/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsildi tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine, Davacıların maddi tazminata yönelik fazla haklarının saklı tutulmasına, Davacıların fazlaya yönelik manevi tazminat taleplerinin reddine, davacılar … ve … …’nın maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; … için; 3.452,01TI. maddi, takdiren 12.500,00TL manevi, … için; 30.839,94TL maddi, takdiren 12.500,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, Davacıların fazlaya yönelik maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı…..’ın manevi tazminat taleplerinin Kısmen Kabulü ile; …için; Takdiren 8.000,00TL, manevi tazminatın olay tarihi olan 04/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, Davacılar …. için takdiren ayrı ayrı 4.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine, Davacıların fazlaya yönelik manevi tazminat taleplerinin reddine Davacı …’in maddi tazminat talebinin reddine ve Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli bakiye 44.783,60TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hâzineye gelir kaydına, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alman maddi tazminat miktar’üzerinden hesap edilen 37.117.27TL avukatlık ücreti ile davacılardan eş … için 3.000,00TL’nin, kızı …, …. için hüküm altına alınan manevi tazminat miktan üzerinden hesaplanan ayrı ayrı 1.980,00TL avukatlık ücretlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilcn alınarak davacılara verilmesine, davacı tarafından yapılan toplam 3.287.00TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 2.929,83TL’sinîn davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına, davacılar tarafından yatırılan 2.902,50TL peşin harç ile 2.056,00TL ıslah harç masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 25/12/2018 tarih 2018/691 E. – 2018/9725 K. sayılı kararı ile hükmün onandığı,
görülmüştür.
… …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı Dosyası’nın incelenmesinde 13/10/2017 tarihli takipte alacaklıların … murisleri ve borçlunun … Elektrik Dağıtım A. Ş. ile … Elektrik İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Olduğu, takip tutarının toplam 1.507.152,02 TL olduğu ve takibe dayanak olarak Ankara BAM 5. Hukuk Dairesinin 22/09/2017 tarih ve 2017/1225 E.- 20171826 K. sayılı ilamının gösterildiği, … Elektrik Dağıtım A. Ş. tarafından 06/02/2019 tarihinde dosyaya 1.732.930,36 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan 10/12/2018 tarihli raporda; Davanın, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklı rücûen alacak istemine ilişkin olduğunu, dava değerinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 -TL olduğunu, davacı yanın, İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca, … …İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasına ödemiş olduğu 1.731.930,36-TL.’nın tamamını, ödeme tarihi olan 06/02/2019 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan talep edebileceğini, davacı yanın yaptığını iddia ettiği yargılama masrafı ile ilgili olarak ise dosya kapsamında kayıt bulunamadığını belirtmiştir.
Bilirkişiden alınan 09/12/2021 tarihli ek raporda; Davalı …’ın, rücu istemine dayalı iş kazasının İHDS’nin imzalanmasından sonra gerçekleştiğine ilişkin itirazının yerinde görüldüğünü, İHDS’nin 7.5. Maddesi uyarınca davacının icra dosyasına ödemiş olduğu tutarı, davalıdan talep edemeyeceğini belirtmiştir.
Davacı talebini 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin İHDS 7. maddesine dayandırmaktadır.
Davalı, talebin Hisse Satış Sözleşmesi ile geriye dönük her hangi bir hak talep edilemeyeceğinin öngörülmüş olmasına göre olarak davanın reddinin gerektiğini İşletme Hakıı Devir Sözleşmesinin 7. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağı ileri sürülmüşür.
Bu madde; “Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları” başlığını taşımaktadır.
24/07/2006 Tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 24/07/2006 tarihinde … Dağıtım Anonim Şirketi (…) ile … Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi arasında imzalandığı,
Sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 3.1 maddesinde “Sözleşmede yer alan kapsam ve şartlar dahilinde, Dağıtım Bölgesindeki mevcut ve yeni yapılacak elektrik Dağıtım Sisteminin, Dağıtım Tesislerinin ve Dağıtım Tesislerinin işletilebilmesi için varlığı zorunlu diğer taşınır ve taşınmazların Dağıtım Faaliyeti için İşletme Hakkının devri, bu tesislerin iyileştirilmesi ve güçlendirilmesi ile ihtiyaç duyulan yeni dağıtım hat ve tesislerinin yapımı ile Sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesinde söz konusu bütün tesislerin …’a veya …’ın belirleyeceği kuruluşa geri devredilmesi ile bu konuda tarafların her türlü hak ve yükümlülüklerinin tespit edilmesini oluşturmaktadır” biçimde tanımlandığı,
24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi davalı olan … Dağıtım A.Ş(…) ile hisselerinin tamamı yine …’a ait olacak şekilde … Elektrik Dağıtım A.Ş arasında yapılmıştır. Sözleşmenin imzalandığı tarihte … Elektrik Dağıtım A.Ş’nin %100 hissesi davalı …’a aittir.
24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. maddesi, ’’Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü is ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır”,
Sözleşmenin 7.5. maddesinde “Dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu Şirket’e (m.2./1: … Elektrik Dağıtım Anonim Şirketin) aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirket’tir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır”
Sözleşmenin 7.6. maddesinde “ “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”,
Yine İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.7. maddesinde “sözleşmenin imza tarihinden sonra Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk Şirkete aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirkettir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır. Şirket bu kapsamda ortaya çıkan tazminattan cezadan ve/veya herhangi bir isim altına gerçekleştircdiği ödemelerden dolayı, hiçbir şekilde …’a rücu edemez. Belirtilen nedenlerle …’In ödeme yapmak zorunda kalması durmunda, Şirket söz konusu ödemeyi ilk talepte ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte nakden ve def’aren ödemekle yükümlüdür.” ,
İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin 18.6. maddesinde, “Sözleşmenin “Diğer Hususlar” başlıklı 18.6 maddesinde “Şirket, yürürlülükteki mevzuata göre kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, …’ın ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği bulunduğunu, … hisselerinin kamuya ait olmasının, başka bir kamu kurum veya kuruluşunun fiillerinin …’a izafe edilmesi neticesini doğurmayacağını, Kurum ve/veya kurul kararlarından …’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, bu kararlar gerekçe gösterilerek …’tan talepte bulunulamayacağını, genel olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere herhangi bir kamu kurum veya kuruluşunun iş ve işleminden …’ın sorumlu tutulamayacağını, …’ın belirli iş ve işlemlerinin idari yargının denetimine tabi olmasından ve bunun sonucu idari yargıda verilecek bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı neticesinde …’ın bu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden, bu sözleşmenin veya sözleşmenin dayanağını oluşturan herhangi bir işlemin yürütmesinin durdurulması veya iptalinden dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, …’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.”
Hükümleri mevcuttur.
Davacının rücu davasına konu yaptığını belirttiği ödeme tarihi olan 06/02/2019 önce akdedilen 30/10/2009 tarihli … Elektrik Dağıtım Şirketinin %100 oranındaki hissesinin … Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri Anonim Şirketine Satışına İlişkin Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.3. maddesinde, “Alıcı basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket’in sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek Hisseler’i devir ve teslim aldığını şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini hisseler’in devrinin gerçekleşmesinin ardından ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak, İdare’den veya …’tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.”
Hisse Satış Sözleşmesinin 9.4 maddesinde “Alıcı, ihale konusu Hisseler’i devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak Şirket’in İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyle, Şirkete yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi ŞİRKET’in sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgli olarak kendisinin veya ŞİRKET’in idareyi ve …’ı ilzam edecek bir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul, taahhüt ve garanti eder.”
Davacı şirketin özelleştirilmesi sürecinde Hisse Satış Sözleşmesi akdedilmiş ve bilahare satış işlemi tamamlanarak davacı şirketin % 100 hissesi …’tan el değiştirdiği anlaşılmıştır.
Özelleştirme işlemine konu 30/10/2009 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi hükümleri incelendiğinde, HDS 9.3 maddesi ile 9.4. maddesinde; alıcının ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, fınansal ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve şirketin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında her hangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak, idareden veya …’tan talepte bulunmayacağı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, şirkete yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya şirketin idare ve …’ı ilzam edecek hiç bir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt ve garanti edeceği, hüküm altına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Somut olayda uyuşmazlık taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde İHDS ile işletme hakkının davacıya devredildiği, devir sözleşmesinden sonra meydana gelen ve 04/01/2007 tarihinde meydana gelen ve ölümle neticelenen iş kazası sonrası müteveffanın mirasçılarınca … 1. İş Mahkemesinin 2008/617 E. – 2017/106 K. Sayılı kararı ile açılan davanın kısmen kabulü kararının istinaf edilmesi üzerine, Ankara 5 Bölge Adliye Mahkemesi’nin 22/09/2017 tarih, 2017/1225 E. – 2017/1829 K. sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne karar verilerek tazminata hükmedildiği, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 25/12/2018 tarih 2018/691 E. – 2018/9725 K. sayılı kararı ile hükmün onanarak kesinleştiği ve … …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi sonucu davacının 07/02/2019 tarihinde murislere ödediği tazminatı ve masraflarını sözleşmeye istinaden rücuen davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
-24/01/2007 tarihinden önce 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi akdedilmesi nedeni ile hisselerinin tamamının kamuya ait bulunan ve fakat işletme hakkını devreden davalı …’tan dava konusu alacağı talep etmesinin mümkün olmadığı,
-İşletme Hakkı Devir Sözleşmenin 7/4. maddesi uyarınca sözleşmenin imza tarihinden önce gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerden dolayı davalı …’ın sorumlu olduğu, bu nedenle sözleşmenin devrinden sonra gerçekleşen dava konusu olaydan dolayı davacının murislere ödediği tazminatı davalı …’dan rücuen talep etme hakkı bulunmadığı,
-Özelleştirme kapsamındaki devirlerde idarenin bu tür tasarrufları özel hukuk hükümlerine tabii olup, 2006 yılında akdedilen İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin yürürlük tarihine ve Özel Hukuk hükümlerine tabi bu tasarruflarda mülga Borçlar Kanunu’nun 179. maddesinin uygulandığında Ticari İşletmenin devrinde olağan olan işletmeye ait mal varlığının aktiflerinin yanı sıra pasiflerinin de devrin kapsamına dahil edilmesi, böylece pasiflerin bir anlamda teminatını oluşturan akitflerle birlikte bir bütün olarak devredildiği,
-Hisse Satış Sözleşmesi gereğince hükümleri saklı tutulan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18.6. maddesine göre, başka kamu kurum ve kuruluşlarının fiillerinin davalı …’a izafe edilemeyeceğinin belirtildiği,

-Keza taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmamasının kabul edilmemesi halinde bu kez 30/10/2009 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği diğer bir ifade ile İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi akdedildiğinde de davacı şirketin %100 hissesinin davalı …’a ait olup, özelleştirme idaresinin %100 davalı hissesinin ihaleye çıkarması üzerine dava dışı … Enerji Dağıtımı ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş. tarafından hisselerin tümü satın alınarak hisse satış sözleşmesi imzalandığı ve uyuşmazlığın hisselerin %100 devrini sağlayan ticari işletme devri niteliğinde olan hisse satış sözleşmesine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği,
Bu bağlamda;
-30/10/2009 günlü Hisse Satış Sözleşmesi’nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” …….. şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı …….” hükmü karşısında da davalının sorumluluğununun bulunmadığı,
-Davacı şirketin tüm hisselerinin davalı …’a ait olmak üzere 2009 tarihine kadar faaliyet gösterdiği, bu süreçte özelleştirme işlemlerinin devam ettiği, özelleştirmenin tamamlanması ile birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamının davacı şirkete devredilerek Hisse Satış Sözleşmesi akdedildiği, özelleştirme aşamasında davacı tarafından düzenlenen ve beyan edilen 2009 tarihli bilanço ve devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiği, dava konusu olay ve dava devirde belirtilmeksizin işlemler tamamlanmak sureti ile davacı şirketin özel sektöre devri gerçekleştirildiği, bu halde de devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmekle davalı …’a geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamayacağı, aksi düşüncenin kabulünün, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise mükerrer ödeme teşkil edeceği,
-Hisse Satış Sözleşmesinin 9/3. maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak sureti ile” …şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği gibi işletme hakkının devrinden sonra meydana gelen olayın davacı şirketçe de bilindiğinin kabulü gerektiği ve hisselerin devrini gerçekleşmesinin ardından ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı,
-Hisse Satış Sözleşmesi ile şirket hisseleri el değiştiğinde, TTK m. 191 vd. gereğince TTK ve Muhasebe İlkelerine göre yapılan hesaplamalar ve bilançoların gözardı edilmemesi gereği,
-Keza bilançoda yer almayan bu ödemelerin ileride ortaya çıkacak başka alacaklar için de emsal ve kabulü gerektiği, bu durumda bilançoya güven ilkesinin gözardı edildiğinin kabulünün gerektiği ve bu alacaklarınin tahsilinin kamu giderlerinde artışa neden olabileceği,
-Özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listelerde dava konusu alacağın bulunduğuna dair delil de ileri sürülmediği, İşletme hakkı devir tarihi ve Sözleşme tarihi olan 2006 tarihinde söz konusu iş kazası nedeniyle davalının borç ve yükümlülük altında bulunmadığı,
-30/10/2009 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmüne göre davalının sorumluluğunun bulunmadığı,
-Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11.03.2020 tarih, 2017/192 Esas, 2020/1718 Karar sayılı kararında da 2003 yılındaki alacakla ilgili davacı şirketin ödeme yaptığı ve 18.10.2014 tarihinde alacak taleplerinin davacı şirket kayıtlarına girdiğinden bahisle açılan davada, dava konusu edilen rücu talebine konu ödemelerin 2005, 2006, 2007 yıllarında yapılarak tarafların bilançosuna yansımış olduğundan bu ödemenin davalı …’ın yaptığı ödeme olduğunun kabulü gerektiğinin belirtilerek ilk derece mahkemesinin bu yöndeki kararının onanmasına karar verildiği,
Öte yandan 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 1. maddesine göre, özelleştirmenin amacı bu madde kapsamındaki kamu kuruluşlarına ait payların, “.. temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemektedir” şeklinde tarif edildiğine göre, özelleştirmenin amacı ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamaktır. Özelleştirme kapsamındaki hisse satışlarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda kanunda belirtilen bu amacın gözetilmesi gerektiği,
-Davacı şirketin hisselerinin özelleştirilmesinden sonra yapılan ödemenin davalıdan ve kamudan istenemeyeceği ve bu talebin 24/07/2006 tarihli sözleşmenin 18.6. maddesi ile hisse alım sözleşmesinin “Alıcının Taahhütleri” başlıklı 9. maddesi hükümlerine, bilanço ilkelerine ve özelleştirmenin amacına aykırı olup davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 343,26 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 262,56 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa idaresine,
Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden Karar Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Hesaplanan ve takdir olanan 20.100,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6102 sayılı TTK 5/A mdsi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11, 13, 14.md ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri Uyarınca Hesaplanan Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022